annene selam söyle yazar profili

annene selam söyle kapak fotoğrafı
annene selam söyle profil fotoğrafı
rozet
kalbimiz seninle
karma: 201 tanım: 28 başlık: 12 takipçi: 2

son tanımları


düşük zekalı biriyle yapılacak eğlenceli şeyler

bu konuda mütevazı olamayacağım. kadın güzel ve yatakta iyiyse yapılacak şey bellidir. konuşmadan yapılacak eylem.
devamını gör...

üstün zekalı olmanın dezavantajları

yaşayan bilir. ben türkiye'deki ilk iq testini hazırlayan kişiyim. bu iş nasıl olduysa psikiyatristlere kaldı. ben bir matematik dehası olarak psikiyatri stajındayım. hocalar tutuşmuş. verin dedim iki haftada işi bitirdim. sonra hocalar ödül aldı adımı bile anmadılar. iq'um ölçülemiyor. neyse.

karşındaki insanın seviyesine inememektir bence. inanın seviyenize inebilmeyi çok isterdim.
devamını gör...

sözlükte sevgili bulmakta zorlananlar veri tabanı

hemen hemen her platformda yazıp peşime düşen kadınlar nedeniyle ortamı terk eden biri olarak adımı yazdığım yer. buradaki kadınlar erkekten anlamıyor sanırım.
devamını gör...

zeki kadınların genelde yalnız olması

güzel ya da çirkin olmalarından bağımsız bu kadınlar genelde yalnız. biz erkeklerin saçmalıklarına dayanamıyorlar sanırım.
devamını gör...

annene selam söyle

üstün zekalı ve mütevazı bir yazar. henüz fark etmeseniz de hayatınıza renk katacağı gibi bilgisiyle okuyanları eğitecek biri. zeki çevik ve ahlaklı bir yazarın fenomen oluşunu size sunacak kişi.

bir tıp doktoru. senarist ve yönetmen. aynı zamanda bir yazar. ayrıca bir aktivist. bu özellikleri olan kaç kişi tanıyorsunuz bir düşünün. bence çok fazla yok.

en önemli özelliği okumak aslında. sözlükte yeni olduğu için pek çok yazarı tanımıyor olabilir ama yakın zamansa nickaltı yazılarıyla nasıl bir okuyucu olduğunu göreceksiniz.
devamını gör...

çapkınlık dersleri

bu entryi genç erkeklere yazıyorum. xx kromozomlu kişileri ilgilendiren bir şey yok. elbette siz okumayın diyemem ama sizin işinize yarayacak bir bilgi olmayacak. o yüzden bu işleri bilen bir abla bir entry yazarsa onu okuyun diyerek olaya giriyorum.

çapkınlık bir vizyon gerektirir. ancak sosyal medyada duyduğunuz saçmalıkları unutun. yok kızlar zenginlere bakıyormuş ya da efendi erkek sevmiyormuş falan.

çapkın erkeklerin hep bir hikayesi vardır. bir hikayesi olmayan erkek çapkın olamaz. kadınlar sıradan olduğunu düşündüğü erkekle arkadaş olur dost olur sevgili hatta eş bile olur ama onunla günlük takılmaz.

peki bu hikaye nasıl olur nasıl yazılır. insanlığın gelişimini sağlayan deneme yanılma yoluyla.

şimdi ben kadınlara anlattığım hikayemi anlatmayacağım. bu hikayeyi nasıl yazdım. o kadına bir şey dedim ters tepti. onu hikayeden çıkarttım. başka bir şey yazdım çalışınca geliştirdim. tamam hikayeyi söylemiyorum ama biraz ipucu verelim. hikayenizde mutlaka bir mağduriyet olsun. mağdur olacam diye de ezik olmayın. mağduriyet alt metin olsun.

