orijinal adı: le sursis
yazar: jean paul sartre
yayım tarihi: 1945
özgürlüğün yolları serisinin ikinci kitabıdır. ilk kitapta topluma karşı yabancılaşan ana karakter bu kitapta kendisiyle hesaplaşır ve savaşın getirdiği yıkım ön plandadır.
yazar: jean paul sartre
yayım tarihi: 1945
özgürlüğün yolları serisinin ikinci kitabıdır. ilk kitapta topluma karşı yabancılaşan ana karakter bu kitapta kendisiyle hesaplaşır ve savaşın getirdiği yıkım ön plandadır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "pavlov'un göbeği" tarafından 01.03.2021 21:15 tarihinde açılmıştır.
1.
öncelikle jean-paul sartre'ın özgürlük yolları serisinin ilkini(akıl çağı) okumanızı gerektirecek ikinci kitap.
ikinci dünya savaşı öncesi fransa'da genel seferberlik ilan edilmiştir. bir yandan da chamberlain'in öncülük ettiği yatıştırma politikasıyla hitler'in gazı alınmaya çalışılmaktadır. hitler'e çekoslovakya'daki südetler bölgesi ile ilgili istekleri verilip olayların büyümesinin önlenmesi amaçlanmaktadır . işte romanın geçtiği zaman, tam bir belirsizliğin olduğu bu dönemdir.
fransız halkından bir kesimden " südetler'de ne işimiz var" tepkileri yükselmektedir. bu noktada savaş karşıtlarının ve bu durumu çaresizce kabullenmiş insanların psikolojik tahlilleri romanda en ilgi çeken şeydir bana göre.
sartre'ın kendine has anlatımıyla kendinizi savaş öncesi bu "yaşayanmayan zaman" diliminde hissetmek istiyorsanız okumanızı tavsiye ederim. okumasanız da ölmezsiniz hanny.
yaşanmayan zaman demişken benim aklıma sezen aksu'nın yaşanmamış yıllar şarkısı geldi. bilmem sizin geldi mi?
ben beni kendi içimde
bilmem ararsam bulur muyum
yaşanmamış genç yıllarımı...
buradan
ikinci dünya savaşı öncesi fransa'da genel seferberlik ilan edilmiştir. bir yandan da chamberlain'in öncülük ettiği yatıştırma politikasıyla hitler'in gazı alınmaya çalışılmaktadır. hitler'e çekoslovakya'daki südetler bölgesi ile ilgili istekleri verilip olayların büyümesinin önlenmesi amaçlanmaktadır . işte romanın geçtiği zaman, tam bir belirsizliğin olduğu bu dönemdir.
fransız halkından bir kesimden " südetler'de ne işimiz var" tepkileri yükselmektedir. bu noktada savaş karşıtlarının ve bu durumu çaresizce kabullenmiş insanların psikolojik tahlilleri romanda en ilgi çeken şeydir bana göre.
sartre'ın kendine has anlatımıyla kendinizi savaş öncesi bu "yaşayanmayan zaman" diliminde hissetmek istiyorsanız okumanızı tavsiye ederim. okumasanız da ölmezsiniz hanny.
yaşanmayan zaman demişken benim aklıma sezen aksu'nın yaşanmamış yıllar şarkısı geldi. bilmem sizin geldi mi?
ben beni kendi içimde
bilmem ararsam bulur muyum
yaşanmamış genç yıllarımı...
buradan
devamını gör...
2.
jean paul sartre tarafından yazılan özgürlük yolları serisinin ikinci kitabı. can yayınları basıyor ve 528 sayfa.
şunu söylemeliyim ki ilk kitap akıl çağını okumak ne kadar kolaysa bunu okumak da bir o kadar zor. kitap savaş olacak mı olmayacak mı ikiliminde yaşayan insanların kaderlerini etkileyecek bu kararı beklemelerini anlatıyor. bu bekleyiş o kadar insanı yoruyor ki kitabın adının yaşanmayan zaman olması çok uygun. zor okunmasının nedeni ilk kitaptaki ana karakterlerin yanına kum gibi yan karakterler koyulması. her şehirde bir sürü insanın bu savaş ihtimalini beklerken neler yaşadığını, neler hissettiğini okuyoruz. daha zor olan ise bu bir tabur insanın bu duygularını bilinç akışı tekniğiyle okumamız. aynı sayfada bir cümle başka bir insana aitken diğer cümlede başka bir ülkede başka bir insanın iç sesine kulak veriyoruz.
tüm zorluklarına rağmen mükemmel bir kitap. bu kadar insanı derinden incelemek çok hoş. savaşı bekleme psikolojisi ise insanı okurken bile etkiliyor. yazar çok iyi başarmış. çünkü o sartre.
şunu söylemeliyim ki ilk kitap akıl çağını okumak ne kadar kolaysa bunu okumak da bir o kadar zor. kitap savaş olacak mı olmayacak mı ikiliminde yaşayan insanların kaderlerini etkileyecek bu kararı beklemelerini anlatıyor. bu bekleyiş o kadar insanı yoruyor ki kitabın adının yaşanmayan zaman olması çok uygun. zor okunmasının nedeni ilk kitaptaki ana karakterlerin yanına kum gibi yan karakterler koyulması. her şehirde bir sürü insanın bu savaş ihtimalini beklerken neler yaşadığını, neler hissettiğini okuyoruz. daha zor olan ise bu bir tabur insanın bu duygularını bilinç akışı tekniğiyle okumamız. aynı sayfada bir cümle başka bir insana aitken diğer cümlede başka bir ülkede başka bir insanın iç sesine kulak veriyoruz.
tüm zorluklarına rağmen mükemmel bir kitap. bu kadar insanı derinden incelemek çok hoş. savaşı bekleme psikolojisi ise insanı okurken bile etkiliyor. yazar çok iyi başarmış. çünkü o sartre.
devamını gör...