zaman tüneli
bir üstteki yazar hakkında düşünülenler
unutma unutulanlar unutanları asla unutmazlar dedirten, günlük dizi çağrışımı yapan bir nicke sahip yazar. yazdıklarına baktığımda eski bir yazarımız olup, nick değiştirdiğini düşündürttü.
#3389711 şu entrysi güldürdü.*
#3389711 şu entrysi güldürdü.*
devamını gör...
kalbi kırık cümleler
" ömrünün geri kalanında beni hatırla.. "
türk yazar, şair ve öğretmen ersagun üstündağ imzalı 96 sayfalık eser; şiir türünde yer almakta iken 2018 yılında yayınlanmıştır.
şairin adını daha evvel duymamıştım, kitabını tesadüfen görünce merak ettim ve nitekim okuduğum ilk kitabı bu oldu.
kitabın adının da bahşettiği gibi,
kalbi kırık cümleler lirik bir formda yansıyor, eski sevgilinin evlenmesi temalı şiirlerdi sıklıkla, âhının alındığını ve kalbinin kırıldığını dile getiriyor pek çok şiirinde, kamyon arkası sözler niteliğinde iç döküşler olarak gördüğüm şiirlerdi.
bağ kurulan insanın yokluğu, onun yokluğunda yalnızlaşmak ve aslında onun yokluğunun yalnızlık demek oluşu, senden gidene duyulan kızgınlık ve kırgınlık, şiirlerin hissettirmek istediği duygulardandı.
affetmek isteyip affedememek, yalnız bıraktığı için öfke duymak, onun sensiz mutlu olmasına dayanamıyor olmak, şiirlerin ele aldığı temalar arasındaydı denilebilir.
bazı dizeleri iyi buldum, seçtiğim bazı dizeleri bırakarak burada bir son veriyorum.
en can alıcı bulduğum dize ise;
ne olur yıkıl git cenazemden dizesi oldu.
yaşarken yoksan ölünce de olma, anlamı taşır gibiydi.

öldürdüm içimdeki sen kokan her cümlemi.
iz bırakmadan öldürdün beni.
ben mi?
yalnızca sevdim.
gecelere nankör diye sitem ederdi düşlerim, oysa gözlerin kalleş çıktı,
leş’e çevirdi yüreğimi...
fark edemedim...
yokluğuna nikâh kıydım..
vefasızcaydı gidişin,
eskisin, eksisin
ama hâlâ bir sen eksiksin.
ruhum cehennemi kıskandırır...
önce gülüşleri sustu, sonra elleri...
yine de giremedim düşlerine..
kendime rastlamadım uzun zamandır.
ve bugün vazgeçtim isminden.
ömrünün geri kalanında beni hatırla.
en kötüsü
sende yok olurum...
türk yazar, şair ve öğretmen ersagun üstündağ imzalı 96 sayfalık eser; şiir türünde yer almakta iken 2018 yılında yayınlanmıştır.
şairin adını daha evvel duymamıştım, kitabını tesadüfen görünce merak ettim ve nitekim okuduğum ilk kitabı bu oldu.
kitabın adının da bahşettiği gibi,
kalbi kırık cümleler lirik bir formda yansıyor, eski sevgilinin evlenmesi temalı şiirlerdi sıklıkla, âhının alındığını ve kalbinin kırıldığını dile getiriyor pek çok şiirinde, kamyon arkası sözler niteliğinde iç döküşler olarak gördüğüm şiirlerdi.
bağ kurulan insanın yokluğu, onun yokluğunda yalnızlaşmak ve aslında onun yokluğunun yalnızlık demek oluşu, senden gidene duyulan kızgınlık ve kırgınlık, şiirlerin hissettirmek istediği duygulardandı.
affetmek isteyip affedememek, yalnız bıraktığı için öfke duymak, onun sensiz mutlu olmasına dayanamıyor olmak, şiirlerin ele aldığı temalar arasındaydı denilebilir.
bazı dizeleri iyi buldum, seçtiğim bazı dizeleri bırakarak burada bir son veriyorum.
en can alıcı bulduğum dize ise;
ne olur yıkıl git cenazemden dizesi oldu.
yaşarken yoksan ölünce de olma, anlamı taşır gibiydi.

öldürdüm içimdeki sen kokan her cümlemi.
iz bırakmadan öldürdün beni.
ben mi?
yalnızca sevdim.
gecelere nankör diye sitem ederdi düşlerim, oysa gözlerin kalleş çıktı,
leş’e çevirdi yüreğimi...
fark edemedim...
yokluğuna nikâh kıydım..
vefasızcaydı gidişin,
eskisin, eksisin
ama hâlâ bir sen eksiksin.
ruhum cehennemi kıskandırır...
önce gülüşleri sustu, sonra elleri...
yine de giremedim düşlerine..
kendime rastlamadım uzun zamandır.
ve bugün vazgeçtim isminden.