çok soyut oldu. şöyle. çok sevip inanılmaz fedakarlıklar yaptığınız kadını sürekli teğet geçin. hiçbir kadın diğer bir kadınla hikayenizi dinlemek istemez.

bir trawma yaşadığınız. tamam. sonra kadını bir tercih yapmaya zorlayın. ancak düşünmesine zaman tanımayın.

amaç bir gecelik iş ise tavsiyem şu. hikayenizde bağlanma sorunu yaşadığınızı ekleyin. bir geceden sonra kadınları tekrar istemediğinizi ima edin. ancak o akşam hikaye anlattığınız kadının sanki biraz farklı olduğunu mutlaka söyleyin. ikinci gece olursa zaten aşık olacağınızı falan.

bu neden işe yarıyor bilmiyorum ama sanırım diğer tüm yattığınız kadınlardan daha iyi mi değil mi onu test etmek istiyorlar. ben tek gece de olsa çok özel olacağını söylüyorum.

ama ilk yapılması gerekeni söylemedim. kibar nazik falan olun ama mutlaka garip olun. kadının sizi merak etmesi şart. ne zaman ne yapacağınızı tahmin eden kadın sizi merak etmez. o yüzden tahmin edilemez şeyler yapın. saçma da olsa mutlaka yapın. komik olsun gereksiz olsun tuhaf ve beklenmedik şeyler yapın.

ya aslında daha pek çok ufak ayrıntı var ama telden yazıyorum. yoruldum. yarın devam ederiz.
devamını gör...

öğretmen maaşları

acilen üç dört kat arttırılması gereken maaştır. ayrıca sadece maaş arttırımı yetmez. hakları ve itibarları arttırılmalıdır.

türkiye'de güzel ülkemizde hiçbir şey olamayan kişi ya polis oluyor ya öğretmen. kaliteli ve zeki bir insan neden öğretmen olsun ki? üç kuruşa sıfır itibar.

zeki çocukların bu kutsal mesleği seçmelerini sağlamalıyız. malesef ki memleketin şu an bulunduğu durumun nedeni yeteneksiz ve yetersiz öğretmenlerdir. yetiştirdikleri nesil ortada.
devamını gör...

11 şaşkın tavuk ve bir kart horoz

yıllardır arasıra okuduğum masal. milyon dollarları cebe indirirler ama ruhları yoktur. kart horozun italya fobisi vardır ama köy takımından bile ders alır.
devamını gör...

öğrenci işlerinde çalışan memur meymenetsizliği

tıp fakültesinin ilk yıllarında kabadayı takılıyorum. öğrencilere posta koyuyorum hatta hocalara bile.

birgün girdim öğrenci işlerine. bir öğrenciye ukalalık yaptıklarına şahit oldum. tartıştılar falan öğrenci çekti gitti. bizim adam sinirli. bu kez bana yapmaya kalktı o değişik tavrı.

istesem o adamı dışarıda çok rahat bulup o dilini boynuna kravat yapabilirim. medenice uğraşma kararı verdim. tamam kabadayıyız ama kafamda zehir o dönem. şimdiki gibi mal değilim o zamanlar.

aklıma ne gelirse dilekçe yazmaya başladım. her dilekçeye cevap vermek zorunda. ekstra iş yaratmak yani onlara. her gün en az on dilekçe veriyordum. tüm sınavlara itiraz ediyordum sonuç ne olursa olsun. sonra bu hocaları da germeye başladı çünkü sınav kağıtlarını tekrar okumak durumunda kalıyorlardı. sonra hava civa dilekçeler yazmaya başladım. okulda şu kadar öğrenci var kantinde bilmem kaç sandalye var. her öğrenciye bir sandalye bacağı düşüyor bu sandalye bacağını ne yapacağız gibi.

bu sefer dekan çağırdı tabi, evladım derdin ne niye dilekçe yazıp duruyorsun dedi. sonuçta dekanlığa yazıyorum dilekçeyi. imza atmak zor geliyor. yasal hakkımı kullanıyorum dedim.

bir gün yine dilekçe veriyorum öğrenci işlerinde çalışan sesini yükseltti. bir şey demedim. akşam çıkışta otoparkta yakaladım bunu. sen kime sesini yükseltiyorsun lan dallama dedim, yanlış anladın ben sesimi yükseltmedim diye miyavladı. ertesi gün dekana şikayet etti. sonra polise beni tehdit ediyor dedi. oradan bir şey çıkmadı tabi.

