belkidesalliyorum yazar profili

belkidesalliyorum kapak fotoğrafı
belkidesalliyorum profil fotoğrafı
rozet
karma: 1617 tanım: 70 başlık: 21 takipçi: 67

son tanımları


sevgilisi olan ama arada başkalarıyla da sohbet eden kadın

sir no sirrr
devamını gör...

normal sözlük ingilizce bilenler yardımlaşma derneği

you yi çincede intend intentionally interested in için kullanılıyor türkçe olarak ifade etmek gerekirse birine açıktan açığa ilgi duyduğunu belli etmek gibi bir şey, çok anlam uyduramadım ama görünce aklıma geldi amaç farklı bir açıdan bakmak. ama öyle baksan da pek bir anlamı yok böyle baksan da. ama tasarım hoş olmuş
devamını gör...

kocaayak ve oğlu

yeni izlediğim jeremy degruson, ben stassen tarafından yönetilmiş animasyondur. adam adındaki baş karakterimiz 10 yıl sonra bilim insanı maceracı babasını bulur. babası namıdiğer bigfoot çeşitli deneyler sonucu genetik bazı özel güçlere sahip olmuştur, bundan ötürü de çevrenin tepkisinden korkup ormanda yaşamaya başlamıştır. döndükten sonra halkın yüzü olmuş ve güçsüzlerin sesini duyurmak için kendine bir amaç aramaktadır.

birçok sosyal mesajı içeren tatlı mı tatlı, çocuklarla izlenebilecek türden bir animasyondu, büyüklere hitap ettiğini düşünmüyorum ama yine de izlemesi keyifliydi.
ben 10 üzerinden 6-7 veririm.
devamını gör...

fresh (film)

az evvel izlediğim filmdir, tanım araya kaynayacak mı bilmiyorum ama kısaca yorumumu bırakmadan geçmek istemedim.
fresh, mimi cave tarafından yönetilen, başrollerinde daisy edgar-jones ve sebastian stan yer alan komedi korku karışımı filmdir. bence ne komedi ne de korkuydu maalesef. oyunculuklar kötü değildi kesinlikle ama konu yine klişelerle doluydu. hemen kısaca konudan bahsedeyim. noa adındaki kadın karakterimiz steve adında bir adamla tanışır, birbirlerinden kısa sürede etkilenirler ve ilişki yaşamaya başlarlar. ardından steve, noa’yı sürpriz yapmak üzere telefon çekmeyen evine götürür. evet, şimdiden konunun gidişatı hakkında bilgi sahip olmuş olabilirsiniz. ana konuya girmiyorum spoiler vermemek için yine de.
açıkçası film izlenebilir, ben biraz ilerleterek izlediğimi itiraf etmeliyim. zamanım olsa daha detaylı izleyebilirdim belki ama çok bir şey de kaybettiğimi sanmıyorum. ben 10 üzerinden 4 veriyorum. tabi çok beğenenler de çıkabilir ama önünde sonunda sadece benim fikrim bu şekilde.
devamını gör...

baturalp yılmaz

daha önce entry girmediğime şaşırdığım birileri grubunun gitaristidir. kendisinin de çok konuştum ve karışık bir albüm olmak üzere iki albümü, birkaç tane de singleı var. ayrıca caz bölümü mezunu diye biliyorum.
favorilerimden birkaçını linkleyeyim.
ölü ihtimal

velfecr

çok konuştum uyuşmuş dilim bu şarkının bu versiyonu daha samimi geldiği için bunu ekledim, adıyla araştırıp alt yapılı hâlini dinleyebilirsiniz.
devamını gör...

yiğitcan sağır trio

kendilerini aynı frekansta süzülmek adlı parçasıyla tanıdığım alternatif müzik grubudur. şu anda sanırım ankara’da olan bir grup, maalesef henüz büyük bir kitleye sahip olmadıklarından fazla bilgi bulamadım ama kesinlikle özellikle linklediğim şarkıyı dinlemenizi öneririm. hüzünlü hissettiriyor bana, hüzünlü ama iyi.
devamını gör...

yazarların çektiği kedi fotoğrafları

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
???
devamını gör...

yazarların sahip olmak istediği ateşli silah

ateşli silah değil ama arbaletim olsun isterdim...
devamını gör...

başarı mutluluk getirir mi sorunsalı

genel anlamda başarı bizler tarafından başarı olarak adlandırıldığından çevresini etkileyen bir olgudur. başarı da olumlu olduğuna göre çevresini olumlu anlamda etkileyen demektir bu da dolayısıyla insanda herhangi mental açıdan sorun olmadıkça mutluluk getirir. üst düzey bilgilerden yararlanılarak gelecek nesile bırakılacak ve dönem içerisinde fark edilmeyen fakat daha sonrasında anlaşılacak bir başarı ise elbette o dönem kan ter gözyaşı şeklinde olabilir fakat yine de önünde sonunda insan yapmaktan zevk almadığı bir şeyi hiçbir şey uğruna yapmaz diye düşünüyorum.
devamını gör...

