yazmak için yazmak vs okunmak için yazmak

yazmak bir terapidir.
okunması ise yalnız hissetmemenize yarar.

yani yazmak bir dondurmayda
okunması o dondurmamın üstüne dökülen sos ve fındık parçalarıdır.
hoş günümüzde o sos ve fıstık parçalarını da fiyata ekliyorlar.

yazma derdim olmasa hayat zindan olurdu. okunma derdim olmasa deftere yazardım. kimi zaman yazmak için, kimi zaman okunmak için yazıyorum. ama bence en iyisi kimse okumayacakmış gibi yazmak. çünkü o zaman samimi oluyor insan.

okunduğu için yazmayı bırakamamak var bir de.

bir karşılaştırma.

yazmak için yazacak olsak günlük tutardık. buraya yazıyorsak tabii ki okunsun diye yazıyoruz. zaten bildiğim bir şeyi, başkası okumayacaksa buraya yazmaktaki amacım başka ne olabilir ki?

hem okumak hem yazmak için yazmak.

okunsun diye yazarsanız anlaşılma isteğiyle yanarsınız. ama unutmayın ki anlaşılmak adına yazan haraptır.

tabii ki de yazmak için yazmak. okunmak için yazsan artık okuyan kişilerin şekillendirdiği bir kuklaya çevirir sizi. yazmak bir sanattır ve sanat da bir özgünlüktür. özgünlükten mahrum kalan sanat olamaz bu sayede yazmak da olamaz. özgünlüğünüzü kaybetmeden yazmanız dileğiyle.

birincisi tabii. okunmak şuan umrumda değil.

yazmak için yazan insan içinden geleni geldiği gibi döker kelimelere. ardını arkasını düşünmez. o an yazar ve geçer. hesabı , planı yoktur.
okunmak için yazan kişinin hep bir tedirginliği hep bir kaygısı vardır. o yüzden yazdığına da dikkat eder yazacağına da. planlı hareket etmesi gerekir.
ben yazmak için yazılması kanısındayım. sanat sanat için midir , sanat toplum için midir bilmiyorum ama benim sanatım kendim içindir.
biraz teknoloji özürlüsüyüm , dijitale geçemedim. hala kağıt kalemle görürüm işlerimi. sayfalarca sayfalarca yazarım ve içimin bittiği an hepsini yırtar çöpün en altına yerleştiririm. birine okutmadım hiç , okutmak istemem de. birinin okuması fikrini düşününce bile , kendimi milyonlarca insanın içinde çıplak kalmış gibi hissediyorum sanki.

ölünce meşhur olacaksınız b-oğlum.

sizi anlayan yok. tabe.

kendime yazıyorum kaptan
uzun uzun değilll birilerine bir faydam olsun diye değil yanı. hayır bilgi mi lazım aç google amcayı öğren yanı ne işiniz var burada

yazmak için yazmanın ne olduğunu anlayamayan çok insan gördüm. yakın tarihte de bu konuyla yüzleşmiş bulundum.

terapistimin yaratıcı yazarlık eğitimi almayı dene tavsiyesi üzerine bir arayışa girdim. en sonunda bir tane buldum. dedim ki kendime: oğlum hiç terapist falan karıştırmadan anlat. baktım anlaşılmıyor. dedim durum böyleyken böyle, ben okunsun diye yazmıyorum. dergilere öykü gönderme ya da yarın bir gün kitap çıkarma niyetim de hedefim de hayalim de yok. benim bir tek eğitime ihtiyacım var. adam dedi ki: ama olmaz ki öyle, gruptakiler bari okusun. illa okutacak yani yazdıklarımı.

birkaç saatlik güreşin sonunda ben derdimi anlatamayıp pes ettim. insanların gözünde yazmak, başkalarının okumasını istemekle eşdeğer. o yüzden bunu anlatmaya çalışmakla kendinizi yormayın.

terapimdir.
yazmak için yazarım.
ayrıca hislerimi kayıta alma fikri hoşuma gidiyor ve sözlükler bunu benim için seve seve yapıyor.

okuyarak yazmak da eklenebilir mi? çok keyif alırım okuyarak yazmaktan, bir kitabı kendimce notlar düşüp yorumlamayı o cümlenin aslını bulmayı veya…

canım istedigi icin ve canimin istedigi zaman ve konuda yazmak:)

elbette okunmak için yazmak. turşusunu mu kuracaktım?.. *

ama ünlü biri olmak istemezdim. yani yazdıklarımı 3-5 kişi okusa da olur.

profesyonel yazar olsaydım bazen yazmak için de yazabilirdim ama. tekniğimi geliştirmek için. yani kimseye okutmayacağım şeyler yazabilirdim, teknik çalışma amaçlı.

sanat sanat için vs sanat toplum için kıyası gibi hissediyorum. ben kendimi eğlendirmek için yazıyorum ama oran %60 yazmak %40 okunmak gibi.

şimdi alt metin-üst metin aratmayın insana.

ne için yazıyorsanız yazın ama düzgün yazın.

ikiside değildir. kafada ki düşünceleri toparlamak diye bir seçenek eklemek istiyorum. çok fazla düşününce çok fazla düşüncen oluyor. o yüzden kafanda bir çok tanım ve fikir oluyor dağınık halde. data istifçiliği yapıyorsun, bu yüzden de zihnin darmadağınık oluyor. sözlükler burada devreye giriyor tanımları yapılmamış başlıklar. biz onları doldurarak kendi sözlüğümüzü oluşturuyoruz.