barutosman yazar profili

gece gece vefat haber derinden üzmüştür. inancım olsaydı "neden hep iyi insanlar çabuk ölüyor" diye sitem edeceğim bir yer adresim olurdu. yok... üzülmekle yetindim. çocukluğuma, gençliğime dair kim varsa birer birer gidiyor. son zamanlarda ben de kendimi pek iyi hissetmiyorum. belki bende giderim ansızın...

son zamanlarda ünlü-ünsüz pek çok insan genç yaşta ölüyor. aşıların buna sebep olduğuna dair iddialar o kadar çok ki duymayan kalmamıştır. doğrusu ben de şüphelenmiyor değilim. nitekim kendimi pek iyi hissetmiyorum. lakin aşılardan kaynaklı olsa bile kimin gerçekten bu sebepten öldüğünü bilemeyeceğiz.

ölen için yapacak bir şey yoktur. doğmadan önceki haline, hiçliğe gitmiştir. geride kalanlara ise acıya katlanmak kalmıştır. yakınlarına sabır ve başsağlığı dilerim.

tartışmayı bilen, medeniyet namına müşterek noktalarda buluşabildiğimiz, sadece fikir farklılığı yaşadığım kimseyi engellemem. ancak dini, siyasi, felsefi vs. bir oluşumun militanı gibi davranarak, göz göre göre beyaza siyah diyen kişiyi su-sabun demeden engellerim.

fikirsel farklılıklar zenginliktir. ancak troller insanlığın kanseridir. satılmış insandan kendi yakınları dahil hiç kimseye fayda gelmez.

şimdilik burada engellediğim kimse yok. nitekim henüz çok canlı değil. ancak ekşi'nin %100 muktedirlere teslim edildiği, muhalif hesapların kapatıldığı veya entrylerinin silindiği nazara alındığında, yakın gelecekte giderek canlanacağını; dolayısıyla trollerin de uğrak vereceğini tahmin ediyorum. işte o zaman engelleme mekanizması devreye girer. zira artık trollere ve angutlara tahammülüm kalmadı.

zaman geçip yaşlandıkça daha da olgunlaşıp fsrklı fikirlere müsamahakar olacağımı sanıyordum. ancak türkiye'de bu imkansız...

burayı deneyeceğiz bakalım. şimdilik gitmek için bir neden görmüyorum. zaten buradan rahatsız olsam da ekşi'ye gideceğimi sanmıyorum. ama şu bir hakikat ki ekşi'de yılların birikimi var. bazı konularda bilgi edinmek için okuyucu olarak ziyaret edeceğimi saklayamam...

dini inancım yok. seçme şansım olsa yakılmayı tercih eder, mezar falan istemezdim. ama malum, akp krematoryumları kapattı. imamlarına cukka lazım tabi. illa yıkayıp çukura gömecekler. çok da önemli değil gerçi ne yaptıkları. çöpe atacaklarını, hatta köpek maması yapacaklarını bilsem yine de umursamam.

bununla birlikte mezar ziyaretine giden insanları çok iyi anlıyorum. inanan birisi için gerçekten bir rahatlama sağladığı muhakkak. mezarın başında biraz üzülüyor, bir fotoğrafa bakar gibi anılarını gözünün önünde canlandırıyor, dönerken bir görevi ifa etmenin iç huzuruyla birlikte eve dönüyorsun.

inançlı birisi için bence ölüye faydasından çok diri için terapi görevi gördüğünü düşünüyorum.

detay vermeyince tanrınız içinizden geçenleri anlayamıyor mu? bize öğretilen onun her şeyi bilip her an her yerde olduğuydu. 15 yıldır ateist olduğum için son güncellemelerden bilgim yok. mevzuat değişti mi? bir de detay bu kadar önemli ise teknik taleplerde kroki çizmek de akılcı bir iş olabilir. kolay gelsin.

o kadar firma ismi ilan edilmesine rağmen, espressolab'dan başka hiç bir firma için iktidar cenahından yüksek tepki gelmedi. peki diğer firmalar bu kadar sahiplenilmezken bu kahve zinciri neden bu kadar korunuyor?

kendisinden ve ait olduğu cia'sal yapıdan nefret etsem de cevheri güven'i ara sıra dinlerim. nitekim zamanında birlikte iş tuttukları için şu anda muhalif kesim içinde akp'yi en iyi tanıyanlar doğal olarak fetöcüler. cevheri'ye göre bilal erdoğan espressolab'ın gizli ortağı. ne derece doğru bilmem. ancak bu kadar bakan, mv, bürokratın buraya akın akın destek vermesi iddiayı tutarlı kılıyor.

bu bağlamda buraya polis koruması tahsis edilmesi de alelade bir kahveci olmadığına delalet ediyor. sadece kadir topbaş'ın yeğenine ait olan bir yere bu denli ihtimam gösterileceğini düşünmüyorum.

edit: anlatım bozukluğu

ben ülker mallarını 25 yıldır satın almıyorum. o dönem irticai sermaye olduğu haberleri çıkmıştı. hatta kışlalarda ülker ürünleri satılmazdı. insan gerçekten hayretler içinde kalıyor. bir insan nasıl hem muhalif olup hem de ülker, torku, pınar vb. şirketin mallarını alabilir...

hadi genç kuşağı bir parça anlıyorum. onlar geçmişte olanları bilmezler. ancak sağda solda 40 yaş üstü muhaliflerin de aynı durumda olduğunu görünce gerçekten hayret ediyorum.

erdem atay'ın iddialarını dehşet içinde dinledim. chp'nin atatürk'ün partisi olmaktan çoktan çıktığını biliyordum. ancak bu denli gemi azıya alabileceklerini düşünmemiştim.

iddialar doğruysa ve iktidar buraya bir operasyon yapacaksa, ülke üzerindeki esas etkisi finansal yönden ziyade; chp'nin itibarsızlaştırılması, toplumsal eylemlere yön vermede etkisiz kalması yönünden olacaktır. böylelikle iktidara karşı oluşan toplumsal tepki sönümlenecek, akp istediği gibi at koşturur hale gelecektir. (geçmişe dönük temettü ödemelerinden vuracakları voli vb. finansal konuları tali mesele olarak görüyorum)

gerçi bizim kemik chp tayfası partisine asla toz kondurmaz, ölümüne savunur ama; kitlesel eylemlere sadece chp'liler katılmıyor.

geçmişten beri hep savunduğum gibi: chp geri alınmadan, yeniden atatürk'ün partisi yapılmadan bu ülkenin kurtulması mümkün değildir.

daha önce söylediği her ne varsa, hayatının son 10 yılında tamamının tersine icraat ve söylemlere imza atan, tüm yaşamı çelişkilerle dolu siyaset kişisi.

taktiksel maktiksel yazanlara inanamıyorum. bu adamın gerçekten bir taktiği olduğuna kesinlikle inanmıyorum. mevcut zamanın koşullarına ve kişisel çıkarlarına uygun hareket etmekten başka bir şey yapmıyor.

bir general olan mustafa kemal'in askeri olmak gayet doğal ve doğru bir söylemdir. bir eczacı olan özgür özel'in askeri olmak için ise ya saf olmak gerekir ya da menfaat sahibi...

özgür özel dediğimiz kişi erken seçim istemesi talep edildiğinde "2 yıl dolmadan milletvekillerinin özlük hakları kazanılmıyor" diyen kişidir. peki bu halkın hakları ne olacak özgür? böyle bir kişinin askeri olmaktansa ben sivil kalayım.

özellikle son dönemde her girdiğimde sinirden elimi titreten dijital mecradır. miadı dolmuştur. tarafsız olamamışlar, dürüm karşılığında teslim olmuşlardır. şimdi dürümcü düşünsün.

dürüm ciddi...

ekşi'den yaka silken ne kadar vatansever, muhalif varsa buraya akın etmesinden kaynaklıdır. ekşi denilen yer o çöp haliyle terk edilmelidir.

eczacı özgür'ün arkasındaki halk gücünü kullanmak yerine bize hiç bir yararı olmayacak kurumlara şikayette bulunuyor olması, akıllanmadığını göstermektedir.

chp'yi geri almadan, atatürk'ün chp'si yapmadan kurtuluş yok.

ayrıca bu tarz şikayetler dışarıdan bize destek sağlamadığı gibi, içeride de akp'ye "bakın gördünüz mü, dış minnaklarla işbirliği yapıyorlar" demelerine neden olmaktadır.

iktidarın tam güdümüne giren ekşisözlük'ten iyice soğuduktan sonra, yine ekşisözlük'ten bularak geldiğim yeni sözlüktür.

hayırlı ve uğurlu olsundur. umarım ki akıbeti ekşisözlük gibi olmayacaktır.