weeping angel

doctor who dizisinin en tüyler ürpertici, kabuslara giren, heykellere bakış açısını değiştiren yaratığı. bizde ‘ağlayan melek ‘ olarak bilinir.

doctor who evreninde en kötü karakter dalekler olarak görülse de , en ürkütücü olanları kesinlikle bu meleklerdir. melek dediğime bakmayın, şeytan da bir melektir geyiğini yapayım. karabasan gibi bir şeydir bu yaratık. herhangi bir heykelin içine rahatlıkla girebilir. yani çocuk heykellerinin de içinde olabiliyor. ama biz genelde şu şekilde görüyoruz kendilerini:

foto kaynak: www.bilimkurgukulubu.com/te...

bu meleklerin ortamına girdiniz mi öyle kolay kurtulamıyorsunuz efendim. squid game’deki yeşil ışık-kırmızı ışık oyununa benzer bir performans sergilemeniz gerekiyor. yani meleğe baktığınızda inaktif oluyor; ama gözlerinizi kırpmaya görün, hemen harekete geçiyorlar. size dokunduklarında da, geçmişin hangi döneminde uyanacağınız belli değil. bir de sadece aynı ortamda olmanıza da gerek yok; video kaydında bile aynı kurallar geçerli. bir bölümünde bir hücrede kapatılan sevgili meleğimiz, video kaydından da yapacağını yapıyordu.

diyelim bir ortamda karşılaştınız bu meleklerle; size kurtulma yollarını şöyle tarif edebilirim:
önce bir besmele çekiyorsunuz*. yok efendim, önce gözünüzü bile kırpmayıp meleği gözünüzün önünden ayırmıyorsunuz. sonra bir ayna buluyorsunuz ve ona ayna tutuyorsunuz. kendi görüntüsünü görünce taş oluveriyor. bir diğer yöntem de, katakulliye getirip başka bir melekle göz göze gelmesini sağlıyorsunuz. tabi bu yöntemleri uygulamak kolay değil; çünkü zayıflıklarının farkındalar ve yüzlerini kapalı tutuyorlar.

bu yaratıkların nereden geldiği de belli değildir. evrenin yalnız kovboylarıdır. başka ırklarla ancak beslenme amaçlı yüz göz olurlar . evrenin başlangıcından beri var oldukları düşünülür.

tabi unutmadan, romantik gibi gelse de göz göze gelmeyin, yani gözlerinin içine bakmayın ve bir de öpüşmeyin efendim. niye öpeceksiniz ki zaten di mi? onlar öpmeyi farklı amaç için kullanıyorlar çünkü.

yaratıkla ilgili bildiklerim bu kadar. yeterince kabuslarıma girmişti kendileri. kalan özelliklerini de başka bir bilene aktarıyorum.

sıçırtan varlıklar.

çalıştığım yerde bir kaç tane bu heykelden vardı. ateist olmama rağmen bu heykellerden korkardım.

sevgili @karanliktakimum hemen o fotoğrafı kaldır lütfen! tüm sözlüğü tehlikeye atıyorsun, videoda yaptıklarının aynısı fotoğrafla da oluyor. meleğin imajı meleğin kendisinin gücüne sahiptir.

doctor who'nun en psikopat uzaylılarıdır. size dokunarak sizi geçmişe yollar, bu sırada açığa çıkan enerjiyle de beslenirler. siz de ailenizi ve sevdiklerinizi bir daha göremeden ölür gidersiniz.

doktor who'nun en akılda kalıcı ve ürkütücü bölümlerinden birisi * olan "blink"** bölümünün baş rol oyuncuları.

bölümü izledikten sonra uzunca bir süre istanbul arkeoloji müzesine gitmeyin. benden söylemesi. biraz gergin anlar yaşayabilirsiniz.

bir de ben bu bölümü hep neil gaiman'ın yazdığını düşünürdüm. tam onun kalemi. ancak yaratıcısı steven moffat imiş.

buradan kendisine saygılarımı iletiyor ve mümkünse görüşmeyelim diyorum.

hadi başlığı açtınız. buna eyvallah. o görselin orada ne işi var? yazıyı bitirene kadar resmen gözümü kırpamadım. ayıptır, günahtır, zulümdür. böyle şeyler yapmayınız sayın @karanliktakimum vallahi taş olursunuz. bu arada kökenleri bilinmemekle birlikte zaman lordları kadar eski bir ırk olduğu tahmin ediliyor. zaten doktor da bunu dile getirmişti. hep kötü yanlarından bahsedilmiş ama bunların çok güzel bir tarafı var; yastığa başlarını koydukları an uyuyabilirler. 300-400 yıl uyudukları rivayet edilir.

ayrıca çok zarif katiller bunlar. yani katil demek de ne kadar doğru olur bilemiyorum. netice olarak dalekler gibi imha iç güdüsü ile hareket etmiyorlar. sizi bir zaman dilimine sıkıştırıp yaşamanıza izin veriyorlar. * misal nefes alalım yeter diyen seçmen profili için biçilmiş kaftan, adamın/kadının zaten yaşamdan bir beklentisi yok. karnım doysun yeter diye bakıyor olaya. yaşamsal talepler asgari düzeyde. e hal böyle olunca, bir gelecek talebi bulunmayınca, ağlayan meleklerin bu abileri/ablaları ağlatması mümkün değil. ben o kafa yapısında olsam direkt gözlerinin içine bakar, sıkışacağım zaman dilimine paşa paşa giderim. zaten yaptıkları bu, yaşamlarında pek bir değişiklik olmaz. * yani ağlayan meleklerin sizi etkilemesi için yaşam içerisinde kendinizi konumlandırdığınız yer mühim. *

ayrıca bunların halden anlayanları da var. misal bazıları size seçim imkânı bile sunuyor. role iyi girer ve sağlam duygu sömürüsü yaparsanız istediğiniz zaman dilimine gitme şansınız var. vicdanlılar bence. yaratılışları sıkıntı. yani avcı olarak doğmuşlar. genetikleri böyle. vampirler gibi düşünmek lazım biraz. en azından diyaloğa açıklar. o yüzden daleklerden kötü oldukları fikrine katılmıyorum. hatta o fikri kınıyorum. kın kın kın. buyurun kınadım * bir de bu açıdan bakın olaya. bence seversiniz bu arkadaşları. * neyse işin latifesi bir kenara düşman başına. bu arada ağlayan melekleri izledikten sonra resim/heykel müzelerine gitmenizde fayda var. o mevzuya da katılmıyorum. mis gibi adrenalin olur. sanat ve gerilim. tadından yenmez. * amma çok muhalefet şerhi koydum yahu. çok ayıp. kendimi de kınıyorum şu an.