kabul edemediğim,kendime yediremediğim , kabul ettiremediğim düşününce utandığım ismine ne derseniz deyin bir kaç olgu yaşadım.
kilit noktam utanmaktı sanırım.
devamını gör...
heyecandan elim ayagim titriyodu ayaklarim yerden kesiliyodu kaldirima bile gulesim geliyodu
devamını gör...
aşık demeyelim ama ses kısıklığı.
devamını gör...
her şey daha parlak geliyordu. şimdi o kadar uzak bir his ki.
devamını gör...
sanki onca zamandır "ev"de yaşamışım da şimdi "yuva"m olmuş gibi hissettim. yuvam yanıp başıma yıkıldı ben o çatının altında canımdan can verdim, orası ayrı.
devamını gör...
bütün gece hem kendime hem ona "hayır, yapma bunu, deme işte onu, eee nolcak şimdi, oldu mu, hayır, eee, yok yaa, saçmalama, vb..." bir sürü şey sayiklamistim... bir buçuk yıl geçti aylar sonra zar zor kabullendim şimdi akışına bıraktım filmin devamını merakla izliyorum...
devamını gör...
karnım acıkmıştı.
devamını gör...
sene 95, o kolombiya ingiltere maçında olaylı kurtarış (bkz: higuita). okulda öğretmenler odasının olduğu koridor iki baştan öğrenci nöbetçiler tarafından dönüşümlü tutulur. şayet idare veya öğretmen bir öğrenci çağırırsa o koridora girebilir. ben kooperatif kolundayim ve kantinde gorevliyim. simit ayran satıyorum gün sonunda hasılatı müdür yardımcısına teslim ediyorum. neyse zaten kantinde görevli olduğumu bilmeyen yok. fakat yeni bir kız var, erkek dövüyor yeni gelmiş, okulda tüm oğlanlar tekmesinin tadına bakmış. çok uzatmayalım, ben kasayı son teneffüs topladım, sattığımız mal ile para denk mi diye kontrol yaptım teslim edeceğim işte, baktım bu kız orda dikiliyor, dedim ben kantinden geliyorum aç yolu, geçemezsin dedi nefretle, alla alla kolumda görevli bandım var elimde para var, yok geçemezsin diyor inatla, ya dedim çekil surdan örgülü saçından tuttum aldım kenara, neyse o an şok oldu herhalde geçtim ben tam kapıyı çalıyorum bana arkadan geldi tekmeyi bir koydu bacak arama, iyk diyebildiğimi hatırlıyorum. acidan yigilmisim oraya. neyse bu bir çığlık kıyamet kopardı acim geçmeden sesine uyandım. ulan! ağlıyor bağırıyor okul ayağa kalktı, mağdur olan benim aha dedim ihale kalıyor üzerime. neyse ki beni önce tuvalete sonra müdürün odasına aldılar bu kız da orda kıpkırmızı ama o gamzeler* of allahim ben acıyı falan unuttum tabi. müdürümüz iyi insandı barıştırdi falan bizi sonra kapandı mevzu.*
ah, ben bu ben. ilk kez insan görmüş gibi bakıyordum artık ona. 6 koca yıl da hep öyle baktım.

sonra mı? *
devamını gör...
yok olmak istemiştim. hak edemeyeceğim kadar güzel bir duyguydu. yaşamı hissettiren o telaş...
zaten olmadı, olmayacak
devamını gör...
kızamıyorum ben. aklıma geldiğinde de aman neyse ne diyemiyorum. aklimin bir köşesin de takılıyor gün boyu.
devamını gör...
gece uyuyamıyordum ben. saat 1 2 gibi konuşmayı kesiyorduk. heyecandan mutluluktan, hayallerden saat 5 6 gibi uyku geliyordu. sabah konuşma, görüşme imkanı aklıma geldikçe kıpır kıpır oldum. ve hep böyle devam etti süreç. akıl kaçırıcı his...
devamını gör...
sanki içimde bir orman yangını var gibi hissediyordum. cayır cayır her şey yanıyordu ama bu yangın hiç bitmiyordu hiç kül olmuyordu. üstelik onun bir kirpiti de yetiyordu bu yangına.
devamını gör...
aldım başıma belayı demiştim.
devamını gör...
ben bunun ağzını burnunu yerim dedim.
devamını gör...
ben gözümü alamıyorum sanki gözümü ondan ayırdığım anda kaybolacakmış gibi hissediyorum.
devamını gör...
sanki bı güç beni ele geçirdi ve düşüncelerimi hislerimi yönetmeye başladı benden bağımsız bı başkası vardı sanki içimde daha heyecanlı daha sevecen ve daha güçlü engel olamadıgim duyguları bana yasatiyordu
devamını gör...
hoşlanma durumlarını atlıyorum çünkü aşk farklı hissettirmişti.
başka bir okuldaydım ve iki hafta sonra nakille ilçemdeki okula gelmiştim. bizim okul öyle kalabalık bir okul değil pek de nakille gelen olmaz o yüzden nakille gelenler çok dikkat çeker. ben de geldiğimde eski arkadaşlarım ve kuzenimle zaman geçiriyordum. bir süre sonra herkese alışmıştım fakat bir çocuk iki arkadaşıyla beraber sürekli bizim kata geliyordu. sınıfı bizim katta değildi ve koridorda kuzenimle ikimiz dışında da kimse olmuyordu. yani ya erkek kuzenime göz koymuştu ya bana :) açıkçası her ders arasında gelmesi ve bize bakması sinirlerimi germeye başlamıştı. yanından geçerken omuz atmak mı dersiniz, laf söylemek mi dersiniz, düşmanca bakışlar mı dersiniz her şeyi yapıyordum ve çocuk bir kere bile ne bir şey demişti ne de gelmeyi bırakmıştı. birkaç ay geçtikten sonra ara tatile yaklaştığımız günlerin birinde yanından geçerken bir anda yüzüne bakasım tutmuştu ve inanır mısınız bir daha gözümü ondan alamadım. bütün o sinir başta sempatiye sonra da en acilinden yoğun duygulara dönüştü. koridorda göründüğü an nefes almakta zorlanmaya, buz gibi ter atmaya, göz göze uzun süre kalamamaya başladım. gece gündüz her an aklımdaydı, gözümün önüne geliyordu, sokakta onu gördüğümü sanıp heyecanlanıyordum. okulun ilk ve son günlerini sevmezdim çünkü asla gelmezdi. duygularımı hiçbir zaman saklamadım tüm okul da farkındaydı hatta yakın olduğum hocalarım bile. ortak yakın arkadaşımız vardı telefonumu alıp karıştırırlardı gizlice çektiğim tüüüüm fotoğraflarından haberdar olurdu yani :) okul bitene kadar unutma çabalarım olsa da asla başaramadım. hatta üstünden yıllar geçti sonrasında ilişkim de oldu ama kimse onun gibi hissettirmedi. ne zaman karşılaşsak hala kalbim ağzımda atar mesela. platonik miydi hayır ama ikimiz de her şeyi göz önünde yaşasak da zamanında adım atmadık, adım attığındaysa çok yanlış bir zamandaydı ve mümkün olmadı. keşke diyorum her şeyi bir kenara bırakıp mümkün hale getirseymişim.
sorunun sınırlarını birazcık aşmış bulundum ama o farkettiğim ilk anda hissettiğim şey içimde bir senfoni orkestrasının dünyanın en hareketli şarkısını çalıp milyonlarca insanın aynı anda dans etmesi gibi yoğun, canlı, heyecanlı, hareketli, rengarenk, mutlu ve güzel bir karmakarışıklık
devamını gör...
kelimelerle zar zor anlatılacak hislerdir. bende mesela, sıcacık bir şey kalbimden mideme doğru akar ve sonra bütün vücuduma yayılır. ayaklarım yerden kesilir aşık olduğumu hissettiğimde. heyecandan sağa sola koşmak isterim. karşıma çıkan insanlara sevinçten sarılasım gelir. küt küt atar kalbim, yemeden içmeden kesilirim. tüm herkese haykırmak isterim, ''aşık oldum, seviyorum ulan'' diye. inanın sevgili yazarlar yukarıda yazdıklarımda en ufak abartı yok. çok güzel şeydir aşık olmak. ve onu asıl güzel yapan bunun çok seyrek olması. aksi olsa bir anlamı da kalmazdı zaten. ah aşk, ne güzel günlerdi o günler.
devamını gör...
efsane sandığım karnında kelebekler uçuşması durumu başıma gelmişti. devamında bunun aşk olduğuna kendimi ikna etmeye çalıştım uzun bir süre.
devamını gör...
onun hiç bir zaman beni sevmeyecek olmasına içerlenip mutsuz hissetmek.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların ilk aşık olduğunu anladığı an hissettikleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim