1.
aşırı sıcaklar, kuraklık, aşırı yağış, şiddetini artıran fırtınalar, seller, orman yangınları, su ve gıda krizleri demektir.
bu krizler sonuç itibarı ile savaşlara, göçlere, istikrarsızlıklara sebep oluyor.
bu krizler sonuç itibarı ile savaşlara, göçlere, istikrarsızlıklara sebep oluyor.
devamını gör...
2.
(bkz: iklim değişikliği)
herkesin görmezden geldiği ciddi bir kriz ve problem.
(bkz: don't look up) filmiyle yeniden gündeme geldi*, filmde de zaten nasıl gözümüzün önündeki sorunu ustaca görmezden geliyoruz bu anlatılıyor.
bunun diğer bir kanıtı da bu başlık altında yalnızca bir entry bulunması...
iklim krizi, bizden sonraki neslin elinden aldığımız doğa ve sağlık durumunu ifade eden büyük bir problem.
bu sebeple bir kaç yıl önce greta thunberg isimli küçük bir kız çocuğu çıkıp "how dare you?!" diye çığlık attı, biraz duruma ilgi çekmeyi başardı ama tabi ki bununla kaldı ilerleme sağlanamadı. neden? çünkü para. cevabı aşağıda detaylıca açıklayacağım.
tabii ki greta'yı hala twitter'dan takip ediyorum, hala iklim aktivisti olarak çalışmalarına devam ediyor.
www.indyturk.com/node/74121...
sorun bizim durumun yıkıcılığını sürekli göz ardı ediyor olmamız.
bu da aklıma şu soruyu getiriyor, hayatın başlangıçı yok oluşlar mı?* çünkü yok ediyoruz.
neyi yok ediyoruz, nasıl yok ediyoruz?
dağları, gökleri, ovaları, denizleri, gölleri, ormanları, her şeyi ve herkesi, özellikle çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini ve dolayısıyla aslında gezegenimizi yok ediyoruz.
nasıl yok ediyoruz? yokoluşumuzu nasıl yaratıyoruz?
en başta (bkz: küresel ısınma) ısınmayı 1,5 °c’nin altında tutmak zorundayız ama şu anda zaten yüzde 1,1 derece ısındı. yani mevsimler değişti, deniz seviyesi buzulların erimesine bağlı olarak yükseldi, buzulların erimesi atmosfere çok fazla metan gazı salınımını sağladı ve devam ettikçe ciddi bir ısınma ve sonunda yok olma gerçekleşecek, tsunami kapıda, kuraklık kapıda, çölleşme kapıda, yakın zamanda bir şey yetiştiremez duruma geleceğiz, bu da toprağın esnekliğini kaybetmesine sebebiyet vererek depremlerin artışını da getirecek, gezegene çarpma ihtimali yükselen meteorlar da cabası.
aşırı avlanma; bunu karasal alanda yaparak biyoçeşitliliğin içinden geçiyoruz, denizlerde okyanuslarda yaparak hayat için gerekli oksijenin havaya verilmesini sağlayan canlıların içinden geçiyoruz.
çevre kirliliğinden bakın söz etmiyorum bile. onun etkilerinden ve saldığı gazlardan ve okyanuslarda, toprakta yokettiği düzenden hiç bahsetmedim.
hükümetlerarası iklim değişikliği kuruluşu (ıpcc) yayınladığı bir raporda* eğer ciddi tedbirler alınmazsa, geri dönülemez noktaya 10 yıldan az bir zaman kaldı.
habitatları yok ediyoruz.
neden kimse umursamıyor?
madem durum bu kadar ciddi, madem gerçekten yok oluyoruz, devlet adamları, yöneticiler, bilim insanları, bilmem kimler neden ses çıkarmıyor, neden önlem almıyor?
cevaplar basit; bi kere halktan ses çıkmıyor çünkü herkesin mentalitesi “nasıl olsa bir teknolojik çözüm bulunur, birileri mutlaka bizi kurtarır” yok öyle bi dünya!
dünyanın önde gelen isimlerinden neden ses çıkmıyor peki?
çünkü kimse sizi ve geleceği umursamıyor. dertleri para.
