yağmurlu günü evde geçirmek

12 aralık 2021 aktivitesidir.

dışarıda üşüyerek geçirilmesinden katbekat iyidir evde o çok sevdiğin ölmüş şairin şiirlerini okuyarak, odanın düzenini değiştirerek, üç yıldır bir kez bile aksatmadığın radyo programını dinleyerek, dolapları düzenleyerek, kedinle vakit geçirerek, sözlükte yazarak, iki aydır eline alamadığın dergiyi okuyarak *, en sevdiğin kupanda sıcak bir şeyler içerek, sadece durup düşünerek geçirmek.

huzurun benim için diğer bir tanımıdır.

yağmur hangi mevsimde yağıyor ona bakarım. buz gibi soğuk kış günü deyse lüzumsuz olabilir dışarı çıkmak ama yaz yağmuruysa, bahar yağmuruysa o kokuyu içine çekebilmek için dışarı çıkmayı tercih ederim.

aslında çılgınlar gibi ıslanmak zorunda kalınca ıslanmak hiç de romantik değil ömer kusura bakma. evde oturmak bir tercihse mükemmel, zorunluluk ise sıkıcı tabi orası ayrı.

çok şahanedir. hele bir de o esnada sıcacık kahve yapmışsanız kendinize tadından yenmez valla ha. şahsen ben yağmurlu, karlı havaları seviyorum, soğuk biri miyim onu hiç bilmiyorum ama bu havalar çok fena azizim, insanın yaşama isteğini arttırıyor. maşallah.

güzel bir evim olsa kesinlikle isteyeceğim olay. izlerim manzarayı pencereden elimde kahvem.

çalışan kişi için lükstür. çalışmayan kişi için ise sıradan.

tiril tiril giyinirsiniz, hanım arkadaşlarım özenle makyajını yapar, saçlarını şekillendirir. sonra işe gitmek için evden çıkar. işe vardığında, bozulmuş saçlar, benim gibi yürüyorlarsa paçalar çamur, akmış makyajla işe varırlar ki, haliyle onlar yağmurlu havanın romantizmini yapamazlar.

ama evde olan kişi için, eğer bahar yağmuru değilse, evde oturur, sıcacık içeceğini alır eline, battaniyesine sarılır, ne yapmak istiyorsa onu yapar. yağmur için yapılan romantizm evde yapılır zannımca.

iş yerinde geçirmek kadar kötü değildir.

dışarıda olmak daha iyidir ama ben evdeyim. güzel güzel aldım battaniyemi üzerime. yağmur damlalarının tavanıma damlamasını dinleyerek kitap okuyorum. kahve de yaparım birazdan. değme keyfime.

evdeyken yağmurun başka başka seslerini duyuyoruz. pencerelerde, çatılarda, arabaların su birikintisinden her geçişinde duyuluyor bu ses. şehrin gürültüsünü bastırıyor bazen de ona karışıyor. şehirden uzak yerlerde daha da güzel dinlemek. çinkoya düşen yağmur, hele de kuvvetliyse tüm sesleri bastırıyor.

bizim yaylada bir damla yağmur düşse elektrik gider mesela. havanın bozması, yağmurun yaklaşması demek; aynı zamanda mumları hazır etmek demektir. ihtiyaç duymadığım sürece bu durum beni hiç rahatsız etmez, aksine mutlu eder.

keyif düşkünü insanın miskinlik aktivitesidir.

kime, nerede, ne şekilde yaptığımı bilmediğim sadakayı düşünürüm. keşke her yağmurlu ve karlı günüm evimde, elimde de bir kupa saleple geçer.

hele de yatakta tembellik yaparken daha bir harika olur

önemli bir iş yoksa evde oturmak daha mantıklıdır zaten internet var sıkılmazsınız.

şahsım adına pek mümkün değildir. bırak yağmuru gökten meteor yağsa yine kalkıp işe gidiyorum.

film izlerken, pencereye düşen damlaların sesini duyup filme ara vermek ve kahve içerken yağmuru seyretmek. bu hissi kelimelere döksem de yaşayandan daha iyi kimse anlamaz.