sonunda bayram da seyretme fırsatı buldum . tolstoyun trençkotu tüm ayrıntılarıyla detaylı olarak anlatmış bir şey kalmamış açıkçası. aksiyon diğer filmlerinde olduğu gibi kesinlikle nirvana. sinema da seyretmenin hazzı bir başka. sonu tahmin edilebilir gibi gelse de küçük nüanslar olayı hadi canım noktasına getirmiş. üstelik bu filminde özellikle dostluk ve güven temasının vurgulanmış olması biraz sonun duygusallığını arttırdı doğrusu. serinin tamamı kesinlikle bütünlüğü ve aksiyonda ki dozajı hiç kaybetmeden sunan nadir filmlerden .kesinlikle sinema da seyredilmeli.
not: kendi canı yerine köpeğin canını kurtarmayı tercih ettiği sahneye kalbimi bıraktığımı söylemiş miydim:)
devamını gör...

baş rollerini meltem cumbul ve mehmet ali alabora’nın paylaştığı 1999-2002 yıllarında bir televizyon kanalın da yayınlaşmış dizinin adı.

memoli ve zeyno karakterlerini ortaya çıkaran komedi, dram ve polisiye tarzında ki dizi .toplam 3 sezon 90 bölüm yayınlanan dizi ; bir türlü sonuca bağlanamayan ,uzayıp giden konular ya da durumlar için söylenen cümlenin senaryoya dönüşmüş hali. bir türlü bir sonuca varmayan, varamayan olaylar zinciri.
oğlu öldürülmüş ve kendini katillerini yakalamaya adamış bir polis olan memoli ile köyden gelen inatçı zeyno’nun karşılaşmaları ve zeynonun her olayın içinde belirmesi sonucu memolinin geçirdiği krizleri bitmeyen olaylar silsilesini komik bir şekilde aktarmış dizi. olaylardan ziyade ikilinin konuşmaları ve oyuncu kadrosu filmi izlettiren temel şeylerdendi.
yayınlandığı dönemler de lisedeydim o zaman ki erkek arkadaşların geneli memoli olmaya özenir saçlarını uzatır, ıslak görünsün diye jöleyi saçlarına doldurur, hatta polislik sınavına girmeye yeltenirlerdi. her adı zeyno olan da ''e be köylü kızı e be köylü kızı '' repliklerine maruz kalırdı. tabii biri vardı ki ikizi olsa memoli'ye bu kadar benzer .o dönem memoli'ye benzemenin ekmeğini bayağı yemişti.*
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

''bana gülüyorsunuz çünkü ben farklıyım, ben de size gülüyorum çünkü hepiniz aynısınız''. insanın kendi hedefleriyle farklı olduğunu gösteren çok güzel bir cümle lakin burada farklı olansa jonathan livingston . evet o bi martı. insana ve insanlığa muhteşem mesajlar veren bir martı ama martı jonathan livingston bir ütopyaydı zaten. hepimizin içinde olan bir amacı sadece uçabilmek olduğu alabildiğine özgür bir ütopya.
hepimiz istiyorduk aslında uçmayı özgürce ta eski zamanlardan beri sonra ne oldu da kendi hedeflerimizi, değerlerimizi ve hayata geliş amaçlarımızı unutur olduk. keşke hepimiz martı jonathan livingston olabilsek dedirtiyor kitap neyse ki hala aramızda martı jonathan livingstonlar olduğuna inancım var.
devamını gör...

burda okuduğum yorumlardan sonra merak edip okumak istediğim kitap.
ancak sözlük kütüphanesin de bulamadım sipariş listeme ekledim yakında gelir umarım.
öğrendiğime göre jess' de benimle aynı durumdan muzdarip kitaba burada ulaşamamış sebep;
tabiki uzunihsanefendininyesilsurubu bizden önce davranmış efendim.keyifle okusun.
devamını gör...

