zaman tüneli

erkek için; üstte röpteşambır, elde viski kadehi.

şu anda yaşadığım durumdur. az önce spor yaptım, ter içindeyim ve üşeniyorum. ama şu anda bu üşengeçliği kırıp banyoya gidicem, hoşçakalın beyler bayanlar.

an itibarıyla maruz kaldığım rezalettir. adana konya arasında sefer yapan toros eksprese hayatımda ilk defa bindim. sabah sekizde adana garından hareket edecek trene binmek için yarım saat öncesinde gara gittim. ortalık kalabalık curcuna. teyzenin biri heyelan olmuş tren iptal dedi. tam tren saatinde haberimin olması ilk rezalet. sonra dediler ki otobüslerle pozantıya taşınacak oradan da trene aktarma yapacaksınız. 3 otobüs geldi, ne bir yönlendiren var ne yer ayarlayan. herkes valizleriyle otobüslere koştu. tekir yaylasında bizim gittiğimiz otobüsten dumanlar çıkmaya başladı. şoförü uyardım zar zor durdurdum. araba yanacak öyle bir duman. şoför bir o yana bir bu yana öylesine baktı. "geldik zaten yaaa!" deyip (10 km var daha) hareket etti yeniden. bu sefer otobüsün tamamı dumanlar içinde kaldı. baskılara dayanamayıp duran şoför tamamı dolu otobüsü arkadan gelen yine tamamı dolu otobüse aktardı. ayakta tıklım tıklım pozantı gara geldik. neyse çilemiz bitti derken adamlar bu sefer de koltuk numarası yok, herkes bulduğu yere binecek dedi. toros ekspres 6 vagon, bu yeni tren 4 vagon. yine binbir rezillik. 45 dakika beklendi. görevlilerden birisi de millete bas bas bağırıyor. nihayet yoldayız ama bakalım daha başımıza ne gelecek... umarım sorunsuz konya'ya ulaşırız.

khi rho haçı; yunan alfabesi'nin iç içe geçmiş x(chi) ve p(rho) harflerinden oluşan, ortodoks hristiyanlıkın diğer bir sembolüdür. khi rho haçı'nın yanında "ilk ve son" anlamına gelen a(alfa) ve ω(omega) harfleri de bulunur ve diğer bir yaygın adı labarumdur. khi rho haçı, roma imparatorluğunun büyük konstantin döneminden itibaren hristiyanlığı benimsemesinden sonra kullanılmaya başlanmıştır.
"labarum" olarak da bilinen, alfa ve omega'lı k(c)hi rho haçı

13 yaşındayım, benim ailem tam olarak böyle. anneme ve babama zamanında ailesi o kadar şiddet uygulamış ki, bana hoşgörülü davranıyorlar ve psikolojik travmamın olmasını istemiyorlar. babamın ve annemin şimdiye kadar bana ağır şiddet uyguladığını görmedim, fakat yine de aileme karşı hiç şımarıklık vb. yapmadım. anneme sorduğumda ufakken çok sessiz, tüm gün biberonla çay içerek televizyon karşısında çizgi film seyreden bir çocuk olduğumu söylüyor. 4. sınıfa kadar derslerimi annemle birlikte yaptım. şu anda 8.sınıfım, sınıf birincisiyim ve derslerimi hiç aksatmıyorum. hem de bizim ailemizde ifade özgürlüğü de var, annemle din, ahlak, siyaset vb. tartışıyoruz ve tamamen saygı çerçevesinde yapıyoruz bunları. ayrıca satranç oynamak en sevdiğim hobim. satrancla ilk kez 5 yaşımda trt çocukta satranç ile ilgili bir çizgi film seyrederken tanışmıştım. 11 yaşımda ise yeniden satranca merak sardım ve 2 yıldır hiç bir kursa yazılmadan, sadece internetten öğrendiğim bilgilerle satrancı çok iyi öğrendiğimi düşünüyorum. lichesste 1900 elo rapid puanım var. şimdiye kadar üç turnuvaya gittim ve ikisinde birinci oldum. bir hafta önce gittiğim bir turnuvada 9 oyundan 9 galibiyet alarak birinci olmuştum. bütün başarılarımın hepsini babama ve anneme borçluyum, beni böyle büyüttüğünüz için size çok teşekkür ederim.

dışarıya bakmadım bile perdeyi çekip. bilgisayarı açtım yazı yazacağım. her zamanki gibi kulaklıklarım takılı. müzik ve ben ayrılmaz bir ikiliyiz. sorun ne biliyor musunuz artık eskisi kadar negatif hissetmemem ve bunun bana normal gelmemesi o kadar alışmışım ki negatif olup hüzünlü bir şeyler karalamaya yapamayınca insan gerçekten farklı hissediyor. kan kaybeder gibi kelime kaybediyorum evet. zihnim bulanık. enerjim yok az uyudum ve dün gece bir social purge gibi bir şeydi. hayatım... gözlerimin önünden flash olsa keşke ve ben de gitsem buradan.

