üniversite basılırken sözlükteki z kuşağının ne yaptığı sorunsalı
başlık "hüzün kovamayan beceriksiz kuş" tarafından 02.02.2021 00:22 tarihinde açılmıştır.
1.
üst edit:sözlük gündemi ile ilgili bir beklentiyle yazılmıştır,kimseye taş alıp koşun demiyoruz.
evet sevgili z kuşağı,
yıllarca hayalini kurduğunuz üniversitelerden biri tarihi anlar yaşıyor.
öncelikle bunun farkında mısınız?
arkadaşlarınız orada,sahi siz neredesiniz?
30 yaş üstü yazarları kovuyordu bazılarınız en son.
beğeni için espri kasmaya gelmeyin,30 yaşında bir sözlük ablası olarak üzerim.
edit: bi de bunlar var işte,elini taşın altına koyana laf mı ettik,ne kükrüyorsun?
edit2:sorumluluk kabul etmeyen sevgili gençler,gezi parkına katılan abileriniz,ablalarınız sizin gibi düşünmemiş iyi ki.
evet sevgili z kuşağı,
yıllarca hayalini kurduğunuz üniversitelerden biri tarihi anlar yaşıyor.
öncelikle bunun farkında mısınız?
arkadaşlarınız orada,sahi siz neredesiniz?
30 yaş üstü yazarları kovuyordu bazılarınız en son.
beğeni için espri kasmaya gelmeyin,30 yaşında bir sözlük ablası olarak üzerim.
edit: bi de bunlar var işte,elini taşın altına koyana laf mı ettik,ne kükrüyorsun?
edit2:sorumluluk kabul etmeyen sevgili gençler,gezi parkına katılan abileriniz,ablalarınız sizin gibi düşünmemiş iyi ki.
devamını gör...
2.
hep söylüyorum yine söyleyeceğim. biz yaptık z kuşağı dediğimiz pırlanta gibi taze zihni biz bulandırdık. her nesil bir önceki nesile göre şekillenir. darbe gören nesil apolitik nesiller görür savaş gören nesil asker çiftçisi olan nesil görür. bizse bencilliği nankörlüğü ve fırsatçılığı gösterip ilgisiz umursamaz bir nesil yarattık. yükledikte yükledik ne kadar gereksiz sorumluluk varsa. güya eğitim robotlaştırıyor ama evde itaat eden evlat olayının abartıldığı kimse fark etmiyor.
devamını gör...
3.
bu ülkede ses çıkarmanın ne olursa olsun bir işe yaramayacağını gözlemledim. ülkemizde insanların gelişeceğini düşünmüyorum şimdi kimse gelip bana yurdum türkiyem gibi duyarlar kasmasın ama cidden gerçek bu, bundan dolayı da ne yaparlarsa yapsınlar her türlü bastırılacaklar onlar için gerçekten çok üzülüyorum çünkü bir mücadele veriyorlar fakat bu mücadele sonucu başından belli olan bir mücadeleydi.
devamını gör...
4.
yüksek lisans yapıyor bazıları. dönemi 4.00 ortalamayla kapattılar hatta.
sabrediyorlar. dişlerini sıkıyorlar. yarın onlara ait çünkü, biliyorlar.
"eğer nehrin başında yeterince uzun süre beklerseniz, düşmanlarınızın cesetleri önünüze gelecektir."
sabrediyorlar. dişlerini sıkıyorlar. yarın onlara ait çünkü, biliyorlar.
"eğer nehrin başında yeterince uzun süre beklerseniz, düşmanlarınızın cesetleri önünüze gelecektir."
devamını gör...
5.
sokağa çıkma yasağına riayet ediyorlardır.
#21179 no'lu tanımın son cumlesinde aslında naptıklarına dair ipucu vermiştim.
#21179 no'lu tanımın son cumlesinde aslında naptıklarına dair ipucu vermiştim.
devamını gör...
6.
(bkz: 1 şubat 2021 boğaziçi üniversitesi olayları)
bu başlığı açıyordu. ama görüyordu ki kimsenin umrunda olmuyordu.
bu başlığı açıyordu. ama görüyordu ki kimsenin umrunda olmuyordu.
devamını gör...
7.
y kuşağı diye tabir ettiğiniz bizler ne yaptık ki, z kuşağından ne bekleyelim. söylediğiniz çocuklar 20 yaşının altında gençler. zaten şu sıralar sokağa çıkmaları bile yasak, anca günde 3-4 saatleri var. ayrıca korkuyor da olabilirler. hem kimse ne yapacağını da bilmiyor ki. biz ne yaptık sanki; sağda solda ona buna derdimizi anlatmaya çalıktık. anlayan zaten bizdendi, anlamayan desen ne desen ne anlayacak ne de dinleyecek, tayyip ne derse o'cular. velhasıl orda burda iki üç yazı yazdık falan filan. neyi değiştirdik?
şu kuşağı, bu takımlısı, bilmem neciler demeden bir kez birleşti bu toplum. bir kez "yeter" diye haykırdı. o da gezi'ydi. bir daha öyle bir birliktelik olmadıkça; parça parça 3-5 kişinin toplanmasıyla, birkaç tivitle, 3-5 sloganla bir yere varılmıyor. hükümet o günden bu güne iyice güçlendi. daha fazla tedbir alındı. adamlar iyice dediğim dedikleşti. yani olan oldu. öyle bir kuşakla falan düzelecek bir şey kalmadı ortada.
hem çocuklar ne yapsın ki, en fazla seçimlerde verir cevabını; tabi trafoya kedi falan girmezse. ellerinden başka ne gelir ki. madem sözlüğün abileri ablaları var - bu da fetocular gibi oldu- siz yol açacaksınız, z kuşağı peşinizden gelecek. büyükler yol gösterir dimi?
not: z kuşağı değil, sizlerin deyimiyle y kuşağı olan zat.
şu kuşağı, bu takımlısı, bilmem neciler demeden bir kez birleşti bu toplum. bir kez "yeter" diye haykırdı. o da gezi'ydi. bir daha öyle bir birliktelik olmadıkça; parça parça 3-5 kişinin toplanmasıyla, birkaç tivitle, 3-5 sloganla bir yere varılmıyor. hükümet o günden bu güne iyice güçlendi. daha fazla tedbir alındı. adamlar iyice dediğim dedikleşti. yani olan oldu. öyle bir kuşakla falan düzelecek bir şey kalmadı ortada.
hem çocuklar ne yapsın ki, en fazla seçimlerde verir cevabını; tabi trafoya kedi falan girmezse. ellerinden başka ne gelir ki. madem sözlüğün abileri ablaları var - bu da fetocular gibi oldu- siz yol açacaksınız, z kuşağı peşinizden gelecek. büyükler yol gösterir dimi?
not: z kuşağı değil, sizlerin deyimiyle y kuşağı olan zat.
devamını gör...
8.
üst edit: soru soruyorsunuz z kuşağı da cevaplıyor. kimsenin taş alıp koştuğu yok
öncelikle "sevgili sözlük ablası" sorularınıza z kuşağı adına cevap vereyim.
ilk sorunuz bence z kuşağı tamamıyla bunun farkında, arkadaşlarınız dediğiniz insanlar boğaziçi üniversitesinin bir mottosu olarak geri kalan tüm üniversite öğrencilerini kendilerinden uzaklaştırma kendilerini daha üstün görme politikasını senelerdir güttüğünden dolayı ve başka üniversitelerde okuyan z kuşağının, üniversite öğrencileri onların "seviyesinde" olamadığından onların böyle bir girişim yapmasına tepki veremiyorlar.
artı olarak hayali kurulan üniversitelerden biri olduğunu da pek düşünmemekteyim fakat bu konu hakkında bu entry altında çok fazla yazarak laf kalabalığı yapmama niyetindeyim.
