kars'ın digor ilçesinde mecburi hizmet yapıyorum. bilen bilir ermenistan sınırıdır aramızda bir nehir var sadece. sınır köylerine aşı yapmaya gittik. oralarda pek hoş karşılanmıyorduk. çünkü aşıyı çocukları kısırlaştırmak için yapıyormuşuz. köylülerin bize yemek vermeyeceğini bildiğimiz için yanımıza ekmek peynir domates almıştık. nehir kenarında yiyelim dedik. açtık bir kaç gazete yemeğimizi yedik. sigara içerken nehrin karşı tarafına baktım.

bizim tarafta bir tane ağaç yokken karşı taraf yemyeşildi. kesmişiz bütün ağaçları. karşı tarafta da bir köy var. tüm evler ufacık. ancak hepsi beyaza boyanmış ve çatılarındaki kıremitler kıpkırmızı. yeşilliğin içinde beyaz küçük evler. bizim tarafa baktım ağaç yok. evler kerpiç. ne sıva var ne boya. afedersiniz ahır desen insan durmaz.

konuya gelirsem. nedense canım sıkıldı. biz niye böyleyiz coğrafya kadermiş diyerek bir sigara daha yaktım. yerden bir taş alıp karşı tarafa doğru fırlattım. biraz ileride gözetleme kuleleri vardı. oradan askerler geldi. bizim taşımızı nasıl ermenistan'a verirsin dedi bir uzman çavuş. cahil biri olduğunu söylemeye gerek duymuyorum. komutanını çağır dedim. bir yüzbaşı geldi ve o da aynı kafadaydı.

uzun uzun tartıştık yüzbaşıyla. ona tek bir soru sordum. türkler orta asyadan neden ayrıldı? kuraklık yüzünden dedi. gülmeye başladım. tek bir taşımız bile kutsaldur gerekirse onun için can veririz diyen adam anavatanını yağmur yağmuyor diye terk etmiş. o zaman burada da yağmur olmasa kutsal dediğimiz toprajları bırakıp gideceğiz deyince dengesi bozuldu saçmalamaya başladı. uzun uzun dünyanın en büyük medeniyetlerinden olan çin'in sürekli yağma yapan göçebeleri oradan sürdüğünü anlatsam da anlayamadı. çinliler sizi kulağınızdan tutup anadoluya kadar sürmüş yolda da arap abilerinizin etkisine girmişsiniz dediğimi anımsıyorum.

iş uzayınca vatan hainliğinden hakkımda dava açtılar. o dönemde savcı ve hakimlerimiz nitelikli ve zeki insanlardı. tamam siyasi baskı o zamanda vardı ama açılan davadan bir şey çıkmadı. ama o dava sayesinde amerika'da oturma izni alabilmiştim.
devamını gör...
öncelikle biz sadece orta asya da değildik, çok önceden anadoluda bile vardık. ikinci olarakta bu göçler genellikle toplu halde olmamıştır, ama orta asyadan göç için çok sebep vardır. mesela ili ırmağı yakınlarındaki ot sayısı 2 bin çeşit. ama avrupa'nın ya da genel olarak akdenizin ot sayısı 14-15 bin çeşit belki de daha fazla. orta asya özelinde konuşursak türklerin gündelik yaşamlarını en çok etkileyen dış unsur atlardır. atları da otla beslersin, daha iyisi için daha fazla ota ihtiyaç vardır. bu bile bir göç için bahanedir.

mesela oğuz türklerinin genel olarak göçlerini ele alalım. oğuzlar göktürkleri oluşturan 3 türk kolundan biridir. göktürkler yıkılınca sırasıyla; uygurlar, bir kısmı gazne bir kısmı karahanlı devletine, sonrasında ise kısmen birleşip oğuz yabgu devletini kurmuşlardır. daha sonra ise selçuk beyin oğuz yabgu devletinin rütbelileri ile tartışması sonrası bugünkü yakın doğu ve çevresine yerleşmişlerdir, e sonrası malum zaten.

yani mesela bazı göçlerde bu şekilde olmuştur. göç denince akıllara "hadi tası tarağı toplayın almanyaya gidiyoz" gelmesin. bazıları spontane gelişmiştir. yok kuraklık, yok çinlerin baskısı falan bunlar yetersiz eğitim sisteminden çıkmış eksik bilgiler.
devamını gör...
söz konusu kuraklıksa konu açlıktır. konu açlıksa mars'a da gitmen gerekirse bir yolunu bulursun, mecbursun.
devamını gör...
aslında oğuz türkleri orta asya'dan neden ayrıldı diye sorulursa daha mantıklı olur.
- siyasi istikrarsızlıklar (entrikalar, taht kavgaları, iç isyanlar)
- nüfus artışı
- kıtlık
- türklerin kendi içlerindeki siyasi mücadelelerinden (selçuklu- gazneli, selçuklu - oğuz yabguluğu) faydalanan moğolların önce karahıtaylar sonra da cengiz han döneminde iyice güçlenmeleri, kendi içlerinde siyasi ve askeri mücadele halinde olan türklere karşı üstünlük sağlamaları ve en son ki otrar faciası

bütün olumsuz gelişmelerin sonucunda anadolu oğuz türklerinin gözünde cennet gibi görünmüştür. önce malazgirt zaferi sonra da otrar olayından sonra anadolu'ya büyük oğuz göçleri başlamıştır.
devamını gör...
nüfus artışı yada kuraklık göç sebebi midir ? belirsiz. şimdi ki orta asya'da nüfus eskiye göre daha fazladır neden göç yok . yada o zamanki kuraklık şimdi niye yok. küresel ısınmayla çelişkili bir durum. (bu yoruma yorumu olana aydınlatsın ) ayrıca 1071 anadolu'ya türklerin ilk girişi değil son girişidir. zira doğu anadolu'da m.ö 2000 lere dayanan ön türklere ve kıpçak türklerine ait bir çok mağarada çizimler , taşbaba heykelleri ve balballar bulunur.
devamını gör...
annene selam söyle nickli yazara ithafen; senin gibilerle laf yarışına girmek istemem, niyetini bilsem de laf cambazlığı vs gibi goygoylarla da uğraşamam. hem uzman çavuş'un hem de subay'ın biraz cahil tarafına gelmişsin. ha, uzman çavuş rütbesi eğitimi vs, ben buna çok sallar eleştiririm lakin senin zihniyetin gibi de aşağılamam çünkü bu insanlar türkiye cumhuriyeti varolsun, türk milleti yaşasın diye oradalar ama bunu onlar da bilmez. çoğu parasızlıktan mesleği dayandığı noktaya kadar icra eder, askerin çoğu böyledir ama öz itibariyle bu devlet ve millet icin varlar, varolsunlar, sistemden kaynaklanan sıkıntılar da düzelince ki düzelmesini umuyorum, askerlik daha profesyonelleşecek.

oradaki askerler, seninle bıdı bıdı yapacağına bir tutanak tutup ki bunu envai çeşit usulle yaparlardı, karakola çekselerdi, oradan sa savcılık uğraşsaydi tartışmaya da gerek kalmazdı. rütbeli subay ve astlarin bir tutanağına bakardı. ben olsaydım, basitçe sınır güvenliğini ihlal ettiğine dair bir tutanakla karakola sevketmistim, sonrasında savcı uğraşsın dursun her neyse...

şimdi sana cevaben;

türk, türk değildir sadece... türki (turkic) anlamına gelen ve birden fazla alt etnisitelere ayrılan bir çınarın gövdesidir. çinli de sadece çinli değildir, çin'i oluşturan birden fazla alt etnisite vardır ve kendi tarihlerinde aslolan tüm asya topraklarını bütün kabul eder, tibet'e, sincan'a, keşmir'e, kore'ye, iç moğolistan ve vlodovostok dahil japon denizi ve ötesine hep hükmetmek isterler. adamlar için dünya, çin ve çin dışı olmsk üzere iki kutupludur.

olaya, tanrısal yaratımı bi kenara bırakır ve evrimsel bakarsan, bugünkü çin ve özellikle doğu ve aşağı güney tarafı, tarihsel en karanlık devirlerden beri verimli sulak alanlarda tarım üretimindedir. özellikle ön asya, mezopotamya, arap, anadolu ve avrupa coğrafyasında ana yiyecek buğday ve turevleri iken, çin için ve uzak asya kavimleri için bu pirinç turevleri olmuştur. bilimsel olarak, pirinç buğdaydan daha çok enerji verdiğinden ve birim miktarda daha çok enerji alan çinli kavimler bunu üremeye yansıtmış, bu durumdan dolayı da artan nüfus daha çok üretime geçmiş, bu sayede dünyanın homo sapiens varlığından baz s
alırsak 150 bin yıl öncesinden beri en çoğunluğa sahip milleti olmuşlardır.

sahip oldukları bu devasa nüfus o zamanın şartlarinda bi f35, bi missile rocket veya nuclear power gibi biseydi çünkü savaş insan sayısı anlamına geliyordu. türki kavimler ise, ki en başından turkiler çinliler koreliler ve japonlar kuzen milletlerdir, bilimsel olarak, yani japon adaya gidiior farklılaşma yaşıyor, koreli öyle, turki daha kuzeyde kalıyor daha bi farklılaşma yaşıyor gibi...ve bilimsel olarak bilinir ki, farklılaşma yaşayan türler elbette çatışır. iç güdü de, doğanın kanunu de, allah'ın işi de, inancına kalmış. bu noktada, hem bulunduğu coğrafya itibariyle hem nüfus itibariyle hem bu a bağlı gerçekleştirdikleri üretim, bilimsellik ve taktik strateji vs ile, çinliler yıllar içinde türki kavimlerin oğuz dalından olan bizleri ve diğer başka türkileri (hunlar, akhunlar,dokuz oğuzlar, uygurlar vs) ön asyaya ve doğu avrupaya ittirdiler. yani burada korkaklık, cesurlar vs gibi durumlar yok, normal işler bunlar, dünya hali, tabiat ana de allah işi de, sana kalmış. güçlü güçsüzü iter, bu kadar basit. bunda utanılacak sıkılınacak birşey yok. zaman zaman bütünlüğü sağlayan ve güçlenen turki atarımız, çin'i bastırsa da bu çeşitli politik ve değişken durumlar nedeniyle uzun sureli olamayınca çin yeniden bir yol buldu ki bu da gülünç birşey değil. yani, çin öyle soysuz bir millet değil, saygı duyulacak bir millet. eee, zaten bu durumu gören ve bilen örneğin motun(metehan veya oguzkagan) asla ordularini çin içlerine sallmamış, yağmalayip vergiye bağlamıştır çünkü adam taaa 2300 yil öncesinden beri biliyor ki, fethetse her tarafini alır lakin neye yarayacak? hem asker kaybedecek, hem ordu yipranacak, hem savaş uzayacdk, bu yük getirecek... tüm bunları yapsan da ne kadar tutabileceksin? hakı bokunu kurtarmayacak, adam o yüzden gitmiyor. ayrıca öyle çin zaptetmek falan yani bırakın allasen, davar mi zapdediyorsun.. her neyse...

biz oğuz türkleri ozelinde, biz güçlüydük irani kavimleri ezdik ve ittirdik sonra hristiyan kavimleri ( rum ermeni suryani gürcü slav vs) ezdik ve ittirdik, hukmettik. çünkü bizlerin hem medeniyeti hem nüfusu hem de teknolojisi üstündü. milletlerarasi etkileşim hep olur, irandan etkilenirsin, araptan, rumdan etkienirsin ama bunu kendi varolan medeniyetinde eritirsen büyütürsun, eritemezsen asimilasyona ugrarsin,bu da medeniyetinle alakali, büyük medeniyeer etkenir, asimile olmaz.

velhasıl kelam, bu dünya hayatı böyle. utanacak bir durum yok. eminim ki hayat varolursa bundan 3 4 bin yıl sonra ne türk ne çinli ne slav ne ermeni ne arap kalacak, daha başka toplumlar gelecek. çünkü bundan 3 4 bin yil önce insanlar hititliydi, asuurluydu, mısırliydi, babilliydi vs... bunlar değişken durumlar ve geleceğin özellikle de uzak gelecegin ne olacağını kimse bilemez. ben müslümanım, allah bilir der geçerim ama sadece o kadar.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"türklerin orta asyadan ayrılma nedeni" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim