yazarların itiraf edemediği takıntıları

eşitlik takıntım var bir şeyi bir kere yapıyorsam olmaz iki kere olması lazım umarım sadece bende yoktur kafayı yemek üzereyim

örneğin
sağ kulağıma yanlışlıkla dokunduysm sol kulağıma da aynı şiddette aynı şekilde aynı açıdan dokunmam lazım biliyorum biraz psikopatça
ve bunun gibi bir çok şey

yapacağım her işi bölümlere ayırıp numara numara yapıyorum.
1.uyan
2.duş al
3.tıraş ol
4.dişlerini fırçala
5.giyin
6.kahvaltı
7.yeniden dişlerini fırçala
8.kapanış.

dolaptaki kıyafetlerin kendine göre sırası var.
soldan sağa doğru şöyle:
elbiseler
önce uzun sonra kısa etekler
pantolonlar
ceketler
hırkalar
yana geçiyorsun
sweatler
tişörtler
bu sıra asla bozulmamalı, aksi durumda her şeyi indirip yeniden dizmek zaman alıyor.
ayrıca tüm giysiler koyunda açığa doğru olmalıdır.

dolapta pantolonlar sıra sıra asılı, ardından tişörtler asılı. üst tarafta da ceket hırka gibi şeyler ve elbiseler asılı yine iki gruba ayrılmış şekilde. asla pantolonların arasına baska bi kıyafet ceketlerin arasına tişört falan karışmamalı. ben aslında normalde organize bir insan değilimdir yapı olarak, takıntım yoktur sadece büyüdükçe sürekli kullanman gerekn şeylerin iyi organize olmasının beynin enerjisinden tasarruf ettiğini fark ettim. yani aslında bunları yaparken hoş görüntüsünden çok beni cezbeden şey aklımı düzenliyormuşum hissi vermesi. dolabınızda her sey bi yerde basitçe organize olmuş olursa normalinden çok daha az zaman harcıyorsunuz kıyafet seçmeye. diğer konularda da öyle.

evden çıkarken her tarafı kontrol etmek.
kontrolü abartmak ve evden çıkamamak. bu dediğim cüzdanımı çantamda mı diye sürekli kontrol etmemle eş değer. bazen bir şey'im kaybolacakmış düşüncesine çok fazla takılıyorum. oh itiraf ettim, rahatladım mı? hayır. gideyim bakayım bir her şey yerli yerinde mi?*

sevdiğim/değer verdiğim kadınlar dışarı çıktıkları anda aklım hep onlarda. her an merak ediyorum. mesajıma geç cevap verirse arıyorum. bekleyemiyorum.
bu ülkeyi bu hale getiren her pislikten nefret ediyorum.

bazen arabanın kapısını kilitli olmasına rağmen kontrol etmek, ev kapısını 3 defa kilitlemek, tüpü, fişleri tek tek kontrol etmek.

herkesin evinde yemek yiyemiyorum. dünyanın en kötü şeyi.

kahvaltılıktan peynir yiyemem.

bir başkasının yaptığı işi asla beğenmiyorum. illa her şeyi benim yapmam lazım.

beni strese sokan şeyleri düşünmekten vazgeçemiyorum.

aralık kapılara tahammül edemem aralık kalacaksa belli bir acı var o şekilde olmalı yoksa dikkatim dağılıyor.

yazardım ama itiraf edemiyorum

düzen takıntım var. çalıştığım ortam veya evim dağınık olduğu zaman canım sıkılıyor. hatta telefonumda her şey sıralı ve dosyalıdır, düzenli olarak galerimi temizlerim yoksa bi huzursuzluk basıyor beni yahu.

her şeyi çift sayı yapmalıyım. zeytini çift sayıda yemeliyim.tv de sesi çift sayıda acmaliyim. kareli defteri yazı yazarken aralıklar çift olmalı. böyle uzar gider.

kitap ve kırtasiye ürünlerine acayip ama bastırdığım bir takıntım var.

kalem kutusuna kalemleri bir yöne doğru koymak.

bilemezsiniz. cunku itiraf edemiyorum.

el yıkamak
el yıkamak
ve el yıkamak.

odamın kapısı açıkken uyuyamam, yaz-kış fark etmez o kapı kapalı olmalı.