zaman tüneli

bazen illet oluyorum bu mevzuya.

bugün birisiyle konuşuyorum. aramızda yeterli bi mesafe var. hoop bana doğru anlamsız bi adım. ben bi adım geriye. o tekrar. bu böyle iki üç kez yaşandı.
artık geri gidemedim bi noktada, çünkü nasıl olsa gelicek.
hissettiniz mi daralmışlığımı.

ve garip, çünkü niye birinin dibine girmek istersin ki. normal bi insanın refleksel olarak o mesafeyi ayarlaması lazım.

ne kazancı var insanın yaşamakla. bunu derinden düşünürsek cevap belli.
istemezdim.

money talks.

ödünç alınan veya verilen şey.
ödünç, yani hak geçmesi.

unutalım her şeyi. vermeyecekler zaten. tekrar isteyebilirler, tekrar vereceğiz. vermeyecekler.

bunu sonra konuşuruz.

sozlukteki flort durumum:

benim bildiğim herkes tavrıyla, ifadesiyle ve beşeri ilişkileriyle hangi sınıfta olacağını kendisi belirler.

değerli ve kaliteli bir insanı başkaları aşağı çekemez, çekmek isteseler dahi sizi bilenler bu yanılgıya düşmez.

yani karşınıza çıkan her neyse en az %50 si yine sizin eserinizdir.

farklı öğrenme stilleri şunlardır:

görsel: resim, grafik ve video gibi görsel materyalleri kullanarak öğrenmeyi tercih edenler. renkler, şekiller ve görsel ayrıntılar dikkatlerini çeker ve bilgiyi daha iyi anlamalarını sağlar.

işitsel: duydukları sesleri ve konuşmaları daha iyi anlayanlar. dersleri dinlemek ve tartışmalara katılmak öğrenme deneyimlerini zenginleştirir.

dokunsal/hareketli: fiziksel deneyimler yoluyla öğrenmeyi tercih edenler. materyalleri elleriyle keşfetmek ve etkileşimli aktivitelere katılmak öğrenme motivasyonlarını artırır.

sosyal: grup çalışmaları ve tartışmalar yoluyla öğrenmeyi tercih edenler. diğer öğrencilerle fikir alışverişi yapmak öğrenme deneyimlerini güçlendirir.

öğrenme stillerini anlamak, eğitimcilerin ders içeriklerini ve yöntemlerini buna göre ayarlamalarına yardımcı olabilir. öğrenciler kendi öğrenme stillerine uygun materyallerle çalıştıklarında daha motive olurlar, bilgileri daha derinlemesine anlarlar ve özgüvenleri artar.

ıs bu bilgi dolu entry tamamen madalya almak amacli girilmistir.

underrated tarkan şarkısı. ezgisiyle sözüyle icra edilişiyle 10/10 şarkı.

beyindeki haz ve hafızayı kontrol eden bir kimyasal olan dopamin, öğrenmeyi teşvik etmek ve öğrencilerin dikkat sürelerini artırmak için kullanılabilir. doğru kullanıldığında dopamin, öğrenme etkinliklerini, dersleri, konuları, becerileri ve bilgileri bağımlılık haline getirebilir.

dopamin, yeni ve heyecan verici bir şey öğrenirken salgılanır, bu da kişinin kendisini daha iyi hissetmesini sağlar. yeni bir şeyler öğrenmek ödüllendirici bir maceradır ve bunu akılda tutmak dopamin düzeylerini artırır. sonuç olarak, dopamin arttıkça, bilgiler zihinde daha kalıcı olabilir ve hatırlanması kolaylaşır.

bu bilgi dolu entry tamamen madalya almak icin girilmistir.

13 mart 2025 perşembe akşamı başlar ve 14 mart 2025 cuma biter.
purim smeah.



musevilerin şeker bayramı da diyebiliriz.

frost'u da unutmuşum ya. ekstrem davulculukta cidden de aşmış bir adam. blast beat'leri çok acımasız. bir de hala çok iyi bir formu var. gerçekten de idolleştirilebilecek bir davulcu. siyah mantolu adam bahsedince aklıma geldi. şimdi söyleyeyim dedim. onu da 13. sırada dahil edebilirdim aklıma gelseydi. 13 rakamı yakışır uğursuzluğuna. haha.

bellerophontes'in video link'ini verdiği davulcuya baktım da öyle anormal aşmış bir şeyler göremedim. metal davulcularıyla dalga geçmek o kadar kolay bir şey değil. caz davulcuları oyun kurucu gibiyse, ekstrem metal davulcuları anormal hızlı ve fizikli sprinter'ler gibidirler. ikisi de yerine göre müthiş olabilir tabii. ama cidden şu davulcunun yapabildiklerini mesela caz davulcuları yapamaz. kondisyonları apayrı kas kullanımı gerektiriyor. cidden apayrı alanlar diyebilirim ekstrem metal davulcuğu ve caz davulcuğu için.

