zaman makinesi için selanik pasajından parça bakmak

selanik pasajında zor bulunur dediğim durum. abedhan'a bakmak lazım.

ankara'daysanız konya sokağa bakın. çoğu elektronikçi kapandı ya da taşındı ama eski adamlar inatçıdır. kalan vardır.
ben mesela filozof taşını oradan almıştım. kurşunu altına çeviriyordum sonra kurşun karaborsaya düştü.

hala duruyor mu selanik pasajı ?
bunların olayı selanik pasajına gitmek değildi eskiden pasajı bahane edip geneleve gidiyorlardır .

şahane trollük içeren hareket.

esnaf çok komik. bilmiyorum kelimesi bunların defterinde yok. en son ulus'ta seneler önce güneş pili var mı soruma normal kalem pille gelmişti bir tanesi. yok diye bir şey yok bunlarda.

gidiyorsun "mr fusion var mı?" diyorsun mesela. bu noktada ingilizce bilen esnafı zaten muhtemelen bulamayacağınız için "neye yarıyor abla, nasıl bi' şey?" diye soracaktır. anlatacaksın. diyecek ki "bizde yok da iki yandaki dükkâna bi' sor, orda olabilir."

"o beklesin o zaman, sen bana plütonyum ver." diyorsun bu kez. ismi buna benzeyen ne varsa onunla geliyor karşına falan. çok kaynak olabilir bu iş. kameraya da alacaksın bir yandan.

azıcık rol yapabilen bir tip olsam kesin yaparım bunu bak ama kesin gülme falan tutar, elime yüzüme bulaştırırım.

makine var ve halen kullanılıyor zaten.! farketmiyor musunuz. 500 yıl geriye gitmiş durumdayız. külliyeler, kadılar, şeyhülsüslamlar, ortalıkta dolaşan yabancı bankerler, anında gönderilen kayyumpaşalar, borçbatağında hazine saraylar şatafatlar...
daha nolsun yani..