orjinal ad: før jeg brenner ned
yazar: gaute heivoll
basım yılı: 2010
her yerin bir öyküsü vardır, küçük bir köy, kasaba, taşrada bir şehir. yazar küçük bir kasabanın hikayesini bir piroman üzerinden ele alıyor. ilginç ve sürükleyici bir hikaye.
yazar: gaute heivoll
basım yılı: 2010
her yerin bir öyküsü vardır, küçük bir köy, kasaba, taşrada bir şehir. yazar küçük bir kasabanın hikayesini bir piroman üzerinden ele alıyor. ilginç ve sürükleyici bir hikaye.
brage ödülü
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 13.05.2021 14:05 tarihinde açılmıştır.
1.
gaute heivoll kitabıdır.
ahmet hamdi tanpınar’ın yangın izleme sahneleri vardır. büyük bir hayranlık ve heyecanla izlenir yangın. bu romanı okurken aklım hep ahmet hamdi tanpınar’ın o sayfalarına gitti geldi. yangın ve birçok afet heyecan verir insana. o görkeme dalıp gitmemek elde değildir. tabii ki bu yüzden insanların acı çekmesini istemekle alakalı değil durum. tamamen o afetin nefes kesiciliği ile alakalı. hele de bir yangını seyretmek. ne büyük keyif! yeni dünyalar keşfetmek gibi, kıyamet gününü korunaklı bir yerden seyretmek gibi; yeniden doğmak, ölüp geri gelmek gibi.
bu kadar yangın güzellemesi yeterli, en azından benim yaptığım güzellemeler yeterli. şimdi sırada bu romanı okumak var. roman bizi aman yangın, canım yangın demiyor, yanlış anlamayın. romanda durum çok farklı. savaş sonrası sendromlardan tutun da aile içi sorunların kırılan kolu yen içinde bırakmalarına kadar her şey var. tabii ki başkahramanımız bir piroman. yani yangın çıkarma hastalığını tutulmuş bir adam ama nedensiz değil. kendince çok haklı nedenleri var.
acaba siz de hak verir misin? kitaplar yanıp kül olmadan önce okumaya başlayın bence.
ahmet hamdi tanpınar’ın yangın izleme sahneleri vardır. büyük bir hayranlık ve heyecanla izlenir yangın. bu romanı okurken aklım hep ahmet hamdi tanpınar’ın o sayfalarına gitti geldi. yangın ve birçok afet heyecan verir insana. o görkeme dalıp gitmemek elde değildir. tabii ki bu yüzden insanların acı çekmesini istemekle alakalı değil durum. tamamen o afetin nefes kesiciliği ile alakalı. hele de bir yangını seyretmek. ne büyük keyif! yeni dünyalar keşfetmek gibi, kıyamet gününü korunaklı bir yerden seyretmek gibi; yeniden doğmak, ölüp geri gelmek gibi.
bu kadar yangın güzellemesi yeterli, en azından benim yaptığım güzellemeler yeterli. şimdi sırada bu romanı okumak var. roman bizi aman yangın, canım yangın demiyor, yanlış anlamayın. romanda durum çok farklı. savaş sonrası sendromlardan tutun da aile içi sorunların kırılan kolu yen içinde bırakmalarına kadar her şey var. tabii ki başkahramanımız bir piroman. yani yangın çıkarma hastalığını tutulmuş bir adam ama nedensiz değil. kendince çok haklı nedenleri var.
acaba siz de hak verir misin? kitaplar yanıp kül olmadan önce okumaya başlayın bence.
devamını gör...