(bkz: açık radyo) programında ömer madra'nın bir röportajına denk gelmiştim ve bu konuda şöyle bir açıklama yapmıştı;*
amerika’nın ve yeryüzünün en zengin ailelerinden koch biraderler'in bütün işi petrol, gaz. bu adamlar milyon dolarlar vererek küresel ısınma riski için bi araştırma yaptırıyorlar, ve bu araştırma sonucunda net bir şekilde farkediyorar ki küresel ısınma olacak, buzullar eriyecek, deniz seviyesi yükselecek.
fakat bu hakikati gizledikleri gibi, ısrarla tersini söylemişler.
neden?
çünkü biz iklim krizini çözmek için ciddi bir adım atmaya kalkarsak devasa şirketlerin ve pek çok rejimin yıkılmasına sebep oluruz.
mesela (bkz: katar), bütün servetini fosil yakıtlardan sağlıyor. sizce katar iklim krizini önlemek için adım atar mı?
amerika petrol'den uzak durma kararı alır mı, parasını ve dolayısıyla gücünü ordan sağlıyor.
amerika'nın bir diğer para bastığı sistem kapitalist sistem.
bunun başlıca ürünü olan et.
et yemenin zenginliği ifade ettiği bir kapitalist düzen yaratıldı. sizce amerika kapitalist rejimi sonlandırır mı?
evet et yemek insan sağlığı için gerekli sayılabilir gerçi ben buna kesinlikle karşıyım. bunu sağlamak için hayvancılık endüstrisi geliştirildi.
ormanlar yok edilerek -özellikle yağmur ormanları- hayvan çiftlikleri kuruldu ve hayvan yemi ekim tarlaları haline getirildi.
hayvanların doğaya bıraktığı önlenemez ve sonumuzu getiren gaz (bkz: metan gazı) hala kimsenin umrunda değil. bu gaz ciddi bir hayati tehlike. bu hayvanlar doğada kendi hallerinde bulunmalı ve kendi kendilerine üremeli. bunlar için sığır kentleri kurulmamalı, bu iş bir endüstriye dönüşmemeliydi.
çünkü küresel ısınmanın yüzde 14,5’ini bu hayvanların yellenmesi ve geğirmesi yaratıyor...
sonumuzu getiren petrol ve hayvancılık endüstrilerine dur demeliyiz.
demek zorundayız.
demezsek eğer tatlı su kaynaklarımızı ve gezegenimizi kaybedeceğiz.
80 yıl içinde ciddi bir hayatta kalma sorunu yaşayacağımızı ön görüyorlar bilim insanları.
ve biz hala nasıl olsa biri bi çare bulur diyoruz....
çare biziz.
herkesin görmezden geldiği ciddi bir kriz ve problem.
(bkz: don't look up) filmiyle yeniden gündeme geldi*, filmde de zaten nasıl gözümüzün önündeki sorunu ustaca görmezden geliyoruz bu anlatılıyor.
bunun diğer bir kanıtı da bu başlık altında yalnızca bir entry bulunması...
iklim krizi, bizden sonraki neslin elinden aldığımız doğa ve sağlık durumunu ifade eden büyük bir problem.
bu sebeple bir kaç yıl önce greta thunberg isimli küçük bir kız çocuğu çıkıp "how dare you?!" diye çığlık attı, biraz duruma ilgi çekmeyi başardı ama tabi ki bununla kaldı ilerleme sağlanamadı. neden? çünkü para. cevabı aşağıda detaylıca açıklayacağım.
tabii ki greta'yı hala twitter'dan takip ediyorum, hala iklim aktivisti olarak çalışmalarına devam ediyor.
www.indyturk.com/node/74121...
sorun bizim durumun yıkıcılığını sürekli göz ardı ediyor olmamız.
bu da aklıma şu soruyu getiriyor, hayatın başlangıçı yok oluşlar mı?* çünkü yok ediyoruz.
neyi yok ediyoruz, nasıl yok ediyoruz?
dağları, gökleri, ovaları, denizleri, gölleri, ormanları, her şeyi ve herkesi, özellikle çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini ve dolayısıyla aslında gezegenimizi yok ediyoruz.
