a dream within a dream yazar profili

(bkz: kafa sözlük)

yazasım gelmiyor artık. zeka yaşı 13 olan yazarların espri dolu(?) başlıkları sözlüğe karabasan gibi çökmüş durumda. kendi yazdıklarına kendi gülen andavallar yüzünden buradan iyice soğudum. şu başlık'a bakın ya (bkz: burnu kanayan erkeğine tentürdiyot getiren kız çekiciliği)

bu ne şimdi? bu başlık sol frame'i niye dolduruyor? bunu okuyanın ne gibi bir kazancı olur? aferin. hep böyle başlıklar açın. bir avuç debil ergenin şakalaştığı whatssapp grubu olsun burası. bol şans.

liselilerin espri kasmaya çalışmasından kaynaklanıyordur.

ben de sözlük'e ilk geldiğimde buradan çok umutluydum. kafa sözlük, ekşi sözlük'ten daha kaliteliydi. bir ara başıboşlar sekmesi gibi şahane bir adım atıldı ama galiba o da fonksiyonunu kaybetti. belki de moderasyon bu iş için yetersiz kalıyor. naçizane tavsiyem şudur; başlık açan kişi kendi kanalını kendi seçsin. kanal seçmeden başlık açamasın. mesela rus kadınların türk erkekleri için ölüp bitmesi diye başlık açan kişi, başlık kanalı için başıboşlar diye seçim yapmadıktan sonra başlığı açamasın. öldüreceği boğaya bııırrsss diyen matador gibi başlık açan yazar bu başlığı bilgi kanalına eklerse ceza alsın. bunu bir kaç kere yaparsa da uçurulsun.

bence kesinlikle doğrudur.

zira 12. y.y.'a kadar vikingler yağmacılıkla ve hırsızlıkla geçiniyordu. araştırılsın, bütün akp kabilesi 12. y.y. öncesi vikinglerle akrabadır.

gerçekten mucize yağ.

daha bir kaç saat önce evde bulmuştum. hayatımda ilk defa görüyordum. şimdi de başlığı karşıma çıktı.

hadi bakalım hayırlısı.

13 nisan 2021
ölmek istiyorum.
bugün tanrıçamı her yerden engelledim.

tam iki gündür ondan haber alamadım. yazdığım mesajlara cevap vermedi, buluşma isteğimi kabul etmedi, aradım açmadı. bir saat önce ona mesaj attım. ''bu sana son mesajım; bir şey demeden çekip gittiğimi düşünmemen için bunu yazıyorum. bir şey diyeceksen şimdi söyle.'' yazdım.

beni çok sevdiğini, bana aşık olduğunu, beraberken her şeyi unuttuğunu, kendini 18lik genç kız gibi hissettiğini, çocukça davrandığımı, saçmaladığımı falan yazdı.

''o zaman bana neden cevap vermiyorsun?'' dedim.

sıkıldım dedi.

41 yıllık hayatımda hiç bu kadar aşık olmamıştım. benim bütün hayallerim, umutlarım, rüyalarım, dualarım, planlarım onun üzerineydi.

insanı terk edilmek değil ilgisizlik bitiriyormuş. ben de tanrıçama ilgisiz kalacağım. umrunda olmaz inşallah. inşallah mutlu olur. çok kötüyüm çok. ölmek istiyorum.

starcraft'ın brood war extension c.d.'si çıkmıştı.

sadece türk erkeğinin göremediği gerçek.

çok uluslu bir şirkette çalışıyorum. bu yüzden de sık sık yurtdışına çıkıyorum. şirkette gayet ortalama türk kadını olan arkadaşlar yurtdışında çok sık iltifat alıyorlar. ben de tabi ki bizim insanımızı yabancılarla karşılaştırıyorum. kadınlarımızın gözleri, dudakları, yüz hatları çok belirgin. şuna dikkat ettim, avrupalıların yüz hatları yok. kaşı-gözü nerede başlıyor, nerede bitiyor belli değil. bunun için bir sürü makyaj yapıyorlar.

uzun lafın kısası kadınlarımız dünya kadınlarından daha güzel. biz okyanusta yaşayan balık misali suyun kıymetini bilmiyoruz.

-hangi arkadaşın nerede olacağı tahmin edilir, planlar ona göre yapılırdı.
-gazetelerin tv akışı köşesi olurdu, oraya bakıp güzel film varsa filmin saati heyecanla beklenirdi.
-sevdiğimiz kişi için yerel radyolardan şarkı istenirdi.
-hoşlandığımız kişiyle göz göze gelebileceğimiz stratejik noktalarımız olurdu. zaten küçük bir yerde yaşıyorsanız bir-iki tane pastane olurdu.
-şiddetle merak edilen şeyler için kütüphaneler kullanılırdı.
-cinsel yaşam abilerden-ablalardan öğrenilirdi.
-gençler para toplayıp pikniğe giderdi. o pikniklerde nice güzel aşkların temelleri atılırdı.
-(erkekler için) iki gün eve uğranılmasa merak edilmezdi. anne-babamız ''ahmet'in evindedir, mehmet'le takılıyordur'' diye tahmin ederdi.

yazarların kendi tespit ettiği teorilerdir.

bir işyerinde hiç bir işi doğru düzgün yapamadığı halde mucizevi şekilde o pozisyonda duran çalışan, çalışma arkadaşlarını yönetime ispiyonluyordur.

bir sürü kadınla sevişmek istiyorum ama aşık olmaktan veya aşık olunmaktan korkuyorum. sevişmeyi azami derecede sevmemle beraber sevişmeden önce mümkün mertebe karşılıklı etkilenme gerektiğine inanıyorum. hani yabancı filmlerde oluyor ya, uzun uzun bakışmalar, birlikte içki içmeler falan... işte onu istiyorum. ama sonra herkes evine gidecek. bir müddet böyle bir hayatım oldu ve aşırı derecede mutluydum. şimdi bir ilişkim var ve bunu yapamıyorum.

offf bunu itiraf etmek çok zordu. şimdi linç edebilirsiniz.

bütün kültürlerde bulunan bir ibadet şekli.
yalnız, müslümanların orucu sağlığa yararlı değil bilakis zararlıdır. böbreklerin o kadar süre susuz kalması kesinlikle sağlıklı değildir. geri kalan kısmı ise sağlıklıdır.

sol frame'i ekşi sözlükteki sol frame'den daha güzel olan sözlük.

geç keşfettim, umarım kaliteli yazarlarla büyüyüp bilgi platformu haline gelir.

var olmaktır.

evren bir aşktır. elektron ile proton arasında, dünya ile güneş arasında, galaksilerin ortasındaki kara deliktedir. aşk çekimdir. frekanslar uyduğunda evrene anlam verir. herkes bir vericidir, herkes bir alıcıdır. var olan her şeyin bir kütlesi, kütlesi olan her şeyin bir çekimi, çekimi olan her şeyin çekeceği bir şeyi vardır.

aşk var olmaktır.

en tatlı olandır.
bu kimisi için şehvet, kimisi için şöhret, kimisi için şöbiyettir.
tatlı olan zehir bizi çok çabuk bitirir.

biri ölünce mezarını ne kadar süre sonra kazdıklarını merak ettiğim bilim dalı.

bunun belli bir süresi var mı?

yalnızlığı siz seçtiyseniz cennet, başkaları sizi yalnızlığa mahkum ettiyse cehennemdir.

o zor günlerden daha güçlü çıkılacağı.

düşünün bir kere... bugüne kadarki bütün zor günleri atlattınız. siz bir survivor'sınız. bugünün derdi 1 sene sonra dert olmaktan çıkacak.

böcek olmanın depresyonu çağrıştırdığı kafka eseri. böcek olduğumuzda ailemiz bile bize yardımcı olamıyor. aslında böcekliği bir pupa gibi düşünüp, o dış iskeleti parçalarsak (ki çok zordur çünkü bunu kendimiz yapmalıyız) tekrar insan olabiliriz.

kaçak saray'da, tayyip'in yaptığı söylenen eylem.

klozet altındanmış.