yazmak için yazmak vs okunmak için yazmak

okunmak için yazsam, bir kural, komp. belirlerim.
bunların hiçbiri yoktur bende. bir şey yazarken 3 defa konu-muhabbet değiştirebilirim ve çünkü, ben konuşarak yazan biriyim. kendime konuşurken sözlüğe yazarım.

yazmak için yazıyorum bazan tahammül edip okuyan filan oluyor, onlara da teşekkür ederim.

aksini parayla bile yapamam. anlamam. uyamam.

öyle.

aksini söyleyenlere inanmayın; tüm yazanlar okunmak için yazar. yazmak için yazanlar bile.. ( yoksa neden sözlükte yazma külfetine girsinler. yoksa neden kitaplar bastırmaya, tanıtmaya çalışsınlar.)
anlatılmak istenen, beğeniyi önemsemeksizin ticari bir kaygı taşımaksızın, özgürce sırf düşüncelerini yazmak ve savunmaksa; bu da yaptığını kendi dışındakilere duyurma, paylaşma eylemidir. ve özünde bir 'beni okuyun" talebidir.. okunulması umuduyla yapılmış bir etkinliktir. okunulmak istemeyenin, yazması için bir neden yoktur.

bu sıralar yazılarımı taslak bölümüne kaydettiğim için ikinci seçenek olmadığını söyleyebilirim.
çok ilginçtir ki taslakta bayağı akıcı, ilgi çekici yazıyorum. sanırım okunma düşüncesi yazmama ket vuran en önemli etken. yazılarımı yayımlamak düşüncesi bayağı beni etkiliyor gibi. düşünün taslakta bile
yazılarımı kaydettikten hemen sonra siliyorum. orada durması bile rahatsız ediyor bu sıralar. belki biraz zaman geçtikten sonra bu sıkıntılı durum ortadan kalkar diye umuyorum.

yazmak icin. evet.