orijinal ad: jagannath
yazar: karin tidbeck
basım yılı: 2011
fantastik türün son yıllardaki yükselen temsilcisi tidbeck'ten , hayal dünyanızın sınırlarını sonuna kadar zorlayacak müthiş bir eser daha, bu türü sevenlerin kaçırmaması gereken bir eser.
yazar: karin tidbeck
basım yılı: 2011
fantastik türün son yıllardaki yükselen temsilcisi tidbeck'ten , hayal dünyanızın sınırlarını sonuna kadar zorlayacak müthiş bir eser daha, bu türü sevenlerin kaçırmaması gereken bir eser.
william l. crawford fantazi ödülü (2013)
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 16.05.2021 09:05 tarihinde açılmıştır.
1.
karin tidbeck’in öykü kitabıdır.
öykü okumak büyük keyif. bilimkurgu okumak büyük keyif. bilimkurgu öyküsü okumak ise çok büyük bir keyif. ancak iyi yazılmış bilimkurgu ya da korku öykülerine rastlamak çok zor. tidbeck bu açığı o kadar güzel ve ustaca kapatmış ki. aklımın bir köşesine yerleşen ve sonsuza kadar orada kalacak olan, her sözcüğünü tek tek hatırlayacağım öykülerden biri bu kitapta. “sweet potato pie” öyküsünü ezbere bilirim mesela. eugenia collier’in okuduğum tek öyküsüdür ama aklımdan hiç çıkmaz. sonra jack london’ın “ ateş yakmak” öyküsü var ki o da içime kazınmıştır. bir de saki’nin “ açık pencere”si hala heyecanlandırır beni. son olarak da arthur c. clarke üstadımın yazdığı “ tanrının dokuz milyar adı”nı hep büyüleyici buldum. bunlar gibi başka öyküler de vardır aklımda ama ilk solukta bu dört öykü geldi dilimin ucuna. işte bu listeye bir de “ arvid pekon kim?” ve “ zeplin” öykülerini de kolaylıkla ekleyebilirim.
tidbeck bir ursula k. leguin olmuş sanki. en as onun kadar iyi. üstüne üstlük iskandinav kökenli ki onların hayal gücü sınır tanımıyor bence.
okuyun mutlaka, listenize yeni öyküler ekleyin.
öykü okumak büyük keyif. bilimkurgu okumak büyük keyif. bilimkurgu öyküsü okumak ise çok büyük bir keyif. ancak iyi yazılmış bilimkurgu ya da korku öykülerine rastlamak çok zor. tidbeck bu açığı o kadar güzel ve ustaca kapatmış ki. aklımın bir köşesine yerleşen ve sonsuza kadar orada kalacak olan, her sözcüğünü tek tek hatırlayacağım öykülerden biri bu kitapta. “sweet potato pie” öyküsünü ezbere bilirim mesela. eugenia collier’in okuduğum tek öyküsüdür ama aklımdan hiç çıkmaz. sonra jack london’ın “ ateş yakmak” öyküsü var ki o da içime kazınmıştır. bir de saki’nin “ açık pencere”si hala heyecanlandırır beni. son olarak da arthur c. clarke üstadımın yazdığı “ tanrının dokuz milyar adı”nı hep büyüleyici buldum. bunlar gibi başka öyküler de vardır aklımda ama ilk solukta bu dört öykü geldi dilimin ucuna. işte bu listeye bir de “ arvid pekon kim?” ve “ zeplin” öykülerini de kolaylıkla ekleyebilirim.
tidbeck bir ursula k. leguin olmuş sanki. en as onun kadar iyi. üstüne üstlük iskandinav kökenli ki onların hayal gücü sınır tanımıyor bence.
okuyun mutlaka, listenize yeni öyküler ekleyin.
devamını gör...
