zaman tüneli

işkence

abartmamak gerekendir.

vazgeçmek

yoktur çünkü aşk doğru yer ve zamana gerek görmez gerçekten aşık olduğunda ne zamanın ne de yerin önemi kalır

sevme hissini sevmektir

ikinci buluşmanın olmayacağını garantilemek için yapılması gereken bir durumdur. hadi kokoreç yemeye bile gidilir ama kelle paçanın hiç oluru yok maalesef, kokusu burnuma geldi hiç iyi değilim.

(link: )

hocam müsade ederse yatıcaz. hadi bakalım.

genelde tuhaf bulduğum şeylerin arkasındaki ihtiyacı bir şekilde görebiliyorum ama tavuk yumurtasının yenilebilecek bir şey olduğunu anlayan ilk kişi kimdi acaba. mesela bana düşündükçe mantıksız geliyor. o yüzden düşünmeden yemeye çalışıyorum.

güzel olsunda boşluğuna razıyız. güzel filmler azalmaya başladı her şey gibi.

güzel yarınlara sözlük.

bu eski nokia ,ericson telefonları toplayan bir arkadaşım vardı. maçta sahaya atmak için. yapma yaw isabet edecek hakeme topçuya ilk cep telefonu cinayeti olarak 3. sayfaya çıkarsın olm demiştim. sonra passolig çıktı da bu da tırstı zaten.

yapılan her şeyden karşılık bekleniyor olması tuhaf geliyor bana. ben sevmeyi seviyorsam senin vereceğin karşılık beni tatmin eder mi? elbette hayır.

lanet olası federaller kiraları bu kadar uçurmasaydı gözüm kapalı yerleşeceğim semttir. 6 ay kadar yaşadığım sürede aldığım keyfi bilmiyorum yine başka yerlerde de almışımdır hani beyoğlu'nu beşiktaş'a hunharca indirmeden önceki beşiktaş bambaşkaydı da. yeldeğirmeni her zaman kıyaktı. şimdi kim bilir nicedir.

kadıköy'ün en tatlı semtlerindendir.

ben sanırım birkaç hafta kullanmış olabilirim bu telefonu.
sahibi olarak değil de, idareten falan..
çünkü o sıralar ericsson'cuydum ben.. ericsson t10, ericsson t20, ericsson t28..
evet, kapak olayını seviyordum.
kızak olayının ise hastasıydım.
sırf bu nedenle de nokia'ya, 7110 ile geç de olsa bir geçiş yaptım...
sonrasında 6110, 8210, 5210..

nokia 3310 çıktığında 8-9 yaşlarında olan hatta antene ''kuyruk'' diyen bir çocuk için gayet doğal tabii ''kuruksuz nasıl çekiyor?'' gibi sorular..
o tarz sorularla karşılaşmadım ben şahsen, çevremde...
hatta şey diyorduk; ''sonunda akıl ettiler bak.. tamamen saçmalıktı!''

velhasıl..
nokia 3310'u nice nesiller kullandı tabii..
fakat içlerinde çok küçük bir kısmı efsaneydi.
gerçekten öyle.

iyi geceler.

ellerde, göz kapaklarında titreme, sinirlilik, terleme gibi belirtilere de beraberinde yol açan detay.

ayılamıyorsunuz.
doğrudur.
ondan.

21, 40 veya 90 gün aralıksız, mümkünse her gün aynı saatte yapılması önerilen terapötik eylem.

ben, 40 gün boyunca sabahları kağıt kalem kullanarak yazmıştım, zihnimdeki çoğu saçma düşünceden kurtulmamı sağlamıştı. bu konularda uzman bir arkadaşımın tavsiyesi şu şekildeydi:

"günün ilk saatlerinde sessiz bir ortamda, istersen bilinçaltının çözülmesini sağlayacak bir meditasyon müziği açarak ve tütsü, mum vs yakarak önüne bir kağıt kalem al ve en az 15-20 dakika boyunca aralıksız yaz, bu süreçte devrik cümlelere, imla kurallarına, noktalama işaretlerine dikkat etmeden çalakalem yaz, hiç durmadan aklına ne gelirse yaz. sonra o kağıdı mümkünse yak. mümkün değilse yırtıp at. klavyeyle de yazabilirsin ama kalemle kağıda yazmak kadar etkili olmaz."

bu kadar kurala ne gerek var diyorsanız; bunları yazı yazmanın kişinin psikolojisi üzerinde daha etkili olması açısından yapılan tavsiyeler olarak düşünmekte fayda var. ama, hiç yazmamaktansa, klavyeyle bile olsa yazmanın faydası olur illa ki...

ticari ismi dideral olan beta bloker etkili ilaç, oluşmuş olan depremi toparlar. yine de şikayetlerinizi doktorunuza danışarak başlayın/kullanın.