beyza_gcl yazar profili

kuruttuğumuz yapraklarımızdaydı oysaki tüm gözyaşlarımız,sadece görebilenlerimiz çıkmadı karşımıza ...
ve yine doğdu güneş . sabah oldu. her hikaye başladığı yerde başladığı gibi bitti

siz hiç mutluluk bakanlığı olan bir ülke duydunuz mu?
evet evet mutluluk bakanlığı
hindistan ve çin arasında yer alan bir ülke butan
1974'e kadar kapalı olan bu ülke birçok formaliteyi gerçekleştirdikten sonra ziyaret edilebilse de ,sınırlı sayıda turiste açık olsa da ,kral birbirinden farklı yöntemlerle turist sayısını azaltmaya çalışıyor .
mesela bu ülkede 1999 yılına kadar televizyon ve internet kullanmak yasaktı;ama teknolojiden de bu seneye kadar kaçabilen butan da kral ,1999 yılına kadar uyguladığı internet ve televizyon yasagini kaldırsa da dünyada televizyon kullanmaya başlayan en son ülke olduğundan söz ediliyor
ülkede evsiz insan yok . sokakta kalan bir kişi bile olmamakla beraber,evini kaybeden insanlar olduğu zaman ,onlara ev ve ekim yapabilecekleri arazi verilmekteymis. bunun için kral'a gidilmesi yeterliymis
butan da insanların iç huzurunu ve mutluluğunu korumak için 2008 yılında mutluluk komitesi kurulmuş. ülkede mutluluğa o kadar cok önem veriliyormuş ki nüfus sayım anketinde bile herkese hayatindan memnun olup olmadığı soruluyormus.
sağlık hizmetleri ucretsizmis ve belki inanmayacaksınız ama sigara bile yasakmış.evet paranızla dahi satın alıp içemiyormuşsunuz.
hayvanlara ve doğaya karşı cok önem veriyorlarmış.ustelik bu konuda kırdıkları bir rekor da varmis. butan halkı,sadece bir saat icinde elli bin ağaç dikerek dünya rekorunu da elde etmişler.
duyduğumda en çok şaşırdığım ikinci şey ise ülkede trafik ışıklarının olmamasıydı.evet, ülkede trafik ışıkları yokmuş ama bu halk icin önemli degilmis ;çünkü orada herkes kurallara uyarak ,arkadaşca yaşarmış

"bir menekşe kokusunda seni aramak var ya " dizelerinin ağırlığını, menekşelerin kokmadığını öğrendiğimde anladım...

kaç yaşında olursan ol uyuyunca geçecekmiş gibi gelecek
kaç yaşında olursan ol uyuyunca geçmeyecek

yanlizligimi paylastigim bir cam önü çiçeğimdin oysaki...

gözleri görmeyen kaknüs kuşu,hisleriyle uçar,iç güdüsel olarak yolunu bulurmuş. acıktığı zamansa , gagasındaki 360 deliğin her birinden farklı ses çıkarırmış diğer kuşlar bu büyülü sesi işitsin, merakla ona yaklaşsın, o ise bu kuşları yesin diye. sadece 1 yılcık ömrü olan kaknüs kuşu ölümü yaklaşınca, kendisine otlardan bir yuva yapar ve son şarkısını söyler gibi ötmeye başlarmış. şarkısı bitince kanatlarını öylesine bir güçle çırparmış ki,her bir tüyünden kıvılcımlar çikar,yuvası alev alırmış. ve kendisi oracıkta yanıp kül olurken,küllerinden bir yumurta oluşurmuş. kaknüs kuşunun yavrusu işte böyle doğarmış

nazım hikmet'in de dediği gibı;
"durup dururken içimde birşeyler kopuyor ve tıkıyor boğazımı..."

bir kitapta okumuştum.yazar şöyle diyordu :

bir kitapta okumustum antalya'nın tarihi ve turistik bir mekânıymış phaselis.harika bir denizi varmış.suyun altında kalmış bi uygarlıkmış çoğu tarihi kalıntılar da suyun dışında kalmış. hikayesini duyduğumda çok ilgimi çekmişti rivayete göre;truva savaşından donen iki kardeş, bazı kabilelerle buraya gelmiş, araziyi beğenmiş ve şehirlerini burada kurmaya karar vermişler. fakat o sırada burada bir çoban yaşıyor ve sürülerini burada otlatiyormus. o sıralarda para mefhumu olmadığı için çobana, araziye karşılık hububat veya balık teklif etmişler. çoban kurutulmuş balığı tercih etmiş ve topraklardan sürüsünü alarak çekip gitmis. bu yüzden kuru balığı burada adak olarak kullanmak bir gelenek olmuş. sonraki yüzyıllarda işe bu o kadar benimsenmiş ki ,ucuz bir adak için "phaselis adağı" deyişi kullanılmış.
sizce de gidip görülmesi gereken harika bir yer değil mi ?

sanki çok yapıyordular ya yaptıkları da yalan yanlış haberler . kanalları susturabılırsın gel sosyal medya 'yı sustur bakalım susturabiliyor musun ?

amaç bu kararı gerçekleştirmek degil mıydı zaten kendi kendine yanmadı ya bu ormanlar

ve iste o an her yanını saran yapayanlız kalma hissi

oğuz atay diyor ya :"içimin yorulduğunu hissediyorum"diye iste tam da o evredeyim

unutma
eğer bir kadın sana derdini  anlatacak kadar seni kendine yakın görüyorsa derdini dinlemekten sıkılmak yerine bu durumun kıymetini bil.cunku kadınlar görüşlerini güvenmekten korktukları insanlara karşı maske olarak kullanirlar. onların gözyaşlarını sadece değer verdikleri görebilir.

biri bile anlasaydı
" kulaklığın son sesinin bile kafamdakileri susturmaya yetmediğini "
o zaman belki daha kolay olurdu herşey

bir gün beni farkettiğinde beni farketmenin artık benim için fark etmeyeceğini fark edeceksin /oğuz atay

tut ki tam bu gece öldüm.
bakabilecek misin bir daha gökyüzüne?

normalde kısa sürede uykuya dalan ben ,ah o en güzel rüyanın en güzel yerinde uyandırılıp rüya devam etsin diye kapasam da gözlerimi planlanmış gibi uyuyamam ya iste o günlerde yaklaşmayın yanıma .ya hayal kuruyorumdur ya da uyandırana sövüyorumdur net ?

herkesin yapmamak için kendini durdurmaya çalıştığı fakat bunda başarılı olunamayan türklere özgü malum aktivitelerden sadece bir tanesi ?