robot ron: bir sorun var

bugünkü bahsedeceğim film peter baynham ve sarah smith tarafından yazılıp, yine sarah smith ve j. p. vine tarafından yönetilen tatlı mı tatlı bir animasyon.
başrolümüz barney okulunda sosyal açıdan tuhaf karşılanan hiç arkadaşı olmayan bir ortaokul öğrencisidir. ayrıca insanlar tarafından tuhaf olarak adlandırılmasında herkesin yanında gezdirdiği b-bot robotlarından birine sahip olmaması da etkilidir. b-botlar kişiye özel ve kişinin her bilgisine sahip olan özel robotlardır. bir gün barney’nin babası ve büyük annesi ona bir b-bot almaya karar verir fakat mağazanın kapanma saatine denk gelmeleriyle illegal yoldan bozulmuş bir b-bot satın alırlar. bu b-bot’un adı ron’dur ve barney b-bot’unu çok severek onu düzeltmeye çalışır. ardından ikisi birlikte zorlu ve heyecan verici bir maceraya atılırlar.
kesinlikle çerezlik, güzel bir filmdi. benden 10 üzerinden 8 almayı hak etti. aslında yine birçok klişe bu filmde de mevcuttu ama animasyonların farklılığından ötürü olsa gerek neredeyse hissedilmiyordu bu durum.
animasyon severler için ailecek izlenebilir keyifli bir film.
devamını gör...

1 yıl sonraki kendine not

umarım istediğin yerdesindir. henüz tam olarak ne olacak bilmiyorsun bilemezsin de olsun, bulunduğun yerden memnun olmanı diliyorum. uyku düzenini bozma nolur, vaktini çok fazla boşa harcama. hep elinden gelenin en iyisini yap ve kendine iyi davran. lütfen lütfen lütfen başarmış ol...
devamını gör...

ikinci kedi

ilk kedimizle bir yıldan fazladır beraberiz. bebekliğinden beri bizle hâliyle çok da şımarık. el bebek gül bebek büyüdü. şimdilerde hem kış geldiğinden hem de bizimkisi sürekli dışarı çıkmak istediğinden ötürü annesini de eve almak istiyoruz. hâli hazırda ilk gün stresi yaşadık biraz. normalde birbirlerini görmeye alışıklar ama aynı evde değil tabi. hafif kavga oldu ama annesi pek vurmuyor bizimkisi daha tetikte olan ve kavga isteyen. şu an zorlu bir günü beraber uyuyarak kapatıyorlar, hafif mesafeli yatağın bir ucunda annesi bir ucunda kendisi olmak üzere. zamana bağlı yine edit girerim, alışma süreçleri ile ilgili. bakalım umarız ki en kısa sürede oynamaya başlarlar her ne kadar yaş farkları da olsa.
devamını gör...

roman yazarlarının yarattığı karakterin etkisinde kalması

bir zaman kurgusal metinlerle uğraşmış biri olarak fikrimce karakterlerin etkisinde kalmak çok olağan. yani ruhsal bozukluğu olan birini yansıtabilmek için onun gibi düşünmek onun gibi bir şeyleri aktarmak gerekiyor. bu konuda oyuncularla yazarların arasında pek bir fark olduğunu düşünmüyorum. bir taraf yazdıklarıyla sözleriyle o kişiyi yaşarken diğer taraf hareketleri konuşma tarzı ile yapıyor bunu.
kurgu yazarlarının bir avantajı aynı anda birçok farklı kişi olmaları, birçok farklı kişiyi yansıtmaları gerekmesidir bence. tabi ki ana karakter özellikle en üst noktada olsa da sürekli birileri gelip çıkar ya da kalıcı yan karakterler olur onların da nasıl düşündüğünü düşünmek zorunda kalır yazar. bazen içine girdiği dünyayı eline alıp şöyle bi evire çevire bakması gerekir. bu arada sırada kafasındakileri evirip çevirmesi de tamamen olayın içine girmesine engel olabilir.
devamını gör...

b planı olmayan insan

olduğu kadar olmadığı kaderci insandır.
devamını gör...

yazarların sahip olduğu en saçma özellik

karşıdan karşıya geçmek çocukluk travmam nedense, her karşıdan karşıya geçişimde kendimi puanlıyorum nasıl geçtim diye
devamını gör...

coda

sian heder’in yönetmenliğini yaptığı la famille bélier adındaki fransız filmden uyarlama filmdir. başrolde emilia jones ve yanında da eugenio derbez, troy kotsur, ferdia walsh-peelo, daniel durant ve marlee matlin yer alıyor.

