uzmanlık gerektirmeyen işlerde çalışan üniversite mezunu sayısının artışı

buradan

ülkede yüzlerce merdiven altı üniversite olduğu ve ülke, vasıfsız üniversite mezunu dolduğu içindir.

bu bahsedilen üniversitelerde okumanın anlamsızlığını anlatamadık hala. genç arkadaşlarım, ilk 10 üniversiteden birine girmediyseniz okumayınız. meslek edininiz. yoksa işsiz kalırsınız. olay çok açık ve net.

çok üzücü durum amma bunu avantaja dönüştürmek için kafa patlatmak lazım.başta benn olmak üzere üfff

ilk 10 sırada bulunan bir üniversiteden mezun değilim. kariyerime sektöründe ülkenin ikinci firmasında başladım. 1,5 yıl sonra sektörün lider firması teklif yaptı oraya geçtim. 3,5 yıl burada çalıştım. şimdi daha yeni globalleşmeye çalışan, gelişime açık bir firmaya geçtim. benzer sektör sayılır. oldukça iyi bir mevki ve ülke şartlarında güzel sayılacak bir maaşa.
ha aklıma gelmişken iyi bir öğrenci sayılmazdım. mezun oldum ama işte.
olay şu ki iş hayatı ve buranın kuralları, okulla pek alakalı değildir. evet iyi üniversitelerden mezun arkadaşlar oldukça zeki ve çalışkanlardır. bu onların artısıdır. ama bu artı sizin eksiniz değildir.
bu sebeple iş hayatınıza başlayınca disiplinli olun. yeni fikirlere ( kimden gelirse gelsin) açık olun. ve sorumluluk alın. korkmayın.
hepimizin iyi birer kariyeri olur umarım.

ülkemizde işsizlik çok büyük bir sorundur. gençlerin, işsizlik oranlarını düşürmek için açılan uyduruk okulların uyduruk bölümlerinde en az 4 yıl zaman öldürmesi de bu sorunu iyice büyütmektedir. dolayısıyla mesele sadece memlekette iş olmaması değil, mezunların çoğunun herhangi bir uzmanlığı olmamasıdır.
hukuk kendi işini yapma oranının en yüksek olduğu branşlardan biridir. yine de icra müdürü olabilmek için yıllarca uğraşan, ptt'de uzman yardımcısı olunca hayallerine kavuşan hukukçular var. bence, özel bilmem ne üniversitesinin hukuk fakültesini hem de dereceyle bitirip, hukuki bir meseleyi anlayabilmek için kitap okumak yerine youtube izleyen avukata bu işler bile fazla.

gereğinden fazla üniversite ve bölüm açılmasının getirdiği sorun. üniversite mezunu yerine kalifiye eleman yetiştirmemiz gerekiyor sanayi ve teknolojide atılım yapmalıyız. her yere üniversite açmak okumuş işsiz yetiştirmektir.

uzmanlık gerektiren her yerde malum partinin gençlik kollarına üye olan tipler dolduğu için bize yer kalmıyor. doğal olarak emek verip okuduğumuz okullardan çıkıp mesleğimize uygun bir yerde çalışamayıp, garson oluyoruz, kasiyer oluyoruz, hammal oluyoruz...

popülizmin eğitim sistemini s*kmesi sonucudur. somut karşılığa dönüşmeyen üniversite furyasından kim fayda kazandı? bu okullar yeniden yapılandırmacı bir eğitim verse toplum sorunlarına yönelik bilinç kazanıldı diyeceğim en azından o da yok. 10 k nüfuslu köye fakülte koyuldu neden? biz iş yaptık demek için ancak oradan çıkan mezunun da o üniversitenin de ülkenin servetine gram faydası yok.

özel okullara standardı iyiyse karşı değilim ama rizeye cizreye de üniversite açma be kardeşim.

103 yada 104 amiralin bildirisi kadar önemli olmayan mevzudur, iş bulmuşlar daha nolsun denilebilir, dikkat.

bulunan her apartmana açılan niteliksiz üniversiteler ve niteliksiz mezunlardan ötürü şaşırılmamalıdır. onun bunun torpili nedeni ile de nitelikli mezunlarımız harcanmaktadır. genel olarak türkiyede eğitim hayatı harcanmış bir ömür olarak görülebilir.

yakın tarihte, bulunduğu o görevden alınmış olsa dahi ; lise diploması bile sahte çıkan, eski bir güreşçinin, önce milletvekili, sonra, devletin bankasında yönetim kuruluna atandığı bir ülkede, pek önemsenmeyecek bir durumdur.

iibf mezunlarının kaderi.

her boş bulunan yere üniversite inşa edilmesi ile doğru orantılı artış

o değil de okurken de çalışıyoruz zaten. çalışmayla zorum yok, karşılığını alamamakla var. tolstoy'un da dediği gibi "biz her şeyimizi veriyoruz da neden kimse bize bir şey vermiyor?"

kanayan yara. simülasyonumuz için bunun dermanını bulan adını tarihe yazdırır.

bu sınıfa prekarya denir.

ona "üniversite diye kaktırılan apartmanların yarattığı hayalkırıklığı" demek lazım.

adam yozgat cemkürek üniversitesi işletme mezunu. ya nerede çalışacak?

üniversite diplomasına sahip insanları bile eğitimden ve eğitimli olmaktan soğutur.

her şehire mantar gibi üniversite dikmeselermiş o zaman.

geçenlerde memlekete gittim liseyi bitiren herkes bir bölüm kazanmış okuyor. bizim zamanımızda öyle değildi, kazanan kazanır, kazanamayan 1-2 sene daha dener olmazsa yoluna bakardı. şimdi herkes okuyor ve masabaşı bir iş hayal ediyor.

hepinize yetecek kadar masamız yok maalesef.

verimli bir istihdamınızın neden olmadığının göstergesidir.
o zaman yaşasın iş gücü bile denemeye gerek kalmaz
iş aramaktan sıkılan birey
son aşamasıdır.
artık para kazanayım da ne iş olsa yaparım mantığı ile ilk bulduğu asgari ücretle işe başlamasıdır.
artık parası da kalmamıştır ve ailesinin de durumu ortadadır. daha yazılacak şeyler varda içimi daha fazla darlamak istemiyorum.