drama / yerli
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

yönetmenliğini ve senaristliğini kazım öz’ün yaptığı film. 21 nisan 2017’de vizyona girmiştir. new york’da yaşayan bir gencin kökenini aramasını anlatır.
devamını gör...
filmle ilgili en baştan; tc. kültür ve turizm bakanlığı sinema genel müdürlüğü'nün katkılarıyla hazırlanmış olduğunu belirteyim de, öyle devlet destekli değil, yasaklı gibi iddia ve düşünceler, akıllardan silinsin. yoksa koca koca tomalar, bin tonluk askeri araçlar, filmde yer alamazdı. o işler öyle kolay değil...
sonrasında film sanırım hiç izlenmemiş. hakkında başlıkta sadece iki tanım vardı, buna hayli şaşırdım. yine de, başlığının açılmış olması bile yeterliydi.

filmi, instagram keşfetime düşmesiyle fark ettim ve hemen izledim. normalde sonra izleyeyim deyip uzun süre unutur araya başka filmler falan dahil ederim ama öyle olmadı. merak ettim ve izledim. izlendiğime de değdi. zira yakın dönem türk siyasi tarihi ve sosyolojisiyle ilgili bir hayli fikir edindim.

eh tabi tarihi bir konu üzerine yapılmış bir türk filmi olduğu için de, youtube dahil, filmin yer aldığı birçok sitedeki yorumları da inceleme fırsatı buldum. daha doğrusu bunu, bilinçli yaptım. genel anlamda filmin senaristi ve aynı zamanda da yönetmeni kazım öz'e, bir minnet ve sonsuz şükran söz konusu. ancak eleştirenler de var ve sayıları az değil. hata eleştirenler de, filmde yaşanan konunun baş kahramanları ya da onların aile ve ahbapları imiş...
genel anlamda eleştiriler dersim köylerinin konumları ile ilgili yanlış bilgi verildiği ve bunun, filmi olumsuz etkilediği ve kürt düğünlerinde rakı masası kurulmadığı, kazım öz'ün bu konuda yanlış bilgi verdiği yönünde... bilmiyorum, kürt düğünlerinde, aleni şekilde rakı masası kurulur mu? o yörede pek düğüne katılmadım. benim katıldıklarımda da, yoktu ya da aleni değildi. bu konuda ciddi eleştiriler var. o yüzden her iki konuyu da, araştırmaya devam edeceğim.
bunlar izleyicilerin genel yorumları idi. gelelim benim yorumlarıma...
...
film 2016 yılında yapılmış ancak 21 nisan 2017 tarihinde gösterime girmiş. birçok kişi de sinemada izlemiş. hatta dvd'de arşivleyenler de varmış. bu konuda da yorum çoktu.
...


filmdeki cemal süreya ayrıntısı iyiydi. bunu, çok beğendim hatta film zaten cemal süreya'nın tarih öncesi köpekler havlıyordu... alıntısıyla başlıyor.

izleyecek olanlar için belirtmekte yarar var; film, çok yavaş ilerliyor. bu açıdan sardırasınız geliyor. ama sardırsanız da, bu sefer bir iki kelime kaçarsanız komple film gider. o yüzden sabredip sardırmadan izlemeyi başardım.

neticede ne yaparsa yapsın, insan, köklerini bilmek ister. ne kadar derine inebilirse o kadar derinini bilmek ister. işte bu minvalde bir film, zer.
insanın, kendine ait olmayandan kopuşunu ve ait olduğuna koşuşunu anlatır, zer.
derin acılar, her zaman, aşk acısını unutturur. insan, aşk acısı çektiğinden utanır mı?
utandığını bile unutur.
aşık olduğunu, güldüğünü, ağladığını.
işte böyle huzursuzluklar vardır hayatta.
böyle olumsuzluklar...
ve açlık. bitip tükenmek bilmeyen, an kollayan açlık. açlık kadar gerçek acılar var hayatta, aşk acısından daha mühim.
film, bunun etrafında döndürüyor hepimizi. bu nedenle başlardaki tüm yavaşlık ve aşk acısıyla devam eden uzun boşluk, aslında sonradan tamamlanıyor. hayat gibi akan bir film. hayatın her anı da, heyecanlı değildir ya hani: önce trajedi yaşanır, hatta üst üste birçok trajedi; ardından sükut gelir. uzun ve insanı deli eden sükut... ancak filmden net bir olay ya da motamot bir mesaj beklemeyin. filmin eleştirilen bir diğer yönü de bu özelliği: çekimser mesaj. bence yerindeydi ama yine de eksiklik var dense yanlış olmaz hakları var.

yine filmde, benim açımdan da, eksiklikler çok fazla. misal; çoğu filmde, çoğu yönetmen, senarist, ışık şefi, çoğu zaman, sabah ezanının okunduğu saatin, hava kararmadan olduğunu bilmezler, bunu da, yansıtamazlar. kişi, öğlen kalkmıyorsa şayet; o halde okunan sabah ezanıdır. o da zaten tan yeri ağarmadan okunur. bi öğrenemediler. hadi bilmiyorsun, bari bir bilene sor.

sonra film, yukarıda da belirttiğim gibi bir mesaj verme isteği duyuyor ama korkuyor gibi de bir yandan... bir başka ama diğerleri kadar yoğun olmayan eleştiri de buradan gelmiş: mesajı yok. bence filmin, mesajı var ama baskın değil. çekimser kalmış. nedeni de aşağı yukarı bilindik sebepler. instagram yorumlarında da, bunu görmem zor olmadı...

kast, iyiydi ama ben kazım öz'den, olay etrafında donen ya da bir mesaj içerecekse de, net olan bir film beklemiştim instagram video içeriği dolayısıyla. ama olmadı. yine de geçmişin tozları eşliğinde bir sükutu hayal söz konusu. filmi, bu bağlamda değerlendirsek herhalde yanlış olmaz. çok ağır dram ya da trajedi, keza kon ve nefret dili barındırmak ve insanları yeniden üzmek, kalplerine kin ekmek istememiş olmalı. bilemiyorum. dediğim gibi yakın dönem türk tarihi de ilgimi çeken konular arasında olduğu için ben, izledim. ilk bir saat sonrası filmin elerleyişinde sıkıntı yok. hatta espriler bile mevcut. dediğim gibi bu da bilinçli yapılmış diye düşünüyorum.

izleyecek olanlara keyifli seyirler diyemem, çünkü keyifle izlenesi bir film değil, bir trajedinin izleri söz konusu...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"zer" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim