1.
uygur dönemi destanlarındandır. bozkurt destanı ile müşterek unsurlar taşımaktadır. birçok türk destanında ortak motif olarak görülen bozkurt motifi, bu destanda da soyun başlangıcı olarak tanrısal güce bağlanmaktadır.
destanda, eski hun hükümdarlarından birinin çok güzel iki kızı olması; bu güzelliklerinden dolayı ancak tanrılarla ecvendirilecekleri inancı; hükümdarın, kızlarını insanlardan uzak tutmak amacıyla ülkenin kuzey taraflarında yaptırdığı yüksek bir kuleye bırakması; tanrının bozkurt şeklinde gelip bu kızlarla evlenmesi anlatılır. bozkurt şeklindeki tanrının bu kızlarla evlenmesinden doğan dokuz oğuz - on uygur çocuğun sesi bozkurt sesine benzer, bu çocuklar bozkurt ruhu taşıyarak çoğalırlar.
destanda, eski hun hükümdarlarından birinin çok güzel iki kızı olması; bu güzelliklerinden dolayı ancak tanrılarla ecvendirilecekleri inancı; hükümdarın, kızlarını insanlardan uzak tutmak amacıyla ülkenin kuzey taraflarında yaptırdığı yüksek bir kuleye bırakması; tanrının bozkurt şeklinde gelip bu kızlarla evlenmesi anlatılır. bozkurt şeklindeki tanrının bu kızlarla evlenmesinden doğan dokuz oğuz - on uygur çocuğun sesi bozkurt sesine benzer, bu çocuklar bozkurt ruhu taşıyarak çoğalırlar.
devamını gör...
2.
küçükken benzer çok fazla mitin olduğunu öğrenince, ne yalan söyleyim, biraz bozulduğum destandır.
romulus ve remus
romulus ve remus

devamını gör...
3.
uygur türklerine ait destandır. destanda uygurların soylarının ortaya çıkmaları anlatılırken aynı zamanda diğer türk boylarında da hakim olan soyun ilahi bir kaynağa bağlanması fikri belirtilir. destan- yaradılış destanı - bir büyük destanın etkisi altında geliştirilmiş daha küçük çaplı bir soyun yaradılış destanıdır.
destanın devamında da göç destanı'nın geldiği düşünülmektedir.
destanda:
tolga ve selenga nehirlerinin birleştiği noktadaki iki ağacın ortasına bir ışık iner ve iki yanında dağlar büyür. bir süre her gece ışık inmeye ve şimşekler çakmaya devam eder. bir gece bu alanda beş çadır belirir, içinde de beş çocuk vardır. bu çocuklar büyüdüklerinde uygurlara anne-babalarını sorar, onlar da iki ağacı gösterir. ağaçların önünde çocuklar diz çökünce ağaçlar da dile gelip onları güzel huyları için över.
çocuklar büyürken onlara tüm budunlar, kağan çocuklarıymış gibi saygı gösterirler. doğuşlarındaki kutsallık nedeniyle de bu çocuklardan birinin kapan seçilmesine karar verirler. çocukların arasında güzelliği, sabrı, ileri görüşlülüğü daha iyi olan ayrıca tüm milletlerin dilini bilen bökü tikin'in kağan seçilmesi konusunda birleştiler. * o da memleketi adaletle döşedi, zulüm sayfalarını kapadı.
bökü kağan'ın odasına bir gün güzel bir kızın hayaleti gelir, kağan ilk başlarda ondan korksa da her gece ziyaretine gelen bu hayalet ile yedi yıl, altı ay, yirmi iki gün konuşur. en sonunda kız ona doğudan batıya bütün dünyanın buyruğu altında olacağını onun da insanlarının kıymetini bilmesi gerektiğini söyler.
ve bökü kağan gerçekten de tüm ülkeleri sırasıyla fethettiği bir savaşa çıkar. o kadar ileri gider ki en sonunda elleri ayakları hayvanlara benzeyen insanların olduğu bir yere gider. buraya dek olan bütün hükümdarlar önünde diz çökmüşler, vergiye bağlanmışlardır. *
artık fethedilecek bir yer kalmayınca bökü kağan yurduna döner. ve döndükten sonra da çin'den din adamlarını çağırarak daha gerçekçi olan mani dinini kabul eder.
destanın devamında da göç destanı'nın geldiği düşünülmektedir.
destanda:
tolga ve selenga nehirlerinin birleştiği noktadaki iki ağacın ortasına bir ışık iner ve iki yanında dağlar büyür. bir süre her gece ışık inmeye ve şimşekler çakmaya devam eder. bir gece bu alanda beş çadır belirir, içinde de beş çocuk vardır. bu çocuklar büyüdüklerinde uygurlara anne-babalarını sorar, onlar da iki ağacı gösterir. ağaçların önünde çocuklar diz çökünce ağaçlar da dile gelip onları güzel huyları için över.
çocuklar büyürken onlara tüm budunlar, kağan çocuklarıymış gibi saygı gösterirler. doğuşlarındaki kutsallık nedeniyle de bu çocuklardan birinin kapan seçilmesine karar verirler. çocukların arasında güzelliği, sabrı, ileri görüşlülüğü daha iyi olan ayrıca tüm milletlerin dilini bilen bökü tikin'in kağan seçilmesi konusunda birleştiler. * o da memleketi adaletle döşedi, zulüm sayfalarını kapadı.
bökü kağan'ın odasına bir gün güzel bir kızın hayaleti gelir, kağan ilk başlarda ondan korksa da her gece ziyaretine gelen bu hayalet ile yedi yıl, altı ay, yirmi iki gün konuşur. en sonunda kız ona doğudan batıya bütün dünyanın buyruğu altında olacağını onun da insanlarının kıymetini bilmesi gerektiğini söyler.
ve bökü kağan gerçekten de tüm ülkeleri sırasıyla fethettiği bir savaşa çıkar. o kadar ileri gider ki en sonunda elleri ayakları hayvanlara benzeyen insanların olduğu bir yere gider. buraya dek olan bütün hükümdarlar önünde diz çökmüşler, vergiye bağlanmışlardır. *
artık fethedilecek bir yer kalmayınca bökü kağan yurduna döner. ve döndükten sonra da çin'den din adamlarını çağırarak daha gerçekçi olan mani dinini kabul eder.
devamını gör...
4.
uygur türklerine ait bir destan olarak kabul edilir.
devamı ise göç destanı olarak bilinir.
devamı ise göç destanı olarak bilinir.
devamını gör...