mesela birini, bir şeyi, bir anı ve geçmiş zamanı özlüyorsun. çok kere tekrar ediyor haliyle seneden seneye.
sonra artık özlemenin de yetersizliğini fark ediyorsun. bir insan aynı duyguyu kaç sene aynı şiddetiyle yaşayabilir. aynı sızıyı birebir yaşayabilir. bir kalp aynı yerinden kaç defa kırılabilir. dimi ama.
böylelikle artık bir on sene öncesi kadar özlemediğini fark ediyorsun. bir on sene sonra da tamamen duygusuz ve ruhsuz olup çıkıyorsun o maden yatağından. buz gibisin artık. insanı, insan yapan temel özellikler diye öğretilen bu duygu durumlarının aslında insanın başarıya giden yolda önündeki en büyük engellerden birisi olduğunu, birer zayıflıktan ibaret olduğunun farkına varıyorsun.
20 yaşında olan heyecanlı bir sözlük yazarı olsaydım ben de çok özlerdim herhalde. o yaşlarda tek derdi aşk meşk, gezme tozma olan bir canlının tabi ki tek gayesi kırık kalbi olacak len.
lakin şu yaşlar öyle değil işte. bu yaşlar acımasız. sert. sadece güçlü karakterlerin ayakta kalabildiği bir cehennem burası. avcının, av olduğfdsfdsfds
sonra artık özlemenin de yetersizliğini fark ediyorsun. bir insan aynı duyguyu kaç sene aynı şiddetiyle yaşayabilir. aynı sızıyı birebir yaşayabilir. bir kalp aynı yerinden kaç defa kırılabilir. dimi ama.
böylelikle artık bir on sene öncesi kadar özlemediğini fark ediyorsun. bir on sene sonra da tamamen duygusuz ve ruhsuz olup çıkıyorsun o maden yatağından. buz gibisin artık. insanı, insan yapan temel özellikler diye öğretilen bu duygu durumlarının aslında insanın başarıya giden yolda önündeki en büyük engellerden birisi olduğunu, birer zayıflıktan ibaret olduğunun farkına varıyorsun.
20 yaşında olan heyecanlı bir sözlük yazarı olsaydım ben de çok özlerdim herhalde. o yaşlarda tek derdi aşk meşk, gezme tozma olan bir canlının tabi ki tek gayesi kırık kalbi olacak len.
lakin şu yaşlar öyle değil işte. bu yaşlar acımasız. sert. sadece güçlü karakterlerin ayakta kalabildiği bir cehennem burası. avcının, av olduğfdsfdsfds
devamını gör...