nasıl yok ediyoruz? yokoluşumuzu nasıl yaratıyoruz?
en başta (bkz: küresel ısınma) ısınmayı 1,5 °c’nin altında tutmak zorundayız ama şu anda zaten yüzde 1,1 derece ısındı. yani mevsimler değişti, deniz seviyesi buzulların erimesine bağlı olarak yükseldi, buzulların erimesi atmosfere çok fazla metan gazı salınımını sağladı ve devam ettikçe ciddi bir ısınma ve sonunda yok olma gerçekleşecek, tsunami kapıda, kuraklık kapıda, çölleşme kapıda, yakın zamanda bir şey yetiştiremez duruma geleceğiz, bu da toprağın esnekliğini kaybetmesine sebebiyet vererek depremlerin artışını da getirecek, gezegene çarpma ihtimali yükselen meteorlar da cabası.
aşırı avlanma; bunu karasal alanda yaparak biyoçeşitliliğin içinden geçiyoruz, denizlerde okyanuslarda yaparak hayat için gerekli oksijenin havaya verilmesini sağlayan canlıların içinden geçiyoruz.
çevre kirliliğinden bakın söz etmiyorum bile. onun etkilerinden ve saldığı gazlardan ve okyanuslarda, toprakta yokettiği düzenden hiç bahsetmedim.
hükümetlerarası iklim değişikliği kuruluşu (ıpcc) yayınladığı bir raporda* eğer ciddi tedbirler alınmazsa, geri dönülemez noktaya 10 yıldan az bir zaman kaldı.
habitatları yok ediyoruz.
neden kimse umursamıyor?
madem durum bu kadar ciddi, madem gerçekten yok oluyoruz, devlet adamları, yöneticiler, bilim insanları, bilmem kimler neden ses çıkarmıyor, neden önlem almıyor?
cevaplar basit; bi kere halktan ses çıkmıyor çünkü herkesin mentalitesi “nasıl olsa bir teknolojik çözüm bulunur, birileri mutlaka bizi kurtarır” yok öyle bi dünya!
dünyanın önde gelen isimlerinden neden ses çıkmıyor peki?
çünkü kimse sizi ve geleceği umursamıyor. dertleri para.
(bkz: açık radyo) programında ömer madra'nın bir röportajına denk gelmiştim ve bu konuda şöyle bir açıklama yapmıştı;*
amerika’nın ve yeryüzünün en zengin ailelerinden koch biraderler'in bütün işi petrol, gaz. bu adamlar milyon dolarlar vererek küresel ısınma riski için bi araştırma yaptırıyorlar, ve bu araştırma sonucunda net bir şekilde farkediyorar ki küresel ısınma olacak, buzullar eriyecek, deniz seviyesi yükselecek.
fakat bu hakikati gizledikleri gibi, ısrarla tersini söylemişler.
neden?
çünkü biz iklim krizini çözmek için ciddi bir adım atmaya kalkarsak devasa şirketlerin ve pek çok rejimin yıkılmasına sebep oluruz.
mesela (bkz: katar), bütün servetini fosil yakıtlardan sağlıyor. sizce katar iklim krizini önlemek için adım atar mı?
amerika petrol'den uzak durma kararı alır mı, parasını ve dolayısıyla gücünü ordan sağlıyor.
amerika'nın bir diğer para bastığı sistem kapitalist sistem.
bunun başlıca ürünü olan et.
et yemenin zenginliği ifade ettiği bir kapitalist düzen yaratıldı. sizce amerika kapitalist rejimi sonlandırır mı?
evet et yemek insan sağlığı için gerekli sayılabilir gerçi ben buna kesinlikle karşıyım. bunu sağlamak için hayvancılık endüstrisi geliştirildi.
ormanlar yok edilerek -özellikle yağmur ormanları- hayvan çiftlikleri kuruldu ve hayvan yemi ekim tarlaları haline getirildi.
hayvanların doğaya bıraktığı önlenemez ve sonumuzu getiren gaz (bkz: metan gazı) hala kimsenin umrunda değil. bu gaz ciddi bir hayati tehlike. bu hayvanlar doğada kendi hallerinde bulunmalı ve kendi kendilerine üremeli. bunlar için sığır kentleri kurulmamalı, bu iş bir endüstriye dönüşmemeliydi.
