1.
çin devlet başkanı xi'ye benzetilip mizah konusu yapılınca çin'de aforoz edilen sevimli ayı.
devamını gör...
2.
bağımlılık temsili ayıdır . kafasını güzelleştirmek için bal yer.
devamını gör...
3.
görüşü flu olan ayıdır.
devamını gör...
4.
nedenini bilmiyorum ama pooh ile özel bi bağım var.
üniversitede arkadaşlarım da tişörtüm hep yukarıya çıkıp göbeğimi açtığı için winnie the pooh diyodu bana. sevmiştim.
üniversitede arkadaşlarım da tişörtüm hep yukarıya çıkıp göbeğimi açtığı için winnie the pooh diyodu bana. sevmiştim.
devamını gör...
5.
"aşk sevdiğin kişinin mutluluğuğuna yer açmak için birkaç adım geri gitmektir, hatta belki daha fazla!" demiş olan aptal yaşlı ayıdır
devamını gör...
6.
kendisi benim en yakın arkadaşım olur . çocukluktan beri düzgün kalıcı arkadaşlıkları olmayan benim hep yanımda olan ve dünya yansa bile bir bölümünü izleyip bütün dertlerimden kurtulduğum güzel sevimli arkadaşlarım tavşanla pek anlaşamayız dağınığım diye bana hep kızar christopher robinide ben sevmem ama özellikle tigger piglet ve winnie ile çok iyi anlaşırız.
devamını gör...
7.
gizli satanisttir.
devamını gör...
8.
bir ara karakterlerini teker teker çizmiştim en azından resim yapabiliyorum
devamını gör...
9.
piglet o kadar küçük domuz mu olur be.
devamını gör...
10.
balı sevdiren çizgi film.
devamını gör...
11.
çin'in başındaki jinping denen elemanın inanılmaz benzediği hayali çizgi karakter.
çin de bu yüzden yasaklandı lan bu.
çin de bu yüzden yasaklandı lan bu.
devamını gör...
12.
13.
her yaş için izlemesi keyifli çizgi film.
devamını gör...
14.
nick im pikachu olmasa yerine yazmak isteyeceğim çizgi karakter ehehehe
devamını gör...
15.
hepsinin psikolojide bir hastalığı olan çizgi film.
devamını gör...
16.
arkasındaki gerçeği öğrenince üzücü bir çizgi film. christopher robin gerçekten yaşamış bir çocuktur. babası çocuk kitapları yazar ve çocuğunun oyuncak ayısı ve onun yaşadıklarını istismar ederek bu ünlü kitabı yazar. çocuğuyla vakit bile geçirmez, ona sevgi göstermez. yıllar içinde tüm dünya tarafından bilinen bu hikayenin memnun etmediği en önemli kişi o küçük çocuktur.
devamını gör...
17.
devamını gör...
18.
çocukluğumun en sevdiğim çizgi filmiydi ve şu an yazarken bile gözlerim doluyor. en iyi arkadaşlarımdı onlar benim, en güzide çocukluk kahramanlarımdı. winnie'nin saflığı, hayatı umursamayan bilinçli aptallığı ve boğazına düşkünlüğü, tiger'in zıpkınlığı, enerji dolu perspektifi ve hiperaktif eylemleri, piglet'in savunmasız yavrucak modeli ve sadık dostluğu, tavşan'ın obsesif tutumları, eeyore'in depresif ruh hali ve bilgeliği hala içimi ısıtır ve hüzünlendirir beni anımsadıkça.
şimdiki çocukların, bu harikulade çizgi diziden mahrum kalmaları gerçekten içler acısı.
"çişimiz tuvalette, kakamız tuvalette, götümüz klozette" gibi mottolarla sözde didaktik bir bilinç uyandırdığını sanan acınası sözde yapımcılar... insan, ekseriyetle hep güzel günleri hatırladıkça hüzünlenir. benim gibi 90'lar jenerasyonuna ilişkin olanlarınız bunu iyi bilir. ne acıdır ki zamane çocuklarının, ileride yad edip hüzünlenecekleri zamanları hemen hemen hiç yoktur.
sevdiğim konular üzerine gevezelik etmekten hiç çekinmem. hatta şarkısı bile aklımdadır winnie the pooh'un.
" hadi uyan, katıl bizlere, burada tüm dostların
o tüylü ve tombul sever onu herkes
o dostun, winnie dostunuz
eğlenir hep bal arılarıyla
dostum winnie hep burda
koşar zıplar o hep, tırmanır her yere
eğlence (uh uh) hep (uh uh) bizde (uh uh) biz (uh uh) maceracıyız (uh uh)
serüven çoktur bizde
ıssız (aaaa) yerlerde (aaa) evde (aaa) kimse (aa) yokken
bir dosta güvenmek çok güzel bir şey
oo dostun, winnie dostunuz
nereye gitsen oo beni de götür
winnie hep benimle kaaal
yalnız sen ve ben, hep beraber
winnie dostuuuuum"
bu arada alan alexander milne'nin kurguladığı bir karakterdir winnie. oğlu christopher robin'e anlatma adına kaleme almıştır bu arada hikayeyi. chris'in de bir oyuncak ayısı vardır ve ondan esinlenmiştir. gerçek hikayesi de çevirisi aslı idil kaynar'a ait olan şu yazıdadır:
"ingiltere’nin birmingham şehrinde doğan harry colebourn hayvanları çok severdi. on sekiz yaşındayken veteriner cerrahı olmak için kanada’ya göç etti. ontario veterinerlik koleji’nden mezun olduktan sonra ziraat alanında çalışmak için winnipeg’e yerleşti. ı. dünya savaşı’nda askerlik yaparken white river’da verilen mola sırasında colebourn bir ayı yavrusunu kucağına aldı. bu sırada tuzağı kuran kişi, annesini öldürdüğünü ancak yavruya kıyamadığını anlatıyordu. ele geçirilen ayı yavrusu asker colebourn’un kalbine dokundu ve yavruyu satın alarak ona winnipeg ismini koydu. askerlik eğitimi süresince “winnie” lakabıyla çağırılan ayı, güvenilirliğini kanıtladı. harry onu elma ve süt-mısır şurubu karışımlarıyla ödüllendirerek eğitti. winnie onu bir köpek yavrusu gibi takip ediyordu. zamanla winnie birliğin maskotu oldu.
ekim ayı başlarında winnie ile birlikte ingiltere’ye döndü. salisbury plain’de yedi haftalık eğitimden geçtikten sonra cepheye çağırıldı, bu yüzden winnie’yi londra hayvanat bahçesi’ne bırakmak zorunda kaldı. winnie ile vedalaşmadan önce ona, savaş bittikten sonra onu kanada’ya geri götüreceğine dair söz verdi. savaşın yalnızca birkaç ay süreceğini düşünmesine rağmen savaş bitmek bilmiyordu. ı. dünya savaşı süresince birçok korkunç katliama şahit oldu. colebourn ve kanada kraliyet ordusu veteriner birliği'nin diğer üyeleri, askerleri hastalıklardan koruyarak, kurşun ve şarapnel yaralarını tedavi ederek orduya hayati bir hizmette bulundu.
bulduğu her fırsatta winnie’yi yeni evinde ziyaret etti. winnie büyümesine rağmen hâlâ sevgi dolu bir canlıydı. işletmenin görevlisi ernest sceales’e göre winnie oranın en iyi huylu ve evcil ayısıydı. 1918’de silahlar nihayet sustuğunda colebourn winnie ile bir araya geldi, ancak verdiği söze rağmen winnie’yi kanada’ya götüremiyordu. winnie artık kendisine değil londra’ya aitti. böylece winnie’ye veda ederek winnipeg’e geri döndü ve evinin yakınlarında hayvanları tedavi eden bir hastane kurdu.
winnie’nin hayranları arasında, babasına onu hayvanat bahçesine götürsün diye sık sık yalvaran christopher robin milne adında bir çocuk bulunuyordu. yazar a.a. milne’nin çocuğu christopher robin bu ayıyı öylesine seviyordu ki oyuncak ayısının ismini winnie the pooh’ya çevirmişti: en sevdiği ayının ve sabahları beslediği kuğunun adlarının karışımı.
christopher robin’in diğer oyuncakları, yani piglet, eeyore, kanha, roo ve tigger babasının en akılda kalan eserlerini yaratmasında ilham kaynağı oldu. a.a. milne 1924’te biz çok gençken adlı çocuk şiir kitabını yayımlayarak winnie the pooh’yu hayata geçirdi. iki yıl sonra oğlunun en sevdiği ayının kahramanı olduğu öyküleri yayımladı. colebourn gibi milne de ı. dünya savaşı’nda savaşmıştı ve savaşın dehşetinden kaçmak için yüz dönüm ormanı’nın ona verdiği huzura fazlasıyla ihtiyacı vardı.
milne’nin kitaplarının başarısı winnie’yi hiç olmadığı kadar ünlü yaptı. yirmi yaşındayken öldüğü haberi bütün dünyaya yayıldı. kafatası kraliyet cerrahlar koleji'ne gönderildi. colebourn’un winnie’nin ellerini tuttuğu heykeli hem londra hayvanat bahçesi’nde hem de assiniboine park’da bulunuyor.
ve son olarak şu cümleyle bitirelim: ""hayal kurduğumuz sürece birbirimizden ayrı kalmayız. eğer birbirimizin hayallerindeysek, her zaman beraberiz." – winnie
şimdiki çocukların, bu harikulade çizgi diziden mahrum kalmaları gerçekten içler acısı.
"çişimiz tuvalette, kakamız tuvalette, götümüz klozette" gibi mottolarla sözde didaktik bir bilinç uyandırdığını sanan acınası sözde yapımcılar... insan, ekseriyetle hep güzel günleri hatırladıkça hüzünlenir. benim gibi 90'lar jenerasyonuna ilişkin olanlarınız bunu iyi bilir. ne acıdır ki zamane çocuklarının, ileride yad edip hüzünlenecekleri zamanları hemen hemen hiç yoktur.
sevdiğim konular üzerine gevezelik etmekten hiç çekinmem. hatta şarkısı bile aklımdadır winnie the pooh'un.
" hadi uyan, katıl bizlere, burada tüm dostların
o tüylü ve tombul sever onu herkes
o dostun, winnie dostunuz
eğlenir hep bal arılarıyla
dostum winnie hep burda
koşar zıplar o hep, tırmanır her yere
eğlence (uh uh) hep (uh uh) bizde (uh uh) biz (uh uh) maceracıyız (uh uh)
serüven çoktur bizde
ıssız (aaaa) yerlerde (aaa) evde (aaa) kimse (aa) yokken
bir dosta güvenmek çok güzel bir şey
oo dostun, winnie dostunuz
nereye gitsen oo beni de götür
winnie hep benimle kaaal
yalnız sen ve ben, hep beraber
winnie dostuuuuum"
bu arada alan alexander milne'nin kurguladığı bir karakterdir winnie. oğlu christopher robin'e anlatma adına kaleme almıştır bu arada hikayeyi. chris'in de bir oyuncak ayısı vardır ve ondan esinlenmiştir. gerçek hikayesi de çevirisi aslı idil kaynar'a ait olan şu yazıdadır:
"ingiltere’nin birmingham şehrinde doğan harry colebourn hayvanları çok severdi. on sekiz yaşındayken veteriner cerrahı olmak için kanada’ya göç etti. ontario veterinerlik koleji’nden mezun olduktan sonra ziraat alanında çalışmak için winnipeg’e yerleşti. ı. dünya savaşı’nda askerlik yaparken white river’da verilen mola sırasında colebourn bir ayı yavrusunu kucağına aldı. bu sırada tuzağı kuran kişi, annesini öldürdüğünü ancak yavruya kıyamadığını anlatıyordu. ele geçirilen ayı yavrusu asker colebourn’un kalbine dokundu ve yavruyu satın alarak ona winnipeg ismini koydu. askerlik eğitimi süresince “winnie” lakabıyla çağırılan ayı, güvenilirliğini kanıtladı. harry onu elma ve süt-mısır şurubu karışımlarıyla ödüllendirerek eğitti. winnie onu bir köpek yavrusu gibi takip ediyordu. zamanla winnie birliğin maskotu oldu.
ekim ayı başlarında winnie ile birlikte ingiltere’ye döndü. salisbury plain’de yedi haftalık eğitimden geçtikten sonra cepheye çağırıldı, bu yüzden winnie’yi londra hayvanat bahçesi’ne bırakmak zorunda kaldı. winnie ile vedalaşmadan önce ona, savaş bittikten sonra onu kanada’ya geri götüreceğine dair söz verdi. savaşın yalnızca birkaç ay süreceğini düşünmesine rağmen savaş bitmek bilmiyordu. ı. dünya savaşı süresince birçok korkunç katliama şahit oldu. colebourn ve kanada kraliyet ordusu veteriner birliği'nin diğer üyeleri, askerleri hastalıklardan koruyarak, kurşun ve şarapnel yaralarını tedavi ederek orduya hayati bir hizmette bulundu.
bulduğu her fırsatta winnie’yi yeni evinde ziyaret etti. winnie büyümesine rağmen hâlâ sevgi dolu bir canlıydı. işletmenin görevlisi ernest sceales’e göre winnie oranın en iyi huylu ve evcil ayısıydı. 1918’de silahlar nihayet sustuğunda colebourn winnie ile bir araya geldi, ancak verdiği söze rağmen winnie’yi kanada’ya götüremiyordu. winnie artık kendisine değil londra’ya aitti. böylece winnie’ye veda ederek winnipeg’e geri döndü ve evinin yakınlarında hayvanları tedavi eden bir hastane kurdu.
winnie’nin hayranları arasında, babasına onu hayvanat bahçesine götürsün diye sık sık yalvaran christopher robin milne adında bir çocuk bulunuyordu. yazar a.a. milne’nin çocuğu christopher robin bu ayıyı öylesine seviyordu ki oyuncak ayısının ismini winnie the pooh’ya çevirmişti: en sevdiği ayının ve sabahları beslediği kuğunun adlarının karışımı.
christopher robin’in diğer oyuncakları, yani piglet, eeyore, kanha, roo ve tigger babasının en akılda kalan eserlerini yaratmasında ilham kaynağı oldu. a.a. milne 1924’te biz çok gençken adlı çocuk şiir kitabını yayımlayarak winnie the pooh’yu hayata geçirdi. iki yıl sonra oğlunun en sevdiği ayının kahramanı olduğu öyküleri yayımladı. colebourn gibi milne de ı. dünya savaşı’nda savaşmıştı ve savaşın dehşetinden kaçmak için yüz dönüm ormanı’nın ona verdiği huzura fazlasıyla ihtiyacı vardı.
milne’nin kitaplarının başarısı winnie’yi hiç olmadığı kadar ünlü yaptı. yirmi yaşındayken öldüğü haberi bütün dünyaya yayıldı. kafatası kraliyet cerrahlar koleji'ne gönderildi. colebourn’un winnie’nin ellerini tuttuğu heykeli hem londra hayvanat bahçesi’nde hem de assiniboine park’da bulunuyor.
ve son olarak şu cümleyle bitirelim: ""hayal kurduğumuz sürece birbirimizden ayrı kalmayız. eğer birbirimizin hayallerindeysek, her zaman beraberiz." – winnie
devamını gör...
19.
20.