cihad kök'ün kitap kapağında sesli harfler olmadan yazdığı kitabın dı. knşmmz grkn şylr vr . sesli harfler olmadan da varmış gibi okuyabiliyoruz. tıpkı hayatımızda olmasa da varlığını hissettiklerimiz gibi.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
konuşmamız gereken şeyler var sohbet havasında yazılmış , bir dostunuzla konuşabileceğiniz şeylerin yazıya dökülmüş hali yani tam bir motivasyon kitabı.
insanın hatalarıyla barışması, yaralarını sarması, yeni yollar denemesi gerekliliği, hayatın tekrarı olmaması üzerine kurulu bir kitap. eğer ki etrafınızda gerçekten içinizi dökecek bi dostunuz yoksa ve motivasyona ihtiyacınız varsa akıcılığı ve sohbet vari tarzıyla size iyi gelecek kitaplardan.

hayatımızda ki ünlüler olmasa da oluyor bazen, onlarsız da hayat yaşanmaya devam ediyor.
devamını gör...

asıl adı ''the quilty '' olan film . tek bir mekan kullanılarak çekilen bir film olması sebebiyle herkese göre olmayabilir. 911 çağrı merkezine gelen bir telefon konuşmasıyla başlayan olaylar zinciri . sesli kitap okur gibi heyecanı duyguyu gerilimi hissediyorsun ancak aksiyon senin hayal gücünde saklı. konusu ve başrol oyuncusunun performansı güzel duyguyu geçirmekte başarılı bana göre. hırslı bir adamın vicdanı ve görevi arasındaki insanlık savaşı ilgimi çekti doğrusu filmin sonu ise tam bi ters köşe .
bir filmden beklenebilecek unsurlar suç, heyecan, duygu ve aksiyon bir odaya hapsolmuş daha ne olsun.
devamını gör...

bay panda tarafından ukde bırakıldı.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
e l james’in yazdığı seri, serinin son kitabı olan özgürlüğün elli tonu ile son buluyor.diğer iki kitapta aldığınız tadı bu kitapta da alacak ve kitabın içine çekildiğinizi hissedeceksiniz.
serinin bu kitabında birbirinden ayrı düşemeyen tutkulu iki aşığı ve takıntılı grey'in sınırlarını zorlayan bir ana görecekseniz. öyle ki ilk kitapta çekinceleri olan masum ana gitmiş yerine özgür, kendine güvenen daha güçlü, daha ateşli bir kadın gelmiş . artık ikiside daha özgür hissederler sevmeyi ve sevilmeyi cinsellikleriyle tamamlarlar. birbirlerini anlamaya tamamlamaya başlarlar . greyin takıntıları azalmasa da ana’nın ona yaklaşımı artar ve orta yol bulmak için çabalarlar . aşk ve erotizm den hiç ödün vermeden devam eden tutkulu bir çift. sevgi ve sex iki kişiliktir bu seri bunun kanıtı.
özgürlüğün elli tonu bu kitaba kadar gelebilen herkes için ve hatta belki de sonunda yaptığı sürpriz gelişmelerle serinin de özgürlüğe ulaştığı bir kitaptır ne dersiniz. bazen önyargılarınız olsa dahi hissettiklerinize ya da görmediğiniz şeylere bir şans vermek gerekir. gri’nin içinde beyaz da siyahta vardır unutmayın bu seriyle bir de özgürlük eklemeye sizde bir şans verebilirsiniz.
devamını gör...

bay panda tarafından ukde bırakıldı.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
serinin ikinci kitabı olan karanlığın elli tonu'nda ilk kitapta kaldığı yerden devam ediyor tabiki bi farkla ilişkiler de genellikle önce aşk ve duygular yaşanır ancak grey ve ana sıradan bir çift değil . bu sebepledir ki yaşadıkları cinsellik, korkularının ve tedirginliklerinin içinde sakladıkları sırların gölgesinde tutkularına yenik düşmüşken serinin bu kitabında cüretkar tutkular aşka dönüşmeye başlıyor .üstelik grinin elli tonu'nda ki masum kızı ve takıntılı grey' i bu kitapta daha iyi anlamaya başlıyorsunuz.
bu seri fazlasıyla erotizm ve cinsellik içerdiği için aa bak ne okuyor konuşmalarına maruz kalabilir kitaba hatta size önyargıyla bakanlar olabilir. ancak bir kitabı bu şekilde ötekileştirmekte bana bana saçma geliyor ve yadırgıyorum. seri birbirine bağlı üç ayrı kitaptan oluşuyor ilki okuduğunuzda ikincisini hatta üçünsünü de bitirmek isteyeceksiniz.
her iki kitaptada karşılaştıkları anda birbirinden etkilenen iki kişinin birbirleriyle olan ilişkileri süresince geçirdiği değişimleri evrilme çabalarını görüyorsunuz. sert ve tutkulu tavırlar karşısında bi insan bi kadın ve ya erkek ne hisseder nasıl davranır .psikolojik olarak ve empati kurma açısından sorgulamalara neden oluyor bu kitap. hatta bazı bölümlerde aşkı olabildiğince hissedip ayrılığı görerek duygulanabilirsiniz.
spoiler gibi olacak ama ana ‘nın grey’i terk etmesinin ardından grey deki değişimler üçüncü kitabı bekletir hale gelecek .grey'in gri’den karanlığa yolculuğunu okuyacaksınız.
devamını gör...

e.l. james'in yazarlığını yaptığı üç kitaplık serinin ilki. orjinal adı fifty shades of grey olan aşk romanı olarak geçse de erotik içerikli bir kitap bir çoğunuz filmini de izlemiş olabilirsiniz ben izlemedim. ilk çıktığında herkesin dilinden düşürmediği zamanda alıp okumuştum. eğer ki cinselliğe karşı çekinceleriniz varsa kitaba başlamamak en iyisi çünkü her sayfa da bahsedilen şey cinsellikten geçiyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kitabın konusu güzel ,genç bir edebiyat öğrencisinin grey adında ki genç bir girişimci ile röportaja gider ve karşısında zeki , yakışıklı ve hükmedici tavırlarla güçlü görünen bir adam bulmasıyla başlar.grey'in bu gizemli halleri edebiyat öğrencisi ana’nın ilgisini fazlasıyla çeker ,grey'de ana' nın zekası vegüzelliğine karşı bir çekim hisseder. karşılıklı itiraflarla ana ve grey tutkulu , cüratkar bi ilişkiye başlarlar ancak grey'in kendi şartları vardır bu durum ana yı korkutsa da grey'i keşfetme arzusuna engel olamaz. kısacası grinin elli tonu baş karakterimiz grey'in ve eşlik eden ana'nın sırları, gizemleri ve hüktmetme takıntısına dair gezintileriyle keşfedişlerden ibaret.

yazarın anlatımı akıcı , hızlı okunabilen türde sürükleyici .kitap karakterleri romanın içerisinde çok iyi konumlandırmış, betimlemeleri güçlü ,erotik sahneler ustaca yazılmış. erotizmle beraber sadomazoşist hasta kişiliklere ve zevklerine fazlaca yer vermiş olması bi yerde rahatsız edici olmuyor değil. kitap aslında bu konuları işleyerek altta insanların eksikliklerini, çekincelerini,yaşanmışlıkların nelere yol açabileceğini, insan üzerinde bıraktığı izleri anlatırken psikolojik gerçeklerden de bahsediyor.
kitabın sonunu okurken az çok kestirebileceğinizi düşünseniz de ters köşe ile bir sürpriz bekliyor olabilir. ha bir de içerisinde altını çizeceğiniz iltifatlar ilginizi çekebilir.
devamını gör...

jo nesbo’ nun yazdığı harry hole serisinin 10. kitabı.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

çok katmanlı iç içe geçmiş kurgular yaratmakta usta olan jo nesbo bu kitabında da süprizlerle dolu gerilimler yaşatmayı başarıyor. kitapta başarılı ters köşe anlatımlarıyla gerilim her sayfa da devam ediyor ve sürükleyiciliğini yitirmiyor. jo nesbo nun anlatımını sevdim galiba.kitabın adında anlaşılacağı üzere bu kitapta hedef yani kurbanlar polislerden seçiliyor ve bir olay çözülürken diğeri hakkında ip uçları yakalıyorsunuz.bu da devamı için merak uyandırıyor.
devamını gör...

halychtidae tarafından ukde bırakıldı.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

jo nesbo' nun hayalet ve polis’den sonraki devam eden 11. kitabı ve daha ilk sayfasında heyecan başlıyor.gerilim sizi esir almaya başlıyor.sürükleyici ve akıcı.soluk soluğa okunan bir nesbo kitabı daha. ancak bu kitabta yazarımız bir değil birkaç katil kullanmış. susuzlukta yazarın diğer romanlarında gördüğümüz gibi bir polisiye romandan beklenilen her şeyi sonuna kadar veriyor. katili tahmin edememek ve son ana kadar katili tahmin edememek jo nesbo’nun kitapların da sevdiğim en iyi özellik oldu.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
jo nesbo' nun ilk okuduğum kitabı, seri olduğunu bilmeden kitabını almıştım aslında kitap harry hole serisi olarak bilinen oldukça fazla sayıda bir seriden oluşuyor. hayalet ise 9. kitabı. serinin 9. kitabından başlamakta ne bileyim diyeceksiniz bende öyle söyledim ama susuzluk(11) ve polis(10) le birlikte almıştım. ancak jo nesbo'nun kitaplarında gördüğüm kadarıyla devamlılık zorunluluğu hissetmiyorsunuz ille de bir bağlantı olsun diye beklemiyorsunuz. seri bir katilin işlediği farklı farklı birbirinden bağımsız cinayetleri anlatmasının etkisi bence bu da.
polisiye gerilim tarzında yazılmış olan kitabı okumaya başladığınız da daha ilk sayfalarda gerilimi hissetmeye başlıyorsunuz. anlatım ve betimlemeler biraz zayıf olsa da sürükleyici ,olay örgüsü güzel. polisiye olması sebebiyle tahmin edersiniz ki cinayetler üzerine bir kurgusu var aslında birkaç tane desek daha doğru olur. kurgular arası bağlantılar zayıf olsa da karakterin nerde ne yapacağı gizemi okuyucuyu içine çekmeyi başarıyor. kitabın sonunda ana karakterin başına gelenlerjo nesbo tarafından biraz hava da kalmış ve akıllarda soru işaretleri bırakmıştı.
polisiye gerilim tarzını seven kişilerin beğenebileceğini düşündüğüm kitaplardan.
devamını gör...