ömrünün geri kalanında beni hatırla.
en kötüsü
sende yok olurum...
devamını gör...
hiçbir tanımı beğenmeyen yazar
hiçbir tanımı değil belki fakat son 1,5-2 aydır falan tanım beğenmiyorum galiba. nedenini ben de bilmiyorum. ha eksi oy verme hakkı olsa onu belki düzenli olarak kullanırdım diyeceğim de üye olduğum başka sözlüklerde bu özellik var ve kullanmıyorum. sözlük anarşisti gibi bir şeyim. oy kullanmıyorum.*
devamını gör...
bir üstteki yazar hakkında düşünülenler
bir yayınevinden esinlenmiş nicki herhalde.
devamını gör...
the godfather 3
herkesin tuhaf bir biçimde beğenmediği ama benim bayıldığım serinin son filmi. bir ve ikinin gölgesinde kaldığı iddia ediliyor lakin bence öyle değil. serinin en güzel filmi diyebilirim.
hayatı boyunca düzgün bir insan olarak ayakta kalmaya çalışan babası, bunu maykıla vasiyet olarak bırakıyor bir nevi. kendisi de dürüst bir şekilde çalışıyorken işinden edildikten sonra illegal işlere bulaşıyor. maykılı ne kadar uzak tutmaya çalışsa da çanak çömlek patlıyor işte. daha sonra babasından miras olarak hem aile işlerini alıyor ve o konuda çok iyi ama asıl miras, yani karleone ailesini legal bir düzleme sokma işi hiçte başarılı sonuçlanmıyor. üçüncü filmin anlattığı tam olarak bu.
hayatta kalmak için mecbur kaldığı gaddarlık girişimlerinin sonunda yorgun bir adam. geriye kalan bu. ailesi için güçlü durdu ama hiçbir şekilde takdir edilmedi, özellikle de karısı tarafından. halbuki adam nelerle uğraşmak zorunda kaldı ve ne fedakarlıklar yaptı. bu hayatta zaten yaptıklarınızdan çok yapmadıklarınız veya yapamadıklarınız göze batar. her şey ahmakça bir mükemmele ulaşma çabasından ibarettir çoğu zaman ve mükemmel nerede? yok.
ne kadar çabalarsan o kadar battığın bataklık. işte hayat. ne eksik ne fazla. maykıl da bataklıktan çıkmaya çalışıyor ama bataklık bırakmıyor onu. geçmişini de her gittiği yere peşinden sürüklüyor. öyle olunca da her yerden sızıyor acıları ve yorgun anında onu öylece ele geçiriyor. hiçbir şey bedava değil. gaddarlık eninde sonunda gaddarı yorar.
ben de aynı şekilde yoruldum. hayatta ayakta durabilmek ve ayakta tutabilmek için gösterdiğin o muazzam çabaya rağmen geldiğin finale bak. her şey dağılıp gidiyor. insanların yazgısının bu denli acımasız olduğunu idrak ediyorsun. idrak edebileceğin şeylerin sonuna vardığında idrak etmeye değer tek şeyin bu olduğuna ne demek lazım? aklı olan çenesini kapar. söyleyecek çok bir şey yoktur çünkü.
üçüncü film bence harika. son noktayı öyle güzel koymuş ki; ağzım açık izledim. kendi hayatımı izler gibi. insanlar mı zalim, yoksa hayatın kendisi mi? sadece nefes alıp vermek için bile senden beklediklerine baksana hayatın.
hayatı boyunca düzgün bir insan olarak ayakta kalmaya çalışan babası, bunu maykıla vasiyet olarak bırakıyor bir nevi. kendisi de dürüst bir şekilde çalışıyorken işinden edildikten sonra illegal işlere bulaşıyor. maykılı ne kadar uzak tutmaya çalışsa da çanak çömlek patlıyor işte. daha sonra babasından miras olarak hem aile işlerini alıyor ve o konuda çok iyi ama asıl miras, yani karleone ailesini legal bir düzleme sokma işi hiçte başarılı sonuçlanmıyor. üçüncü filmin anlattığı tam olarak bu.
hayatta kalmak için mecbur kaldığı gaddarlık girişimlerinin sonunda yorgun bir adam. geriye kalan bu. ailesi için güçlü durdu ama hiçbir şekilde takdir edilmedi, özellikle de karısı tarafından. halbuki adam nelerle uğraşmak zorunda kaldı ve ne fedakarlıklar yaptı. bu hayatta zaten yaptıklarınızdan çok yapmadıklarınız veya yapamadıklarınız göze batar. her şey ahmakça bir mükemmele ulaşma çabasından ibarettir çoğu zaman ve mükemmel nerede? yok.
ne kadar çabalarsan o kadar battığın bataklık. işte hayat. ne eksik ne fazla. maykıl da bataklıktan çıkmaya çalışıyor ama bataklık bırakmıyor onu. geçmişini de her gittiği yere peşinden sürüklüyor. öyle olunca da her yerden sızıyor acıları ve yorgun anında onu öylece ele geçiriyor. hiçbir şey bedava değil. gaddarlık eninde sonunda gaddarı yorar.
ben de aynı şekilde yoruldum. hayatta ayakta durabilmek ve ayakta tutabilmek için gösterdiğin o muazzam çabaya rağmen geldiğin finale bak. her şey dağılıp gidiyor. insanların yazgısının bu denli acımasız olduğunu idrak ediyorsun. idrak edebileceğin şeylerin sonuna vardığında idrak etmeye değer tek şeyin bu olduğuna ne demek lazım? aklı olan çenesini kapar. söyleyecek çok bir şey yoktur çünkü.
