yasemin çiçeği

kendince vardır bir hikayesi..

zamanın birinde çok güzel bir prenses yaşarmış. prenses her gün doğan güneş tanrısına sevdalanmış. ama ne yazık ki sevgisine karşılık alamamıştır.
sevgisine karşılık alamayan prenses canına kıyar..
rivayet odur ki prensesin küllerinin savrulduğu yerlerde yasemin çiçeği biter. ve biten yasemin çiçekleri etrafa çok güzel bir koku yaymaktadır..

sapından sigara ağızlığı yapılan bir tür çiçek.

türkiye’de, ada (küçük ve sivri yapraklı) ve arap yasemini (ada yaseminine göre daha büyük, biraz da daha yuvarlak ve parlak yapraklı) olmak üzere en çok bilinen iki türü yetiştirilen, hoş kokulu, beyaz minik çiçekli, sarılıcı bir bitki türüdür.

yaz gecelerinin eşlikçisi, kokusuyla sersemleten en özel koku.

kadınlara ise halhal ile birlikte en yakışan ikili.

bu kokuya özel bir saygım var.

çiçeğim.

(bkz: yasemin)

benim beynimdeki halinde göztepe semti, yaz geceleri, yazlık sinemadan eve dönüş yolu, çiçeklerine adeta tapan bir anne, küçük ama bol çiçekli bir bahçe, merdivene sarılı kocaman bir beyaz örtü, çay tabağının içindeki suda bile kendini bulan, çok narin ve inadına çok dayanıklı olarak yaşayan, kokuların en beyazı ve en safına sahip çiçek.

en sevdigim 2'ci cicektir

kokusuyla mest olduğum birkaç çiçekten biri. tam mevsimi.
nasıl buram buram kokuyorlar yarabbim!
bu ne güzel koku…