şu mesela cidden öküz olmayı gerektirecek bir performans. asıl numaralar videonun biraz ilerilerinde. akılalmaz şeyler yapıyor adam.



dominator'ın da atakları animelerden fırlamış gibi. cidden fantastik ataklar. ama çok dinamik bir stili yok, atakları dışında.



cazcılardan, listemde de yer verdiğim thomas lang'i beğeniyorum en çok. adam cidden beynini bölüyor ya. haha. tam bir hayvan evladı. kendisi aslında farklı tarzlarda çalıyor/çalmış ama bu bir caz solosu denebilir bence.



bir de şu elemanı bırakayım. öyle dalgasına gibi görünüyor da cidden hayvan ötesi bir performans.



bir yazar da hep metalciler mi demiş... benim listemdekilerin hepsi metal davulcuları değildi.

dostum senin kendine güvenin yok ki, milletin sana olsun. şu yazıyla kendi kendini gömmüşsün. derhal git buradan. ahahah.

şaka be şaka. azicik dik dur eğilme, bu sözlük seninle.

ankara’nın simgelerinden biri olan atakule’yi bilirsiniz.
turgut altınok, ulan neden bizim de bir atakule’miz olmasın dedi. takdir edersiniz ki turgut da her sağcı gibi estetik yoksunu, akıldan ve mantıktan uzak, ben buradayım diyecek yapılara bayılır.

bunlar 2003’te inşaata başladılar. birtakım sebepler kule birazcık inşaatını engelledi… 2024 yılında açtılar. açmaz olsalardı, yıkıp geçselerdi. birinin çıkıp abi n’apıyoruz biz demesini dilerdim.

kendimi bildim bileli, affedersiniz tenasül gibi duran, bu koca direğin yapımına neden müsaade edildiğini anlayamadım. nereye gitsem bir şekilde görüyorum. her yerde karşıma çıkıyor. masamda oturuyorum, kafamı sola çeviriyorum, görüyorum. yürüyüşe çıkıyorum, görüyorum. manzarasın olan bir yerden geçiyorum, ‘bu keçiören o kadar da kötü değil lan galiba’ diyecek gibi oluyorum ama hemen gözüme gözüme çarpıveriyor.

maupassant ile eiffel’in ilişkisini bilir misiniz dostlarım?



sisler içinde kaybolunca keyfim yerine geliyor. kelle gibi sırıtıveriyorum.



benim kule nefretim sadece keçi kulesine değil, atakule’den de gayet nefret ederim dostlarım. galata’ya kadar saydırabilirim ama galatasaray’ı hatırlattığı için onu kadar da şey etmiyorum.

nasıl kullandığınıza bağlı olarak değişir.

insanlar, tıpkı renkler gibi farklı kişilik özelliklerine sahiptir ve bu farklılıklar, onların hayata bakış açılarını belirler. mavi karakterler duygusal ve empatik olup, başkalarının hislerini anlamada ustadır; örneğin, zor zamanlar geçiren bir arkadaşlarına destek olmak için her zaman yanlarında olurlar. buna karşılık, kırmızı kişilikler daha lider ruhludur ve hedef odaklıdır; bir projede hızla karar alıp ekibini başarıya taşıyabilirler.

sarı karakterler ise sosyal kelebeklerdir, enerjik ve eğlenceli yapılarıyla ortamları canlandırır, tıpkı bir partinin en neşeli kişisi olmaları gibi. öte yandan, yeşil kişilikler analitik ve mantıklıdır; planlı olmaları sayesinde ayrıntıları gözden kaçırmazlar ve bir satranç oyuncusu gibi her hamleyi düşünerek hareket ederler. psikoloji alanında yapılan birçok araştırma da bu kişilik tiplerinin, insanların davranışlarını anlamada önemli bir rehber olduğunu göstermektedir.

bugün biraz böyleyim maalesef.

olmaz.

yalancıyı da s... sonuçta. hep yalan dolan. hep sızı isyan. zaten fok balıkları da çok yalnız.

çok üzücü bir haber,

(bkz: madalyasız yazarı ciddiye alamamak).

dişle kontrol edecek bir madalyam bile yok, anlıyor musun? *