#ödüllü filmler
yönetmen koltuğunda michael haneke'in yer aldığı 1989 yapımlı dram filmidir. konu; evi adındaki çocuğun kör taklidi yaparak ilgisiz ebeveynlerine onun gözünde ceza vermesi ile başlar. bu durumu fark eden aile, çözüm yolları bulmaya çalışır.
yönetmen:michael haneke
oyuncular:leni tanzer
birgit doll
dieter berner
udo samel
georg friedrich
johanna teicht
meat loaf
oyuncular:leni tanzer
birgit doll
dieter berner
udo samel
georg friedrich
johanna teicht
meat loaf
ghent ınternational film festival 1989
georges delerue prize best use of music in film
locarno ınternational film festival 1989
ernest artaria award michael haneke
georges delerue prize best use of music in film
locarno ınternational film festival 1989
ernest artaria award michael haneke
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "bjartur" tarafından 13.12.2020 00:49 tarihinde açılmıştır.
1.
aynı zamanda haneke'nin ilk uzun metrajlı filmi olma özelliğini taşıyan filmdir. insanları huzursuz etme anlayışı ile yola çıkmış olan michael haneke , bu filmde amacına tamamen ulaşıyor . filmin ilk dakikaları biraz sıkıcı olsa bile izlenmemesi büyük bir kayıp diyebilirim.
devamını gör...
2.
haneke reisin izleyiciyi güzelce bi tokatlayan ilk uzun metraj filmi. uyku getiriyor mu, evet, orası şüphesiz. mecburuz.
üç bölümden oluşuyor: ilk bölümde ailenin hayatı, işi gücü vesaire, ikinci ve en sıkıcı olan bölümde artık bu rutinlerin nirvanasına erişleri ve bundan mütevellit derin bir bunalıma sürüklenmeleri, son bölümde de işbu bunaltıcı durumların çözümünü anlatıyo daha çok. tokadı tam olarak bu bölümde yiyoruz.
eyvallah günlük rutinlerin zaten ne kadar can sıkıcı ve baskıcı olduğunu biliyoruz da yüzümüze de bu kadar vurmana gerek yoktu diye mektup yollayasım geldi haneke'ye.
bitirdikten sonra lan vay anasını eden bi film.
annenin kızı öldürmesi olsun, aile içi soğukluk olsun bana biraz abartı geldi reisülcumhurumuzun dediği gibi. ama film sonuçta ne yapsın adam.. sanki haneke bilmiyor anasını satıyım hayatın anlamsızlığının bir ailenin kendi kendini katletmesine kolay kolay yol açmayacağını..
monotonluğun arşıalasında olsan bile o paraları klozete atıp sifonu kimse çekmez.. yani bu coğrafyaya biraz ters bi film. kıçı rahata erince pek varoluşsal sancılar olmaz bu topraklarda.. adamlar sıkıcılık ve anlamsızlık yüzünden intihar ediyo ya hali vakti yerlerinde bi de.. garip.. tabii intiharın sebebi bu kadar basite indirgemiyorum ama özünde bu yani birbirimizi kandırmaya gerek yok..
küçük kızın "sütün tadı acı" dediği sahne biraz iç burkmadı değil.. ama niyeyse balıkların ölümü daha sarsıcıydı..
sana puanım 10 üzerinden 9 yedinci kıta.
tavsiye: izlemeyin.
üç bölümden oluşuyor: ilk bölümde ailenin hayatı, işi gücü vesaire, ikinci ve en sıkıcı olan bölümde artık bu rutinlerin nirvanasına erişleri ve bundan mütevellit derin bir bunalıma sürüklenmeleri, son bölümde de işbu bunaltıcı durumların çözümünü anlatıyo daha çok. tokadı tam olarak bu bölümde yiyoruz.
eyvallah günlük rutinlerin zaten ne kadar can sıkıcı ve baskıcı olduğunu biliyoruz da yüzümüze de bu kadar vurmana gerek yoktu diye mektup yollayasım geldi haneke'ye.
bitirdikten sonra lan vay anasını eden bi film.
annenin kızı öldürmesi olsun, aile içi soğukluk olsun bana biraz abartı geldi reisülcumhurumuzun dediği gibi. ama film sonuçta ne yapsın adam.. sanki haneke bilmiyor anasını satıyım hayatın anlamsızlığının bir ailenin kendi kendini katletmesine kolay kolay yol açmayacağını..
monotonluğun arşıalasında olsan bile o paraları klozete atıp sifonu kimse çekmez.. yani bu coğrafyaya biraz ters bi film. kıçı rahata erince pek varoluşsal sancılar olmaz bu topraklarda.. adamlar sıkıcılık ve anlamsızlık yüzünden intihar ediyo ya hali vakti yerlerinde bi de.. garip.. tabii intiharın sebebi bu kadar basite indirgemiyorum ama özünde bu yani birbirimizi kandırmaya gerek yok..
küçük kızın "sütün tadı acı" dediği sahne biraz iç burkmadı değil.. ama niyeyse balıkların ölümü daha sarsıcıydı..
sana puanım 10 üzerinden 9 yedinci kıta.
tavsiye: izlemeyin.
devamını gör...
"yedinci kıta" ile benzer başlıklar
kıta
2