kabuğu, bol acılı ve kaynar pancar çorbasının içine doğransın ve suyu emerek yumuşasın diye özellikle sert yapılan ekmek. oyş ağzım sulandı sabah sabah.

tembelim ben tembelim.

yapman çociim, yapman guzum. intihara kalkışmayın.
intiharın net ve kesin bir yolu yok. ölmeyebilirsiniz. bakın ibraam tartlıses kafasına keleş mermisi yedi ölmedi. ama yarım kaldı. kafasına ateş ederek intihara kalkışan ama ölmeyen insanlar var. ömürlerinin geri kalan kısmını yatakta lahana olarak geçiriyorlar. boğaz köprüsünden atlayıp kurtulan da var. kırılan kemikleri, patlayan iç organları tamir için yıllar süren ameliyatlara gerekiyor.
bunlardan kaçmak için ilaç mı içeceksiniz? ne içeceksiniz deyin bana. ben size ölüm garantili bir zehir söyleyeyim. ricine. hadi arayıp bulun iki gram ricine. bulamazsınız.
kalıyor geri psikotik ilaçlar.
yanımda çalşıp sonra okumaya giden bir kadın vardı. kadının tek güzel yeri gözleriydi. birayı içmiş içmiş ardından bir kutu psikotik ilacı çakmış üstüne. annesi ağlıyordu, cordarone bey kızım intihar etti. hastaneye gittik. o zaman ankara'da pek çok tanıdık doktor vardı mahalle arkadaşı. ellerinden geleni yaptılar, kurtuldu. gözler gitti ama. görmesi %80 düştü. sebebi bilinmiyor. göz sinirleri laçka olmuş.
n'oooldu?

labarum, 1. konstantinden itibaren bizans(doğu roma) resim sanatlarında ve sancaklarında kullanılan ortodoks hristiyanlığın diğer bir sembolüdür. labarum, yunan alfabesi'nin iç içe geçmiş x(chi)-p(rho) harflerinden oluşur ve labarum'a khi rho haçı da denilir. labarum'un yanındaki diğer yunanca harfler olan a(alfa) ve ω(omega), incildeki isanın "ben, ilk ve sonum" sözünü simgeler. labarum, bir monogram türü olup christogram olarak da bilinir.
yunan alfabesi'nin x(chi)-p(rho) harflerinin yanlarında bulunan a(alfa) ve ω(omega) harfleriyle birleşmesinden oluşan, bir tür monogram olan labarum
labarum motifli bir bizans sancağı

1912-1981 yılları arasında yaşamış sırp asıllı eski yugoslav çifte ajanı, ıı dünya savaşı sırasında sürgünde bulunduğu londra'da, gizlice nazi almanyası ile �ngiltere arasında çifte ajanlık yaptığı ve bu sayede zengin bir hayat yaşadığı söylenir, londra'da kaldığı yıllarda gece hayatına, içkiye, kumara ve eğlenceye olan aşırı düşkünlüğüyle bilinir, �nlü yazar ı an flaming in 007 kod adlı kurgusal ingiliz gizli ajanı james bond karakterine ilham verdiği söylenir, dusko 1981 yılında 69 yaşında fransa'da ölmüştür.

ailenin umursanmayan yaşlı çilekeş sonradan görme babası, görgüsüzlüğünü ve para aşkını çok belli eden anne, akıllı gibi duran ama aslında biraz salak olan erkek çocuk, mutlaka fok gibi konuşan tiki, haset, gerzek bir kız, evin olgun davranan tek üyesi olan abla, yıllardır aileye hizmet eden evin amelesi olan anadoludan gurbete gelmiş hizmetkar teyze ve aile babasının sağ kolu gibi görünen bir kâhya.

gülün dibinde buldum....

bunlar hep seks.
bunlar hep fantezi.
tanımların yarısı hayaller, yarısı gerçekler.

(bkz: cevat kelle) gibi donandım, fotoğraf için sokağa iniyorum…



konyaaltı’nda bir miktar orlaynım. hava açık, rüzgar sert…

etkisiz, boşuna, faydasız...
ben ki hatunları acillik eden kelenderis... pes, pas....kabul...

birde şişelemiş...fırıldakla beraber gelmişti...

fotoğraftan anlaşılıyor mu bilemiyorum ama ankara'ya sezonun ilk karı yağıyor şu an.



baktı nazlı nazlı yağmak kesmedi, "başlarım sizin nezaketinize" diyip yağmaya karar verdi. ankara işte ne yaparsınız? yaptı yine yapacağını. daha yaprak döken ağaçlar yapraklarına veda etmeden başladı ayazı ve karı.

vay be headbang yapmıştık sabahın köründe....yerim onun kafasını...

(bkz: abraham lincoln)

adam 7 kere seçim kaybetmiş. 8.de kazanmış.