zaman tüneli

save ederdim. ancak bilgisayar oyununda olur çünkü..

#3731131 kendileri doğrandığında da biz galatasaray taraftarları olarak savunuyorduk. ama o zaman kendileri sustular.

geçen maçta da hakemler alenen fb'yi kollarken #3809717 de sustular.

konuşmak şimdi akıllarına gelmiş. salıncak deyince de kızıyorlar.

gizli kasa var umuduyla her yeri ararım duvarlar, taban, tavan her yeri didik didik ederim.

gizli geyler buluşma başlığı bu

mayıs ayından beri sözlükte olmamayı tercih etmekte. 7 ay eder. şu 7 ayda lennieto'nun hayatında neler oldu aydınlatayım madem. madagaskar'a yerleşti (ciddiyim). su ve su ürünleri mezunu kocasıyla mutlu bir hayat sürmekte. bahçelerindeki havuzda yetiştirdikleri alabalık ve sazanlar ile mutlu bir hayat yaşıyor.

artık en sevdiği yemek mantar soslu alabalık. yanına sağına soluna brokoli falan sağlıklı fakat lezzetsiz, haşlanmış yeşillikler serpiştiriyordur muhtemelen. kendisi ile yaptığım röpörtajda ben dışında kimseyi özlemediğini, hepinizden tiksindiğini belirtti.

takip ediyo musun sözlüğü peki? takip ediyorsan neden diye sordum. madagaskar'da hayat çok sıkıcı olabiliyor bazen, sonuçta alabalıklarla konuşamıyorsun (gülerek) dedi. peki dedim ülke gündemine dair değerlendirmelerin ne? diye sorduğumda ise;

devlet başkanı herimanana razafimahefa'nın, hery rajaonarimampianina'nın aksine çok daha ılımlı ve refah odaklı olduğunu söyleyerek şaşırttı. oysa ki ben ona tc gündemini sormuştum. gülerek bu yanlış anlamasını düzelttim. dedim sen iyice madagaskarlı olmuşsun. ben sana tc gündemini sormuştum. pirom, dedem, kalp falan yaptı. en son oralarda kalmış kendisi. bunu anlayınca bıyık altından gülerek sordum;

- peki bu güzel sohbetin için teşekkür ederim, gelelim en can alıcı soruya. menemen hakkında görüşlerin değişti mi? hala soğansız olması gerektiğini mi savunuyorsun dedim.
+ alabalıklı olmalı! (gülerek) şeklinde cevap verdi.

son sorum olarak da sözlüğün en yakışıklı erkeği kimdi sen oradayken dedim.
bendim! (gülerek) dedi. ardından kendi elleriyle yapıp fırına verdiği alabalık ve sazan pilavını yedim, pilavlı sohbetine katıldım ve adadan ayrıldım.

gözlemlerim şu şekilde; kendisi pilatesi bırakıp madagaskar buz hokeyi takımına katılmış. keyfi yerinde gibi davransa da ülkenin jeopolitik konumu nedeniyle sıkıntılar çekmekte. bunları aşmak için kendisine damardan ıhlamur önerdim. çok özlediğini bildiğim milli içkimiz ayrandan bir kasa hediye ettim ve adadan ayrıldım. adadan ayrılırken aklımda tek bir düşünce vardı.

e be lennitom hiç değişmemişsin, yolun açık, bahtın güzel, talihin yaver, şansın bol olsun.

dipnot: geri gelmemek konusunda gitgelli düşünceleri olsa da yakın zamanda döneceğini sanmıyorum. sevdiğimiz bir karakterdi burada. özledim diyemem, çünkü iletişimimizin devam etmesinden dolayı çok memnunum. özletmiyor kendisini sağolsun. güzel bir insan, iyi bir karakter sahibi. geyik performansı düşmüş yalnız. eskiden bana daha ustaca laf sokardı aşsldka neyse. selamları var.

20'li yaşların sonuna kadar hiç alerjik sorunlar yaşamadım, ancak 28-30 yaşından beri alerjiye bağlı sağlık sorunları yaşıyorum. dişlerim bile problem çıkarıyor durduk yere. burnum yılın 12 ayı tıkalı. iklim problemleri kendini ciddi manada hissettiriyor kesinlikle. eskiden benim için kapalı hava, kasvet ve düşük enerji demekti. şimdi ise hasta hissetmek demek.

galp malp atarlar neme lazım..

anam ben bunun dırdırıyla uğraşamam. sözlüğü bıraktım der başka sözlüğe giderdim. tanınmamak için de nikimi mastoriye yapardım hiç anlamazlar.

dünyanın çükü götümüze kaçtı kaçacak.
dünya kendini korur her zaman...

internet eskiden daha özgür ve rahattı cidden, tamamen ya da kısıtlı anonim olduğumuz dönemde. anlaşılan muhafazakar dünya görüşü kendiyle alakasız kitlelerin bile algılarını bozmuş. özel mesaj zinası sayılır diyebilir miyiz bu durumda?

sapiens türü kuyruksuz maymunların diğer ortak kçklülerinden ayrıldığı 'düşünsel kavşak' işteb tam da bu noktadadır: ''şüphe''

sapiens, nörol link çokluğu ile nasıl olduğu çok anlaşılmaz bir şekilde ''şüphe'' yeteneği kazanmıştır.

her şeyden, herkesten, her yeni durumdan şüpheleniriz ve önlem alırız. bakalım 'iklim krizi' içinalınacak önlemlerimizle ne kadar cana kıyacağız. çok öldüreceğiz çoook. oysa sineye çekmek-bedel ödemek* diye de bir tutum var ama sapiens nerde, o nerede...

böyle böyle dünyanın aansını belledik. ''helak olmamız vaciptir''! duy bizi dünya. biz bunu hakedeli çok oldu.

hemen özel birim basmak.

siyasi bağları sayesinde torpil kapıp masa başına, vezneye, yardımcı hizmetlere kapağı atan tipler aynı işleri kadrolu olarak yapanın 2-3 katı kazanıyor. şube müdürleri, müfettişlere denk hatta bazen daha fazla kazanıyor ve bunlara kimse iş de yaptıramıyor. bunun savunulacak yanı yok, istisnasız herkesin yaşamını devam ettirecek kadar kazanma hakkı var, işini gereğince yaptığı sürece. ama çaycı ile yıllarca okumuş, büyük sorumluluk taşıyan, kelle koltukta yaşayan, gecesi gündüzü olmayan meslek grupları aynı gelire sahip olamaz, olmamalı.

açılın ben doktorum" diyememek içimde ukde kaldı bir de olduk olmadık "nöbetçiler!" demek istiyorum bütçeme uygun şato bulabilirsem 2 tane nöbetçi koyacağım kapıya, nöbetçiler! diyeceğim.

bir de rökamiye. ay rökamiyeyi karavana bile koyarım o benim özel fantesikim.

henüz almadım. varsa yüreği olan güzel bir kadın alırım bir atış.

yahu neler oluyormuş sözlükte, ben şok.

millet parayla oynuyor arkadaş..

eh iki kelamda biz edelim bu güzel insan için ama değerlendirmem sadece şahsıyla sınırlı kalacak.

ben bu adamı şahsen değil zımmen tanıyorum ve kendisine sadece şunu söylemek istiyorum. hayat böyledir aziz dostum 1000 yılda alamadığın dersi klavyeden dökülen bir imge bir rakam üzerinden alırsın.

tanıdığım kadarıyla bu adam bahsedildiği gibi sırtlan takımından değil. kendisine saygılar sunuyorum hadi selametle.

gazeteci deniz zeyrek, now tv'de yayınlanan orta sayfa isimli programda, kamudaki müfettiş maaşlarını eleştirirken, müfettiş maaşlarının çöpçüler ile aynı olamayacığını söyleyenleri de eleştirdi. sabahtan akşama kadar çöpleri topla bakayım yapabiliyor musun dedi.
kaynak