2.
orijinal adı jagannath stories olan kitap, içerisinde birbirinden çok farklı ortamlarda geçen, farklı tarzlarda yazılmış, aynı yazarın elinden çıkmış on üç adet sıra dışı öykü barındırıyor.
isveçli yazar karin tidbeck’in iskandinav kültürünün büyülü alacakaranlığından beslenen hayal dünyasının ne kadar geniş olduğu ve öykülerinde birbirinden çok farklı dünyalar yarattığı inkar edilemez. kaldı ki edebiyat dünyasında çok iyi eleştiriler almış; ayrıca kitap 2013 crawford ödülü kazananı, 2012 james tiptree jr. onur li̇stesi̇ ve 2013 dünya fantazi̇ en ı̇yi̇ koleksi̇yon ödülü adayı. kitabın arka kapağında da china mieville, karen joy fowler gibi yazarlar tarafından yapılmış övgüler alıntılanmış. ama benim bu kitabı almaya asıl iten bilim kurgu ve fantazyanın kraliçesi ursula k. le guin’in kitap ile ilgili; “daha önce zeplin gibi bir şey okumadım. belirgin bir şekilde kuzeyli oluşunu saymazsak, karin tidbeck’in hayal gücü hiçbir sınıfa girmiyor – usul usul, zekice, anlatılamayacak kadar tuhaf… ve çeşitli. ve tedirgin edici. ve eğlenceli ve gizemli biçimde dokunaklı. bunlar şahane hikayeler” yorumu idi.
gerçekten de bazı öyküler unutulmayacak cinsten. okurken sizi o kadar etkilemese de bilinçaltınıza süzülüp hiç beklemediğiniz anlarda yüzeye tırmanan cinsten. elbette ursula teyzeme saygım sonsuz ve karşı çıkmak haddim değil ancak okur olarak bazı öyküler tam oluşumunu tamamlayamamış hissi yarattı bende. öykülerin bir kısmı daha önceden farklı dergi ve antolojilerde yayınlanmış, belki yazarın erken dönem eserlerinden olabilir, bilemiyorum. yine de özellikle öykü okumayı seviyorsanız ve daha önce yazar ile yolunuz kesişmemişse kesinlikle bir şans verebilirsiniz.
bende aylak kitap tarafından hardcover olarak basılmış versiyonu mevcut. 2019 yılında ise gözden geçirilmiş çeviri* ve yeni bir kapak tasarımı ile paperback olarak yeniden basılmış.
son olarak “rebecka” öyküsünden bir alıntı ile bitirelim;
-"başkalarını inciten insanlar, hayal gücü en yüksek olanlardır" dedi rebecka.
isveçli yazar karin tidbeck’in iskandinav kültürünün büyülü alacakaranlığından beslenen hayal dünyasının ne kadar geniş olduğu ve öykülerinde birbirinden çok farklı dünyalar yarattığı inkar edilemez. kaldı ki edebiyat dünyasında çok iyi eleştiriler almış; ayrıca kitap 2013 crawford ödülü kazananı, 2012 james tiptree jr. onur li̇stesi̇ ve 2013 dünya fantazi̇ en ı̇yi̇ koleksi̇yon ödülü adayı. kitabın arka kapağında da china mieville, karen joy fowler gibi yazarlar tarafından yapılmış övgüler alıntılanmış. ama benim bu kitabı almaya asıl iten bilim kurgu ve fantazyanın kraliçesi ursula k. le guin’in kitap ile ilgili; “daha önce zeplin gibi bir şey okumadım. belirgin bir şekilde kuzeyli oluşunu saymazsak, karin tidbeck’in hayal gücü hiçbir sınıfa girmiyor – usul usul, zekice, anlatılamayacak kadar tuhaf… ve çeşitli. ve tedirgin edici. ve eğlenceli ve gizemli biçimde dokunaklı. bunlar şahane hikayeler” yorumu idi.
