yazar : nazım hikmet
yayım yılı : 1963
nazım hikmet bu romanında kendi hayatından kareler sunmakta, yarattığı karakterlerle kendi yaşanmışlıklarını kaleme almaktadır. sürgün yılları, moskova-türkiye arası hasretler, dönemin siyasi olayları ile sosyal yaşamdaki geçmiş-bugün arası anlatımlar, şiirsel üslupla okura sunulmaktadır.
yayım yılı : 1963
nazım hikmet bu romanında kendi hayatından kareler sunmakta, yarattığı karakterlerle kendi yaşanmışlıklarını kaleme almaktadır. sürgün yılları, moskova-türkiye arası hasretler, dönemin siyasi olayları ile sosyal yaşamdaki geçmiş-bugün arası anlatımlar, şiirsel üslupla okura sunulmaktadır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "ivanmilinski" tarafından 09.01.2021 18:05 tarihinde açılmıştır.
1.
bir nazım hikmet romanıdır, okumanızı tavsiye ederim.
devamını gör...
2.
siz de okuyun, nazım'ı yakından tanımak güzel şey be kardeşim!
enfes otobiyografi tadında roman. nazım hikmet’in ahmet ve ismail karakterleri aracılığıyla anlattığı yaşamından kesitlerle döneme ilişkin; sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik bilgiler edinmenin yanı sıra nazım’ın hayatına tanık olup olaylar hakkındaki duygu ve düşüncelerini okumak büyük bir ayrıcalık. şiirlerini yazmasına neden olan birçok şeyi şimdi daha iyi anlayabiliyorum.
ve ben yıllarca hep merak etmişim; insanlar işkencelere, soğuk hapishane duvarlarına maruz kalacağını, hatta bu uğurda ölebileceğini bile bile neden bu mücadelenin içinde bulunur?
kitabın bir bölümünde geçen cümle sanırım tokat gibi cevap verdi bana; “atlı nereye koşuyor? çoğu kere ölüme. ama yaşamak için, daha güzel, daha haklı, daha dolgun, daha derin yaşamak için.”
"devrim," dedi, "denizi öyle bir dalgalandırır, öyle bir fırtına koparır ki, dipteki yosunlarda yüze çıkar, dolar bizim limana."
enfes otobiyografi tadında roman. nazım hikmet’in ahmet ve ismail karakterleri aracılığıyla anlattığı yaşamından kesitlerle döneme ilişkin; sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik bilgiler edinmenin yanı sıra nazım’ın hayatına tanık olup olaylar hakkındaki duygu ve düşüncelerini okumak büyük bir ayrıcalık. şiirlerini yazmasına neden olan birçok şeyi şimdi daha iyi anlayabiliyorum.
ve ben yıllarca hep merak etmişim; insanlar işkencelere, soğuk hapishane duvarlarına maruz kalacağını, hatta bu uğurda ölebileceğini bile bile neden bu mücadelenin içinde bulunur?
kitabın bir bölümünde geçen cümle sanırım tokat gibi cevap verdi bana; “atlı nereye koşuyor? çoğu kere ölüme. ama yaşamak için, daha güzel, daha haklı, daha dolgun, daha derin yaşamak için.”
"devrim," dedi, "denizi öyle bir dalgalandırır, öyle bir fırtına koparır ki, dipteki yosunlarda yüze çıkar, dolar bizim limana."
devamını gör...
3.
ne güzeli yav? doğmadan hayatımız çalınmış üstüne her gün eşşek gibi mecburiyetten çalışıyoz ne güzeli kardeşim?
devamını gör...