yunanlar medeniyet inşa ederken türkler ne yapıyordu

2000-3000 yıl önce yunanlar bugün medeniyete referans oluşturan bir çok fikri inşa ederken, o dönemde türklerin ne yaptığı sorunsalı

orta asya'da kımız içip delirmeceler.

cirit oynuyorduk.

yoğurdu buluyordu, yunan çalıp adını 'yunan yoğurdu' koysun diye...*

medeniyetin beşiği türklerdir. bakınız çinin kurduğu çin seddi. bakınız moğollar hep türklerin egemenliğinde yaşardı. bakınız romanının ikiye ayrılmasında kavimler göçü. bakınız ortaçağın kapanıp yeni çağın başlamasında bizansın yıkılması. daha sayayım mı?

apartman inşa ediyorlardı. siz böyle cevap istiyorsunuz biliyorum.

ama tarih böyle okunmaz ve incelenmez. yunanlar da hangi kültürlerden etkilenmiş, o kültür de kimler kimlerden etkilenmiş ve ticaretle insanlık gelişmiş öğrenmiş. o yüzden bırakalım benim medeniyetim senin medeniyetini döver muhabbetini.

bozkırın ortasında bir oraya bir buraya göç edip kımız eşliğinde kurtlarla sevişiyorlardı.

kendi tarihinden bihaber yazarların bulunduğu bir başlık.

göçebe olarak yaşıyordu. peki göçebe olarak yaşamak medeniyetsizlik mi ? hayır.

italyan yarımadası'ndaki latinlerden önce yaşamış ve latinlere uygarlık öğretmiş etrüsklerin türk-turan kökenli olduğunu, orta doğu'da yazıyı bulup ilk çağ'ı başlatan sümerlerin de türk-turan kökenli olduğunu, günümüzün modern giyimlerinden birisi olan pantolondan şort yapmayı akıl edememiş antik yunan ve romalıların nevresim takımı misali iki bez parçasına sarılmış baldırı çıplak bir şekilde dolaştığını, pantolon kültürünü avrupa'da kavimler göçü sırasında türklerin benimsettiğini ve bu esnada hun türkleri'nden onlu sistemi gören roma imparatorluğu'nun o tarihten beri ordularını onlu sisteme göre düzenlediğini, yemek kültüründe konserveciliğin türklerden avrupalılara geçtiğini bilmeyen cahil yazar beyanı.
türkler, günümüzdeki modern uygarlığın temelini atmıştır.

saçma bir bakış açısı. çünkü o mantıkla ve ona kalırsa: o tarihte amerikalılar yoklardı bile. ama şimdi yunanları (her ne kadar aşağılayıp alaya alsalar da) abd ve ab koruyup kollamasa, ülke olarak bölgesinde varlığını sürdüremez zavallılıkta. şimdi bu realite, abd zorbalığının bir kültür uygarlık yaratmaktan daha önemli ve gerekli olduğunu mu gösterir: tabiki hayır. ulusların kültür tarihi ve kültürle, felsefeyle ilişkileri, tarih mırasları, yaşadıkları bölge coğrafyasındaki dönem koşulları ile de ilgilidir. (doğu anadolunun kıraç kış coğrafyasındaki köylü, egeli köylüden daha aptal olduğu için değil, toprak coğrafya koşulları elvermediği için, daha sınırlı tür ve az miktarda tarım ürünü üretmekte ve tarım kültürü daha zayıf kalmakta. )
antik yunan medeniyeti yıllarında, türklerin coğrafyasında neden yunan medeniyeti denilen düzeyde düşünsel kültürel bir gelişim olmadığı konusu da, bu gerçeklik ışığında incelenebilir ve sağlıklı sonuçlar öngörülebilir. günümüzde yunanistanda ortalama yunan köylüsünün, kentlisinin durumu, türkiyeli olandan (ancak dönem siyasi yöneticilerine bağlı olarak değişir ve) pek akıl almaz farklılıklar göstermediği görülür. felsefe, sanat vs. yatkınlıkta ulus genetik kodları tümüyle farklı incelenmelidir. buna dayalı ırk, ulus güzellemeleri örtülü faşizan bir anlayış içerir. öyle olmasaydı, babil uygarlığının, aztek uygarlığının, pers uygarlığının, roma ve mısır uygarlığının öz torunları, bu günün zavallıları olmazlardı..