gerçekten de bazı öyküler unutulmayacak cinsten. okurken sizi o kadar etkilemese de bilinçaltınıza süzülüp hiç beklemediğiniz anlarda yüzeye tırmanan cinsten. elbette ursula teyzeme saygım sonsuz ve karşı çıkmak haddim değil ancak okur olarak bazı öyküler tam oluşumunu tamamlayamamış hissi yarattı bende. öykülerin bir kısmı daha önceden farklı dergi ve antolojilerde yayınlanmış, belki yazarın erken dönem eserlerinden olabilir, bilemiyorum. yine de özellikle öykü okumayı seviyorsanız ve daha önce yazar ile yolunuz kesişmemişse kesinlikle bir şans verebilirsiniz.
bende aylak kitap tarafından hardcover olarak basılmış versiyonu mevcut. 2019 yılında ise gözden geçirilmiş çeviri* ve yeni bir kapak tasarımı ile paperback olarak yeniden basılmış.
son olarak “rebecka” öyküsünden bir alıntı ile bitirelim;
-"başkalarını inciten insanlar, hayal gücü en yüksek olanlardır" dedi rebecka.
devamını gör...
3.
özgün adı jagannath olan; 2011/ 2012 yılları arası yayınlanmış karin tidbeck'in yazmış olduğu pdf baskısı 83, kendisi 160 sayfalık eser; tülin er çevirisi ile okudum, yazarın okuduğum ilk kitabıydı.
kitapta birbirinden farklı 15 kadar öykü bulunuyor, ilk öykünün adı ise zeplin ve oldukça fantastik, eğer yanlış kavramadıysam dr. franz hiller bir zepline aşık oluyor ve öykünün sonunda bebek zeplin dünyaya geliyor. bu absürd ve fantastik bir şey olmasına rağmen okurken gülmemek imkânsız. ama bence karakterlerin ortak özelliği bir zeplin gibi bu dünyadan uçma isteğiydi sanki.
kitapta en sevdiğim öykü hangisi oldu diye soracak olursanız rebecka adlı öykü oldu.
sürekli ölmek isteyen arkadaşının arkasını ve intihar girişimlerine dair yıkıntıları toparlayan arkadaşın onun ölmesini istememesi ama kadının herkesi uğraştırmaktansa tek seferde başarılı bir intihar etme isteği okurken seziliyordu.
kitap hakkında fikrimi belirtmem gerekirse; aşırı etkilendiğim söylenemez ama okurken keyif aldığım bir eser oldu.
yazarın hayatla dalga geçen felsefik cümlelerini sevdim, dozunda argonun olması da bence iyiydi.
zekice kullanılmış argo metni etkileyici kılar ve yazar bence bunu başarıyor.
kitap beklentimi karşıladı gibi.
kitapta birbirinden farklı 15 kadar öykü bulunuyor, ilk öykünün adı ise zeplin ve oldukça fantastik, eğer yanlış kavramadıysam dr. franz hiller bir zepline aşık oluyor ve öykünün sonunda bebek zeplin dünyaya geliyor. bu absürd ve fantastik bir şey olmasına rağmen okurken gülmemek imkânsız. ama bence karakterlerin ortak özelliği bir zeplin gibi bu dünyadan uçma isteğiydi sanki.
kitapta en sevdiğim öykü hangisi oldu diye soracak olursanız rebecka adlı öykü oldu.
sürekli ölmek isteyen arkadaşının arkasını ve intihar girişimlerine dair yıkıntıları toparlayan arkadaşın onun ölmesini istememesi ama kadının herkesi uğraştırmaktansa tek seferde başarılı bir intihar etme isteği okurken seziliyordu.
kitap hakkında fikrimi belirtmem gerekirse; aşırı etkilendiğim söylenemez ama okurken keyif aldığım bir eser oldu.
yazarın hayatla dalga geçen felsefik cümlelerini sevdim, dozunda argonun olması da bence iyiydi.
zekice kullanılmış argo metni etkileyici kılar ve yazar bence bunu başarıyor.
kitap beklentimi karşıladı gibi.
devamını gör...
"zeplin (kitap)" ile benzer başlıklar
zeplin
7