1.
evren dediğimiz şeyin, sicim teorisiyle bağlantılı olarak çok boyutlu bir uzay içerisinde dalgalanan zar yapılı evrenlerden yalnızca biri olduğunu ileri süren teori.
basitçe anlatmaya çalışacağım. umarım altından kalkabilirim.
sicim teorisi üzerinde çalışan fizikçiler, bazı yapıların matematiksel olarak mümkün olduğunu buldular. örneğin 3 uzay boyutundan oluşan ve adına 3-zar dedikleri, 4 uzay boyutundan oluşan ve adına 4-zar dedikleri bazı yapıların matematiksel olarak olasılık dahilinde olduğunu gördüler (ki bu durum 9-zara kadar gider). kurama adını veren sicimler ise tek zar adıyla anılır.
gözünüzde, uzay içerisinde uzanan, uzunca (hatta sonsuz uzunlukta) bir ip ya da sonsuz uzunlukta biz örtü canlandırabilirsiniz. zamanı işin içerisine katmazsak, 3 uzay boyutlu bir evrende yaşadığımız için bunları birer nesne olarak gözümüzde canlandırmamız kolaydır. fakat boyutları sonsuz büyüklükte, 3 boyutlu bir zar canlandırın dersem, o zaman bu zarın tüm evrene karşılık gelmesi gerekir. zar evren olayı burada devreye girer.
sicim teorisi toplam 11 boyut öngörür. şu halde 11 boyutlu bir uzay içerisinde, çok sayıda çok boyutlu evren olabilir.
şimdi sadece gözünüzde rahat canlandırabilmeniz için bir temsili bir resim paylaşayım:
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://societyofmodernastronomy.files.wordpress.com/2014/11/4.jpg)
görselin kaynağı
burada 2 adet 3-zar görüyorsunuz. bunlar aslında birer paralel evren. bunlar gibi daha çok 3-zarı bir arada düşünebilirsiniz. ortaya 3-zarlardan oluşmuş bir çoklu evren modeli çıkar. tabi paralel evren dediysek, uzaydaki yönelimleri birbirine paralel olduğu için demiyoruz. bunlar böyle ekmek dilimi gibi yan yana, birbirine paralel olmayabilir. dağınık şekilde dağılabilirler. ayrıca ille de hepsi 3-zar olmak zorunda değil. bazıları 2-zar, bazıları 8-zar da olabilir mesela... üstelik hepsinin içerisinde galaksiler, yıldızlar gibi cisimler olmak zorunda değil. bazıları boş bile olabilir.
burada dikkat edilmesi gereken husus, bunların hepsinin tek bir kuramdan kaynaklandığı, bu nedenle de hepsinde aynı fizik kanunlarının geçerli olduğu gerçeği. söz konusu olan kuram da sicim teorisi olduğuna göre, bu evrenlerde bulunan her şey sicimlerden oluşuyor demektir.
***
peki bu evrenlerle iletişim kurabilir miyiz?
burada sicimlerin 2 tür olabileceğini bilmemiz gerekiyor: kapalı ya da açık sicimler. kapalı sicimler, halka gibidir ve bu sicimler zar evrenlerden ayrılıp ortalıkta, evrenler arasında dolaşabilir. ancak açık sicimlerin bir ucu mutlaka zar evrenlere bağlı olduğundan, bunlar bir yere ayrılamaz. evrendeki cisimleri de bunlar oluşturur.
şimdi burada yine bir bilgiye daha ihtiyacımız var. teorik parçacıklar olan ve kütle çekiminin taşıyıcı parçacıkları olarak kabul edilen gravitonlar, 2 açık sicimden oluşur. bunlar 2 yarım halka gibi birleşerek bir kapalı sicim oluştururlar. yani henüz gözlemleyemediğimiz gravitonlar, zarlardan ayrılarak serbestçe dolaşabilirler. bu da demek olur ki, bir zar evrende yaşayan bizler, bir başka zar evrenle iletişim kurmak istersek gravitonlardan yararlanabiliriz. yani diğer evrenlere geçiş yapabilmenin tek yolu kütle çekimidir.
tabii bu uçuk kaçık gibi görünen olayları, bahsi geçen durumda (zardan ayrılıp serbest dolaşabilme durumunda) evrende yaşanması muhtemel olan graviton kaynaklı kayıp enerji aracılığıyla büyük hadron çarpıştırıcısında bir şekilde ölçebilmek mümkün. ancak henüz buna ilişkin bir deney sonucu elde edilmiş değil. bir gün bu şekilde bir sonuç elde edilirse, içerisinde yaşadığımız uzayda, bizimkinden başka çok boyutlu evrenlerin de var olduğunu düşünmemiz için sağlam bir nedenimiz olacak demektir.
basitçe anlatmaya çalışacağım. umarım altından kalkabilirim.
sicim teorisi üzerinde çalışan fizikçiler, bazı yapıların matematiksel olarak mümkün olduğunu buldular. örneğin 3 uzay boyutundan oluşan ve adına 3-zar dedikleri, 4 uzay boyutundan oluşan ve adına 4-zar dedikleri bazı yapıların matematiksel olarak olasılık dahilinde olduğunu gördüler (ki bu durum 9-zara kadar gider). kurama adını veren sicimler ise tek zar adıyla anılır.
gözünüzde, uzay içerisinde uzanan, uzunca (hatta sonsuz uzunlukta) bir ip ya da sonsuz uzunlukta biz örtü canlandırabilirsiniz. zamanı işin içerisine katmazsak, 3 uzay boyutlu bir evrende yaşadığımız için bunları birer nesne olarak gözümüzde canlandırmamız kolaydır. fakat boyutları sonsuz büyüklükte, 3 boyutlu bir zar canlandırın dersem, o zaman bu zarın tüm evrene karşılık gelmesi gerekir. zar evren olayı burada devreye girer.
sicim teorisi toplam 11 boyut öngörür. şu halde 11 boyutlu bir uzay içerisinde, çok sayıda çok boyutlu evren olabilir.
şimdi sadece gözünüzde rahat canlandırabilmeniz için bir temsili bir resim paylaşayım:
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://societyofmodernastronomy.files.wordpress.com/2014/11/4.jpg)
görselin kaynağı
burada 2 adet 3-zar görüyorsunuz. bunlar aslında birer paralel evren. bunlar gibi daha çok 3-zarı bir arada düşünebilirsiniz. ortaya 3-zarlardan oluşmuş bir çoklu evren modeli çıkar. tabi paralel evren dediysek, uzaydaki yönelimleri birbirine paralel olduğu için demiyoruz. bunlar böyle ekmek dilimi gibi yan yana, birbirine paralel olmayabilir. dağınık şekilde dağılabilirler. ayrıca ille de hepsi 3-zar olmak zorunda değil. bazıları 2-zar, bazıları 8-zar da olabilir mesela... üstelik hepsinin içerisinde galaksiler, yıldızlar gibi cisimler olmak zorunda değil. bazıları boş bile olabilir.
burada dikkat edilmesi gereken husus, bunların hepsinin tek bir kuramdan kaynaklandığı, bu nedenle de hepsinde aynı fizik kanunlarının geçerli olduğu gerçeği. söz konusu olan kuram da sicim teorisi olduğuna göre, bu evrenlerde bulunan her şey sicimlerden oluşuyor demektir.
***
peki bu evrenlerle iletişim kurabilir miyiz?
burada sicimlerin 2 tür olabileceğini bilmemiz gerekiyor: kapalı ya da açık sicimler. kapalı sicimler, halka gibidir ve bu sicimler zar evrenlerden ayrılıp ortalıkta, evrenler arasında dolaşabilir. ancak açık sicimlerin bir ucu mutlaka zar evrenlere bağlı olduğundan, bunlar bir yere ayrılamaz. evrendeki cisimleri de bunlar oluşturur.
şimdi burada yine bir bilgiye daha ihtiyacımız var. teorik parçacıklar olan ve kütle çekiminin taşıyıcı parçacıkları olarak kabul edilen gravitonlar, 2 açık sicimden oluşur. bunlar 2 yarım halka gibi birleşerek bir kapalı sicim oluştururlar. yani henüz gözlemleyemediğimiz gravitonlar, zarlardan ayrılarak serbestçe dolaşabilirler. bu da demek olur ki, bir zar evrende yaşayan bizler, bir başka zar evrenle iletişim kurmak istersek gravitonlardan yararlanabiliriz. yani diğer evrenlere geçiş yapabilmenin tek yolu kütle çekimidir.
tabii bu uçuk kaçık gibi görünen olayları, bahsi geçen durumda (zardan ayrılıp serbest dolaşabilme durumunda) evrende yaşanması muhtemel olan graviton kaynaklı kayıp enerji aracılığıyla büyük hadron çarpıştırıcısında bir şekilde ölçebilmek mümkün. ancak henüz buna ilişkin bir deney sonucu elde edilmiş değil. bir gün bu şekilde bir sonuç elde edilirse, içerisinde yaşadığımız uzayda, bizimkinden başka çok boyutlu evrenlerin de var olduğunu düşünmemiz için sağlam bir nedenimiz olacak demektir.
devamını gör...
2.
community dizisinin 3. sezonu 4. bölümünde bu olay mizah olarak çok güzel işlenmiştir.
sırf bu bölüm için bu diziye başlayabilirsiniz.
sırf bu bölüm için bu diziye başlayabilirsiniz.
devamını gör...