buraya osbir yazmıştım biri ayıp dedi sildim.

steplerde yaşamaya çalışıyordu.

tarihi kayıtlara göre türklerin kurdukları ilk devletler skith ve zhou hakanlıklarıydı. etrüskler muhtemelen türklerden de hint avrupalılardan da bağımsız ve günümüzde hiçbir akraba dili yaşamayan ayrı bir ulustu.

iskitlerde yunan etkisi sonraki dönemlerde oldukça artmıştı. ancak geleneklerine bağlı olan iskit hakanları yunan törenlerini benimsemiş anakransisi öldürüyorlardı. bir yerde kendisinin çapayı icat ettiğini de okumuştum. herodot tarihinden ayrı platon devlet kitabında da iskitlere ait olduğu bilinen bir düşünürden söz ediliyordu. ismini hatırlayamadım. eğer zhoulara bakacaksak çok erken dönemde çin içine girip erken dönemlerde çinlileşmiş olduğunu görüyoruz. ama metal işlemeciliği ve at binme işini onlara biz öğretmişiz orası çok belli. ayrıca yunanlar dünyanın en güzel iklimine sahip bölgesinde yaşıyorlar. ege gibisi cidden başka bir yerde bulunmuyor. kafaları rahat adamların kafası rahat olan adam da fazlasıyla düşünür. ayrıca onların bir sokrates’” vardı* ayrıca türkler içerisinde filozoflar varsa bile yazdıkları günümüze kadar gelememişti. kısaca düşünenlerimiz vardı ama kitapları günümüze ulaşamadı. ama yunanlar kadar çoklar mıydı zannetmem.

ne yapıyorlardı bilmem ama korumadıkları kesin.
ülkenin her yerinden "antik kent" çıkıyor.
yerinde gidip görme şansınız olursa da bunu fark ediyorsunuz.
yunanlar "korumuş".
korumakla kalmamış, saygı göstermiş.
evler az kat, hala yeni bile yapsalar 500 yıl önceki mimarinin eserleri yapılıyor.
doğaya ve hayata saygı kültürü oturmuş.
denizler pırıl pırıl, sebze/meyve doğal.
zeytinyağının lezzetine bayılırsınız, o derece.
aynı denizin iki yakası.
bir tarafta saygı, diğer tarafta "ben bunu nasıl severim?" bakış açısı.
100 kaliteli domates üreteceğime, 1000 tane hormonlu domates üreteyimcilik.

neyse, uzatmayayım.
yunanlılar medeniyeti yüceltirken, senin ataların arap kültürüyle harmanlandı.
o günah, bu yasak, bu şeytan icadı bilmem ne...

tarih cahili bilim31 tayfasının 17.yy dan kalma "yunan mucizesi" propagandasının peşinden gitme durumu. filhelenizm senin neyine kro. neyse.

tarihi verilere baktığımızda yunan medeniyeti ne zaman ortaya çıkmıştır girit/minos medeniyeti ile. iyi de babuş bu adamlar yunanca/grekçe konuşmuyor ki dediğinizi duyar gibiyim. o sebeple esasında miken uygarlığına bakacaksın o da m.ö 16.yy tam manasıyla yunan/grek kültür ve medeniyetinin oluşumu ise dor istilasından sonraki dönem

eh, yavrum aynı dönemde türklerin de benzeri bir kültür yayılım alanı var zaten. geyik taşı

he yok. dediğin matematik, geometri, simya, tıp ise yunanlılar babiller ve mısırlılardan alıyorlar. felsefe diyeceksen hint ve çin yine eş zamanlı olarak yunanlılarda (hatta bazı bilim adamlarına göre daha önce) ortaya çıkıyor. hatta azteklerin "düşünen adamlar" veyahut mısırlıların "öğretiler ve öğütler" gibi kitapları var.

zaten medeniyet dediğimiz zamazingo hep birbirinden etkileşim yoluyla oluşan bir nane. kendine özgün olarak sınıflandırabileceğin sümer, olmek, mısır, indus ve çin ki onlar da sonradan komşu kültürlerden sürekli kendine ekleme yapıyor.

misal arap-islam uygarlığı desen (zaten islam olmasa pek de uygarlık ile alakaları olan bir ahali değiller) temelinde yunan ve fars var. fars'ın temelinde ne var? elam ve asur var. bunların temelinde ne var sümer var.

velhasıl kelam türkler dünyanın geri kalanıyla aynı şeyleri yapıyordu. sen cühelasın. anca osbir. evet.

roma papazina boyun egdiriyodu. daha napsinlar ulan.

yozlaşıyordu.

türkler, modern devlete geçiş aşamalarının başında islamiyet ile boğuşuyordu ve bu süreç oldukça uzun sürdü.
anlaşmalı bile olsa, bir dinden başka bir dine, ve kültürden başka bir kültüre geçişler ve sentezleme işlemleri uzun sürer, sacılıdır da aynı zamanda..

türkleri çeşitli dönemlere ayırarak incelemek gerekir (aslında hemen her topluma aynı işlemi yapmak gerekir) :
1) devlet öncesi yerleşik yaşam dönemi.
2) devlet dönemi evreleri.
3) modern devlet öncesi dönemi.
4) modern devlet dönemi.

*

açılın awwına goyayım.
yunanlılar mö. 2 bin civarında kültürel temel atmaya başlamışlardı. türklerin kültürlerinin bir temele oturması ise yine mö 2000’de. biri, diğerine nazaran daha küçük bir topluluk olması vesilesiyle yayılmayı tercih olarak görmeyip, aynı yerde kalmayı seçiyor. bir diğeri o kadar kalabalık ki, o yıllarda bile toprak kavgası çıkmaya başlıyor ve de neticesinde yayılmalar görülüyor. her yayılan topluluk, kendi kültürünü gittiği yere taşıyamıyor elbette. ya yeni kültüre adapte oluyor ya da yeni bir kültür yaratıyor.

yunanlıların avantajı, oldukları yerde kalmaları. ki hemen bakalım mö 2 bin öncesine, yerleşik hayatta kalanların sebebi ‘tarım’ ve bilimum benzer işler. bu, tercih meselesi. medeniyet şu bu değil. biri yerleşik hayatı mantıklı bulurken, bir diğeri göçebe yaşamın avantajından faydalanmak istiyor. ikisinin de belli başlı avantajları var, dezavantajları var.

nasıl ki ‘ferrari yarış arabası üretiyorken lamborghini ne yapıyordu?’ diyemiyorsanız bunu da diyemezsiniz. kime göre neye göre? ikisi de kültür, ikisi de medeniyet. ikisini de dene tarafını seç!

hitayoviç yandantamyemişyanov..(kürtve rus asıllı olup dna'da hintlikte olunca insan böyle mal oluyor )

türk dediğimiz ulus, gök türk ve onun kurduğu birlik ile ulus tanımına ms. 600yıllarında erişmiştir.
mö.3000 yılarındat ürkçe konuşan klan -kabile ve gruplar sibirya,lena-yenisey ve lena duvarları bölgesimni terk ederek öncec mançurya'ya yerleştiler sonra saya'ya yayılmaya başladılar bilinen ilk ilişkileri çin ve sümerler ile oldu. tabi başka ilişkilerde olmuştur ,biz bunları diğer halkların ve kavimlerin yazdıklarından biliyoruz .
ara not geçelim ,bugün yenisey yazıtları denilen mezar taşlarının ,türkü tarih ile ilgisi dolaylıdır. (gö tanrı anlayışından biliyoruz 4 gün kadar önce yazdım)
sibirya ,mançurya ,altay dağları bölgesi bırakın medeniyet kurmayı yıl 10-11 ayı ölüleri bile gömmeye toprak izin vermezdi ,en iyi barınma çadırdır yada ağaç ev bile yapmak zordur .
anavatan mançurya ve güney sibirya sınırlarında ,altay dağ sıralamasında nasıl medeniyet kuracaksın.
boş laf yapmayın .