'her şey sende gizli' şiirine hayran olduğum şairdir. merhum milli eğitim bakanımız hasan ali yücel'in oğludur. ünlü doktor gazi yaşargil hocanın da çok yakın arkadaşıdır.
devamını gör...

rumuzu dunyalikisi, ama bana çağrışımı da dünya tatlısı. öyle de tatlı ve sempatik gelen yazar.
devamını gör...

fazla zorlamayalım, 80 ihtilalinde lisede idim.

şimdi beni yerime yatırın, ilaçlarımı verin, köhn köhnnn öhhhhöööö!
devamını gör...

evin arkasında önünde bahçe bulunan evlerdir. her türk gencinin her türk emeklisinin hayalidir. bahçede sebze meyve yetiştirmek mangal yakmak büyük zevktir. torunlarımla barbekü yapıp takılacağım günleri hasretle bekliyorum . ben yazarım bu arada barbekü yaparım mangal yapmam . ayrıca torunlarım bana büyük baba der.
devamını gör...

komedi gibi bir durum.
tercihen yazarsınız ya da yazmazsınız gidersiniz. ayrıca başlık açıp gidiyorum demekte nedir ki?
devamını gör...

profiline kendi fotoğrafını koyan yazar iticiliği imiş.
başlığı oluşturan yazara hiçbir lafım yok. onun amacı belli, kaostan besleniyor. amacına da ulaşmış, tebrikler. sözüm diğerlerine hani şu tanımlar ile, fikirler ile beğenilmek gerektiğini ve de resmin bunun önüne geçeceğini, primin bununla yapılacağını düşünenler. ben tanımların altında resim göremiyorum. şu an sayfama tıklamadığınız sürece beni yargılayabileceğiniz, anlayabileceğiniz tek ölçüt de burası. burada dikkat çeken bir yazı sayfaya yönlendirme yapacaktır. orada karşılaştığınız resim tanım hakkındaki fikri olumlu ya da olumsuz etkiliyor ise fikirlerden çok, başka şeylere dikkat ediyorsunuzdur. yapmayın, üzücü olan bu!
devamını gör...

taksim’de borsa lokantasına giderdik.
ben ve bir sürü arkadaşım hep çok aç olduğumuzdan gözümüz sadece yiyecekleri görürdü.
hala öyle mi bilmiyorum ama güzel mi güzel çeşit çeşit salataları vardı orda.fiyatlar da abartılı değildi.kasesi bilmem ne kadara doldurup öğrenci karnınızı doyururdunuz.
bu salatalarla doyabilmek yine de ustalık gerektiriyordu:
önce kızarmış ekmekleri kâsenin kenarlarına diziyordunuz, altta makarna türevi gibi katı salatalar, üstte amerikan gibi daha sıvı olanlar.en üste de turşular yerleşti miydi oh işte mükellef bir yemek :)
güzelmiş öğrencilik, çok zor bir okul okumak dışında tabii.
devamını gör...

özetliyor seni bu yağmurlar
burada yağmur yağıyor
aralıksız yağıyor günlerdir
ama sen yine de şemsiyeni
almadan gel ilk otobüsle

buğulanan camlara usulca
yüzünü çiziyorum ki yüzün
bir yağmur damlası olup
düşüyor yapraklarına gülün

güller de bozamıyor bu uzun
karanlık sessizliğini kentin
anılarını yitiriyor sokaklar
bezirgânlaşıyor bulvar ışıkları

tarih de kekemeleşiyor bazan
ki o zaman aşktır tek bilici
aşksa yürümek gibi bir şey
duyabilmek kuşların gelişini

anısı bizsek eğer bu kentin
unuttuğu türküler bizsek
acıyı rehin bırakıp bir güle
anımsatmalıyız bunları bir bir

sonra yürümeliyiz seninle
sokaklara caddelere çıkmalıyız
belki bir aşktır bu kentin
belleğini geri getirecek olan

burada yağmur yağıyor ama sen
şemsiyeni almadan gel yine de
özletiyor bu çılgın sağanak seni
sırılsıklam özletiyor biliyor musun


ahmet telli bu güzel dizelerin de sahibi olan türk yazar ve öğretmendir. ödüllere layık görülmüş, toplumcu gerçekçi bir yazarımızdır. nedendir bilmiyorum ama bana hep çok sempatik gelmiştir. sözlerini de zaten çok severim. en sevdiğimi yazayım hemenn:

"o içten gülüşünü,
bir gün dudağından çalıp,
gözlerinin önünde,
yüreğimin ortasına koyup,
öpeceğim..."


evet, evet aynen öyle yapacağım bir gün*.
devamını gör...

seni seçtim pikaçu.
devamını gör...

çekilen acıları ve dertleri içine atmak, belli etmemek, göstermemeye çalışmak demektir. zor meziyettir. bünye kuvvetli değilse, beden çöküşe geçecektir.
devamını gör...

bence daire şeklinde toplanıp bu bağımlılık hakkında konuşalım. herkes nasıl başladığını anlatsın. acıyan gözlerle birbirimize bakarken içimizi dökelim.
devamını gör...

en sık etkeni actinomyces ısraelii olan anaerop,gram(+),sporsuz,dallanan filamantöz(ipliksi) çomak bakteridir.
nocardia'lar aerop olmaları ve aside rezistan boyanmaları ile klinik örneklerde ayırt edilebilirler.
en sık servikofasiyal tutulum yaparlar.

pelvik aktinomikoz hastalığı rahim içi araç kullananlarda sık görülür.

yaradan alınan örneklerdeki sülfür granüllerini görmek tanıda yararlıdır.
kültürde azı dişi (molar diş) tarzında koloniler oluşturarak ürerler.
devamını gör...

eski usul bir han açıp, şarap getir hancııı! diye bağırmak.
devamını gör...

montunu montunun üzerine asmak. sanırım asla eskimeyecek.
ben bir de boyama kitabındaki erkekleri hep hoşlandığım çocuk gibi sarışın mavi gözlü olarak boyardım.
devamını gör...

