okuduğunu düşünmüyor, okuyacağını biliyorum. çünkü artık iletişimimizde ikinci aşamaya, birbirimizin gölgesi olma boyutuna geçtik...
dün gece hiç uyumadım. oysa alacağım 3 saat 32 dakikalık bir uyku hakkım vardı. sahi, hakkım var mıydı? ve senin hakkın var mıydı? şimdi daha mı iyi oldu, daha mı mutlu olacaksın?
belkide böyle olması gerekiyor, bitmesi gerekiyordu. ama soruyorum, hayatumızın hangi anında olması gerekeni, olması gerektiği gibi yaptık? baş kaldıramaz mıydık mantığımıza ve hep en doğrusunu mu isteyeceğiz yapmak için...
neyse. bırakıyorum. senin olsun herşey... bu şiir bile.
"kal" deseydin kalırdım, demedin oysa...
kuru bi' "bitmesin"'den başka hiçbir şey demedin,
öyle kuru, öyle soğuk, öyle uzaktı ki ondaki anlam,
bu kadar kolay mıydı her şey, bu kadar yakın mıydık uçuruma?
savunmıcak mıydın sevgimizi?
"kal, kal" diye haykırmayacak mıydın ardımdan?
düşündüğüm bu değildi.
hayal ettiklerim, beklediklerim başkaydı senden.
mücadele beklemiştim oysa, yelkensiz olan gemimizi,
kıyıya ulaştırırız sanmıştım.
kıyıya ulaştırırsın sanmıştım.
oysa onu denizin ortasında, savunmasız bırakmama göz yumdun.
bu kadar yıpratıcı olamazsın.
oysa bir anlam olmalıydı yaşadıklarımız da.
paylaşılan duyguların bir anlamı olmalıydı.
yüreğimdeki martıların bir anlamı olmalıydı.
beynimizdeki melodilerin, aramızdaki çekimin,
geçen akşamki sohbetin bir anlamı olmalıydı.
duygularımızın bir anlamı olmalıydı.
yüreğimideki tüm martıları uçurdun şimdi.
hangi yöne gittiler bilmiyorum.
geri dönerler mi bilmiyorum.
dünya boşaldı mı ne?
neden bu kadar sessizleşti birden yaşam?
neden artık parlamıyor yakamozlar gözlerimde?
neden artık rüzgar esmiyor?
her şey seninle mi kaldı yoksa?
mantığım, mantığımı bana bırak lütfen, ona ihtiyacım var.
bazı şeyleri anlamak için ona ihtiyacım var.
evet, ben istedim ayrılığı.
çıkmaz yollara yönelen bendim.
kucağında bir yığın noktayla karşına çıkan bendim.
kahretsin! bunu neden yaptığımı bilmiyorum.
ve senin buna nasıl göz yumdugunu...
tıpkı balkondaki akasyaları sularken,
fazla sudan dolayı solucaklarını bilmediğim gibi.
su onun için hayat olmalıydı oysa.
ve sen de benim tutunacak dalım.
bazı şeyler vardı aramızda, biliyorsun.
olmaması gereken ama daima var olan.
farklı uçlardaydık seninle,
farklı mevsimleri seviyorduk, farklı zamanlarda...
sen büyük fırtınalara vardın.
bense lodostan bile ürküyordum.
oysa başardığımız şeyler vardı her şeye rağmen...
daha doğrusu öyle sanıyordum.
binlerce yıldız arasında, ay'ın güzelliğini gösterebilmekti tek amacım.
yıldızları söndürmekti, sorunları yok etmekti.
"bitti, bitti", bitti deyişim öylesine bi' şeydi, öylesine sıradan, şakacıktan.
"hayır, hayır" demeliydin,
hatta kıyametler koparmalıydın yüreğimde,
hendekler açmalıydın yoluma, gidemeyeyim diye...
sahip çıkmalıydın, gözlerimdeki ay'a, sevgimiz diye.
beni yolumdan alıkoymalıydın, "kal" demeliydin.
defalarca "kal" demeliydin, oysa demedin.
belki de senin çiçeklerin çoktan solmuştu ve ben,
akasyaları kışın yaşatmaya çalışmakla hata etmiştim.
belki böylesi daha iyi oldu.
"kal" deseydin kalırdım, hem de seve seve kalırdım.
martılarla kalırdım, yakamozlarla kalırdım, demedin oysa...
bilir misin? kaç çığlık olup yıkıldı yüreğim, giderken.
bilir misin? nasıl bir cana hasretti yüreğim, yolumdan döndürecek,
bilir misin? nasıl zor oldu, ardıma bakmadan çekip gitmek.
"kal".
"kal" desen kalacaktım.
demedin oysa...
tanım : o'na söylenmeyen, söylenemeyecek olan sözler.
devamını gör...