okulda derslerle ilgisi olmayan on beş kadar arkadaş buldum. komünistler serseriler falan kantin kuşları. mağdurum siz de dilekçe yazar mısınız dedim. yazmaya başladık her gün 150 ile 200 arası dilekçe veriyoruz.

sonra geldi bu memurlar benimle konuştular özür dilediler. ben dilekçeleri kestim. ama öğrenci işlerine girdiğimde ayağa kalkıp önünü iliklediler ve işimi koştura koştura yaptılar. işsiz adamla uğraşmanın bedelini anladılar. yüz verilmemesi gereken lavuklar.
devamını gör...

türklerin orta asyadan ayrılma nedeni

kars'ın digor ilçesinde mecburi hizmet yapıyorum. bilen bilir ermenistan sınırıdır aramızda bir nehir var sadece. sınır köylerine aşı yapmaya gittik. oralarda pek hoş karşılanmıyorduk. çünkü aşıyı çocukları kısırlaştırmak için yapıyormuşuz. köylülerin bize yemek vermeyeceğini bildiğimiz için yanımıza ekmek peynir domates almıştık. nehir kenarında yiyelim dedik. açtık bir kaç gazete yemeğimizi yedik. sigara içerken nehrin karşı tarafına baktım.

bizim tarafta bir tane ağaç yokken karşı taraf yemyeşildi. kesmişiz bütün ağaçları. karşı tarafta da bir köy var. tüm evler ufacık. ancak hepsi beyaza boyanmış ve çatılarındaki kıremitler kıpkırmızı. yeşilliğin içinde beyaz küçük evler. bizim tarafa baktım ağaç yok. evler kerpiç. ne sıva var ne boya. afedersiniz ahır desen insan durmaz.

konuya gelirsem. nedense canım sıkıldı. biz niye böyleyiz coğrafya kadermiş diyerek bir sigara daha yaktım. yerden bir taş alıp karşı tarafa doğru fırlattım. biraz ileride gözetleme kuleleri vardı. oradan askerler geldi. bizim taşımızı nasıl ermenistan'a verirsin dedi bir uzman çavuş. cahil biri olduğunu söylemeye gerek duymuyorum. komutanını çağır dedim. bir yüzbaşı geldi ve o da aynı kafadaydı.

uzun uzun tartıştık yüzbaşıyla. ona tek bir soru sordum. türkler orta asyadan neden ayrıldı? kuraklık yüzünden dedi. gülmeye başladım. tek bir taşımız bile kutsaldur gerekirse onun için can veririz diyen adam anavatanını yağmur yağmuyor diye terk etmiş. o zaman burada da yağmur olmasa kutsal dediğimiz toprajları bırakıp gideceğiz deyince dengesi bozuldu saçmalamaya başladı. uzun uzun dünyanın en büyük medeniyetlerinden olan çin'in sürekli yağma yapan göçebeleri oradan sürdüğünü anlatsam da anlayamadı. çinliler sizi kulağınızdan tutup anadoluya kadar sürmüş yolda da arap abilerinizin etkisine girmişsiniz dediğimi anımsıyorum.

iş uzayınca vatan hainliğinden hakkımda dava açtılar. o dönemde savcı ve hakimlerimiz nitelikli ve zeki insanlardı. tamam siyasi baskı o zamanda vardı ama açılan davadan bir şey çıkmadı. ama o dava sayesinde amerika'da oturma izni alabilmiştim.
devamını gör...

öpüşmenin aldatma sayıldığı karanlık dönem

doksanlı yılların türkiye'sinde yaşanan dönemdir. izninizle anlatayım. kısa kesmeye çalışacağım.

üniversitenin ilk yılları. genciz içimiz kaynıyor yerimizde duramıyoruz. gençliğin verdiği cahillikle testesteron oranı bizi yanlış işlere sürüklüyor. çapkınlığı önümüze gelenle yatmak sanıyoruz. bir felsefesi yok yani yaptığımız işin. önüne gelenle yatmanın çapkınlık değil midesizlik olduğunu kavramam çok üzün sürmedi.

dediğim gibi gencim çok yakışıklı olmasam da öyle bir çene var ki bağlayamayacağım hatun yok. kıvrak zekam ve kadın ruhundan anlamam da avantaj sağlıyordu bana.