başrolümüz ruby (emilia) işitme engelli bir ailenin tek duyan çocuğu olarak dünyaya gelir. 17 yaşına kadar da hayatını sabahları ailesiyle balıkçılık yapıp ardından okula giderek geçirir. okul onun için müzik korosuna katılana kadar pek güzel değildir çünkü ailesinin sağır olması ayrıca balıkçılık yapmaları akranları tarafından alay konusu olur. fakat ruby’nin müzik korosuna katılmasıyla birçok şey değişir.

benim yorumuma geçecek olursak film kesinlikle birçok klişe barındırıyor. gerek lisede dışlanan bir çocuk figürü, gerek o çocuğun gizli bir yeteneğinin olması ve onu keşfeden hocası tarafından eğitilmesi vs. ancak bu filmde ailenin işitme engelli olması ve kızlarının şarkı söylemeyi çok sevmesi güzel bir tezat oluşturmuş. empati kurmanın belki de en zor olduğu yerlerden birinde birbirleriyle empati kurmaları/kurabilmeleri çok hoştu. ayrıca aile ilişkisi de çok güzel verilmişti. bu yüzden olsa gerek bahsettiğim birçok klişe kolayca göz ardı edilebiliyordu. keyif alarak izledim. 10 üzerinden 7 veririm. bir de ailemizin işitme engelli karakterlerini gerçekten işitme engelli oyuncular canlandırıyor. fikrimce bu da bütün olayın anlamlı bir parçası olmuş.
devamını gör...

tuhaf alışkanlıklar

alarm kurarken dakika kısmına beş ve beşin katlarını yazmayı sevmiyorum. 07.23 , 07.38 gibi kuruyorum.
devamını gör...

çimen talk show

özellikle mesut süre’nin konuk olduğu bölümü izlemenizi tavsiye ediyorum. küçük değerlendirmelerimden önce şuraya bırakayım

cem işçiler, fazlı polat, kemal ayça, ebru yıldız, anlatanadam, ilker gümüşoluk ve firuze özdemir rabarba ile de sempati duymaya başladığım isimlerdi. geçen yıl fazlı polat ve cem işçilerin moderatörlüğüyle oluşturulan çimen’in de çoğu bölümünü izleyerek keyif almıştım. tabi ki bazı henüz profesyonel olmayan kısımları var ama onların da düzeleceğini düşünüyorum. sanırım benim duyduğum sempati olan kusurları da örtüyor, bi bakıma aileden birinin şakalarını dinliyormuşum gibi hissediyorum. yukarıda belirtilen cem’in kendini pazarlayamamasına katılıyorum, fazlı için de benzeri geçerli. şakaları komik ve genel ironi şeklinde olduğundan anlaşılmadan geçilebiliyor. ayrıca yeni sezona da başlamışlar pek fazla olmamış. 2. sezon başlangıcı için çektikleri kısa filmimsi klonlar videosu hoşuma gitti. geçen yıl çimen izleyenler için daha anlaşılır olur muhtemelen. onu da buraya bırakayım.

son olumsuz eleştirim de moderatörlükle ilgili olacak. bazen birine söz verdiklerinde söz verdikleri kişi ayaktayken araya cem genellikle kendi esprilerinden sıkıştırıyor. espriler uzun olunca hem o kişi ayakta kalıyor hem de espriyi bölme riski de çok artıyor. onlara daha fazla dikkat edilebilir. onun dışında verilen emek takdire şayan. nice güzel artık trendlerde olduğunu görebileceğimiz bölümlere.
devamını gör...

gitmek mi zor kalmak mı sorunsalı

kalmak daha zordur. zaten kalmak ile gitmek arasında bir seçim, genelde gitme isteğine bağlı olarak istemsizce akla düşer. akla gitme eylemi de düştüğü vakit gerçekleştirmeden insan çok az huzurlu olabilir. tabi bazen huzurlu huzursuz kalmak, her nasıl olursa olsun kalmak daha iyidir. bi şeylerden kaçmadan mücadele etmeye çalışmak ama kaçmak da bi zayıflık olarak görülmemeli fikrimce. çünkü etraftakileri kendine uyduramazsın ama kendine uyacak bi yer bulabilirsin buna kaçmak da denmez gerçi başkaları tarafından böyle düşünülüp adlandırılır genelde. biz kalmaya konfor alanından çıkıp o yerle mücadele etmek diyelim. gitmeye de yeni bir sayfa ve yeni bir mücadele.
devamını gör...

özür dilemenin insanı alçaltmayacağı gerçeği

özür dilemek, hatalı olduğunu belirtmek, yanlış düşünmüşüm doğru söylüyorsun diyebilmek hepsi birer erdemdir. tabi bi diğer nokta da her şeyden özür dilenmesi, çok fazla özür dilemek karşınızdaki için de sizin için de anlamını yitirebilir. o yüzden kullanmak kadar yerinde kullanmak da önemlidir.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim