1.
*
ümit yaşar oğuzcan şiiri
sen bilmezsin, paslı hançerdir yalnızlık
gelir, en can alacak yerimden vurur
sen bilmezsin, gecenin en uzak bir saatinde
bir böcek nasıl girer beynime, kımıldar durur?
devamını gör...
2.
belleğin kaçınılmaz intikamıdır.
devamını gör...
3.
unutmak kolayca gerçekleşebilseydi eğer zihnim bugün bu kadar gereksiz kalabalığa mahkum değildi.
devamını gör...
4.
unutan iyileşir.
devamını gör...
5.
gerçek bir ceza,
şöyle ki canınız çok yansa bile, unutabiliyorsanız bir zaman sonra bunu aşabilirsiniz.
lakin benim gibi unutamamak lanetine tutulursanız o canınızın yandığı günü yerli yersiz anımsar tekrar tekrar yaşarsınız.
unutabilmek, ferahlıktır.
unutamamak ise felaket.
şöyle ki canınız çok yansa bile, unutabiliyorsanız bir zaman sonra bunu aşabilirsiniz.
lakin benim gibi unutamamak lanetine tutulursanız o canınızın yandığı günü yerli yersiz anımsar tekrar tekrar yaşarsınız.
unutabilmek, ferahlıktır.
unutamamak ise felaket.
devamını gör...
6.
gayet normal bir durumdur. belleğimiz çooook büyük olduğu için yaşanılan bir çok şey (örtülü de olsa) bellekte durur. bir hatırlatıcı örtülü bellekten çıkıp belleğimize gelir. yani normal şartlarda herhangi bir bozukluk nörolojik bir problem yok ise insan beyninin bir olayı bir şeyi unutması pek de mümkün değildir. eğer bahsedilen unutamamak üzerinden acı çekmek ise bu da zamanla tesiri azalan bir şey. ancak zihninize hakim değilseniz, zihninizi terbiye etmemişseniz, sürekli rüminasyon yapıyorsanız acının tesiri artar kendi kendinize eziyet çektirmiş olursunuz. yani mevzu unutamamak değil sizin o olaya bakışınız ve ne yapıp ne yapmadığınız. ben size naçizane meditasyon ve zihin eğitimi öneririm.
devamını gör...
7.
beşer varlığının gelişmişlik seviyesi ile ilgili bir durumdur, ne kadar herhangi bir maddeye, kişiye olaya bağlanırsa ve kendi varlığı ile özdeşleştirirse o kadar sert deneyimler yaşamak zorunda kalır ve günlerce aylarca hatta yıllarca zihninde o konu çıkmayabilir..
o sebeple de öğrenmek, affetmek, kabullenmek gibi konuların üzerinde çalışma yapılması elzemdir, ihtiyaçtır..
o sebeple de öğrenmek, affetmek, kabullenmek gibi konuların üzerinde çalışma yapılması elzemdir, ihtiyaçtır..
devamını gör...
8.
aklıma düştü gözlerin
boynumu büktüm ağladım
elveda dediğin yerin
yanına çöktüm ağladımanılar gezdi kanımda
seni aradım yanımda
tesbih gibi her anımda
hasreti çektim ağladımher seven boyun eğmiş
ayrılık ne yaman şeymiş
gözden yaş dökmek neymiş
gözümü döktüm ağladımiçim garip gönlüm darda
gözlerim karşı duvarda
ben her akşam aynalarda
yüzüne baktım ağladım.
boynumu büktüm ağladım
elveda dediğin yerin
yanına çöktüm ağladımanılar gezdi kanımda
seni aradım yanımda
tesbih gibi her anımda
hasreti çektim ağladımher seven boyun eğmiş
ayrılık ne yaman şeymiş
gözden yaş dökmek neymiş
gözümü döktüm ağladımiçim garip gönlüm darda
gözlerim karşı duvarda
ben her akşam aynalarda
yüzüne baktım ağladım.
devamını gör...
9.
bir yerde okumuştum şöyle ki unutmak sözcüğü "un etmek" fiilinden türemiş yani un ufak etmekten geliyor unutmak. birini unutmak için un ufak etmek gerekiyor bütün haliyle unutamıyor hafıza
parça parça silip yok ediyor eğer bir şeyi unutamamışsanız henüz yeterli küçüklüğe gelememiş demektir
parça parça silip yok ediyor eğer bir şeyi unutamamışsanız henüz yeterli küçüklüğe gelememiş demektir
devamını gör...
10.
videosu ektedir.
devamını gör...
11.
unuttum desem de inanma sakın,
anılarla seni yazdım kalbime.
anılarla seni yazdım kalbime.
devamını gör...
12.
neden unutmaya çalışmak?
asıl soru bu olmalı. doğru şekilde yaşadıklarının yasını tutabilen insanlar asla yaşadıklarını unutmak istemezler.
kabullenmeyi bilmiyorsunuz ve kabullenemediğiniz şeyleri içinize sindiremediğiniz için, unutmaya çalışıyorsunuz. yaşadığınız acının yeterince yasını tutmadığınız için de unutamıyorsunuz daha fazla acının içine batıyorsunuz.
kendinize bunu yapmayı bırakın.
unutmak zorunda değilsiniz. bir dönem tercihiniz olan şeylerin getirilerini kabul edin, sahiplenin, yasınızı tutun ve acı değil anı olarak hayatınızın bir bölümünde olduğu gibi kalbinizde yeri olsun.
çünkü, neden olmasın?
asıl soru bu olmalı. doğru şekilde yaşadıklarının yasını tutabilen insanlar asla yaşadıklarını unutmak istemezler.
kabullenmeyi bilmiyorsunuz ve kabullenemediğiniz şeyleri içinize sindiremediğiniz için, unutmaya çalışıyorsunuz. yaşadığınız acının yeterince yasını tutmadığınız için de unutamıyorsunuz daha fazla acının içine batıyorsunuz.
kendinize bunu yapmayı bırakın.
unutmak zorunda değilsiniz. bir dönem tercihiniz olan şeylerin getirilerini kabul edin, sahiplenin, yasınızı tutun ve acı değil anı olarak hayatınızın bir bölümünde olduğu gibi kalbinizde yeri olsun.
çünkü, neden olmasın?
devamını gör...
13.
istesen de tam anlamıyla gerçekleşmiyor. en küçük detay bile yetiyor bir anı hatırlamaya.
barışık olmak daha kolay olur sanki.
barışık olmak daha kolay olur sanki.
devamını gör...
14.
hayatın insana verdiği en büyük ceza.
devamını gör...
15.
o gittiğinden beri ülkenin yarısının o isme sahip olması. bu haricinde bahar gelecek her yer papatyayla dolmayacak mı?
devamını gör...
16.
bir (bkz: pembe fili düşünme) olayı. unutmak istedikçe hatırlarsın. tıpkı, "az önce ne diyecektim ya unuttum bak" gibi, hatırlamak istedikçe gelmez aklına, başka işle uğraşmaya devam et şıp diye hatırlarsın. problem çözerken, çözümün sonradan aklına gelmesi gibidir aynı zamanda.
devamını gör...
17.
aslında hiçbir şeyi unutmuyoruz, unutmayı tercih ediyor gibi yapıyoruz ama bilinçaltımızda anı olarak kalıyor hepsi.
devamını gör...
18.
(bkz: lanet)
devamını gör...
19.
pazar pazar bırakmıyorsunuz iki mutlu olalım!
bakın gökyüzü ne güzel,pehh. iş güç olmuş yaşam enerjisi sömürme.*
devamını gör...
20.
hatırlayarak yaşamak boynumuzun borcu ama ölürdün unutmasan sözünü hafızamda canlandıran başlık.
dize matiz'in, filler ve çimen parçasından: *
mabel bu albümü çıkardığında ben çocuktum. evet evet ruhum çocuk, aradan geçen yıllara rağmen büyüdüm mü? evet, geçtiğimiz yıl büyüdüm. bu yıl yeniden büyümediğimi anladım. öyle söylediler. korku ve büyümek karıştırılır çoğu zaman. ve aradan hiç çıkmayan unutmak ağrısı... peki unutmak istiyor muyum? hayır. benlik algısında hiçbir hafıza kaybına tahammülüm yok. fakat kendiliğinden oluyor, kendiliğinden gelişiyor. birden bir bakıyorum bir fotoğraf karesine.. anısı yok. evet evet anısı yok. zihnimi yokluyorum, benliğimi zorluyorum ama yok. bu ne acı... aslında acı değil. unutamamak gibi bir algı logaritmasının karşısında belki de hiç acı değil...
benden alınan bir belleğin bir başkasına depolanması gibi bir şey bu.
bu bir unutmak ağrısı. ve o yüzden diyorum: hatırlayarak yaşamak boynumuzun borcu ama ölürdün unutmasan..
dize matiz'in, filler ve çimen parçasından: *
mabel bu albümü çıkardığında ben çocuktum. evet evet ruhum çocuk, aradan geçen yıllara rağmen büyüdüm mü? evet, geçtiğimiz yıl büyüdüm. bu yıl yeniden büyümediğimi anladım. öyle söylediler. korku ve büyümek karıştırılır çoğu zaman. ve aradan hiç çıkmayan unutmak ağrısı... peki unutmak istiyor muyum? hayır. benlik algısında hiçbir hafıza kaybına tahammülüm yok. fakat kendiliğinden oluyor, kendiliğinden gelişiyor. birden bir bakıyorum bir fotoğraf karesine.. anısı yok. evet evet anısı yok. zihnimi yokluyorum, benliğimi zorluyorum ama yok. bu ne acı... aslında acı değil. unutamamak gibi bir algı logaritmasının karşısında belki de hiç acı değil...
benden alınan bir belleğin bir başkasına depolanması gibi bir şey bu.
bu bir unutmak ağrısı. ve o yüzden diyorum: hatırlayarak yaşamak boynumuzun borcu ama ölürdün unutmasan..
devamını gör...