çünkü küresel ısınmanın yüzde 14,5’ini bu hayvanların yellenmesi ve geğirmesi yaratıyor...
sonumuzu getiren petrol ve hayvancılık endüstrilerine dur demeliyiz.
demek zorundayız.
demezsek eğer tatlı su kaynaklarımızı ve gezegenimizi kaybedeceğiz.
80 yıl içinde ciddi bir hayatta kalma sorunu yaşayacağımızı ön görüyorlar bilim insanları.
ve biz hala nasıl olsa biri bi çare bulur diyoruz....
çare biziz.
devamını gör...
3.
iklim değişikliği değildir.
geri döndürülemez bir boyutta i k l i m k r i z i yaşanıyor.
o dont look up gibi aptallıkla da bağdaştırılmamalı.
az kafanızı çalıştırın, şu beyni kullanın artık, neden bu kadar aptal olmak zorundasınız.
geri döndürülemez bir boyutta i k l i m k r i z i yaşanıyor.
o dont look up gibi aptallıkla da bağdaştırılmamalı.
az kafanızı çalıştırın, şu beyni kullanın artık, neden bu kadar aptal olmak zorundasınız.
devamını gör...
4.
kontrollü nüfus planlaması yok, hava kirliliğine karşın alınan önlemler yetersiz, sağlık sistemine önem giderek azalıyor, haliyle bu krizin yükselmemesi anormal olurdu. teknoloji, kapitalizme hizmet ettiği sürece zayiat yukarı doğru bir grafiği takip eder.
devamını gör...
5.
ösym sınavlarının demirbaşı. her sene olduğu gibi bu sene de üç ayrı sınavda kendisini gördük.
kendisine gelirsek durdurmak çok basittir, o yüzden gittikçe büyüyor. basit olanı yapamadığımız için.
kendisine gelirsek durdurmak çok basittir, o yüzden gittikçe büyüyor. basit olanı yapamadığımız için.
devamını gör...
6.
küreselcilerin yalanından başka bir şey değildir. korona tutmadı iklim krizi var yer misin yemez misin ?
devamını gör...
7.
daha önce rastlamadığım sinek türleri tarafından ısırılmamın bana tekrar hatırlattığı gerçek. daha önce hiç sinek ısırdığında tüm elim şişmemişti.
devamını gör...
8.
9.
bu kadar ürersen kirletirsin de ısıtırsın da.
yok ayṣe teyze tüpün altını kıssın, yok köfte yemeyin, arabaya değil eṣeğe binin falan hikaye onlar.
yok ayṣe teyze tüpün altını kıssın, yok köfte yemeyin, arabaya değil eṣeğe binin falan hikaye onlar.
devamını gör...
10.
var olduğuna, ya da insan eliyle yaratıldığına inanmadığım kriz. öyle bir şey olsa bill gates başta, ultra büyük zenginler saatte bir ton fuel oil yakan yatlarıyla gezmez, özel jet kullanmaz, büyük gıda ve kozmetik şirketleri ucuza mal oluyor diye palmiye yağı kullanmaz, başta amerika, batılı kapitalistler ukrayna savaşından ellerini çeker, abd on bin parçalı donanmasını üslerine döndürür falan. benim çöpe attığım bir pet şişe, ankara'ya gitmek için bindiğim otobüs, yakmam ya yaktığım mangal küresel ısınmaya katkıda bulunuyorsa bulunsun nh4cl. iklim krizine engel olmanın tek çaresi var, zenginleri boğmak.
devamını gör...
11.
duyar kasanlar duyarlı olsa zaten dünya bu halde olur muydu acaba.
devamını gör...
12.
"brezilya'nın rio grande do sul eyaletinde meydana gelen selde hayatını kaybedenlerin sayısı 143'e yükseldi."
"kenya'yı sel vurdu! ölü sayısı 267'ye yükseldi, 75 kişi de kayıp"
"afganistan'ın kuzeyindeki sel felaketinde 300'den fazla kişi öldü; 1.000'den fazla ev yıkıldı. birleşmiş milletler dünya gıda programı bölgeye yardım gönderdi."
"rusya'daki sel felaketi kamerada! rusya’daki sel hayatı felç etti. ülkenin 37 bölgesindeki 226 yerleşim birimi nehirlerdeki su taşkınlarından etkilenirken, 10 bin 550 ev su altında kaldı."
"rusya’da yaşanan sel felaketinin ardından tahliye ve kurtarma çalışmaları devam ediyor. bugün yapılan son açıklamada ural nehri’nin sularının 897 cm’e yükseldiği açıklandı. yetkililer, tehlikeli seviyenin 930 cm olduğunu vurguladı.
orenburg bölgesi başta olmak üzere buzların erimesiyle geçen hafta başlayan sel, orsk kentindeki barajın patlamasına neden olmuş yüzlerce kişi tahliye edilmişti."
"körfez ülkelerinde sel felaketi! bae ve umman'da 21 kişi hayatını kaybetti"
"kenya'yı sel vurdu! ölü sayısı 267'ye yükseldi, 75 kişi de kayıp"
"afganistan'ın kuzeyindeki sel felaketinde 300'den fazla kişi öldü; 1.000'den fazla ev yıkıldı. birleşmiş milletler dünya gıda programı bölgeye yardım gönderdi."
"rusya'daki sel felaketi kamerada! rusya’daki sel hayatı felç etti. ülkenin 37 bölgesindeki 226 yerleşim birimi nehirlerdeki su taşkınlarından etkilenirken, 10 bin 550 ev su altında kaldı."
"rusya’da yaşanan sel felaketinin ardından tahliye ve kurtarma çalışmaları devam ediyor. bugün yapılan son açıklamada ural nehri’nin sularının 897 cm’e yükseldiği açıklandı. yetkililer, tehlikeli seviyenin 930 cm olduğunu vurguladı.
orenburg bölgesi başta olmak üzere buzların erimesiyle geçen hafta başlayan sel, orsk kentindeki barajın patlamasına neden olmuş yüzlerce kişi tahliye edilmişti."
"körfez ülkelerinde sel felaketi! bae ve umman'da 21 kişi hayatını kaybetti"
devamını gör...
13.
devamını gör...
14.
iklim isimli bir hanımefendinin çıkardığı krizdir.
evet iklim diye bir isim var.
evet iklim diye bir isim var.
devamını gör...
15.
bazı insanların yok saymasına rağmen hayatın kendisi kadar gerçek ve "olan" krizdir.
genellikle bu konuyla alakalı sunulan temel argümanlardan birisi kağıt pipet örneğinde olduğu gibi bireysel farkındalığın hiçbir şeyi değiştiremeyeceği üzerine. evet, doğru aslında; on binlerce insanın inisiyatifi ancak orta ölçekli bir fabrikanın inisiyatifine denk bu konuda. ancak gözardı edilen gerçek şu; bireysel farkındalık size hükümetlerden ve çok uluslu şirketlerden yapıcı kararları talep etmenizi ve aldırtmanızı sağlayabilir.
mesela, dünyanın öbür ucundan gelen bir üzümü talep etmek yerine yerel kooperatiflerden alacağınız üzüm bile nakliyeden doğan kirliliği gözettiğinizi ve bu konudaki farkındalığınızı gösterebilir. kooperatife giderken kendi kavanozunuzu, poşetinizi vs. götürmeniz işin ufak bir kısmı sadece (ama hiç yoktan iyidir tabii).
belki bakmak istersiniz: #3133750
genellikle bu konuyla alakalı sunulan temel argümanlardan birisi kağıt pipet örneğinde olduğu gibi bireysel farkındalığın hiçbir şeyi değiştiremeyeceği üzerine. evet, doğru aslında; on binlerce insanın inisiyatifi ancak orta ölçekli bir fabrikanın inisiyatifine denk bu konuda. ancak gözardı edilen gerçek şu; bireysel farkındalık size hükümetlerden ve çok uluslu şirketlerden yapıcı kararları talep etmenizi ve aldırtmanızı sağlayabilir.
mesela, dünyanın öbür ucundan gelen bir üzümü talep etmek yerine yerel kooperatiflerden alacağınız üzüm bile nakliyeden doğan kirliliği gözettiğinizi ve bu konudaki farkındalığınızı gösterebilir. kooperatife giderken kendi kavanozunuzu, poşetinizi vs. götürmeniz işin ufak bir kısmı sadece (ama hiç yoktan iyidir tabii).
belki bakmak istersiniz: #3133750
devamını gör...
16.
önümüzdeki enerji ve iklim krizine karşı köye ve tarıma dönüş politikalarına yapıcı destek ile mümkün olduğunca kendi kendine yetebilen aileler ve topluluklar inşa etmemiz gerektiğini düşünüyorum.
(bkz: tarımcılık)
(bkz: vaclav smil)
(bkz: tarımcılık)
(bkz: vaclav smil)
devamını gör...
17.
devlet olarak ve dünyanın önemli büyüklükte ki bir nüfusu da dahil olmak üzere silkimizde olmayan krizdir afedersin. yeri gelmişken söyleyeyim (bkz: muharrem ince) den başka hiçbir siyasiden de iklim krizi ile ilgili birşey duyduğumu hatırlamıyorum.
neyse muhterem.
ayrıca burdan adanalılara sormak istiyorum.
siz ki 45 dereceye mermi sıkmış yiğit insanlar topluluğusunuz!
60 derece olduğumuzda napacağnız hıı?
rpg7 mi atacağınız hımınaaaa?
neyse muhterem.
ayrıca burdan adanalılara sormak istiyorum.
siz ki 45 dereceye mermi sıkmış yiğit insanlar topluluğusunuz!
60 derece olduğumuzda napacağnız hıı?
rpg7 mi atacağınız hımınaaaa?
devamını gör...
18.
dünyanın şu an içinde bulunduğu en ciddi kriz. ama ülkeler sanki yokmuşçasına hareket edip çılgınca tüketmeye devam ediyorlar. üretim ve lojistik ne kadar artarsa fosil yakıt tüketimi de o kadar artıyor. insanlardaki tüketim alışkanlıkları değişmeden sadece elektrikli otomobil üreterek bu krizin önüne geçilemez.
devamını gör...
19.
adam saatten bir ton mazot yakan lüks yatıyla antalya'ya geliyor. kıyıda kendisini 8 litre motora sahip lüks arabası karşılıyor. oradan bütün katları, bütün odaları, salonları 45 derece güneşin altında 23 dereceye soğutulmuş salona geçiyor. soğutucu üniteleri cayır cayır elektrik yakıp atmosfere sıcak hava püskürtüyor. sonra adam salonda dünyanın yaşadığı iklim kriziyle ilgili 40 dakika konuşuyor.
konuşmayı bok holding adına organize eden şirketin mini etekli güzel kızları ve bu kızlardan 250 gram et çalabilir miyim diyen oğlan çocukları başta olmak üzere alkışlıyorlar. kızlar daha sonra toplantıyı storisine atıyor. konuşmacı yaşlı. bu genç kadınlarla baş edemez. kendisine 12-13 yaşlarında bir kız ya da tercihine göre bir oğlan çocuğu armağan ediyorlar. onu ayarlayan, sahipleri medya ya da sanat(!) dünyasının mümtaz şahsiyetleri olan özel pezevenklik şirketleri var. manukyan ders alır bunlardan mevta olmasaydı.
yaşasın iklim bilinci aşıladık ülkeye. daha yeşil bir dünya için el ele verdik. bir de "laylon poşetlerimizin" üstüne sıfır atık yazdık mı. dünya kurtuldu.
---- ---- ---- ---- ----
akp son ekonomik politikalarıyla halka, biz yedik içtik siz kasaya yanaşın da hesabı ödeyin demekte kısaca. ama kendileri halen yiyip içmekte.
iklim krizi de zenginlerin biz dünyanın içine sıçtık şimdi siz temizleyin demesinden başka bir şey değildir. biz temizlerken bile sıçmaya devam edecekler. bir plastik torbayı yirmi kere kullanmakla, gereksiz ışıkları söndürmekle, şili'den ithal üzümü yememekle olmuyor bu işler. şirket, dünyanın en iyi limonunu üreten arjantin'den limonları alıyor. tayland'a götürüyor. orada sıktırıp şişeletiyor. abd'ye getirip kullanıyor ve oradan dünyaya satıyor. sorana da geri dönüşümlü paket kullanıyorum diyor.
mcdonalds'ın patates kızartması yapmak için kullandığı patateslerin ne kadarı kızartma oluyor, ne kadarı çöpe gidiyor, bilginiz var mı? toplattığı patateslerin, normlarına uymazsa, ne geliyor başlarına? çorbacıya gönderip çorba mı yaptırıyorlar?
iklim krizini engellemenin tek yolu var: zenginleri öldürmek.
konuşmayı bok holding adına organize eden şirketin mini etekli güzel kızları ve bu kızlardan 250 gram et çalabilir miyim diyen oğlan çocukları başta olmak üzere alkışlıyorlar. kızlar daha sonra toplantıyı storisine atıyor. konuşmacı yaşlı. bu genç kadınlarla baş edemez. kendisine 12-13 yaşlarında bir kız ya da tercihine göre bir oğlan çocuğu armağan ediyorlar. onu ayarlayan, sahipleri medya ya da sanat(!) dünyasının mümtaz şahsiyetleri olan özel pezevenklik şirketleri var. manukyan ders alır bunlardan mevta olmasaydı.
yaşasın iklim bilinci aşıladık ülkeye. daha yeşil bir dünya için el ele verdik. bir de "laylon poşetlerimizin" üstüne sıfır atık yazdık mı. dünya kurtuldu.
---- ---- ---- ---- ----
akp son ekonomik politikalarıyla halka, biz yedik içtik siz kasaya yanaşın da hesabı ödeyin demekte kısaca. ama kendileri halen yiyip içmekte.
iklim krizi de zenginlerin biz dünyanın içine sıçtık şimdi siz temizleyin demesinden başka bir şey değildir. biz temizlerken bile sıçmaya devam edecekler. bir plastik torbayı yirmi kere kullanmakla, gereksiz ışıkları söndürmekle, şili'den ithal üzümü yememekle olmuyor bu işler. şirket, dünyanın en iyi limonunu üreten arjantin'den limonları alıyor. tayland'a götürüyor. orada sıktırıp şişeletiyor. abd'ye getirip kullanıyor ve oradan dünyaya satıyor. sorana da geri dönüşümlü paket kullanıyorum diyor.
mcdonalds'ın patates kızartması yapmak için kullandığı patateslerin ne kadarı kızartma oluyor, ne kadarı çöpe gidiyor, bilginiz var mı? toplattığı patateslerin, normlarına uymazsa, ne geliyor başlarına? çorbacıya gönderip çorba mı yaptırıyorlar?
iklim krizini engellemenin tek yolu var: zenginleri öldürmek.
devamını gör...
20.
şu an türkiye'de kimsenin umurunda olmayan,
2050 yılı gibi yumurta göte geldiğinde herkesin bir anda iklim krizi aktivisti olacağı hadise.
biz sempozyumlarda, toplantılarda bir taraflarımızı yırtıyoruz ama nafile.
neyse, minik bir tavsiye.
yüksek yerlerde arsanız falan varsa satmayın. (ama etrafını çevirin)
20 yıl sonra "kral iyi ki söylemiş" dersiniz.
şehirler yaşanmaz hale gelince, hatırlarsınız.
2050 yılı gibi yumurta göte geldiğinde herkesin bir anda iklim krizi aktivisti olacağı hadise.
biz sempozyumlarda, toplantılarda bir taraflarımızı yırtıyoruz ama nafile.
neyse, minik bir tavsiye.
yüksek yerlerde arsanız falan varsa satmayın. (ama etrafını çevirin)
20 yıl sonra "kral iyi ki söylemiş" dersiniz.
şehirler yaşanmaz hale gelince, hatırlarsınız.
devamını gör...