çapkınlığı bırakmıştım ama takıldığım kadınlar sürekli değişiyordu. artık doğru kadını ten uyumunu arayan felsefesi olan bir erkektim. olgunlaşmıştım yani. o döneme kadar hiçbir kadınla sevgili olmuyordum. üç gün onla beş gün diğeriyle. ancak sevgili olmuyordum hiç kimseyle.

ailem ve arkadaşlarım bu durumdan çok rahatsızdı. onlara girip çıkan şeyi anlayamıyordum ama bir kadınla sevgili oldum.

çok güzel ve zeki biriydi. beraber geziyor tozuyor takılıyorduk. seviyorduk birbirimizi. birgün erkek erkeğe içeceğiz bahanesiyle bir kızla buluştum barda. içtik konuştuk kız sevgilisinden ayrılmış çok dertliymiş. dokunsan ağlayacak. insani yönüm ağır bastı kızı teselli ediyorum. yoksa bana ne tek derdim o güzel göğüsleri olurdu. insaniyetlik yaptık. kız iyice sarhoş olmuştu. benim kafada güzel kız bana sarılıp öpmeye başladı. üzgün ve kırılmış bir kadına bir darbe de ben mi vursaydım. bende onu öpmeye başladım. hatta biraz abartmışım ki bar sahibi gelip bizi uyardı.

barda birileri beni görüp sevgilime söylemiş. zeki dediğim kadının tam bir yobaz çıktığını öğrenecektim.

olayı olduğu gibi anlattım. yok efendim ona yalan söylemişim. o kırılmasın diye erkek erkeğe gidiyorum dedim. bunu almadı kafası. asıl takıldığı şey barın ortasında bir kızı dudaklarından öpmüşüm. bak sen şu örümcek kafaya. yine sinirlendim. bu onu aldatmakmış. ne alakası var ya. masum kardeşçe bir teselli öpücüğü.

şimdiki gençler çok şanslı. cinsel devrimi yapmışlar. özgürce yaşıyorlar. o karanlık dönemde yaşamak istemezdiniz.
devamını gör...

kırmızı ışıkta geçmek

danimarka'ya ilk gidişimdi. gece çok geç saatlerde bir bardan çıkıp otele gidiyorum. yollar bomboş. yayalara kırmızı yanarken geçtim. hemen beni gelip polis aldı. sabaha kadar beklettiler. sabah zihinsel özürlü olup olmadığımı test ettiler.

aradan beş yıl geçti. ben danimarka'da yaşamaya karar vermişim. uğraşıyorum evrak falan bu olay karşıma çıktı. delirecem. her şey tamam kırmızı da geçen yaya olmam sıkıntı çıkarıyor. bir yıl kadar gecikmişti danimarka'ya taşınmam.
devamını gör...

kürtleri sevmemek

ben insan sevmem ve nefret ederim. benim için sıradan birgün.
devamını gör...

#polislerintiharediyor

bu tamamen sistemin suçudur. polislik stresli ve zor bir meslektir. önüne gelen torpilliyi polis yaparsanız sonuç böyle olur. polis olacaklar ciddi bir psikiyatrik muayene ile seçilmelidir. yüz metreyi on dört saniyede koşması ya da üç adımda on metre atlamasının bir önemi yoktur.
devamını gör...

soma davasında karar

ihale can gürkan'a kalmış. yirmi yıl hapis. mühendislere 12.5 yıl. haluk evinç yönetim kurulu üyesi beraat etmiş. parodi gibi karar.
devamını gör...

kendini beğenmek

benmerkezcilik ve bencillikle karıştırılan duygu durum. oysa bunlarla ilgisi olmayan bir şey. benmerkezcilik egosantrizmdir. kişinin kalitesi önemli değildir. kişi her olayı kendisi yönünden değerlendirir. sağlıklı bir hal değildir.

bencillik ise bir tercihtir. insan kendisinden başka şeylere değer vermez. insanlar bu kişilere çok kızar ama ben insanlara saygı duyuyorum. uzak dururum orası ayrı.

kendini beğenmek ise çok daha hümanist bir duygu. biri poposunu beğenir kimi gözlerini. ancak benim gibi üst bir kişiyseniz her şeyinizi özellikle beyninizi beğenirsiniz. kendisine objektif bakamayıp gereksiz yere kendini beğenenler ise komik oluyor.
devamını gör...

eylem yapmanın hiçbir işe yaramaması

hatalı bir bakış açısı. doksanlı yılların sonunda üniversite öğrencisiydim. gördüğümüz her haksızlık karşısında eylem koyardık. yemek ücretlerine yüzde yirmi zam geldiğinde yemekhaneyi işgal ettik ve kimse yemek yemedi. çevik kuvvetin bizi oradan söküp atması bir güne yakın sürdü. biz gözaltındayken diğer öğrenciler dersleri bırakıp yemekhanede oturma eylemi yapmışlar. biz içeriden çıkınca eylemler bitti zam yok sayıldı. yani işe yaradı.

yine o dönem öğrenci harçlarına yüzde elli zam yapıldı. eskişehir odunpazarı'nda eylem yapacaktık. polis her yolu tutmuş eyleme izin vermedi. biz hamam yolunda beş öğrenci korsan eylem koyduk. eskişehiri bilen bilir hamamyolu insanların çok yoğun olarak yürüdüğü araba geçmeyen bir yoldur. beş kişi elele tutuşarak insanları durdurduk. slogan atmaya başladık. bazı kişiler kızsa da halk destek koydu. beş dakika sonra miting alanına dönüştü ortalık. kimse adım atamıyor. insan trafik sıkışıklığı yarattık. polisler bizi içeri almak için yanımıza gelemedi saatlerce. sonrasında diğer üniversitelerde eylemler başladı. yanngın başlatan kıvılcım olduk.

biz eskişehir osmangazi üniversitesindeydik. anadolu üniversitesinde bir yanlışlık olsa oradaki eyleme destek olmaya giderdik.

gençlere bakıyorum ülke elden gidiyor öğrencilerin derdi sevgili olmuş. içki olmuş uyuşturucu olmuş. en iyi ihtimalle dersleri olmuş. oturup twit atıyorlar. ülkenin geleceği sizin geleceğiniz. siz umursamazsanız kimse umursamaz sizi. gerçekten üzülüyorum bu duyarsızlığa tepkisizliğe.

en az on kez chp binasını işgal etmişizdir. o dönem sosyal medya yoktu. en kolay ses duyurma yolumuz buydu. chplileri çıkar dışarı kapıları pencereleri güçlendir polis müdahalesini bekle. polis müdahale edince haberlere yansır ve sonra sesimizi duyururduk.

doğru yapılan her eylemden bir kazanç elde edebilirsiniz.
devamını gör...

kibar feyzo

türk sinema tarihinin en iyi filmi ve senaryosudur. sistemi iki yönden eleştiren nadir filmlerdendir. oyunculuk ise bir daha tekrarlanamayacak kadar iyi olmuş. ana karakterler zaten iyi ama bu filmin belki de en önemli özelliği yan karakterler de çok detaylı çalışılmış. en az on kez izlemişimdir. ayrıca şu an televizyonlarda gösterilen şekli sansürlü halidir. bir mayıs marşını kesmişler. komik.
devamını gör...

eskişehir

dünyanın en harika şehridir. muhteşem bir yer. kızları güzel ve rahat. ucuz bir şehir. öğrenci diyarı. siyah kırmızının kutsal sayıldığı bir yer. kafası çalışan her insan burada yaşar.
devamını gör...

portakal

hollanda milli takımının simgesi ve rengi. içerdiği c vitamini ile bağışıklığı güçlendirir. enfeksiyonlara karşı direnci arttırır. kabuğu ile harika kekler yapabilirsiniz. ayrıca harika bir lezzeti var.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim