gerçek duygularımız şaha kalktığında, personamızın işaret parmağını duygu durumumuzun dudağına nazikçe dokundurarak "sus" jesti yaptıktan sonra, öperek sakinleştirdiği tanimlardir.
bazen öyle bir an geliyor ki, hissettiğim her şeyi, sızlayan her yanımı, gözlerimin dolduğu her detayı, kırgınlıklarımı, kızgınlıklarımı, yumuşak karnımı, öfkemi, kederimi... her şeyi buraya yazasim geliyor.
yazıyorum yazıyorum yazıyorum....
upuzun yazıyorum. okuyorum.
korkuyorum. kalabalık ıssızlıgımdan. uçlarımın uçurumundan. dengede kalamamaktan.
sonra siliyorum.
upuzun siliyorum.
devamını gör...
bazen yazıyorum böyle duygusal top gibi. genelde içmişken. sonra dur bakalım başkası okusa nasıl olur diye baştan kendim okuyorum başkasının gözüyle. kolay değil öyle duygusal şey paylaşmak. hele bana.
neyse bir bakiyorum ki sanki kalabalıkta geçmeye çalışırken götünden pandik yemiş birinin masumiyeti gibi aptal bı konuma düşmüşüm hemen delete<333

bazense kendime bile itiraf etmeye korktuğum şeyleri yazıyorum buraya. sonra o yazdigimdan da korkup sildigim oluyor. önce kendime itiraf edip kabullenmem lazım çünkü, onu yedirebilmem.
olmuyor...
devamını gör...
kimi işinden, kimi gücünden, kimi cesaretsizliğinden, kimi yetersizliğinden yapar bu eylemi. ben tam olarak kararsızlığımdan yapıyordum ki, şunları yazmak aklıma geldi.
bu yazıyı bile yazarken defalarca sildim, acaba yazmayayım mı diye, yazmasam bu başlığın altında bunu defalarca yazıp sildiğimi kim nasıl bilebilir diye düşündüm, tekrar yazdım. iyi ki tekrar yazmışım, hem yapmam gerekeni yaptım, içimde kalmadı hem de yaptım diye kendime saygı duydum.
yazmak lazım, söylemek lazım, tükürmek lazım ağız dolusu hak edene, sevmek lazım göstere göstere, hislerini içinde tutmamak lazım.
devamını gör...
duygularımı resmen kustuğum ve aşırı duygu yoğunluğundan ötürü kendim hakkında gereksiz detay verdiğim tanımları yazıp yazıp silerdim bir ara.
şimdi silmiyorum, benden başka okuyan kimse yokmuş gibi kendim hakkımdaki her detayı her güçsüzlüğümü belirtiyorum.
insanlara bahsetmekten çekindiğim her şeyi hayatımın belki de hiçbir döneminde görmeyeceğim insanların önüne seriyorum.

bunu yapmaktan korkmuyorum eskisi gibi, normal hayatımda hiçbir insana anlatamayacağım şeyleri yazarak anlatırken biraz da olsa sakinleşiyorum çünkü. gerisi o an umrumda olmuyor.

ben de böyle bir çözüm buldum kendime.
bazı saatler burası benim duygularımı ve biriktirdiğim her şeyi kusabileceğim bir çöplüğe dönüşüyor.
devamını gör...
bazı durumlarda, bazı olaylar sonrasında gerçekten düşünüyorum. diyorum ki " şuna, şuna, şuna ana avrat dümdüz gideyim, en son da başlığa ana avrat söveyim, kalbimiz seninle olayım".
bu bir gün olacak belki. sabır taşı da bir yerde çatlar derler.
dolayısıyla bu yüzden çok tanım sildim. nereye kadar bakalım.
devamını gör...
ben kaç tanım çöpe attım gençler intihar etmesin diye....
devamını gör...
onları buraya yazmıyorum. ekşi'de yazıyorum genelde.
devamını gör...
yazın gitsin kim ne yapacak bizi. gayet sağlıklı eylemler. dökün, kusun, parçalayın ama içinize atmayın canlarım. çok içlendim yazdıklarınıza. ben burada yazamayacaksam nerede yazacağım. anonimiz lan biz..*
devamını gör...
bazen çok bel altı küfürmüş gibi algılıyorum yazarken.. hatta direk öyle de kast ediyor olabilrim niyetimden emin değilim..

her şey burada kişisel algılandığı için okları üzerime çekmeyim diye siliyorum.

canım sağolsun.
devamını gör...
yav çok saçma başlıklar açılıyor. bir an verip veriştireyim diyorum. sonra aman banane diyip eriniyorum. bununla mı uğraşacağım. herkesin hayatına kimse karışamaz sonuçta...
devamını gör...
bir tanımı yazıp sildim bugüne dek.
rica edildi sildim. az önce gördüğüm bir tanımda anladım durumu.hakkını helal etsin. (bkz: o kendini biliyor)


not: mesaj alımını kapatmasaydı kendisine yazacaktım .
devamını gör...
sivri çıkışlarımı kapsıyorlar genelde. genel gidişatla ilgili bir şeyler yazıyorum. yazarken yükseliyorum, kafa göz devam ediyorum. göndermeden önce bir bakıyorum. "lan şimdi biri bi şey söyler, adam yerine koyarlar, sözlükte yazdın diye de, mahkeme, ceza vs. uğraşılmaz boşver" diyorum.

bir iki sefer de, yazarlardan birilerine göndermeli bir şey yazmıştım. sonra vazgeçtim. "sana ne lan, sen misin bu memleketin zabiti" dedim, sildim. yeterince sinirlendiğim zaman silmeden gönderirim muhtemelen.
devamını gör...
modlar mı yaptı yine tü
devamını gör...
yapmayın yazın, genel olarak bunun nedeni bu zaten kimsenin umurunda değildir dediğinizden veya bu yazdığıma ne tepki verirler dediğinizden.. ee sonra bunlar birikir gençler taşar sonra patlar.. kime neye ne zaman nasıl olduğunu anlamazsınız bile..

zamanında biri şöyle demiş kedilerin bile saklamaya çalıştıkları yaralar vardır ama o yara izleri sonrasında bile tüylerinin altından belli olur..

yazın, en azından ben okuyorum.
devamını gör...
valla ben hiç umursamıyorum gönderiyorum, bazen çok anlaşılmaz olunca hafif ayar çekiyorum o kadar. zaten 2 dakika açtığım başlıklara bakan insan aradaki uçurumu görür. bazen +18 , bazen 40 li yaşlarındaki bir filozof bazen bir çocuk, kimi zaman trollük, boş tanımlar, kimi anlarda konudan sapıp başka şeyler yazmalar çok çeşitlidir.
devamını gör...
bir şeyleri ifade etmenin, hatta anlaşılmasının bile çok tesirsiz ve beyhude olduğunun hissedildiği anlardaki tanımlar.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazılıp yazılıp silinen tanımlar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim