zaman tüneli
rehavet
rahat kelimesi ile akraba. demlenmiş rahatlık.
devamını gör...
bihaber
farsça bi eki ve arapça haber kelimesinin birleşiminden türkçe kelime. habersiz.
devamını gör...
tasvir-i şikayet
oya bora'nın grup denk iken yaptıkları yamulmuyorsam bestesi arak olan şarkı. şimdi hangi şarkıdan araktı onu bilmiyorum lakin zamanında ikisini de dinleyip hangisi daha sonra ise o arak hükmünü vermiştim. lakin bu dinlemeye mani bir kusur değil öyle bir şarkı. sabah sabah sıkışık istanbul trafiğinde yanınızdaki arabaya bakıp içses olarak "buruna bak da etkilenme kaf dağında pencere" derken kendinizi bulunca hatırlayıverirsiniz kendisini. link vermişler lakin sözleri yazmamışlar o zaman dans-renk:
yeri delen yıldırımlardan bihaber bacakların
karabiber tozu yutmuş gibi bir hoş dudakların
buruna bak da etkilenme kaf dağında pencere
ama üzülme yine süzülme çünkü sen bitanesin
ele güne nisbet yapar gibi çökünce rehavet
yaratılışta istiare var rüyada keramet
inadının neticesi eğer koparsa kıyamet
ama üzülme yine süzülme çünkü sen bitanesin
azar azar yaşar durur hayatının tamamını
deli dolu gülüşlerinde raks eder zamanını
bir iki tatlı söz çeler başındaki darağacını
ama üzülme yine süzülme çünkü sen bitanesin
gerekiyorsa fırtına aksi halde bir atalet
semeresi çalışmanın bu yaşta kırış kıyamet
sana sitem serzeniş değil bu tasvir-i şikayet
ama üzülme yine süzülme çünkü sen bitanesin
yeri delen yıldırımlardan bihaber bacakların
karabiber tozu yutmuş gibi bir hoş dudakların
buruna bak da etkilenme kaf dağında pencere
ama üzülme yine süzülme çünkü sen bitanesin
ele güne nisbet yapar gibi çökünce rehavet
yaratılışta istiare var rüyada keramet
inadının neticesi eğer koparsa kıyamet
ama üzülme yine süzülme çünkü sen bitanesin
azar azar yaşar durur hayatının tamamını
deli dolu gülüşlerinde raks eder zamanını
bir iki tatlı söz çeler başındaki darağacını
ama üzülme yine süzülme çünkü sen bitanesin
gerekiyorsa fırtına aksi halde bir atalet
semeresi çalışmanın bu yaşta kırış kıyamet
sana sitem serzeniş değil bu tasvir-i şikayet
ama üzülme yine süzülme çünkü sen bitanesin
devamını gör...
peygamber
einstein, g. s. viereck'in büyüklüğün parıltıları isimli kitabıyla ilgili olarak 1930 yılında kendisiyle yapılan bir röportajda şöyle demiştir:"ben bir ateist değilim. panteist olarak adlandırılabileceğimi de sanmıyorum. bahsedilen sorun bizim zihinlerimiz için aşırı engindir. birçok dilde yazılmış kitaplarla dolu olan devasa bir kütüphaneye giren küçük bir çocuk konumundayız. nasıl yapıldığını bilmiyoruz. hangi dilde yazıldığını bilmiyoruz. çocuk, çaresizce kitapların dizilişinde gizemli bir sıra olduğu hissine kapılıyor; ama bunun ne olduğunu bilmiyor. bu, bana kalırsa, en zeki insanın bile tanrı'ya bakış açısını göstermektedir. evren'in büyüleyici bir şekilde düzenlendiğini ve belli başlı yasalara uyduğunu görüyoruz ancak bu yasaları sadece bulanık bir şekilde anlayabiliyoruz. sınırlı zihinlerimiz, yıldızları hareket ettiren gizemli kuvveti algılayabiliyor. "
einstein ayrıca her zaman evrenin ihtişamına karşı dindarca bir hayret duyduğunu da ifade etmiştir.
evet, röportajda söylediği gibi bu evren bir kütüphanedir. hatta tek bir büyük kitaptır. bizler ise küçük bir çocuk gibiyiz. işte peygamberler kelime anlamının da işaret ettiği gibi bu kitabı okumayı öğreten rehberlerdir.
yaratıcı, bu evreni, muazzam bir seyir, tefekkür, ziyafet alanı olarak yaratmış ve biz kullarını bu misafirhaneye ibret, temaşa ve şükür için göndermiştir.
risale-i nur'da bir örnek verilir: bir efendi iki hizmetkârını çağırır. bir hizmetkarına 1 altın verip bir kıyafet almasını ister, diğerine ise 1000 altın ve bir mektup verir. ikinci hizmetçi eğer hiç mektuba bakmayıp o bin altını diğer hizmetçi gibi kıyafet almak için kullanırsa aptallık yapmış olur. bu örnek hayvanların ve insanların farklarına işaret eder. insana verilen nimetler, insanın da görevinin hayvan gibi yemek ve üremek olmadığına, insanın daha ulvi görevleri olduğuna işaret ediyor.
işte insanın bu görevlerini(tefekkür, şükür, ibadet, ilahi aşk) ve nasıl yapılacaklarını öğretenler peygamberlerdir.
allah hepsine salat ve selam eylesin.
(risale-i nur'dan 11. sözü okurken aklıma gelenler...)
einstein ayrıca her zaman evrenin ihtişamına karşı dindarca bir hayret duyduğunu da ifade etmiştir.
evet, röportajda söylediği gibi bu evren bir kütüphanedir. hatta tek bir büyük kitaptır. bizler ise küçük bir çocuk gibiyiz. işte peygamberler kelime anlamının da işaret ettiği gibi bu kitabı okumayı öğreten rehberlerdir.
yaratıcı, bu evreni, muazzam bir seyir, tefekkür, ziyafet alanı olarak yaratmış ve biz kullarını bu misafirhaneye ibret, temaşa ve şükür için göndermiştir.
risale-i nur'da bir örnek verilir: bir efendi iki hizmetkârını çağırır. bir hizmetkarına 1 altın verip bir kıyafet almasını ister, diğerine ise 1000 altın ve bir mektup verir. ikinci hizmetçi eğer hiç mektuba bakmayıp o bin altını diğer hizmetçi gibi kıyafet almak için kullanırsa aptallık yapmış olur. bu örnek hayvanların ve insanların farklarına işaret eder. insana verilen nimetler, insanın da görevinin hayvan gibi yemek ve üremek olmadığına, insanın daha ulvi görevleri olduğuna işaret ediyor.
işte insanın bu görevlerini(tefekkür, şükür, ibadet, ilahi aşk) ve nasıl yapılacaklarını öğretenler peygamberlerdir.
allah hepsine salat ve selam eylesin.
(risale-i nur'dan 11. sözü okurken aklıma gelenler...)
devamını gör...
sözlük yazarlarının söylemek istedikleri
insanların psikolojisi neden bu kadar bozuldu. etrafa bakıyorum çok sinirli mutsuz bencil içi boş bir özgüven kibir görüyorum. hiçbir şeyi beğenmeyen sürekli suçlayan. herkesle iletişime geçmek isteyen ama yalnızlık teması isteyen söyleyen. ne kadar zeki başarılı olduğunu falan kanıtlamaya çalışanlar. her şey maddiyata döndü.
böyle çok çevre yapmak mantıklı mı. sonra saçma olayların içinde olur insan. 700 arkadaşı olan insanlar görüyorum . 500 -700 bunlar nasıl rakamlar ya.
kötülerde sanıyor ki kimse onlara dokunmuyor korkuyor falan. uğraşmak istemiyor boka bulaşmak istemiyor.
sen iyiysen herkes iyi olur.
bazen kangren olmadan bir şeyleri kesmek söküp atmak iyidir. bu yazıda üstte söylenenler gibi olmuş olabilir. sen çok biliyon aynısı sensin gibi. ön yargıların eseri gibi. olabilir bir şey diyemem bir şeyler söylüyoruz işte.
bu sıralar yine çok iş var diye her bir şeye sarmak güzel oluyor. ne güzel uğraşıyorum. hayal gücü insanın başına bela ama çokta güzel bir şey. insanın kendi kendisine zaman geçirmesi için bile güzel.
bir taraftan artan tahtalarla kuş yuvası yapmaya çalışıyorum. bir ağaç dalı buldum bir abinizle yürürken. ben dedim bundan çok güzel baston yaparım. aslında andız ağacı arıyorduk. andız ağacı meyvesinden tespih yapacaktım. meyveler küçük kalmış hep. ağaç dalını bulunca dedim ben bunla baston yapayım.
o abi dedi ben yapayım. abi dedim bak sen yoruldun elini kesersin. yok dedi ver bıçağı. verirdin vermezdin. verdim maket bıçağını oturdu dalı yontarken çat pantolonunu kesti. daha yeni aldıydım dedi.
ama dedim ben dedim. benle gezenlerin üstü başı batıyor bak. bir şey oluyor yani. hayır bastonu yapıp vernikleyip güzel bir şey olacaktı. şimdi elime almadım.
o da bıraktı. başka bir dal bakıyoruz.
böyle çok çevre yapmak mantıklı mı. sonra saçma olayların içinde olur insan. 700 arkadaşı olan insanlar görüyorum . 500 -700 bunlar nasıl rakamlar ya.
kötülerde sanıyor ki kimse onlara dokunmuyor korkuyor falan. uğraşmak istemiyor boka bulaşmak istemiyor.
sen iyiysen herkes iyi olur.
bazen kangren olmadan bir şeyleri kesmek söküp atmak iyidir. bu yazıda üstte söylenenler gibi olmuş olabilir. sen çok biliyon aynısı sensin gibi. ön yargıların eseri gibi. olabilir bir şey diyemem bir şeyler söylüyoruz işte.
bu sıralar yine çok iş var diye her bir şeye sarmak güzel oluyor. ne güzel uğraşıyorum. hayal gücü insanın başına bela ama çokta güzel bir şey. insanın kendi kendisine zaman geçirmesi için bile güzel.
bir taraftan artan tahtalarla kuş yuvası yapmaya çalışıyorum. bir ağaç dalı buldum bir abinizle yürürken. ben dedim bundan çok güzel baston yaparım. aslında andız ağacı arıyorduk. andız ağacı meyvesinden tespih yapacaktım. meyveler küçük kalmış hep. ağaç dalını bulunca dedim ben bunla baston yapayım.
o abi dedi ben yapayım. abi dedim bak sen yoruldun elini kesersin. yok dedi ver bıçağı. verirdin vermezdin. verdim maket bıçağını oturdu dalı yontarken çat pantolonunu kesti. daha yeni aldıydım dedi.
ama dedim ben dedim. benle gezenlerin üstü başı batıyor bak. bir şey oluyor yani. hayır bastonu yapıp vernikleyip güzel bir şey olacaktı. şimdi elime almadım.
o da bıraktı. başka bir dal bakıyoruz.
devamını gör...
güllü'nün ses kayıtlarının ortaya çıkması
kızın adı tuğyan. arapça'da haddini aşan demek. çocuklarınıza isim koyarken birkaç defa düşünün.
devamını gör...
müslüman noel kutlamaz
kutlamamaları beni ilgilendirmez fakat ağaçlara saldırıp etkinliklere dalanlar yarın öbür gün ramazanda karşılarında bir şeyler yiyip içenlere laf söylemesinler.
devamını gör...
büyüyünce ne olacaksın sorusuna verilen cevaplar
kendim ne yanıt verirdim hatırlayamadım. belkide hiç sorulmamıştır. bir küçük çocuğa sordum, tolis dedi. kastettiğinin polis olduğunu şıp diye anladım.
devamını gör...
sussan da olur
devamını gör...
müslüman noel kutlamaz
müslüman noel kutlamaz…
ama kepçeyle yedikleri sofralarda “israf haramdır” diye halka nutuk atarlar.. sabredenlerin mükafaatı olarak cenneti göstermek de onların işi..
müslüman noel kutlamaz…
ama papa ülkeye gelince ortalık sütliman olur,
kimse “gavur geldi” demez..
çünkü diplomasi dedikleri şey, inanç değil menü tercihi gibidir..
yanına iyi gidiyorsa sorun yok..
müslüman noel kutlamaz…
ama günde bilmem kaç kadın öldürülür, umurlarında olmaz..
haberleri izlerken başını iki saniye sallayıp üçüncü saniyede çayını karıştırır..
“allah ıslah etsin” deyip koltuğuna yaslanır,
çünkü memlekette vicdan da maalesef iki dakikalık bir ritüel..
müslüman noel kutlamaz…
ama vakıf yurtlarında çocuklara neler olduğunu duyunca
birden toplu sessizlik orucuna girer..
mesele büyüktür, ağırdır, yakar..
bu yüzden konuşmak yerine herkes sessizliği tercih eder..
müslüman noel kutlamaz…
ama kul hakkı yer, faiz alır, yalan söyler, dedikodu yapar, linç eder,
sonra noel ağacını görünce birden iman nöbetine geçer..
“bu haram!”
ve finalde yine aynı cümleyle zafer ilan edilir..
“noel kutlamam ben, günaha girmem.”
işte böyle
seçici hassasiyetlerin ülkesinde mantık odasına hoş geldiniz... *
ama kepçeyle yedikleri sofralarda “israf haramdır” diye halka nutuk atarlar.. sabredenlerin mükafaatı olarak cenneti göstermek de onların işi..
müslüman noel kutlamaz…
ama papa ülkeye gelince ortalık sütliman olur,
kimse “gavur geldi” demez..
çünkü diplomasi dedikleri şey, inanç değil menü tercihi gibidir..
yanına iyi gidiyorsa sorun yok..
müslüman noel kutlamaz…
ama günde bilmem kaç kadın öldürülür, umurlarında olmaz..
haberleri izlerken başını iki saniye sallayıp üçüncü saniyede çayını karıştırır..
“allah ıslah etsin” deyip koltuğuna yaslanır,
çünkü memlekette vicdan da maalesef iki dakikalık bir ritüel..
müslüman noel kutlamaz…
ama vakıf yurtlarında çocuklara neler olduğunu duyunca
birden toplu sessizlik orucuna girer..
mesele büyüktür, ağırdır, yakar..
bu yüzden konuşmak yerine herkes sessizliği tercih eder..
müslüman noel kutlamaz…
ama kul hakkı yer, faiz alır, yalan söyler, dedikodu yapar, linç eder,
sonra noel ağacını görünce birden iman nöbetine geçer..
“bu haram!”
ve finalde yine aynı cümleyle zafer ilan edilir..
“noel kutlamam ben, günaha girmem.”
işte böyle
seçici hassasiyetlerin ülkesinde mantık odasına hoş geldiniz... *
devamını gör...
11 aralık 2025 brann fenerbahçe maçı
fener bu maçı alır kanaatindeyim. başarılar fener.
devamını gör...
fransız dendiğinde zihinde oluşan ilk imge
leatitia casta’nın memeleri
devamını gör...
fransız dendiğinde zihinde oluşan ilk imge
napolyon'un şapkası.
devamını gör...
fransız dendiğinde zihinde oluşan ilk imge
konudan bihaber.
devamını gör...
güllü'nün ses kayıtlarının ortaya çıkması
bir insanın annesine bunu yapması için kafasının bayağı iyi olmasi lazim
(bkz: yüksek sese odaklanma özelliği bulunan kameranın aldığı dip seslerin incelenmesinde bir gerçek daha ortaya çıktı. güllü'nün pencereden aşağıya itilmesinin ardından kayıtlara kızının "hadi görüşürüz bay bay" cümlesi de girdi.)
haber
(bkz: yüksek sese odaklanma özelliği bulunan kameranın aldığı dip seslerin incelenmesinde bir gerçek daha ortaya çıktı. güllü'nün pencereden aşağıya itilmesinin ardından kayıtlara kızının "hadi görüşürüz bay bay" cümlesi de girdi.)
haber
devamını gör...
pozitif anlamlı gibi gözüken negatif kelimeler
bakarız.
yapmayacağız demenin kibar hali.
yapmayacağız demenin kibar hali.
devamını gör...
müslüman noel kutlamaz
olmayanlar da kutlayamıyor zaten
devamını gör...
günaydın sözlük
güne kahve içerek başladım ve bu şarkıyı dinleyerek açtım. sizin de güzel bir sabahınız olması dileğiyle:
dr. dre - nothing but a g thang (feat. snoop dogg)
dr. dre - nothing but a g thang (feat. snoop dogg)
devamını gör...
mehmet akif ersoy’un gözaltına alınması
mmf ffm falan yapmış herhalde tam bilemedim
hani diğer türlü ise biz müebbetlik olmuşuz
hani diğer türlü ise biz müebbetlik olmuşuz
devamını gör...

