hatırlamak artık yüreğimi sıkıştırıyor. kızgınlığımı, öfkemi, özlemimi, sevincimi, üzüntümü.. hatırlayınca o anda kalıyorum, sıkışıyorum. böyle mengeneyle sanki sabitliyorlar beni oraya. kımıldayamıyorum.
vedalarım hep en acımasız, en savunmasız yerimden geldi. hani denir ya “yumuşak karnım”, oradan vurdular hep. düşüncelerim saldırıyor bi kaç haftadır bana.
yolda yürürken kırık bi saksıya üzüldüm, karşısına geçtim konuştum. evet saksıyla çiçekle konuştum.. toprakla, çiçekle konuşmayı da öğrettiler çünkü. onlarında dili yok, ama var'mış meğersem..
normalleşmeye çalışıyorum. gerçekten çalışıyorum hatırlamamak için. unutuyorum bazen. sonra unuttuğum aklıma geliyor bunada kızıyorum. hatırlıyorum gene kızıyorum. tam normalleştim dediğim anda,
14 sene önceki bi video düştü önüme. hani böyle borcam patlarda tuz buz olur yaa! aynen öyle oldum günlerdir. herkes var biliyor musun? dandik bir el kamerası ile çekilmiş. herkes mutlu. eski balkonda yemek yemişiz sofra toplanıyor. şunuda çek! diye yarışa girmişiz.. sonra birden annem geliyor, ablam.. ablam gene kocaman kahkasıyla saçını savuruyor.. sanki ilk defa görüyorum! ekrana sarıldım.1.53 saniyelik video sonrası arasam onun hakkında konuşacak gibi izledim. burnumun direği sızlamasaydı şayet !! o kadar yakın ki.. dokunsam sıcaklığı gelecek gibi, konuşsam duyacak gibi. sesleri, kahkahaları, saçları, kıyafetleri, kızmaları.. hepsi aynı.. aynı diyorum çünkü arada unutuyorum.
saksıyla da konuşsan, toprağa da sarılsan, rüyana da gelse.. yetmiyor ! ve ben ikisini birden özlemekten yoruldum. saksı gibi darmadağın oldum parçam nerede bilmiyorum bile..
ikiniz orada bi yerlerde buluştunuz, biliyorum.
2986 gündür annemsiz, 731 gündür tetemsizim. nolur beni de alın yanınıza.. içimdeki karadelik beni yutmadan nolur alın, ben parça parça eksildim bedenimle, ruhumla, aklımla.. size özlemimi eksiltemiyorum.
özlemek, ölmekten daha zor olmamalı.
çok, çoookk özlüyorum sizi kızlar..
devamını gör...