üç kız kardeş (dizi)

sıcak aile tablosu, şöyle minnoş, böyle tatlı diye pr'ının yapıldığını görmüştüm. tamamen izlemedim ama olanlardan haberdarım. bu mu sıcak aile tablosu? "kızımızı çok severiz biz" mesajı altında, zengin diye hiç tanımadığı biriyle evliliğe sürüklüyorlar. kocası açık açık "biz karı koca değiliz" diyor, hayatında başkası var zaten. yetmiyormuş gibi kaynanasından şiddet görüyor, susuyor falan. tam döneme uygun dizi... bu kitabı da dizi yapmayıverseydiniz.
edit: başroldeki kadın çene dolgusunu kime yaptırdıysa bir daha o doktora gitmesin. o kadar göze batıyor ki. botoks da var anladığım kadarıyla. dönem dizisine başrol yapmasaydınız bari.

dizi hali bır süredir piyasaya düşen iclal aydın kitabı.
kitabı okuyup, sevdim diye diziyi izlemeye başladım. başladım diye izlemeye devam ettim. kısır döngüye girdim sanırım.
neyse, dizi şu an çok hızlı gidiyor. baya hızlı. saniyorum üç kız kardeş'ten başlatıp, asıl kalbimin can mayası'yla devam edecekler.
kitabı okurken de diziyi izlerken de tek kızdığım ya da tek değil de en çok kızdığım kişi türkan. tamam nasıl ve neden evlenmiş olursan ol, baban var senin arkanda yahu, nasıl katlanırsın o somer'e ve annesine?

iclal aydın'ın aynı isimli kitabından uyarlanan dizi.
bu başlığa daha önce yazmıştım.
ben çok küçük yaşlardan beri iclal aydın okurum.
eskiden deneme türünde yazardı. imza gününde birebir konuşma imkanım oldu. meslek hayatında çok uzun bir süre geçtikten sonra roman yazmaya cesaret edebilmiş. bunu röportajlarında da çok sık dile getirir.
çok güzel okur yorumları alması kitabın dizi olarak çekilmesine vesile oldu.
bence kitabı gayet iyiydi ki zaten çok satarak bu kanıtlandı.
gelgelelim diziye tahammül edemiyorum. türkan'ı oynayan kız hiç doğal değil. sahneler gereksiz dozda dramatik. kitapla paralel işlenmeyen konular var.
bir de kitaba çerezlik yorum yapan arkadaşlar var. kendi görüşleri öyledir, saygım sonsuz. ama edebi dili bence hiç de çerezlik değil. olay örgüsünde basitlikler olabilir ama kelimeler cümleler gerçekten şairane. bazı duygular, hisler öylesine iyi ifade edilmiş ki işte tam da bu diyorsunuz. çok daha basit dilde yazılmış ünlü yazarların kitapları var. ben kitap bittiğinde eğer ağladıysam (o kadar kitap okudum, bu hiç başıma gelmedi) o kitaba çerez çıtır kitap diyemem.
diziyi hiç sevmedim.
kitap okumayı sevenlere kitabı tavsiye ederim.
ayşe kulinin tarzına biraz benziyor evet ama onun kitaplarından daha samimi bir dili var.

iclal aydinin klasik gelin-kaynana-zampara damat-pasif baba kurgusuna sahip kitabindan uyarlanan abuk dizi.oyuncular ayri alem,senaryo zaten insanin icini şişiriyor.kaynana cazgır,gelinle babasi ağlak.baba ikide bir kizimizi geri aliriz deyip duruyor papağan gibi.gelinin annesinin aval aval bakma huyu var.bu tip konulara sahip dizi-kitap ne varsa bizim millet sevdiğinden dolayi tutmustur hem kitap hem de dizi.ne bu kitabi yazana yazar,ne de bu dizide oynayana sanatci derim.kimse kusura bakmasin.

not:dönüş diye bir ismi ilk defa bu dizide gördüm.dönüş nedir ya?

ah türkan, ahh... hep de böyle şeyler, ailesinin prenseslerinin başına gelir.*

iclal aydın'ın, aynı adlı romanından uyarlanan, süreç film imzalı bir kanal d dizisi... dizinin her karesinde, süreç filmin başarısını görüyorsunuz. en son, 47. bölümü yayınlanmış ve salı günleri, ana haber bülteni sonrası yayınlanıyor.

bir dönem dizisi. cep telefonlarının hayatımıza yeni yeni girdiği, evlenmenin de, boşanmanın da insan hayatı ve toplum için oldukça önemli olduğu zamanlar...
üç kız kardeş ve aynı zamanda birbirlerinin en yakın arkadaşı da olan türkan, dönüş ve derya'yı, ailelerini ve başlarından geçenleri, bir aile sıcaklığıyla ele alıyor. çok içimizden...
sıkı takipçisi olamasam da, zaman zaman anneme eşlik ediyorum izlerken. güldürdüğü kadar ağlatıyor da...
ancak son bölümlerinde, kendini aştı. çünkü yansıtılan olaylarla kadının toplumdaki yeri, aşkın ve kadının konumu, kadından erkeğin ailesinin beklentileri, hayat gibi yansıtılıyor... tamam, bu kadar incelik yeter. artık spoiler:

dizi boyunca balıkesir ve izmir, en çok duyduğumuz iki şehir. onca gıcıklığına rağmen rüçhan, favorim. dizinin akıllısı... arkasından mustafa geliyor. iclal aydın'sa yani nesrin, kızların annesi olarak türkan'a olan tavrıyla izleyiciyi deli ediyor mu bilmem de, beni deli ediyor.

dizi magazinine gelecek olursak da bir dizi aşkı doğdu diziden, o da; özgü kaya ile eren ören arasında...

70'li yıllarda yayınlanan sürreal melodram filmi gibi senaryosu var. o yıllarda gösterime girmiş olsa fazla sırıtmaz. sevdiğine kavuşamayanlar başkası ile evleniyorlar, sonra dayanamayıp tekrar sevdiklerine kavuşuyorlar.