sizlerin farkedemediği bazı şeyler var sanırım buna açıklık getirelim. ilk olarak boğaziçili öğrenciler bu hareketle hükümetin ekmeğine yağ bal ve kaymak sürmekte. siz melih bolu isimli şahısın boğaziçine atanmasının sonuçlarının önceden görülemeyeceğini düşünerek yanılıyorsunuz. planlanmış bu hamlenin boğaziçi öğrencilerini dehşete düşüreceği ve onları eylem yapmaya sevkedeceği önceden zaten belliydi.
bu hükümet fetö denilen paralel yapıdan çok şey öğrendi. bunlardan en önemlisi ise "itibarsızlaştır parçala bezdir ve yok et" mantığıydı. şu anda boğaziçinde yapılan olayların hükümetin ekmeğine yağ sürmesinin ana sebebi üniversite öğrencilerinin tamamının itibarsızlaştırılmaya çalışılması. lgbt, aşırı sol görüş ve üzerine gelen beklenmeyen ama aslında kabeyle alakasız olmasına rağmen kabe konusu süpriz yumurta gibi ellerine düştü ve bunu kullanmaktalar. gündemin ortasında insanların en çok konuştuğu konu bu ve ne yazık ki ülkedeki medya tamamen hükümetin ellerinde. medya yayın organları insanları manipüle ediyor aileleri boğaziçi üniversitesinden uzaklaştırıyor. sonuçta bu olaylarla birlikte bir çok öğrenciyi provokatif eylem yapma suçundan tutuklayacak sonrasında üzerine ekleyecekleri başka şeylerle istemedikleri mualif akademisyenleri üniversiteden uzaklaştırmaya sol cephenin kalesi olan bu üniversitenin gücünü uzun vadede yıkmaya çalışacaklar. erken seçim isteyen bir hükümetimiz yok farkındaysanız, önlerindeki üç sene içerisinde kendi oylarını sağlamlaştırıp dini hassasiyetleri de bu seçim çalışması için meze edecekler. melih bolu ne ilkti ne de son olacak olayların akabinde akademisyen istifaları dekan değişiklikleri ve sağ görüşün kör ama kafası çalışan çocuklarının boğaziçi üniversitesi üzerindeki etkilerini hep beraber göreceğiz.
artı olarak sanırım siz bu olayı anarşist düşman oldukları hükümetin politikasını dahi bilmeyen gençlerin değil. solcu, aydın gençlerin falan yaptığını düşünmektesiniz. z kuşağı dediğimiz insanların çoğunda böyle devrimcilik, aydınlık ilkesi falan bulunmadığını, bulunsa bile çöldeki vahalar kadar az rastlanıldığını da sanırım göremiyorsunuz. berlin duvarının yıkılmasıyla başlayan devrimciliğin ve sosyalizmin son halkaları ne yazık ki z kuşağında yok oldu efendim bilginize sunulur.
iyi geceler dilerim.
edit: bunu yazma sebebim olaya bir de farklı bakış açılarından bakabilmeyi göstermektir. kimseye hakaret etme veya hakir görme gibi bir düşüncem ve amacım yoktur. lütfen yanlış anlamayınız.
öncelikle "sevgili sözlük ablası" sorularınıza z kuşağı adına cevap vereyim.
ilk sorunuz bence z kuşağı tamamıyla bunun farkında, arkadaşlarınız dediğiniz insanlar boğaziçi üniversitesinin bir mottosu olarak geri kalan tüm üniversite öğrencilerini kendilerinden uzaklaştırma kendilerini daha üstün görme politikasını senelerdir güttüğünden dolayı ve başka üniversitelerde okuyan z kuşağının, üniversite öğrencileri onların "seviyesinde" olamadığından onların böyle bir girişim yapmasına tepki veremiyorlar.
artı olarak hayali kurulan üniversitelerden biri olduğunu da pek düşünmemekteyim fakat bu konu hakkında bu entry altında çok fazla yazarak laf kalabalığı yapmama niyetindeyim.
sizlerin farkedemediği bazı şeyler var sanırım buna açıklık getirelim. ilk olarak boğaziçili öğrenciler bu hareketle hükümetin ekmeğine yağ bal ve kaymak sürmekte. siz melih bolu isimli şahısın boğaziçine atanmasının sonuçlarının önceden görülemeyeceğini düşünerek yanılıyorsunuz. planlanmış bu hamlenin boğaziçi öğrencilerini dehşete düşüreceği ve onları eylem yapmaya sevkedeceği önceden zaten belliydi.
bu hükümet fetö denilen paralel yapıdan çok şey öğrendi. bunlardan en önemlisi ise "itibarsızlaştır parçala bezdir ve yok et" mantığıydı. şu anda boğaziçinde yapılan olayların hükümetin ekmeğine yağ sürmesinin ana sebebi üniversite öğrencilerinin tamamının itibarsızlaştırılmaya çalışılması. lgbt, aşırı sol görüş ve üzerine gelen beklenmeyen ama aslında kabeyle alakasız olmasına rağmen kabe konusu süpriz yumurta gibi ellerine düştü ve bunu kullanmaktalar. gündemin ortasında insanların en çok konuştuğu konu bu ve ne yazık ki ülkedeki medya tamamen hükümetin ellerinde. medya yayın organları insanları manipüle ediyor aileleri boğaziçi üniversitesinden uzaklaştırıyor. sonuçta bu olaylarla birlikte bir çok öğrenciyi provokatif eylem yapma suçundan tutuklayacak sonrasında üzerine ekleyecekleri başka şeylerle istemedikleri mualif akademisyenleri üniversiteden uzaklaştırmaya sol cephenin kalesi olan bu üniversitenin gücünü uzun vadede yıkmaya çalışacaklar. erken seçim isteyen bir hükümetimiz yok farkındaysanız, önlerindeki üç sene içerisinde kendi oylarını sağlamlaştırıp dini hassasiyetleri de bu seçim çalışması için meze edecekler. melih bolu ne ilkti ne de son olacak olayların akabinde akademisyen istifaları dekan değişiklikleri ve sağ görüşün kör ama kafası çalışan çocuklarının boğaziçi üniversitesi üzerindeki etkilerini hep beraber göreceğiz.
artı olarak sanırım siz bu olayı anarşist düşman oldukları hükümetin politikasını dahi bilmeyen gençlerin değil. solcu, aydın gençlerin falan yaptığını düşünmektesiniz. z kuşağı dediğimiz insanların çoğunda böyle devrimcilik, aydınlık ilkesi falan bulunmadığını, bulunsa bile çöldeki vahalar kadar az rastlanıldığını da sanırım göremiyorsunuz. berlin duvarının yıkılmasıyla başlayan devrimciliğin ve sosyalizmin son halkaları ne yazık ki z kuşağında yok oldu efendim bilginize sunulur.
iyi geceler dilerim.
edit: bunu yazma sebebim olaya bir de farklı bakış açılarından bakabilmeyi göstermektir. kimseye hakaret etme veya hakir görme gibi bir düşüncem ve amacım yoktur. lütfen yanlış anlamayınız.
devamını gör...
9.
normal olarak geri kalan herkesin yanındadır.
devamını gör...
10.
z kuşağının yapabileceği pek bir şey yok,çoğu (-18) resmi olarak eyleme katılma hakkına bile sahip değil.asıl eski mezunları ne yapıyor bu okulun sonuçta türkiyede kalan çoğu mezun ülkede kritik yerlerde ve bu okulun ekmeğini bolca yiyerek geldiler asıl minnet ve sadakat duyması gereken kesimi sorgulamıyorsunuzda çoluk çocuğu sorguluyorsunuz.
devamını gör...