üçüncü film bence harika. son noktayı öyle güzel koymuş ki; ağzım açık izledim. kendi hayatımı izler gibi. insanlar mı zalim, yoksa hayatın kendisi mi? sadece nefes alıp vermek için bile senden beklediklerine baksana hayatın.
devamını gör...
gıda terörü
yıllardır var olan bir terör çeşidi. toplumu zehirlemektedir. birçok gıda işletmesinde hijyen, temizlik ve iş ahlakı yok. denetim videolarında sürekli denk geliyorum yağlar, meyve-sebzeler, mezeler diğer gıda ürünleri paletsiz şekilde çuvala ya da poşete sarılmış yerlere temas ediyor. insanların bazen şansa yaşadığını düşünüyorum. denetimin yetersizliğinden dolayı da zehirlenme, hastalanma vakaları sürekli artıyor.
devamını gör...
miyop olmanın zorlukları
"beni görüp selam vermedin" alınmalarını çekmek zorunda kalmak sayılabilir.
seda sayan'ın müge anlı'ya "eşek gibisin be bir eğilip de selam vermiyorsun" dediği şekilde tepki almasak da biz de örselendik... gözüm görmüyor gözüm.
seda sayan'ın müge anlı'ya "eşek gibisin be bir eğilip de selam vermiyorsun" dediği şekilde tepki almasak da biz de örselendik... gözüm görmüyor gözüm.
devamını gör...
benim dışımda tüm kediler çiftleşiyor hissi
bir an kedi olduğumu düşündüm. muhtemelen kedi olmak bana bunu hissettirirdi.
kedi olsam daha mı mutlu olurdum? yoksa zaten insan sıfatında bir kedinin gözü müyüm? belki de emine hanım teyzenin kırk yıllık çöpüyümdür.
neyse tanıma gelelim.
t: bir kedi hissiyatı.
kedi olsam daha mı mutlu olurdum? yoksa zaten insan sıfatında bir kedinin gözü müyüm? belki de emine hanım teyzenin kırk yıllık çöpüyümdür.
neyse tanıma gelelim.
t: bir kedi hissiyatı.
devamını gör...
yanlışlıkla küfür etmek
he yav.. (yahu ben size değil, dikkat buyrun muhterem valideniz ve sülalenize.. diyorum. yine anlamıyor..) var beyleleri.. :)
e o zaman senin de.. taaaa... şeklinde uzak mesafeli cümlelerle şapacaksınız artık. mecbuuurr. anlamamakta direniyor efenim..
e o zaman senin de.. taaaa... şeklinde uzak mesafeli cümlelerle şapacaksınız artık. mecbuuurr. anlamamakta direniyor efenim..
devamını gör...
ekşi'de yazarım sözünün karizma getirdiğini düşünmek
hayatta hiçbir rolü olmayan(ki pek mümkün değil ama) insan belirtisi olabilir.
ayrıca şimdi baktım da 10 sene olmuş. hala çaylağım. yuh. yazmıyorum etmiyorum da ama nadiren kapıyı üzerime kilitleyip beni içerde unutmuşlar gibi hissediyorum. *
ayrıca şimdi baktım da 10 sene olmuş. hala çaylağım. yuh. yazmıyorum etmiyorum da ama nadiren kapıyı üzerime kilitleyip beni içerde unutmuşlar gibi hissediyorum. *
devamını gör...
bir üstteki yazar hakkında düşünülenler
yıkıkları oynuyor gibi profil resminden anladığım. çok kişiyi yıkar bu ruh.
devamını gör...
normal sözlük yaş ortalaması
hepimiz ruhu genç insanlarız, doğum tarihimizin ne önemi var.*
devamını gör...
bazı insanlar için hakaret niteliği taşıyan sözler
devamını gör...
ruh eşini bulamamak
yok çünkü. kendini bilmeyen,kendini bulamamış bireylerin kendilerince yarattığı bir kavram. bir kaçış yöntemi.
devamını gör...
alttaki yazara bir mesaj bırak
seni senin gibiler sevsin
devamını gör...
durduk yere gelen ben mükemmelim hissi
birden geliyorsa ne kadar bi aşagılık kompleksi var sorgulamak lazım. bu beynin ben değerliyim sinyali vermesidir. demek ki bilinçdışın öyle demiyor.
devamını gör...
durduk yere gelen ben mükemmelim hissi
durduk yere gelmesi bir nebze de.. gitmemesi hali fena.. :)
devamını gör...
ekşi'de yazarım sözünün karizma getirdiğini düşünmek
ben hiçbir yerde kaymağını yiyemedim. benim cevrem cahil herhalde.
devamını gör...
kadınlar hamamına zorla götürülen erkek çocuk (yazar)
doğum gününüz kutlu olsun, mutlu yıllar dilerim.
devamını gör...
alttaki yazara bir mesaj bırak
devamını gör...