tütün sarmak

bir apart olmadan yapamadığım şeydir. aynı zamanda öğrenciyken eve çıkınca mecbur kaldığım şeydir. lakin küba yla karıştırınca da bir hoş oluyordu.

el alışkanlığı sardığım sigaralar inceden kalına doğru gidiyor ve uc kısmını kapatıyordum, baktım adım çıkıyor sarmayı bıraktım, paket alıyorum.

tütün sarmak hiç kolay değil
teknikleri illaki vardır fakat ben bir türlü yapamadım . içini mi fazla koyuyorum kağıdı mı az tutuyorum bilmiyorum . 3 lü büyük yapmaya çalışıyorum ondan da olabilir .

bazı tanıdıklarımın yaptığı eylemdir.

burada yazılanların aksine onlar oldukça güzel ve zevkli olduğunu söylüyorlar. tütünden tütüne fark ediyor demekki.

sigarayı bırakmamın en büyük sebeplerinden biridir. abi, bir sigara paketi olmuş 15tl. öğrenciyim, alamıyorum kalitelisini. adıyaman tütünü de içe içe ciğerimiz söndü valla. sigarayı keyif için içen biri olarak keyiften çok azap çekiyordum, bırakıverdim valla ben de. adam gibisini içemiyorsam ne içeceğim arkadaş. içmesek ölmeyiz ya.

gerçekten sonunda sigarayı bırakmaya vesile olan eylemdir. 33 yıllık içici olan babam gelen zamlardan sonra tütüne döndü. aradan bir yıl geçtikten sonra da bırakacağını söyledi ve şuan neredeyse hiç içmiyor.
ama ben müptelasıyım orası ayrı.

köylerdeki yaşlı amcaları bana bir film şeridi gibi hatırlatan zihinsel imajdır. yaşlı elleriyle hayatlarının en zehirli eğlencelerini yavaş yavaş sararlar.

"fabrikada tütün sarar ağlar fabrikası kızı."şarkı sözünü aklıma getiren başlık.alpay'a aitti ama ben haramilerden sevmiştim.

duvara atalım patlarsa bırakırım bu mereti garantisi veririm. ancak çok uğraştırmalı teferruat çok o kadar zaman yok artık.

şu tütün yüzünden sararan parmaklarım her zaman sizinle uğraşmak zorundamıyım?

sigarayı içmeden haz vermeye başlar. arap kağıdının fazlalığını yırtmak ise seviyesi göstergesidir.

tek başına sarılanı makbüldür, sonra arkadaşlarla otururken '' bana da sarsana'' diye diye kendine sarmayı unutursun.

terapi.

nihayet popülerliğini kaybetti.

daha bir iki sene öncesine kadar gençler arasında "ben tütün sarıyorum abi" modası vardı.
tıpkı "ben çaya şeker atmıyorum" ve "ben tv izlemiyorum" modası gibi kimse sormadan bir anda dillendirilirdi. dehşet içinde izler, bununla neden övünüldüğünü anlamaya çalışırdık.

yakında "akrabalarımdan nefret ediyorum" modası da bitecek. bitecek göreceksiniz.

iğrenç, rezil bir şeymiş.
son zamlardan sonra deneyeyim diyerek hazır sarılmış aldım.
gidip küllükte kalanları yalasaydım, daha bir tatmin olurdum herhalde.
zam filan yalan , ben bildiğim şekilde devam ederim aga.
sigara sağlığa zararlıdır, tütün külliyen zararlıdır.

zenginlik fakirlikle ilgisi olmamakla birlikte ankara'da ben sadece karelias bulabiliyorum. eskiden pueblo ve van belle kullaniyordum orijinal.

kağıdına filtresine kadar siz sectiginiz için kendinize ideal sigarayı yaratmak mümkün. hatta çoğu arkadaşim coronaya rağmen bana sardiriyordu bir ara. sonuç olarak kaliteli malzeme ile keyifli bir aktivitedir.

tütün sarmak keyiflidir. kıyılmış iyi bir tütün ile sarmak gerekir.

gizeh marka kendinden yapışkanlı filtre vardır ve sarım keyfini ikiye katlar. sigaradan tütüne geçenlere önerim, organik kağıt denilen kahverengi kağıt değil, gizehin beyaz kağıdını tercih etmenizi öneririm.

tam da tütün sararken denk geldiğim başlık.

öncelikle her şeyini siz belirliyorsunuz, yani beğenmediğiniz bir tütün olursa başkasını almak, hatta elinizdeki beğenmediğiniz tütünü kendinizce modifiye edebilmeniz mümkün. daha çok nargile tütünleri için kullanılan hazır aroma spreyleri var, onları sıkıp farklı tatlar edinebiliyorsunuz. belli oranlarda alkolü spreyle tütüne sıkınca da güzel tatlar oluşuyor, internette bazı tariflere denk gelmek mümkün.

filtreyi tercihen aromalı ya da mentollü alabilirsiniz.

keza sarım şekli de önemli rol oynuyor. ben genellikle slim sarıyorum, fazla tütün baş ağrısı ve kötü tat yapıyor bazen. ayrıca ne miktarda tütün kullandığınız da önemli, bazıları tütünü biraz kurutup bolca koyarak içiyorken ben biraz daha yaş haldeyken azar azar sarıp içiyorum.

ayrıca belirtmem gerekir ki paketi ilk açtığınızda tütün fazla nemli olabilir, daha isli diyebileceğim farklı bir tat veriyor ilk başta ancak 1-2 gün sonra esas tadını almaya başlayınca aydınlanıyor insan. bunun yüzünden canım karelias paketini çöpe atıyordum az daha.

adam vazifesidir .

uğraşamayacağım ve hiçbir tütünü sevmediğim için 55 lira da olsa parliament reserve'ye devam edeceğim.

neye vermiyoruz ki bu paraları?