bakmak görmeye yetmez, ben de yalnız sana bakınca görebilir oluyorum, kaşların gözlerine gökkuşağı oluyordu mesela. kirpiklerin dünyamın en güzel bulutu, kalbinden damlalar göğe yükselir kalbin yağmur olur toprağımı bereketlendirirdi.
------
ben misafir konusunu konuşacağız diye kafamın içinde beyin loblarımın birinde oturmuş düşünüyordum, o onunla ilgilenmemi bekliyordu. “erkeklere neyi ne zaman yapacaklarını öğretemedik gitti” diye yakınıyordu içinden, öyle bakışları vardı, cümlelerinden çok bakışlarını anlıyordum belki de bakışlarıyla ilgiliydim. bakışlarında hep nokta koyduğu cümlelerin devamı vardı, kelimelerle gizlese de hislerini gözleri ele veriyordu.
-----------------
dünyanın deneme tahtası gibiydik; başka insanların hatalarının bedelini de bilinmeyen sebeplerden dolayı bizlere ödetiyorlardı.
---------------
fersah ben uzaklaşmak istiyorum, kalplerimizin uzlaşacağı bir yerden bahsediyorum anlıyor musun; kimsenin yemeğin altı yandı diye kızmayacağı bir yer, yokuşları daha dik olan ama elimi tuttuğun için bunun bir öneminin olmadığı bir yer. buna hiç kızmazdım sesilya, biliyorum fersah, seni seviyorum.(....)
fersah ne zaman bana seni seviyorum dese (seni anlıyorum demek) isterdi. neden seni anlıyorum kelimesini kullanmazdı bilmiyorum galiba hep bir şeyler düşünüyordu. fersahlara dalıyor fersahlık yapıyordu bazen ona yetişemiyordum. kendi içinde kimsenin bilmediği bir derinliği vardı fersah'ın. kimsenin benim dahil keşfetmesini istemediği kendine ait bir burmuda şeytan üçgenine sahipti, o hariç herkes o derinlikte boğulabilirdi, o ise bu seferi her gün her gece ve her an yapmaktaydı. onun bu izafi yanından korkuyordum, bir gün onu temelli kaybedebilirdim ama ben onu kendime saklamak istiyordum.
--------------
fersah, efendim canım, neden susuyorsun böyle için mi yanıyor yoksa. kadın mizahı bu kadar oluyor işte. (kafasının içinde kendisiyle konuşmağa başladı), bu iyiye işaret oğlum kadınlar ülkemizde sadece güzellikleri oranında sevildiği için, espiri yapmalarına gerek kalmadığı için, beyinlerindeki mizah kısmı çok boş kaldı, onlara bu kötülüğü aslında biz yaptık. ne yani güzel olmayan kadınlar sevilmez mi, sesilya? efendim. doğru aynı dünyada yaşamak başka aynı beynin içinde yaşamak başka söylediklerimin hiçbirini duymadın, duymadınız.! belki de ben hiç konuşmadım, konuşmaya dahi başlamadım, sadece hayal ettim büyüdüğümü, konuştuğumu koştuğumu hatta yükseklere uçtuğumu ve en son saçlarımın beyazladığını bu da yetmezmiş gibi onları beni dinlenmemekle suçladım. hiç olmazsa benim gibi olan birkaç tane insan vardır hastanenin malum bölümünde. evet sevilmez fersah. iyi ya böyle insanlar sevildiği zaman gerçekten sevilir diyor sevgili bukowski. yani diyordum ki sesilya bu ülkede kadınlara birini sevmek fırsatı verilmediği için sevgi adına romantizm adına bazı yönleri çok boş kaldı, manen demek istiyorum. haklısın fersah sen her zaman haklısındır seni anlamazlarsa aldırış etme, hemen gelip bana anlatırsın, olmadı mektup şeklinde yazar bana gönderirsin "senin iyi bir dinleyicin olabilirim eğer istersen."
------------güce boyun eğenler, yıldızları göremezler.
--------
neden bütün bunlar benim başına geliyor baba ?
kusura bakma ama aptallık sende evladım.
aptallık bende kalsın; "zira üzerime giydiğim en güzel kıyafettir aptallığım."
o sırada fersah uyumak için ışıkları söndürdü, ben seni ne zaman karanlıkta bıraktım?
kusura bakma ama bir insanı dinlememek de onu karanlıkta bırakmaktır.
--------
söylemek istediklerini dile getir, kelimeler içinde durdukça daha tehlikeli bir hal alıyor. içini üşüten bu soğuk rüzgar değil kelimeler, serbest bırak onları. içindeki soğuk nasıl havayla ilgili değilse içini ısıtan da aynı şekilde güneşle ilgili değildir. insan hayatı kelimelerle yazılır hayaller de yaşanır ama kalemle de yazılmaz. küçük bir defterin olsun içini dökmek için, çöp kutusu olarak görme sakın, çoğu insanın içi uktelerle hayal kırıklarıyla söyleyemedikleriyle doludur, o liste doldukça sen eksilirsin. mutluluk için, içindeki üzüntüyü azalt ve sevince bir yer aç. içinde bir savaş var, kimin kimi yendiği belli değil, bu savaştan kimin kârlı çıkacağı da. insanın kendi içinde çıkan savaşların bir kazananı olmaz, bu yüzden kendinle savaşmayı bırak ve yüzleşmeyi dene.
alone writer
devamını gör...