yakup kadri karaosmanoğlu

roman ve öykü alanında gerçekçi tutumuyla bilinen yazar, osmanlı devleti'nin yıkılış dönemi ile türkiye cumhuriyeti'nin kuruluş dönemini iyi bir gözlemci olarak kaleme alırken "kiralık konak, yaban, nur baba bir serencam, ankara" gibi eserleriyle tanınmıştır.

27 mart 1889 mısır kahire doğumlu, türk edebiyatı'nın önemli yazarlarından biri.

önce fecr-i ati topluluğuna katılan, daha sonrasında ise millî edebiyat anlayışını benimsemiş ve cumhuriyet dönemi'nde de eser veren yazarımızdır.

kadro dergisinin yazarlarından biridir. kadro dergisi sanatla politikayı birleştirmek için çıkarılmıştır. aynı zamanda ulus gazetesi'nin de başyazarlığını yapmıştır.

şiir, öykü, makale, eleşiri vb. gibi farklı türlerde de eser verse de romanları daha çok ses getirmiştir.
eserleri önemlidir çünkü eserlerinde türk halkının tanzimat döneminden cumhuriyet'e kadar geçirdiği değişimleri işlemiştir.

eserlerinin çoğunu okumuş veya okumasanız da eminim duymuşsunuzdur. bazı önemli eserleri:
-roman türünde: kiralık konak, nur baba, hüküm gecesi, sodom ve gomore, yaban, ankara, bir sürgün, panorama 1 - panorama 2, hep o şarkı
- hikâye türünde: bir serencâm
- anı türünde: zoraki diplomat
- mensur şiir türünde: erenlerin bağından, okun ucundan.

edebiyatımıza katkıları tartışılamaz yazarımız 1974 yılında ankara'da hayata gözlerini yummuştur. naaşı istanbul'da yahya efendi mezarlığı'nda bulunmaktadır.

kaynakça: hasan kurt ve arkadaşları, yayın denizi, tek edebiyat, sayfa: 330.

yaban' a atılan edebiyatçı.

yaban romanındaki üzerinden 100 yıl geçmiş gözlemleri, anadolu'nun ilkelliğine dair bugün bile kutsanan cehaleti anlatan tespitleri halen güncelliğini korumaktadır.

şu anda mağara ve sağanak piyeslerini incelediğim yazardır.

yaban romanındaki anadolu insanına dair yaptığı psikolojik ve sosyolojik gözlemleri bugün de geçerli olan edebiyatçı.

fecri ati edebiyat topluluğunun kurucularından olan önemli bir yazar. edebiyat sahnesine çıkışı roman ile başlamış. inönü zaferi sonrası falih rıfkı atay ile birlikte izmir'de atatürk'ü ziyaret ettikleri gün kaderi değişmiş. artık atatürk'ün sofrasında sofra takımı kadar değerli bir demirbaş olmuştur.

kitaplarından çok ismi güzel olan yazardır.

kiralık konak isimli kitabına başlayıp başlayıp yarım bıraktığım yazar... dönemin tufeyli yaşamını anlatacağım diye biraz müstehcene kaçtığı için bence 100 temel eser içerisinde çocuklara okutulmaması gerekli diye düşünüyorum. en azından öğretmenlerin bilinçli olup, kitap listesi hazırlarken okumadıkları kitabı listeye almamaları lazımdı... bilinçsiz ve hatta görgüsüz ortaokul türkçe hocam yüzünden uzunca bir süre kitabın iğrençliğinin etkisinden çıkamadım. 12-13 yaşında bir çocuk için çok fazla gereksiz öge barındırıyor.... bu nedenle y. karaosmanoğlu, benim çocukluk anlarımda güzel bir yere sahip değil.. dileyen büyüyünce de okur, 100 temel eser diye çocuk beyinlere dayatmamak lazım...

yaban ve ankara kitapları dönemin analizi niteliğindeki değerli eserlerdir. özellikle ankara kitabı bir başkentin doğuşu ve cumhuriyetin kuruluşu gibi konuların anlaşılması açısından önemlidir.

yaban kitabından bir alıntı bırakalım şuraya.*

"-biliyorum beyim sen de onlardansın emme.
+onlar kim?
-aha, kemal paşa'dan yana olanlar...
+insan türk olur da, nasıl kemal paşa'dan yana olmaz?"

yaban romanında kendini yabancı olduğu bir köye kabul ettirebilme çabası vardır. burada oldukça realist bi bakış açısı görülmektedir. zira köy toplumu geri bırakılmıştır. aslında koylulere cahil oldukları için kızsa da kendisini ve diğer aydınları suclamaktadır. neden bu insanları yetistiremediklerini, geri bırakıldıklarına değinir. yakup kadri'nin bence en guzel romanlarındandır. tavsiye ederim.

kahire’de doğdu. mısır’da jön türklerle içli dışlı oldu. birbirinin tersi olan fecr-i ati’de de servet-i fünun’da da yazdı. fransız ve isviçre okullarında okudu. balkan harbi patlayınca, yoldaşı falih rıfkı atay gibi yol aldı buralardan. verem olduğu bahanesiyle soluğu isviçre’de aldı. savaş bitip, mondoros mütarekesi imzalanınca hastalığı hemen geçiverdi ve tekrar döndü. kurtuluş savaşını da hikâye yazarak destekledi.
adını da ‘ergenekon’ koydu. savaş bitince hem mardin milletvekili hem de anadolu ajansı’nda müdür oldu. 1926’da tekrar isviçre’ye gitti. yalakalıkta yoldaşı olan falih rıfkı atay ve azılı komünist şevket süreyya aydemir ile birlikte kadro dergisi kurucuları arasında yer aldı. ırkçılık turancılık davası konusunda, türkçülere iftira atmış ve 11 yazı yazmıştır.
başbuğ atatürk özde kemalist özde komünist kadro dergisini kapatıp, bu döneği de tiran’a sürdü.
sofrasından kovdu, memleketten de def etti. 1955 yılında diplomatlıktan emekli olana kadar dolaştı durdu.
1957 yılında falih rıfkı’nın ulus gazetesi’ne başyazar oldu. vesaire vesaire.
kendisi dönektir. bu ve bunun gibi bir kaç şahsiyetin atatürkçü bilinmesi ise akıllara ziyandır.

iç anadolu insaniyla muhatap olmaya başlayınca daha da inanıp saygı duyduğum yazardır. oruç tutacağım dedim diye onceden benimle konuşmayanlar yakınlaşmaya başladı, bazıları yüzünü ekşitip bakıyordu şimdi farkli davranıyorlar. harbi anadolu insanı kanser bir kitle ve asla eğitilemezler. siz adam olmazsınız sokak köpeğinden daha aşağısıniz ama ne yazık ki bunun asla farkında olamayacaksıniz. ya bu insan ya ne oruç tutan namaz kılan farklı ne de yahudi olan ne de ateist olan. hadi yaslısı neyse genc olanları da ayni yavru çomarlar asdghjk. bu yerden bir şekilde gitmem lazım ankara eskuden bu kadar degildi.

roman ve öyküleriyle tanınan cumhuriyet dönemi'nin ünlü bir edebiyatçısıdır. edebi topluluk olarak servet-i fünun ve fecr-i ati topluluklarında yazmıştır. karaosmanoğlu yakup kadri, anadolu insanlarıyla muhatap olduktan sonra sözde anadolu irfanını(!) taaa o zamandan görmüş bir kişidir. lakin yakup kadri'nin kendisi bir o kadar da dönek bir kişidir.
karaosmanoğlu yakup kadri, yalakalıkta yoldaşı olan falih rıfkı atay ve azılı komünist şevket süreyya aydemir ile birlikte kadro dergisi'nin kurucuları arasında yer aldı. yakup kadri, 1944 ırkçılık-turancılık davası konusunda, başta atsız ata olmak üzere türkçülere iftira atmış ve 11 yazı yazmıştır.
başbuğ atatürk; sözde kemalist özde komünist kadro dergisini kapatıp, bu döneği de tiran’a sürdü. ardından y. kadri'yi sofrasından kovdu, memleketten de def etti. karaosmanoğlu yakup kadri ise 1955 yılında diplomatlıktan emekli olana kadar dolaştı durdu.

1889/1973 yılları arasında yaşamış türk yazar, diplomat ve türk dil kurumu'nun kurucu isimlerindendir.
gazi mustafa kemal atatürk ile arkadaştırlar, en bilinen eserleri yaban ve kiralık konak olarak bilinir.

ismi ultra karizmatik bir yazar

"ilk romanı olan nur baba 1922'de kitap olarak çıkmadan önce akşam gazetesinde tefrika edilmişti. döneminde olumlu ve olumsuz eleştirilerle karşılanan bu roman edebi gücünden çok ele aldığı konu bakımından dikkat çeker. romanda, istanbul’da bir bektaşi tekkesinin şeyhiyle, evli bir kadın arasındaki tutkulu bir aşkın öyküsünü anlatır. eser, kitap olarak basıldığında çok satılıp ve karaosmanoğlu'nun ününü yaygınlaştırdı. ancak karaosmanoğlu bektaşilik'in sırlarını açıklamak ve üstelik bektaşilik'i küçük düşürmekle suçlandığı için romanın ilk ve ikinci baskılarına yazdığı "izah"larla bu suçlamalara karşı kendini savunmak gereğini duymuştur."