1.
bir prens charles, şimdiki ünvanı ile kral charles sözüdür.
bu cümleyi bizim dilimize " aşık olmak her ne anlama geliyorsa" diye çevirmek mümkün. yıllar önce duymuştum bu sözü. daha sonra mükemmel dizi the crown'ı izlerken tekrar rast geldim ve bir tanım yazmak istedim.
charles bu cümleyi bir röportaj esnasında söylüyor. bir sürü kamera önünde. yanında prenses diana. aslında neşeli bir sohbet gibi başlıyor. evlilikleri ile ilgili soruları cevaplıyor ikili. kraliyet düğünü herkesin merak ettiği bir konu olduğu için medya ganimet bulmuş gibi konunun üzerinde.
muhabirlerden biri aşk sorusu ile gelince prenses diana elbette eşine aşık olduğunu söylüyor. güzel bakıyor diana gelecekteki krala ama yanı soruya charles hesaplı ama aynı zamanda sinirli de görünen bir gülümseme ile cevap veriyor:
- whatever in love means.
o an önce sahte bir gülümseme takınmaya çalışan diana bunu başaramıyor ve boynunu bir yana eğip yere bakıyor. sonra yüzündeki pişmanlık ve hayal kırıklığı ayan beyan ortaya çıkıyor.
kraliyet ailesi ve diğer tüm hanedan mensupları için tavrın belli. kıçlarını bala bandırıp saraydan saraya koşan görgüsüz asalaklar benim empati menzilim dışındalar.
ama bu an çok insani bir andı. insanın aşık olduğu kişiden böyle bir cümle duyması, hem de yalnız başına değil bütün dünya ile birlikte duyması müthiş acı verir sanırım.
aşkın ne anlama geldiğini bilen bir insan sizin aşkınızı anlamsız buluyorsa taç ve taht da anlamını yitirir.
bu cümleyi bizim dilimize " aşık olmak her ne anlama geliyorsa" diye çevirmek mümkün. yıllar önce duymuştum bu sözü. daha sonra mükemmel dizi the crown'ı izlerken tekrar rast geldim ve bir tanım yazmak istedim.
charles bu cümleyi bir röportaj esnasında söylüyor. bir sürü kamera önünde. yanında prenses diana. aslında neşeli bir sohbet gibi başlıyor. evlilikleri ile ilgili soruları cevaplıyor ikili. kraliyet düğünü herkesin merak ettiği bir konu olduğu için medya ganimet bulmuş gibi konunun üzerinde.
muhabirlerden biri aşk sorusu ile gelince prenses diana elbette eşine aşık olduğunu söylüyor. güzel bakıyor diana gelecekteki krala ama yanı soruya charles hesaplı ama aynı zamanda sinirli de görünen bir gülümseme ile cevap veriyor:
- whatever in love means.
o an önce sahte bir gülümseme takınmaya çalışan diana bunu başaramıyor ve boynunu bir yana eğip yere bakıyor. sonra yüzündeki pişmanlık ve hayal kırıklığı ayan beyan ortaya çıkıyor.
kraliyet ailesi ve diğer tüm hanedan mensupları için tavrın belli. kıçlarını bala bandırıp saraydan saraya koşan görgüsüz asalaklar benim empati menzilim dışındalar.
ama bu an çok insani bir andı. insanın aşık olduğu kişiden böyle bir cümle duyması, hem de yalnız başına değil bütün dünya ile birlikte duyması müthiş acı verir sanırım.
aşkın ne anlama geldiğini bilen bir insan sizin aşkınızı anlamsız buluyorsa taç ve taht da anlamını yitirir.
devamını gör...
2.
karşılıksız aşk .
ne kadar kötü...
ne kadar kötü...
devamını gör...