1.
türk sinemasının kıyıda köşede kalmış güzel filmlerinden biri. yönetmeni (bkz: mahmut fazıl coşkun)
müzik yapmak için yozgat’a giden bir kadın ve bir adamın oradaki karakterler ile hayatlarının kesişmesi. kara mizah bezeli taşra filmi.
festival filmlerini sevenlere ve aşina olanlara öneririm. fakat filmin ses kalitesinde sanırım bir sorun var.
müzik yapmak için yozgat’a giden bir kadın ve bir adamın oradaki karakterler ile hayatlarının kesişmesi. kara mizah bezeli taşra filmi.
festival filmlerini sevenlere ve aşina olanlara öneririm. fakat filmin ses kalitesinde sanırım bir sorun var.
devamını gör...
2.
6 aralık 2013 yılında türkiye'de gösterime giren türkiye/ almanya ortak yapımlı, komedi & dram filmi.
senaryosunu yazar tarık tufan ve filmin yönetmeni mahmut fazıl coşkun üstleniyor.
oyuncu kadrosunda ise ercan kesal, ayça damgacı, tansu biçer, kevork malikyan bulunuyor.
filmi izlemedim, izlemek için yanıp tutuşuyorum.*
konusunu akşam izlediğimde editleyeceğim...
filmin afişi bu şekildedir.
senaryosunu yazar tarık tufan ve filmin yönetmeni mahmut fazıl coşkun üstleniyor.
oyuncu kadrosunda ise ercan kesal, ayça damgacı, tansu biçer, kevork malikyan bulunuyor.
filmi izlemedim, izlemek için yanıp tutuşuyorum.*
konusunu akşam izlediğimde editleyeceğim...
filmin afişi bu şekildedir.
devamını gör...
3.
yozgat blues
2013 yapımlı türkiye/ alman ortak yapımı türk dram/ komedi filmi.
yönetmen koltuğunda mahmut fazıl coşkun oturuyor. senaryo ise yazar tarık tufan ile yönetmene ait.
iddialı bütçelerle, iddialı oyuncularla, stüdyolarda çekilmiş bir film değil. filmi sırf ercan kesal ve tarık tufan için izledim. diğer oyuncular elbette iyi oyunculardır ama benim izleme nedenim bu iki isimdi.
58 yaşında düğün salonu zemin katında şarkı söyleyen yavuz ile sucuk standında çalışan neşe'nin bir iş için yozgat'a gidişi ve ardından yaşadıkları anlatılıyor.
yavuz'un neşe'den hoşlanması ama neşe'nin orada tanıdığı başka bir adamdan hoşlanmasını o adam için yavuz'u görmezden gelmesini konu ediniyor.
filmde müzik yoktu, ekran görüntüsü almama değecek sahneler de pek olmadı, ercan kesal'ın hiç anlaşılmaması, sakin ve munis bir adam oluşu biraz etkileyiciydi, bana olaydan ziyade durum öyküsü anlatan bir film gibi geldi..
filmde etkilendiğim tek şey son sahne oldu. yavuz'un neşe yüzünden şehri terk etmesi vurucu geldi.
başrollerde ercan kesal ve ayça damgacı yer alıyor.
2013 yapımlı türkiye/ alman ortak yapımı türk dram/ komedi filmi.
yönetmen koltuğunda mahmut fazıl coşkun oturuyor. senaryo ise yazar tarık tufan ile yönetmene ait.
iddialı bütçelerle, iddialı oyuncularla, stüdyolarda çekilmiş bir film değil. filmi sırf ercan kesal ve tarık tufan için izledim. diğer oyuncular elbette iyi oyunculardır ama benim izleme nedenim bu iki isimdi.