2002'de 102 yaşında vefat eden hermeneutikçi alman filozof. heidegger'in öğrencisi idi bir zamanlar. 'truth and method' adlı eseriyle ismini duyurmuştur. gadamer'e göre metinle okuyucunun arasında dinamik bi ilişki vardır. önyargı metni anlamak için bir araçtır ve daha sonra dil aracılığılyla aşılabilir*. yani anlam aktif olandadır, okuyucudadır. yorum farkı burdan kaynaklanır. aslında gadamer*hermeneutiği felsefenin içine sokan kişidir. klasik epistemoloji ve ontoloji anlayışını da reddeder.* genel kesinlik anlayışını reddederek kendine alan açsa da, kendisi yeni bi kesinlik şablonu(method)getirir koyar önümüze. bu yeni şablon, eskisinden daha kabul edilebilir de değildir.
devamını gör...

tatlıyla balla
sen kes diye söz olurum
kırmızı şalla gelirsin diye yol olurum
(en saçma yeri geliyor)
bekle sen burada
ne az olurum
ne çok olurum
ama hiç olurum.
bune
devamını gör...

evet o para bizden çıkıyor ve işçilere gidiyor zaten olması gereken bu değil mi? 5275 tl istanbul gibi bir yerde çok yüksek değil. üniversite mezunu olup daha düşük ücrete çalışamamızın sebebi bu durum değildir diye düşünüyorum.
devamını gör...

merhabalar canım portakallar!
başlamadan ertelenen yayınım için bu kadar bekleyenin olması o kadar güzel ki, hissettiğim mutluluğu tarif edemem iyi ki varsınız!
gerek özel mesajla gerek tanımlarla yayın olup olmayacağını soranlar için üzülerek söylüyorum ki malesef bu akşam da yayınımız yok. radyo hala bakım aşamasında olduğu için kullanıma açılmadı ancak en kısa sürede harika bir alt yapı ile kullanıma hazır olacak ve bizler de hep birlikte sunduğumuz yayınımızı yapacağız inşallah!
radyonun tekrar sahalara dönmesi ile ilgili açıklamayı modlarımız ya da yöneticimiz yapar nasılsa diyerek bu tanım vesilesi ile ses kaydı gönderip destek olan herkese huzurunuzda teşekkür etmek istiyorum.*
robnaja
lucifer
audiotest
hobaaa3434
gomercan
kuzguncuktaki vişne
bal yerine reçel yapan arı
abdulseyidbincabbar
balkoninsani
cenk'in arka bahçesi
domestic hıyar
momothedog
revolversiz ittihatçı
hicligindansi
dünyanınbütünmeşhurlarınıntraşolurkenkullandığıjilet
fuzzy lee
oblomovreis
spawn
rastrel
hendrix
0330

ses kaydı gönderdiği halde buraya eklemeyi unutup eşeklik ettiğim biri varsa şimdiden çok özür diliyorum, affedin lütfen.*
hala ses kaydı göndermek isteyen varsa da seve seve beklerim kayıtları, ne diyorduk; yayın bizim yayınımız ve hep birlikteyken çok güzeliz.
devamını gör...

- "dürüstlük" diye kendilerini paralayanlar, en büyük yalanları söylerler.
kişi neyden yoksunsa onu diline dolar.
bir de şey der bunlar:
" yalandan nefret ederim, tahammülüm yoktur." şunun kadar gereksiz ve beni irite eden çok az cümle var.
aynen bir tek sen nefret ediyorsun, biz bayılıyoruz, istiyoruz ki herkes bize yalan söylesin.
bu konuda marcus aurelius'a kulak verelim:
"sana dürüst davranmak istiyorum, diyen birisi nasıl çürümüş ve sahtekardır. ey insan, sen ne yapıyorsun? bunu söylemene gerek yok. dürüstlük kendiliğinden anlaşılmalı. yüzünde yazmalı, sesinde çınlamalı. tıpkı sevgilinin bir bakışında her şeyi anlayabilmesi gibi dürüstlük baktığın an gözlerinden taşmalıdır."

- insanlara verdiğimiz değeri hissettirme durumu ile onların bizden uzaklaşma hızı doğru orantılıdır.
ne kadar değerli hissettirirsek o kadar çok uzaklaşırlar bizden.
ne demiş schopenhauer reis:
"birisi sizin için gerçekten çok değerliyse, bunu ondan bir suçmuş gibi gizleyin.
bu hoş bir şey değildir ama doğrudur.
çünkü bırakın insanları, köpekler bile büyük dostluklara katlanamazlar."
devamını gör...

bunun bekarlıkla ilgisi yoktur arkadaşlar, evlilikte "eğer şartlar eşitse", yani kadın-erkek çalışıyorsa evdeki koşullar da eşittir; mutfağa girip yemek de yapacaksın, heladaki boku da temizleyeceksin, kanepenin altını süpürgeyle de çekeceksin, cam da sileceksin perde de asacaksın. elalemin evi değil bu kendi evin! ha yok delikanlıyı bozar bu işler, erkek iş mi yaparmış falan diyorsan, tutarsın gündeliği 200 liraya birini, yaptırırsın, kadının vazifesi değildir bu. aksi durumda, dışarıda çalışmayan kişi her kimse evin işlerinden o sorumludur. ev işleri kadın işi demek değildir, ama evde kalan genellikle kadın olduğu için kadın işi olarak görülmektedir. o yüzden erkek için ev işi yapmak ne utanılacak ne de övünülecek birşeydir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim