zaman tüneli

1 yılı aşkındır "panel" satışı yapılıyor letgo gibi ortamlar üzerinden.
bu panel dediğimiz şeyde hepimizin kimlik bilgileri, adresi gibi bilgiler var.
calinmadik neyimiz kaldı ki.

bir barış müstecaplıoğlu kitabıdır.

yoğun ve sürekli övgüler sonucunda okuduğum bir barış müstecaplıoğlu kitabı oldu bu kitap. genelde bu tür övgülere karşı anlamsız bir direnç gösteriyorum. ve yine aynı direnci gösterdim ve yine yanıldım. yazarın bütün kitaplarını okuma sırasına ekledim bu kitaptan sonra.

fantastik türk edebiyatı çok gelişmiş bir tür değil. en azından hak ettiği ilgiyi görmeyen bir tür. elbette dünya edebiyatında bu konuda yazılmış çok yetkin eserler varken insanın gelişim aşamasında olan bir edebiyata ilgi duymasını bir zorunluluk olarak göstermek saçma olacaktır.

ancak barış müstecaplıoğlu, mehmet berk yaltırık ve bülent ayyıldız gibi yazarlar gerçekten çok iyi eserler veriyor bu türde. daha önceki zamanlardan bence bu türün türkiye'deki en önemli isimlerinden biri olan nazlı eray'ı da unutmamak gerekir.

yazar bu kitapta bence fantastik türk edebiyatı için en verimli kaynaklardan biri olan dede korkut hikayelerinden yola çıkmış. tabii ki kitabın kahramanlarından biri olan tepegöz ve dede korkut'un kendisi hikayeye apayrı bir lezzet katmış.

evine ikinci el bir masa alan kitabın kahramanı bu masada bir tuhaflık fark eder. bu tuhaflık onun bambaşka bir dünyaya açılan bir kapı olacaktır. bu başka dünyada ise tepegöz ve obasını kaybetmiş olan bir şaman bir ruh emici ile mücadele vermektedir.

zaman ve mekanın değiştiği, evrenlerin iç içe geçtiği; hayallerle gerçekliğin, geçmişle şimdilik zamanın hemhal olduğu müthiş bir roman.

arada farklı fenotipler çıksa da genel anlamda birbirilerine benzemeleridir.
nedir bu kavga dövüş sonuçta hepiniz japon değil misiniz diye sorasim geliyor.

gayet de olur karşimmm. uzak şehir dizisinde sadakat var, para basıyor. şimdi dağılabilirsiniz. hehehe.

işte o zaman gelip alın beni kuşlar..

hırçın ve güçlü.

bi an yayın devam ediyor sandım.

yayının ilk saatinde paranoyak deli: zuhahahahahdkfkslskfjjfahshdhdh

altıncı saatte paranoyak deli: ehe hehe

şaka bir yana ne enerji ya nazar değmesin.

galericilerin kendi aralarında mottosu.

(bkz: parayla sadakat olmaz)

insanlığın ve demokrasinin, iyiliğin gereğidir. tekelleşmenin olmadığı gerçek bir serbest piyasa ekonomisinde biri bırakın ürünlere haksız zam yapmayı, hayalini bile aklından geçiremez(çünkü eski fiyattan yani ucuza satan şirketlere yönelecektir hemen halk). ama liberal olmayan, tekelci piyasalarda şirketler veya gruplar kendi aralarında anlaşır ve bir gecede ürünün veya hizmetin fiyatını 5 katına çıkarıverirler. aynı şekilde sosyalist tekelci devletçi ekonomilerde bırakın zamlı almayı, ürünün kendisini bile yasaklayıverirler size. bugün çin dışında hiçbir sosyalist ülkede evlerde internet izni tam yoktur. çin ise yarı serbest ekonomiye geçtiğinden evlerde internete izin verir ama orada da belli sitelere ulaşabilirsiniz sadece. kısacası gerek devlet tekeli gerekse şirket tekeli olan ekonomiler size her türlü zammı veya yasağı getirirken, liberal ve gerçek serbest piyasa ekonomisinde kimse böyle şeyler yapmayı aklının ucundan bile geçiremez. bu arada zannedilenin aksine, liberal sistem devletçidir, pek müdahale etmeyen ama güçlü devlete sahiptir. bu sayede eğer biri serbest piyasa ekonomisini bozacak tekelleşmeye gitmeye kalkarsa devlet hemen o kişilere gerekli müdahaleyi yapar. bu yüzden örneğin abd'de tekelleşmekte olan güçlerin mal varlığına bile el koymakta kimi zaman devlet.

#3447622 ankara'da "kırmızı ışıkta sağa dönüş serbest" diye yeni bir kural getirmişler trafiğe. sen durursan arkandaki kornayla seni taciz eder. üstelik polisler de uyum sağlamış bu kurala. nasıl olacak şimdi?
not1: ben dönmezdim.
not 2: ankara'ya alışmış bir genco izmir'de feci çarpılmıştı, güle güle ölmüştüm.

ergen kızlarda olan hastalık. ben hepsini birbirine benzetiyorum kafam karışıyor.

deniz mi? o da ne ola ki!

ağam biz, taşlık bölgedeyük.

recep tayyip erdoğan'ın 2006'da başbakan iken söylediği bir sözdür. evet, askerlik yan gelip yatma yeri değildir fakat zenginin oğlu askerlikten çürük raporuyla yırtarken garibanın çocuğunun askerlikte şehit olması büyük bir adaletsizliktir. tayyip, bu lafı söylerken diğer bir yandan apo'ya sayın öcalan diyordu. bu ihaneti unutmadık ve unutmayacağız!.. şehit cenazesine yaygara diyen de şerefsizin tekidir.
ilgili link:

gebzedeki çağrı merkezini takip ediyorum. turkcell üzerinden cayır cayır eleman alıp çıkarıyor. böyle bir amatörlük olmaz. bu tarz şirketlerde süreklilik önemlidir. bana uzaktan yardım edecek kişi sürekli değişmemeli.

*