1.
bizans imparatorunun 10 ve 14.yüzyıllar arasındaki şahsi muhafız gücü. türkçede vareg, ingilizcede varangian, orijinal yunancasında varangoi (çoğul), varangon (tekil) olarak bilinir. ilk başlarda tamamen viking savaşçılarından oluşan birlik, zamanla sakson ve normanların katılımıyla değişmeye başlamış ve en sonunda tamamen britanya kökenli savaşçılara dönüşmüştür.
10. yüzyılda viking paralı askerler zaten pek çok savaşta bizans'a hizmet etmişler ve oldukça faydalı oldukları görülmüştü. büyük imparator bulgarkıran basileios ii döneminde kiev ruslarının* hıristiyan olup bizans'la ittifak kurmalarından sonra bizans'a gönderilen vikinglerden oluşturulan birlik, zaman içinde iskandivanya'dan da pek çok savaşçıyı cezbetti ve bu kez yağma için değil hizmet için akdeniz'e, miklagard dedikleri konstantinopolis'e indiler. imparatorun yabancı bir birliği koruma olarak tutmasının sebebi ise roma veraset kanunu'nun taa antik zamanlardan 15.yüzyıla kadar belirgin bir veraset sistemine sahip olmayışıdır. lejyonların desteğini alıp imparatoru deviren imparator olur, bu kadar basit. bu sebeple imparatorlar tamamen kendilerine bağlı bir güce sahip olmayı tercih etmişlerdi. hatta bu düşünce romanos iv diogenes tarafından bizzat pratikte tecrübe edildi; malazgirt savaşında vareglerle birlikte öncü birlik olarak ilerleyen romanos, ordunun başındaki doukas'ın savaşa dahil olmayıp kaçmasıyla yalnız kaldı ve türklere karşı yalnızca vareglerle birlikte savaştı. ileriki dönemlerde norman istilasından kaçan anglosaksonlar ve vikinglerin kuzenleri normanlar, gitgide varegler arasında artmaya başladı ve sonunda ne varegler arasında ne de dünyada viking kalmadı. ancak 15.yüzyılda hala vareglerin varlığını sürdürdüğü bilinmekte.
10. yüzyılda viking paralı askerler zaten pek çok savaşta bizans'a hizmet etmişler ve oldukça faydalı oldukları görülmüştü. büyük imparator bulgarkıran basileios ii döneminde kiev ruslarının* hıristiyan olup bizans'la ittifak kurmalarından sonra bizans'a gönderilen vikinglerden oluşturulan birlik, zaman içinde iskandivanya'dan da pek çok savaşçıyı cezbetti ve bu kez yağma için değil hizmet için akdeniz'e, miklagard dedikleri konstantinopolis'e indiler. imparatorun yabancı bir birliği koruma olarak tutmasının sebebi ise roma veraset kanunu'nun taa antik zamanlardan 15.yüzyıla kadar belirgin bir veraset sistemine sahip olmayışıdır. lejyonların desteğini alıp imparatoru deviren imparator olur, bu kadar basit. bu sebeple imparatorlar tamamen kendilerine bağlı bir güce sahip olmayı tercih etmişlerdi. hatta bu düşünce romanos iv diogenes tarafından bizzat pratikte tecrübe edildi; malazgirt savaşında vareglerle birlikte öncü birlik olarak ilerleyen romanos, ordunun başındaki doukas'ın savaşa dahil olmayıp kaçmasıyla yalnız kaldı ve türklere karşı yalnızca vareglerle birlikte savaştı. ileriki dönemlerde norman istilasından kaçan anglosaksonlar ve vikinglerin kuzenleri normanlar, gitgide varegler arasında artmaya başladı ve sonunda ne varegler arasında ne de dünyada viking kalmadı. ancak 15.yüzyılda hala vareglerin varlığını sürdürdüğü bilinmekte.
devamını gör...