1950-1953 yılları arasında kore iç savaşı sırasında kaderleri birleşen koreli bir kız çocuğu eunja kim ile astsubay kıdemli başçavuş süleyman dilbirliği ‘nin savaş esnasında yaşadıkları ve baba-kız ilişkisine dönen bağları tam 65 yıl sonra film haline getirilir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
gerçek bir hikayeyi anlatan dram tarzındaki film’in asları ismail hacıoğlu, ali atay ve kim seol , astsubayın eşini oynayan büşra develi ‘nin müthiş oyunculuğunu da es geçmemek gerek . hele sadık rolünde ki caner kurtaran grubun neşesi gibi. oyuncu kadrosu tabi ki bu kadarla kalmıyor geniş bir prodüksiyonla çetin tekindor, altan erkekli, nilgün kasapbaşoğlu, meral çetinkaya gibi tecrübeli oyuncuların yer aldığı filmin süresi 2 saat 5 dakika sürüyor. bana göre nostaljik yönü çok kuvvetli, güçlü bir duygusu olan, anadolu insanının tıpkı bu topraklar gibi kadim ve merhametli bir yüreğe sahip olduğunu gösteren, savaş filmi olmasına rağmen yaşananların dramını olduğu gibi seyirciye geçiren bir film olmuş ayla.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
daha filmin başlarında süleyman (ismail hacıoğlu) koreye gitmek için can atarken beklediği haber gelir. ailesine gitmek istemesinin tek sebebini şu cümlelerle aktarır;
ta oradaki insanlar benim ülkeme ihtiyaç duymuşlar, ülkemde bana ihtiyaç duymuş kaçılır mı bundan?” bu süleyman'a göre sevdiklerini ardında bırakarak gönüllü olabilmek için yeterli bir sebeptir.bir ay boyunca gemide yolculuk yapar ve birbirlerini tanırlar.üstteğmen mesut(murat yıldırım) sert görünmeye çalışır.ancak odasındaki karıncalardan rahatsızdır ve devreye süleyman girer “birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz” der ve karıncaların öldürülmesine izin vermez bunun üzerine üstteğmen mesut “daha karıncayı incetemeyenler, savaşa gidiyor” diyerek savaşta merhamet olmaması gerektiğinin altını çizer .sanki olacakları sezinlemiş gibi.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
koreye vardıklarında askerler pusuya düşer çevreyi kolaçan ederken çaresizlik içinde kalmış küçük bir kıza rastlarlar oracıkta bırakmaya gönlü razı gelmez süleyman'ın. üstleri tarafından ayla'nın süleyman'ın ve askerlerin yanında kalmasının onlara yük olacağını söylemesine rağmen süleyman o küçük çaresiz kızın sorumluluğunu almıştır bir kere.arkadaşlarınında desteğiyle konuşmadan ,içten gelen duygularla aralarındaki bağ kurulur.o bağ o kadar güçlüdür ki kendi canından olsa sevemezdi bu kadar süleyman aylayı.türkler kendi yurtlarından ayrı kaldıklarında öksüz yetim hisseder belki de bu sebeptendir süleyman sorumluk alıp başladığı işi bitirmek için çabalar ve en güzel insanlık dersini verir seyirciye.merhamet.
ay ışığında bulduk, ay gibi yüzü var zaten, adı ayla olsun” ve ayla olur adı küçük kızın.
filmin dönem filmi olduğunu düşünürsek o dönemin nostaljik kıyafetleri o yılların sokakları,bisikletler,o yıllarda ki insanların ilişkileri nasılda huzur verici. tüm duygular gibi bunlarda seyirciye çok iyi yansıtılmış.
film de güney kore’de ki türk şehitliği'nin gösterildiği ve süleyman’ın en yakın arkadaşı ali’nin bir marilyn monroe hayranı olduğu ancak keskin nişancı olduğu için konsere katılamadığı marilyn monroe’un resmine bakarken vurulduğu sahneler yürek burkuyor. ayla’nın süleyman astsubayı baba olarak görmesi ve hiç konuşmazken “baba” deyip sarılması ,en başından beri tüm birliğin küçük kıza sahip çıkması, onun için bir şeyler yapması gözlerimizi nemlendiriyor. filmin sonunda ise gerçek görüntülere yer verilmiş olması üstelik filmde kullanılan repliklerin dahi aynı cümleler olması filmi daha da güçlendiren ve duyguların açığa çıktığı anlar olarak seyirciyle buluşuyor.
devamını gör...

siyahi bir adam olmasa da siyah giyen adamları anımsatan bir film. ölümsüzlük hakkını kazanmış iki polisin dunyayi kurtarmak için mücadelesi.tek çalışırım diyen ortak kabul etmeyen, kovboy zamanlarinda yaşamış bir polis ve ortağı tarafından öldürülmesini hazmedemeyen karısına aşık modern zamanların adamı ana karakter diğer polis. insan kılığında yaratıklar. aksiyon macera keyif için seyredilebilecek bir film.
devamını gör...

izlemedim, izleyemedim,izleyemiyorum. *
korsan olana , sinema çekimine bile razıyım ama bulduklarım bile telif hakkı yüzünden kaldırılıyor. mersine gitmeye razıyım bahane arıyorum ama sınavlardan gidemiyorum.
hayır yani neden her şey bu filmi izlememem için ters gidiyor yahuu.

bide nispet yapar gibi övüyorlar yaa.*
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
türkçe adı kahraman olan 2002 yapımı çin yapımı filmin yönetmenliği zhang yimou tarafından yapılmış filmdir.baş rolünde savaş sanatları rolerinde usta olan jet li 'nin oynadığı film aslında uzakdoğu filmlerinin son örneklerinden.
nedense japon ve çin yapımı filmleri seviyorum samuraylar,kılıçlar,savaşlar ve birebir dövüşler ve tabi ki aşkları daha bi güzel geliyor. bu filmde çinde hepsini barındıran filmlerden.
filmi özetlersem dört kişi ve dört ayrı hikayeyi anlatan 3 bölümden oluşan film de her bölüm farklı renklerle anlatılıyor. kırmızı,mavi,beyaz.bunun sebebi geriye dönük anektodlar vermesi.kırmızıda daha eski anlar, mavide ise biraz daha gerçek olana yaklaşım beyaz da ise gerçeğin içinde yaşananlar anlatılıyor.filmin her bir bölümünde her bir kısım görsel şölen niteliğinde ve çin filmlerinde genellikle rastlanan fantastik kurgular filmi cazip kılan detaylar.
filmin dikkat çeken unsurlarından biri ise kaligrafi. ve kılıç kelimesinin 19 farklı kaligrafik yazılışı olması. kaligrafi'nin kılıç kullanımıyla olan bağlantısı kaligrafinin önemini yansıtıyor. kılıcın 20. yazım şeklinin aranması ise yaratıcılığın savaştaki önemine işaret ediyor.
parçalar halinde sunulsa da film olağanüstü bir bütünlüğe ve o zamanın görsel şölenine imza atıyor.
devamını gör...

kitabı ilk aldığım gün elimde okuduğum başka bir kitap var diye arkadaşım ben okuyayım önce demiş vermiştim.* neyse 2 sene sonra daha dün alabildim kitabı *. kısa olduğu için bir akşamda bitireceğimi düşünüyorum .
john steinbeck gibi ödüllü bir yazarın kitabını okuması keyifli oluyor. dili herzaman akıcı gelmiştir zaten. kasaba da yaşan bir balıkçının bulduğu inci ve sonrasında yaşadıklarını anlataması da sevdiğim konulardan.
hadi bakalım bu hafta başlayayım.
devamını gör...

aldous huxley'in 1931 de ilk yazdığı ditopyası.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
cesur yeni dünya , yeni dünya düzeni hakkında bir çok yeni düzen öngörüsünde bulunan , psikolojik ,sosyolojik, bilimsel ,cinsellik ve aile hayatı ile alakalı, yeni öğrenme şekilleri, üreme şekilleri gibi bir çok konuda değişik bakış açıları içermektedir.
her ne kadar 1984 ile benzetilse de distopya olarak 1984 hem konu anlatımı hem de konu içeriği bakımından daha iyi ve akıcı bir kitaptı bence. cesur yeni dünyay'ı okurken zorlandım desem daha doğru olur.1984' ün aksine cesur yeni dünya' da anne, baba gibi ailevi kavramlar ortadan kaldırılarak , şartlandırılma sistemiyle insanların birileri tarafından üretildiği , mutluluk ve mutsuzluğun bile başkaları tarafından insanın içine yerleştirebildiği, bir hap ile mutsuzluğun yok edildiği kötü duygular ve hastalık gibi insansı şeylerin düşüncesinin dahi ortadan kalktığı bir dünya mevcut.
kitapta çıplaklık, serbest ilişki, bağlılık olmaması ve bunların cesurluk yada güzellik olarak aftedilmesi bir yana oldukça fazla karamsar bir yapı oluşturulmuş, okudukça karanlığa doğru gittiğimizi hisseder gibi oluyorsun. teknolojinin ilerlediği, istediğimiz gibi şekillendirebildiğimiz geleceğin bu kadar karamsar çizilmesi rahatsız edici.
kısacası cesur yeni dünya abartıldığı kadar iyi bir kitap olmaktan ziyade daha başlamadan önce ‘’sıkılabilirsin biraz ağır giden bir kitap’’ uyarısının haklılığını kanıtlamış oldu.
devamını gör...

hasan ali yücel'in çevirisiyle okuduğum ölümsüz yazar victor hugo’nun 1829 yılında bir idama şahitlik etmesiyle ilham alarak yazdığı daha 27 yaşındayken o dönemin siyasi ve sosyolojik etkilerinden dolayı takma bir adla yayınlamak zorunda olduğu bir idama şahitlik etmesiyle ilham alarak yazdığı eseri.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kitapta bahsedilen ilk konu yazarın şahit olduğu idamı anlatmak yani kitabın yazılış amacı. ikinci konu ise savunma , insan haklarının dile getirilerek bugün ve yarın için, işlenecek suçlar için bir savunma niteliğinde. victor hugo idama karşı bir adamdı ancak kitapta toplumun aslında nasıl bir cellada dönüştüğü bu görevi siyasi ,ahlaki ve edebi söylemlerle bir şekilde nasıl yerine getirdiğini gözler önüne sermekte.
kitapta kasıtlı olarak işlemediği cinayetle suçlanan giyotinle idam edilmesine karar verilişi ve bu aslında suçsuz kişi üzerinden idamın kişiler üzerinde yarattığı psikolojik etkilerle ruhsal sancılar teferruatlı olarak anlatılıyor. böylece o kişiyi anlama ve manevi olarak oradaki acıyı derinlemesine okuyan kişiye geçirmeyi hedefler. kitapta ki en acı olansa beş haftadır tutuklu olan mahkumun idam kararına tepki vermemesinin yanı sıra bir çocuğun buna sevinle tepki vermesi oluyor. çocuk deyip geçmek yanlış olur sanırım kana susamış bir toplum dan kana susamış çocuklar büyümesi de garipsenmiyor aslında. bundan sonrası ise idamı bekleyen kişinin kendi ağzından dökülen kelimeleri okumanın verdiği etkiye kalıyor.
devamını gör...

şimdilik beş seriden oluşan altıncısının 2023 te yayınlanması beklenen amerikan yapımı korku gerilim filmi. birkaç farklı kişinin yönetmenliğini yaptığı serinin her filmin de kadroda bir çok başarılı oyuncu bulunuyor.
serinin ilk filmin de oldukça özgün bir konuya sahip olan filmde hiçbir sahneyi kestiremezken diğer filmlerinde sırayı ve olayları bilmeseniz de az çok ne olabileceğini kestirebiliyorsunuz o yüzden 3 ten sonrasını izlememeyi tercih ettiğim filmlerden oldu.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

2000 yılında james wong’un yönetmenliğini yapan film sürükleyici ,korkuyu ve hareketi her sahnede zirvede tutmuş olması izleyiciyi ekran başına kitleyip merak içinde bırakabilen türden bir filmdi. tabi ki bir çok filmde olduğu gibi gereksiz bazı sahneler ve boş konuşmalar yok değildi ancak göz ardı edilmeyecek kadar da değildi.
filmin konusuna gelirsek ; baş rol karakterimiz alex browning kimselerde olmayan olağanüstü öngörü yeteneğine sahip bir genç. ancak bu öngörü belli kesitler ve ölüm üzerinedir. bir uçak seyahati esnasında ilk defa farkına vardığı bu öngörü ile arkadaşlarını uyarmaya ve ölüme engel olmaya çalışır. kısmende engel olur alex ve arkadaşları uçaktan iner , uçak havalanır ve bum uçak hava da patlar. herkes ucuz atlattığını düşünür oysa ölümün de kendince bir planı ve sırası vardır. olaylar, gerilim ve belirsizlikler de burada başlar. alex her ölümden önce yine öngörülerine yenik düşse de tam olarak ne olacağını görmediği için kadere ve ölüme engel olamaz. sadece bir kişi ve kendi ölümü hariç. dolayısıyla bu da ölümün kader planının bitmediğinin göstergesidir.
her bir ölüm sahnesi beklenmedik anlarda, beklemedik şekiller de gerçekleşir filmi unutulmaz yapanda budur.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim