türkiye’de üniversite mezunu olmak

sudan çıkmış balık gibi olmak.boş boş etrafa bakarsın.bu bilgi bana yüklendi ama kimsede takmıyor beni,mesele okumak degildi de neydi diye genç yaşta bağlarsın sokratese.

iyi bir üniversiteden mezun değilseniz hayatta kalmanızın bizaz zor olduğu döneme giriş yapmak demektir.

avrupa'da lise mezunu olmakla eş değerdir.

ama şunu da kabul etmek lazım. saysan kaliteli eğitim veren, gerçekten üniversite diyeceğimiz üniversite sayısı 5'i geçmez, geri kalan üniversitelerin hepsi zaten lise düzeyinde eğitim veriyor. bakkal açar gibi üniversite açıldığı için akın akın eğitimsiz binlerce mezun veriliyor. eee bunun sonucunu da hepimiz az çok biliyoruz, görüyoruz zaten. bu şekilde devam ettiği sürece üniversite mezunu olmanın da doğal olarak bir değeri, bir kıymeti kalmayacak. iyi üniversitelerden mezun olanlar da zaten türkiye'de kalmıyor. beyin göçü almış başını gitmiş durumda. şu entryi yazarken bile üzülmekten başka bir şey gelmiyor elimden.

eskiden çok kıymetliydi.

tuvalette musluk olması kadar normal, alışılageldik, artık sıradan.

üzülerek söylüyorum bunu.

tahmini %90 oranla imla hatasız yazamamak ve basit matematik problemlerini çözememektir. zira yaklaşık 10-15 yıldır ülkemizde optik forma tckn'sini kodlayan herkes üniversite kazanabilmektedir.

türkiye'nin en köklü üniversitesinden mezun ve iyi bir eğitim almış biri olarak söylüyorum: türkiye'de üniversite okumak hayatımın en büyük hatalarından biriydi, şimdiki aklım olsa liseden sonra bir meslekte uzmanlaşıp türkiye'yi terk ederdim. ne yazık ki bu ülkede bilginiz ya da performansınız değil bağlantılarınız saygı görüyor.

=işsiz olmak.

çokta bir işe yaramayan bir şeydir. herkes üniveriste mezunu artık.

muhtemelen kendisinden eğitimsiz, mesleki bilgisi de yetersiz birinin emri altında çalışmakla sonuçlanacak durum.

alınmayın ama arkadaşlar, üniversite mezunu olmanın eskisi kadar bir önemi kalmadı/bırakılmadı. bunu sizler benden daha iyi bilirsiniz ama üniversitelerin çoğalması, boş beleş bölümlerden mezunluklar, sokaktaki işsizlik oranı vs. diplomanın önemini yitirdi. üniversite mezunları, atanamayan öğretmenler polis/zabıta falan oluyor diye hayıflanırdık artık o da lüks. asgari ücretle waikiki'de tişört katlama, dominos'ta pizza hazırlama falan kaldı şimdikilere. iş bulabilen şükreder oldu.

bazı mesleklerde de işten bir cacık anlamayan ama patronun tanıdığı falan olan birinin altında, aldığı eğitim ve bilgi sayesinde bir şeylerin değişmesi gerektiğini anlatmaya çalışıp kaale alınmayan ve bir süre sonra durumu kabullenip umutsuzca çalışan sıradan kişilere dönüştürülüyor diplomalı kişiler.
bu kişilerin eğitime harcadığı süreyi berberde, oto tamircide çıraklık yaparak geçiren kişiler şuan daha iyi şartlarda yaşıyor çoğunlukla.
-işçileri küçümsüyorum olarak algılanmasın. en basitinden, işçiyim ve üniversite okumadım. sadece bunca yıllık iş hayatımda gördüklerimi yazdım.-

akp'nin içini boşalttığı kavramdır. bundan 20 yıl önce bir ağırlığı vardı. şimdilerde bomboş bir kavramdır.

30 yıl önceki meslek lisesi mezunu, şimdinin hava ikmal çalışanı var ya işte onun kadar kaliteli değildir. sanat okulu mezunlarını demiyorum bile.

okurken ki umudun okul bittikten sonra sert bir düşüşle umutsuzluğa evrilmesi ve küllerinden depresyonu inşa etmesidir.

bu çok boyutlu bir konu ve eğitimin tüm basamaklarını tartışmaya açmak gerekiyor. lisede sınıfta kalma kavramı kaldırıldığında üniversiteye gidecek öğrenci profilini de belirlemiş olduk aslında. sınava giren her öğrenci 300 liraya kadar sınav ücreti yatırıyor. her sene kpss yapılıyor ve onunda sınav ücretleri aynı şekilde. yani devlet hiç binemeyeceğiniz bir tenin biletlerini satarak oturduğu yerden hem para kazanıyor hem umut satıyor hem de herkes iş bulacak diye bir kural yok diyor.

anayasa kağıt üstünde bir belge olarak kaldığı için devletin aslında esas amacının istihdam yaratmak olduğu sosyal devlet ilkesi es geçiliyor. buna itiraz eden komünist yaftası ile yaftalanıyor. madem uygulanmayacak yeni anayasa yapalım ve tek maddeden ibaret olsun.

x her zaman haklıdır. x'in haklı olup olmadığı tartışıldığında ilk madde geçerlidir. ilk 2 madde değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez.

bundan 30 sene önce çok matah bir şey iken günümüzde tek başına yeterli olmayandır. en az 2 dil, yüksek lisans ve üstüne doktora, bir sürü saçma sapan sertifika gerektirir. aramızda kalsın, bir tanıdığa bakar iş bulmanız. diğerlerinin değeri bir anda sıfıra iner.

sokak başı açılan lise bozması üniversitelerden sonra pek de önemi kalmamış bir statü. dolayısıyla işsizlik, ne yapacağını bilememek, umutsuzluk ve çaresizlik gibi pek çok durumu beraberinde getiriyor. oysa ki belli standartlara uygun kaliteli okullarla sınırlı kalsaydı eğitim, şu an üniversite mezunu olduğunu düşünen ve geleceğe çaresizce bakan pek çok kişi bir zaanatte, sanatta ya da herhangi başka bir alanda kendilerini geliştirip yetiştirebilecekti. yılları çalınıyor. buna en baştan başlamak lazım, ortaokul ve lisede öğrenciler sınıfta bırakılmıyor. öğretmenlerin ve hatta idarecilerin etkinliği minimuma indirildi. dolayısıyla niteliksiz pek çok öğrenci lise mezunu oluyor. ülkede de üniversite bolluğu var illa ki bir yerlere yerleşiyor bu gençler. tam bir umut tacirliği. para ve zaman kaybı.
öte yandan binbir emekle çalışıp kazandığımız okuduğumuz okullardan mezun olup sektörde maalesef niteliksiz bir çok kişiyle yarışmak zorunda kalıyoruz. kendini yetiştirmiş olana sözüm yok fakat madem üniversite mezunu olarak diploma veriliyor bari bunun bir standardı olsun. aylarca çalışıp geçtiğim bir sınavın başka bir üniversitede 1 sayfalık bir değerlendirme yazısı olarak verildiğini öğrendim. ama verilen derece aynı. yazık ki ne yazık.

işe girebilirseniz eğer, asgari ücrete +150₺ daha ekleyip size teklif ederler, seve seve kabul edersiniz.

benim girdiğim zaman, girenlere nasıl girdin diye sorulan, bu zamanda giremeyenlere nasıl yaptın da açıkta kaldın diye sorulan, 4 yıllık yada 2 yıllık lise sonrası okulu bitirmek.

diplomalı işsiz olmaktır.

piyasada bir sürü mühendis mezun var bu yüzden herkesin çalışmak istediği firmalar mülakattan evvel teknik konularda bilgi yeterliliğinizi ölçen sınav yapıyor. bu sınavı geçerseniz mülakata girebiliyorsunuz.
ne acı değil mi? diplomanıza güven sıfır.