sözlük yazarlarının takıntıları

sosislerin uç kısımlarını yiyemiyorum.

sürekli ocağın altını kontrol etmek.

uyanır uyanmaz saate bakmak. mutlaka öğrenmem lazım kaç olduğunu.

aşşırı düzen temizlik takıntım var, yerde saç görmeye tahammül edemiyorum.

başak burcuyum :) takıntıları söylemem gerek yok herhalde. :

dizi ya da anime izlemeye başlandığında devam etmeye ya da etmemeye karar vermek için 1 hafta deneme süresi vermek ve ne kadar işkence gibi gelse de 1 hafta dolana kadar günde en az 2 bölüm izlemek. 1 hafta dolduğunda karar vermek. izlemeye devam etme kararı verildiyse sonradan bıkılsa, nefret edilse bile bitirmeden asla bırakmamak.

kitapları neyle çizeceğine bir türlü karar verememek...akademikler bir yana, kurgular bir yana, sayfalarca süren çizilesi thomas bernhard alıntıları bambaşka bir yana......

kimse benim yanımda bulaşık makinesini ön taraftan dizmeye başlayamaz.

eger bi yansimadan kendimi gormussem muhakkak omuz ile kolun birlestigi yerden opmem lazim ama sadece sol taraf. kucuklugumden beri kendime engel olamiyorum. eger kalabalik bi ortamdaysam sanki cenem kasinmis da omuzum ile kasiyacakmisim gibi boynumu hafif bukerek kimse gormeden opmeye calisirim.

bildikleri ama fark edemedikleri yani takıntı olduğunu bilmedikleri bir takıntım var son 3-4 aydır. yemekte, tabağın içinden çatalla aldığım ne varsa ilk önce tabağın kenarına değdirip öyle yiyorum.

diyelim ki şakasına sağ koluna vurdum, soluna da vurmalıyım yoksa içimde kalır.
ne saçma takıntı değil mi ama?

ellerimi mutlaka 2 defa yıkarım yediğim herşeyi koklarım kokuya hassasiyetim var ellerimin kirli olması beni mahveder mutlaka temiz olmalı elle tutarak yenen yemekleri bile çatal bıçak ile yerim balık vs gibi yiyecekleri mesela

kitap okumaya ara verirken sayfayı tek sayıda bırakamıyorum. illa ki çift sayı olacak.

mutfaktan çıkarken çekmeceleri tamamen kapatmış olmak.

biri hafif açık olsa içim içimi yer.

simetri takıntım var dehşet derecede ama ünide oda arkadaşımın bile odasını düzenlemişliğim var dağınık olduğu için *

ilaç kutularının içinden çıkan kullanma talimatını okuduktan sonra tekrar eski katlanmış haline getirmeye çalışmak. sinir olduğum da bir durumdur

gürültü olduğunda yemek yiyemiyorum. ben yemek yerken ses çıkmamalı. sinir oluyorum ve iştahım kaçıyor. o yüzden masada hep sessizlik olmasını istiyorum. bişeyler yerken en ufak ses beni deli ediyor. ufak bir takıntı denmez buna resmen ruh hastası sayılırım. *

maalesef baba tarafım toptan problemli bu konuda..

babannem veya dedemden kaynaklı mı bilmiyorum ama cogunun ayrı düzeyde bir takıntısı var.

babam- simetri hastası

halam - temizlik ve panik atak

amcam- simetri

bana sorarsanız ne takıntın var diye?

mükemmelliyetçilik.her zaman elimden gelenin en iyisini yapmak.parçalayana kadar beni , bir iş için uğraşır ve en iyi notu alırım.bu nedense ilkokuldan beri olan bir şeydi simdi geriye bakıyorumda. üniversiteye kadar sadece ilgimi çeken derslere asıldığım için pek belirgin değildi belkide. üniversite hayatımda ortaya çıkan bir durum oldu.normalde eğitim hayatımda bu kadar idealist biri değildim fakat sonradan hayat planlarıma karar verip, asılınca bir anda bu yönüm ortaya çıktı.

ya başından beri vardı ya da bu sonradan oluştu bilmiyorum ama su an özellikle eğitim söz konusu olduğunda, hep en iyi eforumu hedefliyorum.

dolayısıyla bu mükemmeliyetçilik algısı belirli bir yerden sonra farklı bir algı ortaya cıkartıyor. kendine güven + kibir.

maalesef ki bu çok törpüleyebildiğim bir şey olmuyor.törpülemeyi deniyorum.tabi ki çok keskin değilim fakat biri dişlerini çıkarttığında benimkilerde hemen ortaya çıkıyor.yıllarını okumaya, hayallerine adayınca sanırım kendine ve emeğine olan sadakatin saygı duyulma ihtiyacını tetikliyor çünkü ne kadar farkında olmasakta hepimiz her seçimimize ömür veriyoruz.ne olursa olsun, saygı duyulmayı hak ediyor.

benim sorumluluğum olan şeyleri başkasının yapması. dışarıda olduğum zamanlarda odayı topladığı için annem ile az atışmamışızdır.

abimin simetri hastası olmasına takıntım var.