58 yaşında düğün salonu zemin katında şarkı söyleyen yavuz ile sucuk standında çalışan neşe'nin bir iş için yozgat'a gidişi ve ardından yaşadıkları anlatılıyor.
yavuz'un neşe'den hoşlanması ama neşe'nin orada tanıdığı başka bir adamdan hoşlanmasını o adam için yavuz'u görmezden gelmesini konu ediniyor.
filmde müzik yoktu, ekran görüntüsü almama değecek sahneler de pek olmadı, ercan kesal'ın hiç anlaşılmaması, sakin ve munis bir adam oluşu biraz etkileyiciydi, bana olaydan ziyade durum öyküsü anlatan bir film gibi geldi..
filmde etkilendiğim tek şey son sahne oldu. yavuz'un neşe yüzünden şehri terk etmesi vurucu geldi.
başrollerde ercan kesal ve ayça damgacı yer alıyor.
devamını gör...
4.
dikkat: yazı spoiler içermektedir. spoiler ibaresiyle bölemeyeceğim valla kusura bakmayın.
elinde çekiç olan her şeyi çivi olarak görürmüş ya. işte ben de elimde çekiçle izledim filmi. ekşi'ye de biraz baktım, enteresan bir biçimde alıklamasına izlenmiş film. pek kimse dikkat çekmemiş ama ben çiviyi buraya çakayım ve sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. filmin yönetmeni ahmet hakan'ın kardeşi mahmut fazıl coşkun, oyuncusu fethullahçı nadir sarıbacak. filmin finalindeyse ülke aydınını temsil eden ve mağlup olmuş yavuz karakterinin gülen turizm'le * istanbul'a dönüşünü görüyoruz. gören gözler için müthiş ibretler var gerçekten. şimdi gelip de bu filmi o sinematografi bu senaryo, o taşra bu metropol, o aşk bu meşk, o bu diye yorumlamanın alemi yok. bir fethullahçı; toplumun bir kesimince aydın diye işaret edilen ve kendileriyle çatışanları ipe çekmiş. onları romantik, taşrayı zerre tanımayan, taşrayla uyumsuz, şekilci, aradığını bir türlü bulamayan ve hatta biraz abartayım yüce rabbimin verdiği kelliği bile saklama gayretinde olan kişiler olarak resmetmiş. öyle ki filmin henüz başlarında aydının peruğuyla toşbil bile geçilmiş. yani neymiş: bu toplumu tanımıyorsunuz, bu toplumu tanımadan kazanamazsınız, mağlup olmaya mahkumsunuz.
selam ve dua ile,
levi.
elinde çekiç olan her şeyi çivi olarak görürmüş ya. işte ben de elimde çekiçle izledim filmi. ekşi'ye de biraz baktım, enteresan bir biçimde alıklamasına izlenmiş film. pek kimse dikkat çekmemiş ama ben çiviyi buraya çakayım ve sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. filmin yönetmeni ahmet hakan'ın kardeşi mahmut fazıl coşkun, oyuncusu fethullahçı nadir sarıbacak. filmin finalindeyse ülke aydınını temsil eden ve mağlup olmuş yavuz karakterinin gülen turizm'le * istanbul'a dönüşünü görüyoruz. gören gözler için müthiş ibretler var gerçekten. şimdi gelip de bu filmi o sinematografi bu senaryo, o taşra bu metropol, o aşk bu meşk, o bu diye yorumlamanın alemi yok. bir fethullahçı; toplumun bir kesimince aydın diye işaret edilen ve kendileriyle çatışanları ipe çekmiş. onları romantik, taşrayı zerre tanımayan, taşrayla uyumsuz, şekilci, aradığını bir türlü bulamayan ve hatta biraz abartayım yüce rabbimin verdiği kelliği bile saklama gayretinde olan kişiler olarak resmetmiş. öyle ki filmin henüz başlarında aydının peruğuyla toşbil bile geçilmiş. yani neymiş: bu toplumu tanımıyorsunuz, bu toplumu tanımadan kazanamazsınız, mağlup olmaya mahkumsunuz.
selam ve dua ile,
levi.
devamını gör...